Gelişmiş Arama
Ziyaret
6237
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Bizim daha çok ihtiyacımız olmasına ve halkımızın pahalılık ve yokluktan dolayı sıkıntı çekmesine rağmen neden Irak’a yardım ediyoruz?
Soru
Bizim daha çok ihtiyacımız olmasına ve halkımızın pahalılık ve yokluktan dolayı sıkıntı çekmesine rağmen neden Irak’a yardım ediyoruz?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

1-                  İran İslam Cumhuriyetinin diğer İslam ülkelerine yaptığı yardım öncelikle maddi ve mali değil manevidir.

2-                  Diğer İslam ülkelerine maddi yardımlar varsa da karşılığında hem maddi ve hem de manevi olmak üzere bir çok fayda ve etkileride vardır. Örneğin:

a)             Maddi Faydaları: Bu yardımlar ülkenin ekonomisinin gelişmesine neden olmaktadır; çünkü ekonominin ve diğer ülkelerle ticari ilişkilerin gelişmesinin önemli etkenlerinden birisi uluslararası toplumlarda siyasi itibarın kazanılmasıdır. Dünyada siyasi itibar kazanmak ise başka ülkelerin güç ve desteğine sahip olmak ve karşılıklı iyi ilişkiler kurmakla olur. Nitekim bütün ülkeler, başka ülkelere karşı kendi sistemlerinin temellerini sağlamlaştırmak için çeşitli bölgelerde ki dostlarına maddi ve manevi yardımlarda bulunur, kendileri için savunma sistemi oluştururlar.

b)            Manevi faydaları: Böyle bir şey Allah’ın rızasını kazanmanın, şer’i[1] ve insani vazifeyi yerine getirmenin yanı sıra adaleti yayma, zulümü yoketme, İslami ve inkılabi hedefleri yaymaya neden olmaktadır.

c)             Burada dikkat çeken çok önemli bir nokta da şudur ki, İslam, sömürgecilerin Müslümanların arasına tefrika sokmak için çizdikleri sınırlara ve coğrafi bölünmelere inanmamaktadır. İslam, dünyadaki Müslüman halkların tek millet olduğuna inanmakta ve onlara tek ümmet demektedir: ‘Hiç şüphe yok ki siz bir tek ümmetsiniz ve ben Rabbinizim, bana kulluk edin.’[2] İslam fıkhında İslam ülkelerine ‘Dar-ul İslam’ onların dışındakilere ise ‘Dar-ul Küfr’[3] denmektedir. Bu sebepten dolayı İslam ülkelerinin serveti Veliyy-i Emr-i Müslimin’in elinde olmalıdır; çünkü o bu serveti ümmetin hayırına olan yerde harcayacaktır. Eğer İslam cumhuriyetinin korunması bu malların yanlızca İran’da harcanmasına bağlıysa Veliyy-i Emr-i Müslimin öneminden dolayı onu İran’da harcar. Çünkü İslam cumhuriyeti günümüzde İslam devletlerinin merkezi ve ekseni konumundadır.[4]

Bu iddianın delili şudur: Diğer ülkelerde ki Şiiler, humus, zekat gibi ilahi vergilerini Kum şehrindeki taklit mercilerine göndermektedirler. Taklit mercileri ise bunları İran’da ve diğer ülkelerde hayır işlerde özellikle ilmi yayınlarda, medrese ve ilmi merkezler kurmada vb. gibi yerlerde harcamaktadırlar.



[1] - Usul-u Kafi, Kitab-ı İman ve Küfr, Bab-ı Hakk-ı Mü’min Ala Mü’min

[2] - Enbiya/92

[3] - Mehdi Hadevi Tahrani, Velayet ve Diyanet

[4] - İran-Irak savaşı sırasında İmam Humeyni’den (r.a) ‘İran’ı mı savunmak önceliklidir yoksa Lübnan’ı mı?’ diye sorduklarında şöyle buyurdu: ‘İran’ı savunmak önceliklidir, zira İran, İslam ülkelerinin merkezi ve ekseni sayılmaktadır.’

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar