Gelişmiş Arama
Ziyaret
16636
Güncellenme Tarihi: 2008/05/04
Soru Özeti
İnsani Şeytan nedir?
Soru
İnsani Şeytan nedir?
Kısa Cevap

“Şeytan” kelimesi, insan, cin veya herhangi bir türden olan isyankâr, asi ve saptıran varlıklar için kullanılan genel bir isimdir. Kuran- Kerim’de şeytan kelimesi özel bir varlık için kullanılmamış, hatta şer, fitneci ve fesat çıkartan insanlar için de şeytan tabiri kullanılmıştır.

Buna göre, İnsani Şeytandan maksat, ilahi emirlere isyan etmeleri sonucu sapıklığa düşen ve başkalarını da sapıklığa düşürmeye çalışan insanlardır.

Ayrıntılı Cevap

“Şeytan” kelimesi, uzakta olmak, uzak düşmek anlamında olan “şeten” kökünden gelmektedir. Şeytan, hayırlı işlerden ayrıldığı ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştığı için bu isimle adlandırılmıştır.[1]

Şeytan kelimesi genel isim ve İblis kelimesi de özel isimdir. Yani, şeytan kelimesi, insan ve insan dışındaki, zararlı, saptıran, asi ve isyankâr olan her varlığa denir. İblis, Hz. Âdem(a.s.)’i kandıran ve şimdi de ordusuyla birlikte insanları saptırmaya çalışan şeytanın ismidir.[2]

Sıhah-ul Luğet şöyle diyor: İnsan, cin veya hayvanlardan olan, hak ve hakikatte yüz dönmüş dik kafalı her canlı şeytandır.[3]

Eziyet eden ve zarar veren bir varlığa şeytan denmesi, Kuran-Kerim’de şeytan kelimesinin kullanıldığı yerlerden birisidir. Doğru yoldan sapmış ve başkalarına zarar veren bir varlıktır. Kuran-Kerim’de şöyle gelmektedir: “Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister….”[4]

Kuran-Kerim’de şeytan kelimesi sadece özel bir varlık için değil hatta şer ve fesat çıkartan insanlar içinde kullanılmıştır. “İşte böyle biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık….”[5]

İblis’e de şeytan denmesinin sebebi, onun vücudunda olan fesat ve şerden dolayıdır.[6]

Şeytan kelimesi, mikroplar için dahi kullanılmıştır. “Evlerinizde, geceleri çöp bırakmayın; çünkü çöp şeytanın yeridir.”[7] Çöp zararlı hayvanlar ve haşerelerin birikme yeri olduğu için şeytan tabiri kullanılmıştır.

Bunlara ilave olarak, Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’in bir çok ayetlerinde nefsin isteklerine uymayı, hasedi, gazabı, tekebbürü, münafıkları ve….şeytan olarak adlandırmıştır.[8]

Şeytan kelimesinin değişik birçok anlamları vardır ve bunların en açığı da İblis ve onun ordusudur. Diğer bir örneği ise fesat çıkartan ve doğru yoldan saptıran insanlardır. Tabiî ki bazı konularda zararlı mikrop anlamında da kullanılmıştır.[9]

Başka bir anlatımla, şeytan kelimesi “şerli” anlamına gelen sıfat manasını taşımaktadır ve Kuaran-ı Kerim’de şeytan bu anlamda kullanılmıştır. Sadece bazen İblis hususunda ve bazen de şerliğin meleke haline geldiği şerli varlıklarda genel anlamında kullanılmıştır. Sonuç olarak şeytan, insanlar ve cinlerden olabilir ve şeytanlar arasında da şeytanlıkta yüksek dereceye sahip, seçkin ve öne çıkmış kimseler olabilir ve o da İblistir.[10]

Ama İblisin, melek mi yoksa cin mi olduğu hususunda ihtilaf vardır:

Bazı Kuran ayetlerinden, İblisin melek olduğu anlaşılmaktadır. “Hani meleklere, Âdem’e secde edin demiştik de iblisten başka bütün melekler secde etmişlerdi…”[11]

Başka bir ayette: “…İblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. İblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dışarı çıktı…”[12] Yani, İblis cinlerdendir. Ama yıllarca meleklerin safında ibadet ettiği için bu hitaba tabi tutulmuştur.[13]

Sonuç:

Şeytan kelimesi, hakka boyun eğmeyen, dik kafalı, fitne çıkaran ve doğru yoldan saptıran varlıklar için kullanılmaktadır ve insan, cin, hayvan veya her hangi bir türden olabilir. İnsani şeytandan maksat, bu sıfatları ve özellikleri taşıyan insanlardır.

Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için şu konulara başvurabilirsiniz:

Şeytan ve Ölüm, s: 398, (site: 849); Şeytanın Nale ve Feryatları, s: 762 (site: 805); Şeytanın Yaratılış Felsefesi, s: 233 (site: 1752); Şeytanın Hedef ve Programları, s: 234.



[1] Mecme’-ul Bahreyn, Şeten sözcüğü.

[2] Şeriat Medari, Cafer, Kuran Kelimelerinin Şerhi ve Açıklaması, c: 2, s: 490; Bistuni, Muhammed, Kurana Göre Şeytanın Tanınması, s: 12.

[3] Sıhah-ul Luğet, Nun Babı, Eş-Şin Faslı, Şeten Sözcüğü, c: 5, s: 2144.

[4] Maide Suresi, 91. Ayet.

[5] En’am Suresi, 112. ayet.

[6] Bistuni, Muhammed, Kurana Göre Şeytanın Tanınması, s: 13–14.

[7] Rey Şehri, Muhammed, Mizan-ul Hikmet, c. 13, s: 6340.

[8] Musevi Garevi, Muhammed Cevat, Kuran’a Açısından İnsan, c: 2, 9. Bölüm, Şeytanın Kelimesinin Kullanıldığı Yerler, s: 327–398.

[9] Bistuni, Muhammed, Kurana Göre Şeytanın Tanınması, s: 13–14.

[10] Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Kuran Maarifleri, c: 1–3, s: 297–298.

[11] Bakara Suresi, 34. Ayet.

[12] Kehf Suresi, 50. Ayet.

[13] Daha fazla bilgi için: Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Kuran Maarifleri, c: 1–3, s: 298–299; Mutahhari, Mürteza, Kuranla Tanışma, c: 9, s: 185.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kiraya verilen eşyanın tamir masrafı hangi tarafın uhdesindedir.
    5515 Fıkıh 2011/08/17
    Kiraya verilecek evin, sahip olması gereken zaruri eşyalarının (örfün evin bir parçası olarak gördüğü eşyalar gerekli elektrik ve su malzemeleri gibi) hasar görmesi durumunda şer'i olarak tamir masrafları ev sahibinin üzerinedir. Elbette bu durum kiracının bu eşyaların kullanımında aşırı gitmemesi ve korumada ciddiyetsizlik etmemesi durumunda geçerlidir.
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    14963 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Eğer bilgisayar, masa ve dolap gibi bir şey veya yer necis olursa ve söz konusu şeyi sadece az suyla yıkamak mümkünse, onu nasıl temizlemek gerekir?
    7559 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/13
    Eğer belirtilen örneklere benzer bir yer necis olursa, onu bez parçasıyla temizlemek mümkün değildir ve onu temizlemenin tek yolu (az, kür, akan) suyla yıkamaktır.[1] Şu şekilde temizlemek gerekir: Necasetin kendisini (bez parçası ve benzeri bir şeyle) giderdikten sonra, ...
  • Suhayb-i Rumi'nin kişiliği hakkında bilgi verir misiniz? Bu zat Ehl-i Beyt'in dostlarından mıdır? Hz. Ali'nin imametini kabul emiş midir?
    8428 تاريخ بزرگان 2008/05/25
    Suhayb b. Sinan, Irak asıllı ve Dicle’nin kıyılarında Musul şehrinin yakınlarında yaşayan kabilelere mensuptur. Babası ve amcası Kesra tarafından Ebelle şehrinin yönetimini üstlenmişler, İran ve Ruma arasında cereyan eden savaşlardan birinde Rumlulara esir düşmüş, onu Ruma’ya götürmüşler ve orada büyümüştür. Bu yüzden Suhayb-i ...
  • Neden Tavşan etinin yenmesi haramdır?
    16812 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Bütün taklidi mercilerin vermiş oldukları fetvaya göre tavşanın eti yenmez ve haramdır. Bu fetva "tavşan etinin yenmesini caiz görmeyen rivayetlerin var olması" esasincedir. Buna binaen; bu hüküm Allah'ın hükmüdür. Allah'ın hükmüne, onda var olan maslahatları ve hikmetleri bildiğimiz için değil, Allah'ın ...
  • Şiaya göre büyük günahın konumu nedir?
    24158 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Büyük günah konusunda Müslüman fırkalar arasında çoğu siyasi olan ifrat ve tefritler vardır.Bunun en belirgin örneği Mürcie ve Hariciler’dir. Mürcie, zalim yöneticileri temize çıkarmak için zahiri imanı veya Müslümanlık iddiasını ve görüntüyü korumayı yeterli görmekte, büyük küçük hiç bir günahın hatta Ehl-i Beyt’in ...
  • İranlıların matem, şenlik ve dini bayramlardaki gelenekleri neden diğer Müslümanlarla ve hatta diğer Şiilerle farklıdır?
    7597 Eski Kelam İlmi 2009/07/11
    Dini kutlamalar için genel kurallar olmasının yanı sıra ancak mukaddes İslam dininin görüş belirtmediği yerlerde her bölge örf ve adetlerine göre bu merasimleri yerine getirilebilir. Başka bir deyişle dinin önem verdiği şey örneğin İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimlerinin düzenlenmesidir. Ama bunun yapılma şekli halkın kendisine bırakılmıştır. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    5903 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    9761 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Şeyh Tusi’nin siyasî düşüncesinin devletsel boyutları nelerdir?
    5755 Düzenler 2010/09/22
    Şeyh Tusi’nin devlet hakkındaki siyasî düşüncesinin değişik boyutları vardır:1- İslam Devletin Hedefleri: Şeyh Tusi İslam devleinin nihai hedeflerinin şunlar olduğuna inanmaktadır:1-1- Toplumda düzen ve emniyetin sağlanması. Bunların olmaması durumunda kaos hakim olacaktır.

En Çok Okunanlar