Gelişmiş Arama
Ziyaret
64956
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Peynir yemek neden mekruhdur.
Soru
Mümkünse peynirin mekruh olmasının felsefesini açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Hikmet sahibi Allah, kullarının faydasına olan şeyleri farz kılmış, onların zararına olan şeyleride ya haram yahutta mekruh etmiştir. Masum İmamlardan (a.s) peynir hakkında bize ulaşan rivayetlerden, peynirin tek başına yenildiğinde mekruh olduğu anlaşılmaktadır. Ama cevizle yenirse zararı olmayacağından mekruhta olmayacaktır.      

Ayrıntılı Cevap

Hikmet sahibi Allah, kullarına karşı merhametli olduğundan onlara bir şeyi farz kılmışsa bu, ondaki faydalardan ve eğer bir şeyi haram etmişse buda ondaki zararlardan dolayıdır. Aynı şekilde eğer bir şey için mekruh demişse yine zararı olduğu içindir. Ancak bu zarar onu haram edecek derecede değildir. Peynirde bu türdendir.

Masum İmamlardan (a.s) peynir hakkında bize ulaşan rivayetler üç grup altında toplanmaktadır:

1-Bazılarında faydalı olduğu söylenmiştir, örneğin İmam Bakır’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet olunur: ‘Peynir benim sevdiğim yiyeceklerdendir.’[1]

2- Bazılarında peynirin zararlı olduğu belirtilmiştir, zira insanın zayıflamasına neden olmaktadır.[2]

 İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İki şey mideye girerse onu bozar, biri peynir, diğeride bayat et.’[3]

İmam Sadık (a.s) bazı şeylerin özelliklerini sayarken şöyle buyuruyordu: ‘İki şey zaralıdır ve fayda vermezler: Peynir ve kuru (bayat) et.’[4]

3- Bazı rivayetlerde ceviz ve peynir tek başlarına yenilirse ağrı, hastalık ve zarara yol açabileceği belirtilmiştir. Ama cevizle yenirse zararı olmadığı için mekruh olmaktan çıkar ve hatta rivayetlerde ‘şifa’ diye ifade edilen faydalı bir yiyecek halinede gelir.[5]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Peynir ve ceviz ikisi beraber şifadır, (ama) tek başlarına zararlıdırlar.’[6]

Bu rivayetlere dayanarak şöyle bir netice alabiliriz: Peyniri tek başına yemek mekruhtur, ama cevizle yenirse zararı olmaz, dolayısıyla da mehruk olmaktan çıkar.

Beslenme bilimi ve tıp bu konuda şöyle diyor:[7]

1-Peynir müterakim bir besin olduğu için etli yemeklerin yerine veya düşük besinli yemeklerin yanında yenilmelidir. Peynir yemeklerden sonra yenilmek istendiğinde hafif yemeklerden sonra yenmelidir, ağır yemeklerden sonra asla yenmemelidir, çünkü mide onu hazmetmekte zorlanmaktadır.[8]   

Mide rahatsızlığı olanlar ceviz yerken ihtiyatlı olmalılar. Böyleleri cevizi peynirle yerlerse daha iyi olur.[9]

2- Peynir soğuk mizaçlı ve geç hazmedilen gıdalardandır; cevizle yenildiğinde insanı şişmanlattığı ve cildi yumuşattığı bilinmektedir.[10] Peynir, sebze ve cevizle yenildiğinde insana kilo aldırır.

3-Peynirin hazmı ve vücuttan atılması geç olur ve iştahı azaltır. Sıcak mizaçlı insanlar ve değişken mizacı olanlara zararı azdır, ama soğuk mizaçlı ve balğamı olanlar eğer ondan devamlı yerlerse zararlı olur. Peynir, kabızlık veya bağırsak tıkanması neden olan şiddetli bir bağırsak iltihabına yol açabilir. [11]

4- Peynirde kalsiyum, cevizde fosfor var.

Bedenin peynirdeki kalsiyumu cezbedebilmesi için fosfora ihtiyacı var. Peynir cevizle yenmezse, kandaki kalsiyum beyindeki fosforu alır. Bu da beyinin yavaş çalışmasına neden olur.

Bu yüzden peyniri cevizle ve akşam yiyin, zira kalsiyum ve fosfor en iyi şekilde akşam cezbolur.[12]

Birisi İmam Sadık’tan (a.s) peynirin özelliği hakkında sorduğunda İmam (a.s) ‘Zararlıdır ve faydası yoktur’ diye buyurdu. Aynı adam akşam İmamın (a.s) huzuruna vardığında baktı ki İmamın (a.s) sofrasında peynir var; hayretle İmam’a (a.s) ‘Siz sabahleyin peynirin faydalı olmadığını söylemiştiniz, şimdi ise sofranızda peynir var’ diye arzettiğinde İmam (a.s) ona şöyle buyurdu: ‘Sabahleyin peynir yemek iyi değildir, ama akşamları iyidir; ayrıca cinsel gücüde artırır.’[13]

5- Peynirde tiramin maddesi vardır. Onun fazlası beyinin yavaş çalışmasına neden olmaktadır. Beden bu maddeyle mücadele etmek için anzim üretir. Anzim o maddenin etkisini yokedebilir. Anzim işlevinin artması için bedenin bakırın miktarının çoğalması lazım. Bununda tek yolu peynirle beraber ceviz yemektir. Zira cevizin içinde bol miktarda bakır vardır.     



[1] -Muhammed b. Yahya, Ahmed b. Muhammed b. İsa’dan, o da İbn-i Mahbub’dan, o da Abdullah b. Sinan’dan, o da Abdullah b. Süleyman’dan şöyle nakleder: İmam Bakır’dan (a.s) peynir hakkında sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Beni hayrete düşüren bir yiyecekten sordun…’ (el-Kafi, c.6, s.339)

[2] -el-Kafi, c.6, s.7, 315

[3] -Bihar-ul Envar, c.66, s.104

[4] -Vesail-uş Şia, c.17, s.39

[5] -Resulullah (s.a.a) buyuruyor: ‘Peynir zararlıdır, ceviz zararlıdır, ama ikisi beraber yenirse şifaya dönüşür. (Bihar-ul Envar, c.62, s.294)

[6] -Muhammed b. Yahya, Ahmed b. Muhammed’den, o da İbn-i Mahbub’dan, o da Abdulaziz b. el-Abdi’nin şöyle dediğini nakleder: İmam Sadık (a.s) buyuruyor... (el-Kafi, c.6, s.340)

[7] -Ahmed Emin Şirazi, İslam Pezeşk-i Bi Daru,

[8] -Bk: Che Bayad Kerd ve Chegune Bayad Pukht? s.251.

[9] -Danişname-i Rüşd.

[10] -Mahzen-ul Edviye, Cim (ج) Harfi.

[11] -Evvelin Danişgah, c.6, s.256

[12]- a.g.e. s.227

[13] -Bihar-ul Envar, c.66, s.106

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ehl-i Sünnetin Şia olabilmesi için nasıl bir akideye sahip olmaları gerekir?
    13763 Eski Kelam İlmi 2010/05/04
    Şia ile Ehl-i Sünnet, itikat ve dinin füru’unda müşterek yönleri çok olan mezheplerdendir. Bazı yönlerden ise farklılıklar vardır. Şia ile Ehl-i Sünnet’in arasındaki asıl fark Resulullah’ın (s.a.a) Ehl-i Beyt’inin (a.s) velayet ve imamet meselesine bakış açıları ve inançlarıdır. Ehl-i Sünnet’in Şia olabilmesi için Resul-ü ...
  • Çağdaş arifler kimlerdir?
    7839 Teorik İrfan 2011/12/19
    Hicrî birinci ve ikinci asırdan günümüze dek meşhur Müslüman arifler sırasıyla aşağıda yer almaktadır:Hicrî birinci ve ikinci asır: Ebu Haşim Sofu Kufi, Şakik Balhi, Maruf Kerehi, Fuzeyl b. Ayaz.Üçüncü asır: Bayezid Bestami, Sırri Sakti, Haris Mehasibi, Cüneyd Bağdadi, Zunnun ...
  • Rivayetlere göre iman ile sevgi ilişkisini beyan ediniz?
    11307 Eski Kelam İlmi 2012/09/20
    Rivayetlerde sevgi ile din ilişkisini incelemek için ilkin din, iman, sevgi ve muhabbet meselesi arsında var olan zati ilişkiyi inceleyeceğiz. Sonra iki tür sevgiye; birisi ilahi muhabbet ikincisi şehvani sevgisine değineceğiz. Lütfen detaylı cevaba müracaat ediniz. ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    11550 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Şeytan bizim fikir ve düşüncelerimize nasıl sızmakta ve isteklerini dillendirmektedir?
    13069 Eski Kelam İlmi 2010/11/27
    Şeytanın insana sızma yollarını incelemeye tabi tutmadan önce şeytan denen varlık hakkında kısa da olsa bir bilgi edinmemiz lazımdır. Şeytan sözcüğünün türediği ilk lafız hakkında görüş sahipleri arasında bir takım ihtilaflar mevcuttur. Ama bu kelimenin uzak olmuş anlamındaki “şatan” kavramından türediğini söylememiz daha doğrudur. Dolayısıyla birçok ...
  • Ubey b. Kab’ın şahsiyeti nasıl idi?
    8521 تاريخ بزرگان 2012/03/12
    Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin en meşhur sahabelerinden biridir, Şia ve Ehli Sünnet’i içeren tüm Müslümanların yanında saygıya sahiptir. Şii kaynaklarında ondan sınırlı sayıda rivayet nakledilmiştir. Rical bilginleri, onu Allah Resulü’nün sahabelerinden ve vahiy kâtiplerinden saymışlardır. Kendisinden nakledilen rivayetler göz önünde bulundurulduğunda, onun Ehli Beyte (a.s) ve ...
  • Neden bazı Müslümanlar dini inançlarıyla çelişen davranışlarda bulunmaktadırlar?
    7167 Pratik Ahlak 2010/03/13
    İnsan ruhani, maddi, hayvansal, toplumsal, duygusal vb. boyutları olan bir varlıktır. Bu boyutlar, insanın inancıyla amel ve davranışları arasında bazı uyumsuzlukların çıkmasına neden olan bir çatışma halindedirler. İlahi dinler, özellikle İslam, insanı hayvansal yönelişlerin tuzağından kurtarıp çeşitli ...
  • İslâm dininin, demokrasi karşısındaki tutumunu açıklayınız?
    13487 Politika Felsefesi 2008/10/29
    Demokrasi, toplumu idare etme yöntemidir. Çoğunluğun görüşü, medenî ve ferdi özgürlüklere saygı gösterme vb. konular demokrasinin en belirgin özelliklerindendir.Çoğunlukla hakikat arasında gerekli bir bağ olamasa[i] da çoğunluk etkin ...
  • Değişik düşünürlerin bakışında tanrı mefhumunun özellikleri nedir ve ortaçağ Hıristiyan filozoflarının bakışında başka hangi özellikler bulunabilir?
    7401 فلسفه غرب 2012/01/23
    Antik Yunan filozofları tüm şeylerin ve yaratılışın kaynağını araştırmada tanrı adında bir mefhuma ulaştı. Ortaçağ filozoflarının tanrısı, önceki filozofların tanrısından farklıdır. Hıristiyan filozoflarının tanrısı ile Yunan ve Roma tanrıları arasındaki fark, yaratan olmadadır. Tanrı hakkında değişik filozofların görüşleriyle aşina olmak için, ayrıntılı cevapta onların görüşleriyle ilgili olarak kısa bir ...
  • Allame Tabatabai gibi alimlerin görüşüne göre ruhun cismaniyet-ul hüdus olmasıyla (bedenle varolması) alem-i zer arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir?
    9092 İslam Felsefesi 2011/04/13
    Ruhun cismaniyet-ul hüdus olduğuna (bedenle varolduğuna) inanmakla Allame Tabatabai’nin bahsettiği şekilde alem-i zer’e inanma arasında çelişki yoktur. Zira cismaniyet-ul hüdus demek, maddi oluşumla gerçekleşen teklik ve belirgin bir şekilde meydana gelmek demektir. Alem-i Zer’de ki varlıklar, aralarında herhangi bir belirginlik olmadan toplu halde olan varlıklardır. ...

En Çok Okunanlar