Gelişmiş Arama
Ziyaret
5795
Güncellenme Tarihi: 2014/08/31
Soru Özeti
Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
Soru
Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
Kısa Cevap
“Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır.
Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır.
“Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ve tasarruf sahibi olmak anlamındadır. Herşeyden önce zat’en özü itibariyle Allah Teala’nın zatına münhasır olup; saniyen Halifetullah makamında olan Peygamberler, Masum İmamlar ve kamil insanlara da arazi olarak isnat edilmiştir.
Ayrıntılı Cevap
 “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök olarak  “veli” kelimesinden türemiştir. Lügat kitaplarında  “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmesi” böyle bir hal aralarında mesafe olmaksızın bir yakınlığı gerektirmektedir. Bu bağlamda  bu sözcük (وَلِيَ وِلىٰ )farklı mecralarda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır.
 “Tekvini velayet” hususunda münasip ve mutabık olan anlam varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ve tasarruf sahibi olmak anlamındadır. Herşeyden önce zat’en özü itibariyle Allah Teala’nın zatına münhasır olup; saniyen Halifetullah makamında olan Peygamberler, Masum İmamlar ve kamil insanlara da arazi olarak isnat edilmiştir. Elbette bu kaide temel bir persfektif olarak Kuran’ı Kerim’de geçen izzet, kudret, şefaat gibi birçok konuda itibarı olan bir mantelitedir.
Velayet hakkında Allah teala bir yerde şöyle buyuruyor: "فالله هو الولیّ" Gerçek Veli (insanlar ve alem üzerinde tasarruf sahibi) yalnız Allah’tır.[1] Başka bir yerde ise: "النبی اولی بالمؤمنین من انفسهم " Peygamber müminlere kendi nefislerinden daha evladır.[2]
"انما ولیکم الله و رسوله والذین آمنوا الذین یقیمون الصلوة و یؤتون الزکات و هم راکعون" Sizin veliniz, sahibiniz, ancak Allah ve Peygamberi ve inananlar ki namaz kılanlar ve rükû ederken zekât verenlerdir.[3] Bu ayet velayeti Allah ve Peygamberi ve onun Ehlibeyti hakkında isbat etmektedir.
Bu ayetlerden maksat şu değildir: İnsanların birden fazla velisi yani velayetini elinde bulunduran bulunmakta ve bunlardan birisi veya en üstünü Allah’tır. Bilakis anlamı gerçek velayeti yalnız Allah Teala’ya münhasır ve özgü kılan "والله هو الولی" ayet ışığında İslam Peygamberi (s.a.a) ve ismet, taharet sahibi Ehlibeytinin velayeti arazi olarak ilahi velayetin mazharıdır. Kuran’ı Kerim’in latif tabiryle İslam Peygamberi ve Onun temiz Ehlibeyti İlahi velayetin nişanesi ve ayetidir.[4]
Şimdi sorunun ikinci bölümüne geçecek olursak Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat meselesi; bu konuyu ele almadan önce iki noktayı hatırlatmayı gerekli görüyoruz:
  1. Alemde var olan varlıklar arasında insan seçkin ve mümtaz bir konuma sahiptir. Öyleki mukarreb melekler dahi bu konumdan mahrumdur. İnsan saklı ve potansiyel yeteneklere ve kudretlere sahiptir. Eğer bunları kendisinde keşfeder ve geliştirirse halifetullah ve eşref-i mahlukat makamına nail olabilir.
