Gelişmiş Arama
Ziyaret
8884
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz?
Soru
Peygamberin (s.a.a) Kur’an’da ki mucizelerinden dördünü söyler misiniz? (Kur’an onu teyit etmeli ve referans olmalı).
Kısa Cevap

Mucize, Peygamberlerin nübüveet iddialarını ispat etmek için yaptıkları ve başkalarının onu yapmaya kadir olmadıkları işe denir.

Resul-i Ekrem’in (s.a.a) en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an’da birçok ayet bu ilahi kitabın mucize olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca yine birçok ayet var ki, bazı yönlerden Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizesi sayılmaktadır. Geçmişten ve gelecekten haber vermek, yüce ilahi öğretilere değinmek vb. bunun örneklerindendir. Zira insanlar Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vasıtasıyla bu vahyi konularla tanışmışlardır. Kur’an, Peygamberin başka iki mucizesine daha getirmiştir. Birisi Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracı (İsra), diğeri Kamer suresinin başında gelen şakk-ul kamer (ayın işaretle yarılması) mucizesidir.

Ayrıntılı Cevap

İcaz, lugatte aciz etmek, güçsüz bırakmak demektir. Istılahta ise başkalarının benzerini yapamadığı bir işi yapmak veya bir sözü söylemektir. Buna göre Peygamberlerin nübüvvetlerini ispat etmek için getirdikleri ve başkalarının ondan aciz kaldıkları ayet ve alametlere mucize denir. Hz. Musa’nın asasının ejderhaya dönüşmesi, Hz. İsa’nın kutsal nefesiyle ölüleri diriltmesi bu mucizelerin örneklerindendir.

Resul-i Ekrem (s.a.a) yaşamı boyunca dört bine yakın mucize göstermiştir. Onun (s.a.a) en büyük mucizesi, bütün peygamberlerin ve kendi diğer mucizelerinin aksine kalıcı ve devamlı olan Kur’an-ı Kerim’dir. Bu kitabın eşsiz bir fesahat ve belagata sahip olması, en yüce ilahi öğretileri içermesi vs. yönlerden birçok mucizeleri vardır. Alimler ve müfessirler detaylı olarak ondan bahsetmişlerdir. Kur’an’ın: ‘Kulumuza indiregeldiğimiz Kur'an'da şüpheniz varsa ona benzer bir sure getirin...’[1] diye meydan okuması onun mucize oluşuna bir başka güzel delildir. Günümüze kadar kimse hatta küçük bir surenin bile benzerini getirememiş, ebede kadar da getirmeyecektir. Kur’an’ın gaybi haberler vermesi de onun mucizelerindendir. Bütün gaybi haberler vahiy kanalıyla Peygambere verilmektedir. O’da (s.a.a) ilk olarak halka söylediğinden O’nun mucizesi sayılmaktadır. Peygamberin (s.a.a) insanlara bildirdiği ve Kur’an’da da gelen bu gaybi haberlerin birkaçını aşağıda getiriyoruz:

1- Ben-î Esed kabilesinden[2] bir grup gerçek manada değilde zekat almak için Müslüman olmuştu. Onlar Peygamberin yanına gelip iman getirdiklerini söyleyince Kur’an Peygambere şöyle buyurdu: ‘De ki: İnanmadınız ve fakat Müslüman olduk deyin ve henüz kalplerinize inanç girmedi.’[3]

Kalplerden haberdar olmak Peygamberin vasıtasıyla gerçekleşen mucizelerdendir.

2- As b. Vail, Peygambere (s.a.a) oğlu olmadığı için ‘ebter’ demişti. Ama Peygamber (s.a.a) onun ebter, kendi neslininde de kevser olacağını söyledi.[4] Bu haber gerçekleşti ve As’tan sonra bütün oğullarının nesli kesildi, oysa Peygamberin nesli aynı şekilde devam etmektedir.[5]

3- Rumlar, İranlıların karşısında ağır bir yenilgiye uğradıktan sonra galip geleceklerine dair haberin verilmesi: ‘Rum mağlub edildi. En yakın bir yerde, fakat onlar bu mağlubiyetten sonra galip olacaklar.’[6]

Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) iki mucizesini şöyle anlatıyor:

1-Peygamberin (s.a.a) Miracı:

‘Noksan sıfatlardan münezzeh olan kulunu geceleyin Mescidi Haram'dan çevresini kutladığımız Mescidi Aksa' ya götürdü...’[7]

Bu ayet Peygamberin (s.a.a) miracı (İsra) hakında nazil oldu. Allah-u Teala, Peygamberini Mescid-ul Aksa’ya götürdü ve oradan ‘...araları iki yay kadar kaldı, yahut daha da yakın...’[8] yüksekliğine kadar çıkardı.

Mirac, Peygamberin (s.a.a) mucizesiydi. Miraçtan sonra bu eşsiz seferden birçok gaybi haberler verdi.

Güvenilir bütün İslam alimleri miracın Peygamberin (s.a.a) Mekke’den Medine’ye hicretinden önce gerçekleştiğini söylemekteler. Sadece hangi yıl gerçekleştiğinde görüş ayrılığı vardır. Kimisi bi’setin 2. yılında, kimisi 3, kimisi 5 veya 6. yılında gerçekleştiğini söylerken kimisi de başka tarihler söylemişlerdir.

Ve gerek ‘Ve andolsun ki onu, bir diğer inişte de gördü. Sidretü'l-Münteha'nın yanında.’[9] ayetlerine göre, gerekse Ehl-i Beyt’in (a.s) rivayetlerine göre[10] miraç iki kere gerçekleşmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de ki ayetler miracın Mescid-ul Haram’dan başladığını göstermektedir. Bazıları Ümm-ü Hani’nin evinden, bazıları da Şi’b-i Ebi Talip’ten başladığını söyleselerde birinci defa Mescid-ul Haram’dan, ikinci defa da Ümm-ü Hani’nin evinden olabilir. Ama delillere göre Şi’b-i Ebi Talip’ten başlamamıştır.[11]

Peygamberin (s.a.a) miracının önemli konularından bir diğeri de yükselişin ne şekilde olduğudur. Yani acaba ruhu mu gitmişti, yoksa ruh ve cismi beraber mi gitmişti?

Müfessirlerin çoğuna göre miraç ruh ve cisimle beraber olmuştu.[12] Yani Peygamber (s.a.a) maddi bedeniyle Mescid-ul Haram’dan Beyt-ul Mukaddes’e götürülmüş, oradan da ruh ve cismiyle beraber göğe yükseltilmiş ve müşahede ettiği birçok gaybi haberi bildirmiştir.[13] Resul-i Ekrem’in (s.a.a) miracının hakikatı hakkında daha fazla bilgi için tefsir kitaplarına baş vurunuz.

2- Şakk-ul Kamer (ayın yarılması)

Allah-u Teala, Kamer suresinin başında Peygamberin (s.a.a) bu büyük mucizesinden bahsederek şöyle buyuruyor: ‘Kıyamet yakındır ve ay yarıldı.’[14]

Şakk-ul Kamer olayı şöyle gerçekleşti: Mekke müşrikleri (hicretten önce) Peygamberden (s.a.a) bir mucize isteyerek dediler ki: ‘Gerçekten peygambersen ayı ikiye böl.’ Peygamber (s.a.a) onlara ‘Böyle bir şeyi yaparsam iman getirecek misiniz?’ diye buyurdu. Onlar ‘Evet’ diye cevap verdiler. O gece ay dolunay halindeydi. Resul-i Ekrem (s.a.a) rabbinden ayı ikiye bölmesi isteğinde bulundu. Peygamberin (s.a.a) işaretiyle ay ikiye bölündü ve birçok kişi onu gördü. Ama müşrikler bu büyük mucizeyi de inkar ederek dediler ki: ‘Muhammed bize sihir yaptı.’[15] Kur’an bu inkarı onların her zaman ki adetlerinden olduğunu söyleyerek şöyle buyuruyor: ‘Onlar, bir delil gördüler mi yüz çevirirler de derler ki: Bu sürüp giden bir büyüdür.’[16]

Buraya kadar söylediklerimiz Resul-i Ekrem’in (s.a.a) mucizelerinin bir kısmıydı.



[1] -Bakara/23.

[2] -Muhammed Bakır Meclisi, Bihar-ul Envar, c.17, s.199.

[3] -Hucurat/14.

[4] -Kevser/3.

[5] -Bihar-ul Envar, c.17, s.203.

[6] -Rum/2-3.

[7] -İsra/1

[8] -Necm/7-8-9.

[9] -Necm/13-14.

[10] -Abdulali Arusi Huveyzi, Nur-us Sakaleyn, c.3, s.98, İntişarat-ı İsmailiyan, Kum.

[11] -Seyid Mahmud Alusi, Ruh-ul Maani Fi Tefsir-il Kur’an, c.8, s.8, İntişarat-ı Dar-ul

utub-ul İlmiyye, Beyrut.

[12] -el-Mizan (Farsça çevirisi), c.19, s.39.

[13] -el-Mizan (Farsça çevirisi), İsra suresinin 1. ayetinin tefsiri.

[14] -Kamer/1.

[15] -Fazl b. Hüseyin Tabersi, Mecme-ul Beyan, c.4, s.10, (Farsça çevirisi).

