Gelişmiş Arama
Ziyaret
7425
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
Soru
Ben amcakızım ile evlenmek istiyorum ama o çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiştir. Aynı şekilde sadece bir defaya mahsus olmak üzere ben de bir kız kardeşimin sütünü içmişimdir. Birbirimizle evlenebilir miyiz?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

İmamiye (a.s) Şia’sı mezhebinin bakışında mahrem olmaya neden olan süt vermenin sekiz şartı vardır:

1. Çocuğun ölü değil, diri bir kadının sütünü içmesi.

2. Kadının sütünün zina gibi haram yoldan olmaması.

3. Bir vesileyle sütün çocuğun ağzına verilmemesi ve onun sütü kadının memesinden içmesi.

4. Sütün katışıksız olması ve yemek gibi başka bir şeyle karıştırılmamış olması.

5. Sütün bir kocadan olması gerekir. Ama bir kadın ilk kocasından bir çocuğa süt verirse ve sonra başka bir erkekle evlenirse ve ikinci kocasının sütünden de başka bir çocuğa süt verirse, onlar mahrem olmazlar. Aynı şekilde eğer süt veren kadın boşanırsa, başka bir erkekle evlenirse, o erkekten bir çocuğu olursa, çocuğu doğuruncaya kadar birinci eşinden edindiği süt kalmış olursa ve mesela sekiz defa doğmadan önce ilk kocasının sütünden ve yedi defa da doğduktan sonra ikinci eşinin sütünden bir çocuğa süt verirse, o çocuk hiç kimseye mahrem olmaz.

6. Çocuk hastalık nedeniyle sütü geri atmamalıdır. Eğer geri atarsa zorunlu ihtiyat gereği, süt içmeyle o çocukla mahrem olmuş kimseler onunla evlenmemeleri gerekir ve öte taraftan kendisine mahrem olarak da bakmamalıdırlar.

7. Çocuğun on beş defa veya bir gece ve gündüz doyarcasına süt içmesi gerekir. Yahut o süt ile kemiği sağlamlaştı ve bedeninde et üredi denecek kadar kendisine süt verilmesi gerekir. Elbette kendisine on defa bile süt verilirse müstehap ihtiyat gereği, süt içme vasıtasıyla kendisine mahrem olan kimselerin onunla evlenmemeleri gerekir ve kendisine mahrem olarak da bakmamaları icap eder. Bu süt içmenin de birkaç şartı vardır:

1. Bu, on beş defa olmalı veya bir gece ve gündüzde çocuğun yemek yememesi gerekir.

2. Bu esnada çocuğun başka bir kadının sütünü içmemesi gerekir.

3. Her mertebede çocuğun vasıtasız olarak süt içmesi gerekir ama nefes tazeleme ve beklemenin bir sakıncası yoktur.

4. Çocuğun iki yaşını doldurmamış olması ve iki yaşından az olması gerekir.[1]

Ehli Sünnet mezheplerinin her biri de mahrem olmaya neden olan süt vermenin şu şartları olduğuna inanmaktadır:

A) Hanefi mezhebinin bakışında mahrem olmaya neden olan süt vermenin şartları şunlardır:

1. Sütün sıvı olması ve kuru süt gibi katı olmaması gerekir.

2. Çocukluk ve süt içme devresindeki sütün çocuğun karnına ulaşması gerekir.

3. Sütün katışıksız olması gerekir; katı bir yemekle karıştırmamaları ve çocuğa vermemeleri gerekir. Eğer yemek sıvı olursa bunun iki sureti vardır:

3. 1. Eğer süt o yemekten fazlaysa, mahremiyete neden olur.

3. 2. Eğer süt o yemekten daha az ise, mahremiyete neden olmaz.

4. Süt veren kadının dokuz yaşından fazla olması gerekir.

B) Maliki mezhebinin bakışında mahremiyete neden olan süt vermenin şartları şunlardır:

1. Çocuğun iki yaşından az olması gerekir.

2. Sütün renginin beyaz ve süt rengi olması gerekir.

3. Sütün çocuğun karnına ulaşması gerekir.

4. Sütün yemek gibi başka bir şeyle bulaşmaması gerekir ve bulaşması durumunda eğer süt yemekten fazla olursa, mahremiyete neden olur.

5. Süt veren kadının dokuz yaşından fazla olması gerekir.

C) Şafii mezhebi bakışında mahremiyete neden olan süt vermenin şartları:

1. Süt veren kadının yaşı dokuzdan fazla olması gerekir.

2. Süt veren kadın ölü değil, diri olmalıdır.

3. Süt içen çocuğun yaşı ikiden az olması gerekir.

4. Süt içen çocuğun kesin bilgiyle bir kadından en az beş defa süt içmesi, sütün çocuğun karnına ulaşması ve çocuğun onu geri atmaması gerekir.

D) Hanbelî mezhebine göre mahremiyete neden olan süt vermenin şartları:

1. Süt veren kadının ölü değil, diri olmalıdır.

2. Süt veren kadının hamile olabilecek bir durumda olması gerekir.

3. Sütün çocuğun karnına ulaşması ve çocuğun onu geri atmaması gerekir.

4. Süt içen çocuğun bir kadından kesin bilgiyle en az beş defa süt içmesi gerekir.[2]

Netice: İmamiye Şia’sı, Hanbeli ve Şafii mezheplerinin bakışında bir defa süt içmek mahrem olmaya neden olmaz ve söz konusu kız ve oğlan evlenebilir; çünkü Şiiler on beş defa veya tam bir gece ve gündüz süt içmeyi şart koşmakta ve Hanbeli ve Şafii mezhepleri de beş defa süt içmeyi mahrem olmanın şartı bilmektedir. Dolayısıyla bundan daha az süt içenleri birbirine mahrem bilmemektedirler. Ama Hanefi ve Maliki mezhepleri süt içme sayısını süt içme şartlarından saymadıkları için kendilerinin mezheplerinde bir defa dahi süt içilmesi durumunda kız ve oğlan birbirine mahrem olur ve evlenme hakları olmaz.      



