Gelişmiş Arama
Ziyaret
8038
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
arapça dilinin en kamil dil olduğuna dair delil var mıdır?
Soru
acaba sadece kuranın kamilliğinden dolayı arapça dilinin en kamil dil olduğunu söylemek mümkün mü?
Kısa Cevap

Arapça dilinin kuran dili olarak seçilmesi elbette ki bu dilin değerli ve şerefli olmasına neden olamuştur. Ancak arapça dilinin kamilliği kuranın kamil olduğ için değildir. Lügat ve kavramdaki genişliği, dilsel sisteminin mühkemliği, türlü tabirlere haiz olması, irabı (kelimenin cümledeki farklı konumlarını belirtilmesi içun son harfının üzerindeki harkenin farklılaşmayı) ve iştikakı (farklı manalar elde etmek için masdar olan kelinden farklı kelimelere türemeyi) kabullenmesi ve… gibi kendisine has ve özgün özellik ve niteliklere haiz olması, bu dili en kamil bir dil konumuna getirmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Arapça dilinin kuran dili olarak seçilmesi elbette ki bu dilin değerli olmasına neden olamuştur. Ancak arapça dilinin kamilliği kuranın kamil olduğ için değildir. Balakis arapça diline munhasır ve kendisine özgü olan özellikler ve niteliklere sahip olması arapça dilinin en kamil veya en kamil olan dillerden birisi olmasına neden olmuştur. Allahu teala kendi ayet ve nurani kelimelerini bu dilin kalıbına sokarak beşeriyete sunmasının sırrı ve hikmetlerinden (birçok hikmetin yanı sıra) birisi, bu dilin bu özelliklere ve nitelliklere sahip olmasından dolayı olabilir. Şimdi burada arapça diline has ve kendisine munhsır olan birkaç özelliğe işaret ediyoruz:

1-   Lügat ve istılah bakımından en geniş dillerdendir.

2-   Farklı tabirlere sahip olma bakımından çok çeşitlidir. Bir mana veya birbirine yakın manlar için çok farklı tabirlere shiptir.

3-   Mühkem ve çok güçlü dilsel sisteme sahiptir.

4-   İrabı kabul etme kabiliyetine sahiptir. Diğer dillerde olmayan bu özelliğin anlamı şudur: kelimeinin son harfı üzerindeki halet ve hareke değişiyor. Kabul ettiği bu değişim gereğince ona mutabik bir şekilde kelimenin cümledeki konumu ve yeri belirleniliyor. Bu vesileyle cümleyi söyleyen kişi; konuşan ile dinleyen kişi; muhatap, beraberce sözlerde ve konuşmada yapılması mümkün olan hatalardan korunurlar.

5-   Manalarla harfler arasında bir uyumluluğa sahiptir. Bu konu bazı geçmişteki ve bazı çağdaş lügat alimleri tarafından ortaya atılmış. Bu anlayışa göre elfaz ile manalar arasında özel bir tenasüp ve uyumluluk söz konusudur. Örneğin ibni Farıs şöyle yazıyor: "(ق) ve (ط) harfleriyle başlayan üç harflı olan kelimerin tümü; "قطع, قطف, قطل, قطم " ve… kesmek anlamındadırlar".[1] Böyleli konular arapça dilinde oldukça fazladır.

6-   İştikak özelliğine sahiptir; iştikak, asıl olan bir kelimeden (masdardan) bir çok mana elde etmek için farklı ve sayılı kelimeyi türetmek anlamındadır.

7-   Daha başka özellikler; manadaki zerafet ve dikkat, eş anlamlı (muteradif) ve çok manalı tek kelimelerin oldukça fazla olması ve tek mana için birçok lafzın olması ve…

Araşpça dili bu ve buna benzer kendisine özgü olan niteliklere sahip olduğu için kamil bir dil olmuştur. Kuranın bu dille nazil olmasının hikmetlerinden birisi de bu olabiliyor.



[1] "Mikyasu'l-luga".

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar