Gelişmiş Arama
Ziyaret
103705
Güncellenme Tarihi: 2010/09/22
Soru Özeti
Hangi halde kadına cenabet guslü farz olur?
Soru
Yakınlaştıktan sonra kadın da gusül abdesti almalı mıdır? Şehvet neticesinde dışarı çıkan her sızıntının necis olduğu söylenmektedir, kadın da böyle midir ve gusül abdesti alması gerekir mi? Her yakınlaşmadan sonra gusül abdesti almak gerekir mi, bu doğru mudur?
Kısa Cevap

Cenabet iki yoldan hâsıl olur:

1) Meni çıkmasa bile cinsel yakınlaşma ve ilişkiyle.

2) Uykuda olsun veya uyanıkken, az olsun veya çok, şehvetle olsun veya şehvetsiz, iradeyle olsun veya iradesiz (girme olmasa dahi) meninin çıkmasıyla.[1]

Fakihlerin ekseriyetinin görüşüne göre kadınlardan çıkan nem şehvetle beraber (orgazm ve cinsel zevkin doruğu haddinde) olursa meni hükmündedir ve cenabet guslü alınmalıdır.[2],[3] Bundan dolayı kadın ve erkeğin her yakınlaşmadan sonra gusül abdesti alması farzdır. İster meni çıksın ister çıkmasın fark etmez. Hatırlatılmalıdır ki cenabet guslü zatı itibariyle farz değildir. Ama namaz, mescide girmek, Kur’an hatlarına el sürmek vb. taharet şartı gerektiren hususları yerine getirmek için cenabet guslü farz olmaktadır.[4] Son nokta: İhtilamdan sonra[5] gusül abdesti almadan önce yakınlık kurmak mekruhtur.[6] Elbette bu mekruhluk abdest almayla da bertaraf olmaktadır.[7]



[1] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci’, m. 354; Vahid, Tevzihu’l-Mesail, m. 351; Nuri, Tevzihu’l-Mesail, m. 346 ve Hamaney, Ecubetü’l-İstiftaat, Ehkam-i Gusl-i Cenabet.

[2] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci’, c. 1, s. 208, mesele. 346.

[3] Daha fazla bilgi için Kadınların Cenabeti başlıklı 676. Sayıya (Site: 723) müracaat ediniz.

[4] Tevzihu’l-Mesail-i (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 214, mesele. 357.

[5] Yani uykudayken meni ondan çıkmıştır.

[6] a.g.e., c.1, s. 215.

[7] Bkn: Cami Abbasi ve Tekmil-i An (Mahşi), c. 1, s. 10; Şariu’l-Necat Fi Ehkami’l-İbadat, s. 32.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Niçin Kuran’ı kerimde şöyle bir ibaret: «فبشّرهم بعذاب الیم» bulunmaktadır. Zira müjde olumlu bir mana içermektedir?
    5929 Tefsir 2012/08/15
    Kuran da ve sözlükte «بشارت» kelimesi hem mutluluk verici ve hemde üzüntü verici haber için kullanılmıştır. Karineler sayesinde hangi manada kullanıldığı anlaşılır. Kuran’ı kerimde bu kelimenin hayırda ve şerde kullanılması kinaye ve kesinlik içindir. Azaptan başka hiçbir şey onları beklememektedir. Zira nasihat, öğüt kâfirlerin ve putperestlerin kalplerinde ...
  • Alim ve fazıl kime denir, aralarındaki fark nedir?
    11426 Teorik Ahlak 2012/03/04
    İlim, cehaletin zıddıdır. İlim sahibi olana alim denir. Ama fazl, bir şeyde fazlalığın olduğunu gösterir ve zıddı eksikliktir. Başkalarına göre bir çeşit fazileti ve üstünlüğü olan kimselere fazıl denir. Buna göre diyebiliriz ki her ilim fazldır, ama her fazl ilim değildir. Mantıktaki ifadesiyle aralarında UmumveHususMutlak (Tam Girişimlilik=İnclusion) vardır. ...
  • Nasıl lezzet şehvetten teşhis edilebilinir?
    10304 Teorik Ahlak 2011/07/18
    Konulardaki helâllik ölçüsü şehvetin reel örneğine (mısdak) karşın lezzetin reel örneğine bağlı değildir. Şehvetin tüm reel örnekleri ve lezzetin tüm reel örnekleri tek bir hükme sahip değildirler. Bilakis bu iki küllinin kapsamına giren tüm reel örnekleri ve fertlerin her birisinin değişik şartlarda ve değişik türlerin iktizasına ...
  • Hz. Ali (a.s) Ebubekr, Ömer ve Osman’a biat etti mi? Neden?
    20295 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    1-     İmam Ali (a.s) ve Peygamberin ashabından bazıları başlangıçta Ebubekr’e biat etmediler. Sonradan biat ettilerse de bunu İslamın korunması ve İslam devletinin hayırı için yaptılar.
  • Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
    17812 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” ...
  • Neden Şiiler kendilerine Abdulhüseyin (Hüseyin’in kulu), Abdulali (Ali’nin kulu) vb. gibi isimler seçiyorlar? Oysa Allah buyuruyor: ‘Yanlız bana kulluk edin ve benim kulum olun.’
    8803 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    1- Kul (Abd) kelimesininArapçada bir kaç manası var: a) Tapınan, huzu ve itaat eden kimse, b) Köle ve memlük.2- Masum İmamların (a.s) yüce makamları bazen Hüseyin’in abdi (kulu), Ali’nin abdi (kulu) manalarına gelen Abdulhüseyin, Abdulali vb. gibi isimlerin seçilmesine ...
  • İffetli kadınlara iftira etmeyi yasaklayan ayet, Şiilerin Aişe hakkındaki görüşleriyle ne şekilde uyuşmaktadır?
    11606 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    Münafıklar ve birinci halifenin taraftarları sayılan bazı kimseler, savaşların birinde Aişe’nin kervandan geri kalmasını fırsat bilerek onun gayr-i meşru ilişkide bulunduğu iftirasını yaydılar. Bu olay ‘İfk Olayı’ diye meşhur olmuştur. Allah Teala ayet nazil ederek bu iftirayı yalanlamıştır. Bu iftirada hiç bir şekilde rolleri olmayan Şiiler de ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6280 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    8373 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7155 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...

En Çok Okunanlar