[1] Beni Haşim Humeyni, Seyid Muhammed Hasan, Tevzihü’l-Mesail-i Meraci’, c. 2, s. 510-560, mesele. 2484-2478, Defter-i İntişarat-i İslami, Hovze-i İlmiye-i Kum, 1383.

[2] el-Ceziri, Abdurrahman,el-Fıkh-u Ala’l-Mezahibi’l-Arbaa, c. 4, s. 253-261, Mektebetü’l-Ticariyeti’l-Kübra, Basar, 1699.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Derslerimin Cuma namazına denk gelmesi nedeniyle Cuma namazını kılamamaktayım. Bunu telafi etmek için ne yapmalıyım?
    8984 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/11/17
    Değerli kullanıcı! İmam Zaman’ın (a.c.f) gıyabı döneminde Cuma namazı taklit mercilerinin çoğunluğunun fetvasına göre seçimli bir farzdır; yani yükümlü Cuma gününde şartlar mevcut ise Cuma namazını veya öğle namazını kılmada özgürdür. O halde eğer bir kimse Cuma namazını kılarsa, öğle namazını kılmasına gerek kalmaz. Elbette ...
  • Hıristiyanlar Hz. Hızır’ın varlığını kabul ediyor mu?
    11374 تاريخ بزرگان 2012/01/18
    İncil’de Hz. Hızır’ın (a.s) ismi geçmemektedir ve Hıristiyanlığın diğer kitaplarının da onun hakkında bir bilgi içereceği uzak bir ihtimaldir. Elbette Kur’an’da da “Hızır” adı geçmemektedir ve ondan sadece kendisinin ubudiyet makamını ve özel ilim ve bilgisini yansıtan kullardan bir kul sıfatıyla söz edilmiştir.
  • Allah falan kulunu kendi haline bırakmış deniliyor, bunun anlamı nedir?
    7419 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Bu kur’an’sal bir kavramdır. Allahu Teala kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “nesullahe fe nesiyehu; onlar Allahı unuttular, öyle ise Allah (da) onları unuttu”. Bunun anlamı şudur: Dünyada bazı insanlar Allah ı unuttukları için Allah da onları kıyamet gününde unuttur. Yani bunlara teveccüh etmiyor, kıyametin hayırlarından ve bereketlerinden mahrum ...
  • Kur suya bağlı leğene konan necis bir elbiseyi sıkmanın hükmü nedir?
    7214 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Eğer necis bir şey (bizzat necaseti bertaraf ettikten sonra) bir defa kur suya veya akarsuya batırılacak olursa, su onun tüm necis bölgelerine ulaşırsa temizlenir. Farz ihtiyat gereği halı, elbise ve buna benzer şeyler suyun içinden çıkacak şekilde sıkılması ve hareket ettirilmesi gerekir.[1]
  • Kur’an’ın hidayeti muttakiler için midir? Eğer böyleyse burada bir sorun yok mudur?
    8945 تاريخ بزرگان 2012/08/22
    Kur’an’da hidayeti muttakiler için bilen ayetler karşısında Kur’an-ı Kerim’de hidayet, zikir ve semavi kitaplar ve Kur’an’ı tüm insanlar için bilen ve bunları salt müminlere özgü bilmeyen başka ayetler de mevcuttur. Kur’an genel hidayet hakkında şöyle buyurmaktadır: Ramazan ayı Kur’an’ın insanları hidayete erdirmek için içinde hidayet nişaneleri bulunarak ...
  • Genç ve evli bir bayan, evdeki durumun müsait olmayışından dolayı ramazan ayında sahura kalktığı halde gusül alamamıştır. Acaba bu bayanın vazifesi nedir?
    2908 Cenabet 2019/06/17
    Değerli okuyucumuz, evin kalabalık olması veya başkalarından utanmak geçerli bir mazeretler değildir. Böyle durumlarda gusletme imkanınız veya zamanınız yoksa teyemmüm etmelisiniz. Gusletmemiş ve teyemmüm almamışsanız ve sabah ezanına kadar cenabetli kalmışsanız orucunuz batıl olduğu gibi üzerinize kefarette gelir. Ama o zaman amelinizin doğru olduğunu düşünüyorduysanız kefaret gelmez.
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    5469 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Acaba İslam Peygamberi şehit mı oldu?
    17241 تاريخ بزرگان 2011/09/28
    Şia ve Ehlisünnet’in Rivayi ve tarihsel kaynaklarında Peygamber’in (s.a.a.), zehirlendiğinden dolayı şehit olduğunu teyit eden birçok delil var olmakta. Ama şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki eğer şehitliği kuranın tarif ettiği; yani Allah ve Allah resulü yolunda öldürülmek şekilinde tarif edersek açıktır ...
  • Neden Şiiler namazı eli açık olarak ve Sünniler de eli bağlı olarak kılmaktadırlar? Peygamber (s.a.a.) namazı nasıl kılmaktaydı? Bu hususta deliliniz var mı?
    86879 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/04/09
    On iki İmam’a bağlı olan Şia, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamları’nın sünnetine göre amel etmek için namazı eli açık olarak kılmaktadırlar. Onların delili, Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyt İmamlarının namaz kılarken ellerini açıp normal şekilde namaz kıldıkları ve namaz esnasında elleri bağlamayı Mecusilere benzemeyi ifade eden rivayetlerdir. Aynı şekil ...
  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    9131 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...

En Çok Okunanlar