[16] -Kamer/2.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam’a göre tazim (saygı) secdesi caiz midir?
    14876 Tefsir 2010/05/19
    Secde, İslam’a veEhl-i Beyt mektebine göre yalnızca Allah-u Teâlâ’ya mahsus olup en kamil ve en güzel ibadet şeklidir ve Allah’tan başkasına secde etmek yasaktır. Hz. Yusuf’a yapılan secde ibadet secdesi değildi, o gerçekte Allah’a karşı yapılan bir ibadetti. Tıpkı bizim Kabe’ye ...
  • Ben sekiz yıldır evlenmiş bulunuyorum ve şimdiye dek humusumu vermedim. Lütfen bana kılavuzluk eder misiniz?
    5635 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/03
    Hz Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) bürosu: İlk iş günü, onun yılbaşıdır ve her yıl o günde kalmış her şeyin humusunu ödemelidir; ister nakit para olsun ister azık gibi kalmış kullanılabilecek maddeler olsun ve ister yıl boyunca istifade edilmemiş eşya, elbise ve benzeri şeyler olsun durum ...
  • Evde eğitilmiş köpeklerin necaset hükmü nedir?
    6064 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/17
    Necasetlerden biri köpektir. Karada yaşayan tüm türleri necistir. Bütün Tevzihu’l-Mesail’lerde şöyle yazar: ‘Karada yaşayan köpek ve domuz, onların kılı, kemiği, pençesi, tırnağı ve rutubetleri necistir; ama deniz domuzu ve köpeği paktır.’[1]Ayetullah Hadevi Tahrani’nin bu konudaki görüşüde ...
  • Hangi ameller büyük günahları yok ediyor?
    59532 Pratik Ahlak 2012/08/16
    İnsanların işleyecekleri büyük günahların hepsi aynı derecede değildirler. Buna binaen günahların af edilmesi de günahın çeşidine ve türüne bağlıdır. Bir günah vardır ki bir istiğfar dilemekle af olunması mümkündür, ama bir başka günah vardır ki daha fazla zahmete katlanmak ve daha fazla telafi edilmeyi ister. Elbette İslam ...
  • Hermonotik nedir ve onun görecelikle ne gibi bağlantısı vardır?
    13779 Yeni Kelam İlmi 2010/12/28
    Hermonotik teriminin iki manası vardır:a) Geniş Mana: Bu kelime bu manada, bir metnin yorumu hakkındaki her türlü araştırmadır. Bu yüzden hermonotik, bu alanda bütün dinleri, hatta ilm-i usul’un lafızlar bölümünü dahi kapsamaktadır. b) Dar Mana: Bu kelimenin bu manasıyla ...
  • Ruhlar Âleminde Zamanın Olmayışı
    6277 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Zaman, aklî bir mefhum olup maddi varlıkların ontolojik tarzından elde edilir. Nitekim sebat mefhumu da soyut varlıkların ontolojik tarzından elde edilir. Ruh, soyut varlıklardandır ve soyut varlıklar âleminde zaman mevcut değildir; çünkü zaman tabiat âleminin özelliklerindendir. Elbette ruhlar (soyutlar) âleminde maddi varlıklar için kullanılan “zaman” kelimesinin yerine, soyut varlıklar ...
  • Bakara suresinin 233. ayet ile Ahkaf suresinin 15. ayeti arasında var olan ihtilafın çözümü nasıl mümkündür?
    91365 Tefsir 2012/06/10
    Eğer süt verme süresini anlatmaktan maksat vacip olan hükmü belirtmek olmuş olsaydı şu işkâl varit olabilirdi. Zira 9 aylık hamilelik ile 24 ay süt vermenin toplamı 30 ay değil 33 ay olacaktı. Oysaki kuranın söylediğine göre ikisi toplam olarak 30 aydır. Bu süre miktarınca süt vermek vacip ...
  • Beytullah'ta cemaat namazı kılmak doğru mu?
    5160 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Eğer Beytullah'tan maksat Mescidu'l-Haram ise cemaat namazının bir sakıncası yoktur. Eğer maksat Kabe ise Kabe'nin içerisinde farz namazı kılmak ihtiyata uygun değildir. Elbette Kabenin içinde mustahap namaz kılmanın bir sakıncası yoktur, mustahaptır. Mermer taşın üzerine secde etmenin de bir sakıncası yoktur.[1]
  • Tathir ayeti Kur’an’ın hangi suresindedir?
    16125 Tefsir 2010/07/28
     Tathir ayeti olarak bilinen ayet Ahzap suresinin 33. ayetidir. Yüce Allah, bu ayette Ehl-i Beyt olarak bilinen belli kişileri tekvini iradesi ile pak kılacağını beyan etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebi (iniş sebebi) hakkında Ehl-i sünnet ve Şia kaynaklarında yetmişe aşkın hadis nakledilmiştir. Bu ...
  • İlm-i usul’ün fayda ve önemi ne kadardır? Va’zetme, istishabın bazı türleri vb. gibi konulardan bahsetmek gerekli midir?
    13978 مبانی فقهی و اصولی 2012/05/15
    Fıkıhın ihtiyaç duyduğu bazı ilimler vardır; onlardan biri ‘Usul’ ilmidir. Bu açıdan bakıldığında ‘Usul’ ilminin öneminin fıkhtan kaynaklandığı görülecektir. Fıkıhın İslami öğretilerde, insanın bireysel ve toplumsal yaşamında üstün bir yeri olduğu gibi onun mukaddimesi olan Usul’unda aynı ölçüde yücelik ve değeri vardır. Fıkıh, yaşamın sorunlarını hallettiği sürece ...

En Çok Okunanlar