Gelişmiş Arama
Ziyaret
6388
Güncellenme Tarihi: 2010/07/05
Soru Özeti
Mukaddes şeriat açısından, bankalar yahut borç veren kurumların kredilerinden yararlanmanın hükmü nedir?
Soru
Bankalar aracılığıyla halkın istifadesine sunulan borç ve kredileri almak mukaddes şeriat açısından meşru mudur yoksa değil midir?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Bankalar yahut borç sandıklarından kredi çekmek faize neden olmaması ve kredi hakkında yazılmış olan şartlara uyulması halinde bir sakınca taşımaz. Aşağıda gerekli hususlara özet olarak işaret edilmektedir:

1-     Borç almak, söz konusu banka yahut sandığa daha önceden para yatırma şartına bağlı olmamalıdır.

Ayetullah Uzma  Hameney bu konu hakkinda şöyle demektedir:

Eğer sandığa para yatırmak, paranın bir süre sandıkta borç olarak kalması ve sandığın da mevcut süre dolduktan sonra parayı yatıran şahsa borç vermesi gayesiyle gerçekleşiyorsa veya sandığın borç vermesi, şahsın daha önceden sandığa bir miktar para yatırmış olması şartına bağlı kılınmışsa, bu şart faiz hükmünde olup şeriat açısından haram ve geçersizdir. Ancak borç hususu her iki taraf bağlamında doğrudur.[1] Elbette herhangi bir mahallede oturma yahut oraya üye olma şartı veyahut şahıslara borç vermeyi kısıtlamaya neden olan şartların bir sakıncası yoktur. Sandıkta hesap açma şartı da eğer sadece belirli şahıslara borç verme gayesiyle koşuluyorsa, sakıncasızdır. Ama sandıktan gelecekte borç almak, borç almak isteyen şahsın daha önceden bankaya bir miktar para yatırmış olması şartına bağlı kılınmışsa, bu şart borçta hükümsel menfaat sayılır ve geçersizdir.[2]  

2-     Banka yahut kredi kurumlarından borç alma veya borç vermede kar şartı koşulmamalıdır.

Bankaya borç vermenin hükmü bankadan borç almanın hükmü gibidir. Anlaşmada fayda ve kar şartı koşulursa faiz ve haramdır. Bankaya verilen paranın belirli bir müddet boyunca para sahibinin anlaşma uyarınca parasından yararlanamayacağı sabit bir şekilde yatırılması veya istediği zaman parasından yararlanabileceği cari bir hesap şeklinde yatırılması arasında fark yoktur. Ama kar şartı koşulmamışsa ve para sahibi bir faydasının kendisine döneceği niyetiyle parasını bankaya yatırmıyorsa ve eğer ona bir kar vermemeleri durumunda kendisini alacalıklı görmüyor ve talepte bulunmuyorsa, bu durumda o bankaya para yatırmak caiz ve sakıncasızdır.[3]

3-     Bankadan şirket yahut şerî bir muamele sıfatıyla borç almak doğru ve sakıncasızdır. Ayetullah Hamaney bu hususta şöyle demektedir:

Bankadan şirket yahut şerî doğru bir muamele sıfatıyla borç almak, borç almak ve borç vermek değildir ve bu tür şerî muameleler yoluyla bankanın elde ettiği gelir faiz sayılmaz. Netice itibariyle bankadan ev satın almak veya yapmak ve aynı şekilde harcamak için herhangi bir sıfatla para almanın bir sakıncası yoktur. Borç sıfatıyla ve bir miktar fazla alma şartı olması durumunda, her ne kadar faize dayalı borç yükümlülük açısından haram olsa da borç hususu vaziyete ait hüküm açısından borç alan için doğrudur ve kendisinin onunla yaptığı harcamanın bir sakıncası yoktur.[4] Şahısların bankalardan borç veya diğer sıfatlarla aldıkları ve fazlalıkla ödedikleri, muamelenin şerî bir şekilde yapılması ve faiz yönü taşımaması suretinde helaldir.[5] Son olarak şu noktaya işaret etmek lazımdır: Eğer insan bu gibi durumlarda haram işlemeyi caiz kılacak derecede zorlukta olursa, faiz almanın haram oluşu kalkar. Ayetullah Hamaney bu hususta şöyle demektedir:

Faiz vermek haramdır. Yani bankadan fazla bir miktar ödemek şartı sıfatıyla para almak haramdır. Haram işlemeyi caiz kılacak derecede zorlukta olmak bunun dışındadır. Ama insan haram işlememek için, her ne kadar onu kendisinden isteyeceklerini bilse de fazla miktarı ödemeyi niyet etmeyebilir.[6] Sizin sorularınızı yanıtlamaktan ve bu hususta size kapsamlı bilgiler sunmaktan mutlu olacağız.



[1] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, s. 405, s. 1786

[2] Ecubetu’l-İstiftaat (bi’l-Farisiyye), s. 423, s. 1787

[3] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, s. 906 Mulhakat-i Resale-i Ayetullah (Behcet)

[4] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, Ahkâm-i Bankha. s. 935. Makam-i Muazzam-i Rehberi

[5] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi li’l-İmam el-Humeyni), c. 2, s. 915. Mulhakat-i Resale-i Ayetullah (Mekarim) Şirazi

[6] Tevzihü’l-Mesail-i Meraci’, c. 2, s. 935, s. 1911. İktibas ez suâl-i 608.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Miras kalan bir apartmana humus düşer mi?
    4619 Miras 2012/06/14
    Dikkatinizi aşağıdaki fetvalara çekiyoruz: Hz Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Ömrü uzun olsun) bürosu: Eğer inşa edilmiş daireleriı kendi iskânları yapmışlar ve orda oturuyorlarsa bunun humusu yoktur. Ama örneğin kiraya vermek için inşa etmişlerse ve humusa düşen parayla onu inşa etmişlerse, inşa için kullanılan paranın humusunu ödemek gerekir. Eğer satmak veya satarak ticaret yapmak ...
  • İkili ağ pazarlamacılığı sistemi hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    6661 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Elektronik ticaret tanımlandığı üzere müşterinin gerçek eşya yahut bir takım servisleri vasıtasızca internet aracılığıyla satın almasından ibaret olan ticarete denmektedir. Bu tür ticaret elektronik, sade ve ulaşılması hızlı olması cihetiyle hiçbir sakınca taşımaz. Bu, İslamî Şura Meclisi’nde tasvip edilmiş ve Anayasa Koruyucular Konseyi’nin onayını almıştır. Şu ...
  • Şia âlimlerine göre, İngiltere’nin Luxor şehrinde günlük namaz vakitlerini nasıl öğrenebiliriz?
    6661 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İcazı nasıl tarif edilir ve nasıl ispatlanır?
    9054 Kur’anî İlimler 2011/02/14
    Mucize inkarcılara meydan okumakla birlikle olan ve peygamberlik iddiasını destekleyen harikulade bir iştir. Harikulade iş yani bilinen ve alışılan doğal işleyişin dışında bir olgunun gerçekleşmesi.Mucizenin harikulade olduğu onun nedensellik kuralının dışında olduğu anlamına gelmez ve mucize sebepleri yok saymayı ifade etmez. Çünkü Sebep- sonuç kuralı bizzat Kur'an'ın ...
  • Guslün felsefesi nedir?
    6160 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/16
    Cenabet guslünün felsefesi, nefsin cenabetten temizlenmesi ve arındırılması ve de bedenden pislik ve kiri gidermektir; zira cenabet tüm bedenden çıkar. Bu yüzden insanın tüm bedeni temizlemesi farz olur. Bilginlerin araştırmalarına göre, insan bedeninde tüm beden faaliyetlerini kontrol eden iki bitkisel sinir sistemi mevcuttur. Bazen bedende bu dengeyi ...
  • Neden Allah sabredenleri sever?
    2081 Tefsir 2020/01/20
  • Allah’ın sözlerinin O’nun resul ve elçisi dışında başka biri tarafından tefsir edilmesi caiz midir?
    6574 Tefsir 2011/10/22
    Tahrif olan diğer semavi kitapların aksine, şimdi biz gerçek dışı hiçbir hususu Kur’an’da gözlemlememekteyiz. Hatta tahrifin belirli bir anlamına inanan kimseler bile bu noktadan gafil kalmamıştır. Yüce Allak Kur’an’ı kolay ve tüm muhatapların istifade edebileceği bir tarzda nazil etmiştir. Herkes istediği takdirde onun öğreti ve bilgilerinden yararlanabilir ...
  • Namahremle tokalaşmanın, dokunmanın ve hicapsızlığın cezası nedir?
    9582 Bazı Hükümler 2012/05/15
    Dini kaynaklarımızda soruda gelen günahlar için bazı cezalar ön görülmüştür. Örnek olarak bazılarına değiniyoruz: a) Namahremle tokalaşmak: Resulullah (s.a.a) bu konuda şöyle buyuruyorlar: 1- ‘Namahremle tokalaşan kimse, kıyamet günü zincire vurulmuş olarak haşredilecek sonra cehenneme gönderilmesi için emir verilecek.’[1]
  • Kur’an’da kötümserliğin anlamı nedir?
    11332 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Kötümserlik, içsel bir halet olup çok kötü bir sıfattır ve çeşitli açılardan incelenebilir. Zira bireysel, toplumsal, ruhi, cismi, uhrevi ve dünyevi birçok menfi etkileri vardır. İslam kaynaklarında kötümserliğin etki ve sebeplerinin açıklanmasının yanı sıra, bu hastalığın tedavi yolları da zikredilmiştir. ...
  • Acaba İslam’da, Kurban bayramı adında bir bayram var mıdır? Hacc-ı Ekber’den ve Hacc-ı Asgar’dan kastedilen nedir?
    2751 بیشتر بدانیم 2019/06/12
    Rivayetlerde, Kurban bayramı “İ’d-i Azha” ve “İ’d-i Nahr” isimleri ile anılmıştır. Tüm bunlar lügatte; deve veya koyunun[1] Zilhicce ayının onuncu gününde[2] kurban edilmesine işaret ediyor. Dolayısı ile bu günde kurban verildiğinden ötürü (5) “Kurban bayramı” adı ile isimlendirilmiştir.[3] ...

En Çok Okunanlar