  2. Allah Teala kendi velayetine ulaşma fırsatını bütün insanlığa tanımış ve tam olarak  iyice tanıtmıştır. "الا ان اولیاء الله لاخوف علیهم و لا هم یحزنون". Bilesiniz ki, Allah'ın velilerine hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.[5]
Bu iki nokta ışığında şu sonucu alabiliriz: Masum İmamlar kabiliyetlerini geliştirerek, elde ettikleri ulvi marifetler ve irfanla, sahip oldukları iman ve yakinle ilahi velayet meydanına yol bulmuşlarıdr. Bu ulvi makamın mübarek neticesi Hz. Hakk’ın kendi  kutsal zati tekvini velayetinden nasiplenmeleri olmuştur. Masum İmamların (a.s) hayatı ubudiyet ve kulluğun nişanesi olmasının yanı sıra yaşamlarının mihenk taşı kainatın kaynağıyla daimi olarak irtibatta olmak olmuştur. Bu kulluk iksiriyle simya yapıp varlık alemine yaşam ruhunu ilham ettiler.
"بکم یمسک السماء ان تقع علی الأرض" Gök, size tutunduğundan yeryüzüne düşmez.[6]
İmam Mücteba (a.s)’dan şöyle nakledilir: "من عبد الله عبد الله له کل شیء". Kim Allah’a (hakkıyla) kul olursa Allah Teala’da her şeyi ona kul köle kılar.[7]
Kutsi hadiste şöyle geçer: Allah Teala şöyle buyurdu: "عبدی اطعنی حتی اجعلک مثلی" Ey kulum bana itaat et, seni kendim gibi karar kılayım.[8] (Yani seni ilmimden kudretimden nasiplendireyim ta benim gördüğüm gibi görüp benim duyduğum gibi duyasın ki kendi cennetime nail olasın.)
"ابن آدم أنا غني لا أفتقر أطعني فيما أمرتك أجعلك غنيا لا تفتقر يا ابن آدم أنا حي لا أموت أطعني فيما أمرتك أجعلك حيا لا تموت يا ابن آدم أنا أقول للشي‏ء كن فيكون، أطعني فيما أمرتك أجعلك تقول لشي‏ء كن فيكون"؛ 
” Ey Ademoğlu ben zenginim ve asla fakir olmayacağım, sana emrettiğim şeyde bana itaat et seni öyle zengin edeyim asla fakir olmayasın. Ey Ademoğlu ben hayat sahibiyim ve asla ölmeyeceğim, sana emrettiğim şeyde bana itaat et seni hayat sahibi kılayım asla ölmeyesin. Ey Ademoğlu ben bir şeye ol dediğimde olur, sana emrettiğim şeyde bana itaat et seni öyle kılayım ki bir şeye ol dediğinde olsun.“[9]
Bu hadislere ek olarak Usul-u Kafi’de geçen meşhur ” Kurb’ul-nevafil” hadisi Masum İmamlar (a.s)’ın tekvini velayete nail olmalarının esrarını bizlere aşikar etmektedir.
"بیمنه رزق الوری و بوجوده تثبت الارض والسماء" Mahlukat onların mübarek hayırlarıyla rızıklanır, yer ve gök onların varlığı hürmetine ayaktadır.[10]
Netice: Masum İmamlar (a.s) Allah Teala’nın onları ilahi velayetten nasiplenmeye nail etmesiyle bütün mahlukat üzerinde ve varlık aleminde kontrol sağlamış ve fermanlarını dinletebilmişlerdir. Masum İmamlar (a.s)’da zuhur bulan ve açığa çıkan birçok keramet ve harikulade vakıalar onların tekvini vilayet üzere olduğu hakikatinin inkar edilemez delilidir.
 
 
 
 
 

[1] Şura/9.
[2] Ahzap/6.
[3] Maide/55.
[4] Velayet Fakih, Cevat Amuli, Abdullah, 122-123-129.s.
[5] Yunus/62.
[6] Camie ziyareti.
[7] Tefsir’i Askeri, 1.c, 327.s.
[8] Esrar’us-Salat, 1.c, 4.s (mukaddeme).
Şerhi dua’i Sabah,  Hoi, 1.c, 11.s, tashih önsözü.
[9] Bihar’ul-Envar, 90.c, 376.s, 24.bab, İrşad’ul-Gulup, 1.c, 75.s, 18.bab; Udde’ti-Dai, 310.s,
[10] Mefatih’ul-Cenan, 85.s, edile duası..., 84.s
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar