Gelişmiş Arama
Ziyaret
6230
Güncellenme Tarihi: 2009/07/04
Soru Özeti
İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
Soru
Ben İmam evlatlarına ait türbeler hakkında soru sormak istiyorum, Bu konu etraflıca açıklayan bir site var mı?
Kısa Cevap

İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.

Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret etmek, onarmak ve temiz tutmaktır.

Elbette şu iki noktaya dikkat etmek gerekir:

1. Resulullah’ın soyuna saygı göstermekle ilgili tavsiyeler hayatlarında Peygamber’in ahlak ve gidişatını sürdüren Peygamber’in evlatlarına aittir.

2- Günümüzde bazı çıkarcı insanlar yalanla bazı yerleri İmamzade ve mukaddes türbe olarak halka tanıtmaktalar. Hatta bazen oralarda hiçbir kabir bile bulunmamakta ya da var olan kabir Ehl-i Beyt’e mensup değildir. Bu tür su-i istimallerin önünü alabilmek için dikkat etmek gerekir.

Bu iki noktaya dikkatle İmamzadelere (türbelere) karşı vazifemiz belli olur.

Merhum Muhaddis Kummi, bu konuda şöyle demektedir: “İlk önce İmamzade’nin (türbe sahibinin) soyu belli olmalıdır. İkinci olarak onun şahsiyet olarak yüce bir makama sahip olduğu ve üstün bir kişiliğinin olduğu bilinmelidir.”

Ayrıntılı Cevap

Bir çok hadiste yer aldığına göre Resulullah’ın evladına saygı göstermek onlara değer vermek emredilmiştir.[1] Resulullah şöyle buyurmuşlardır: “Benim evlatlarıma saygı gösteren gerçekte bana saygı göstermiştir.”[2]

İmam Rıza (a.s) da şöyle buymuştur: “Bizim evladımızın yüzüne bakmak ibadettir.” Sonra bir adam sizin İmam olan evladınıza mı bakmak ibadettir? diye sordular. İmam: “Peygamber’in yol ve gidişatından ayrılmadıkları ve günaha bulaşmadıkları sürece o hazretin soyunun hepsine bakmak ibadettir.” dediler.[3]

Peygamber’in evlatlarına ve soyuna saygı göstermek hem onların hayat dönemi ve hem de vefatlarından sonraki dönem için geçerlidir.

Nitekim İslam, insanın kendi ölülerinin mezarını ziyaret etmesini emretmiştir.”[4]

Buna göre Peygamber’in dünyadan gitmiş olan evlatlarına saygı göstermenin yollarından biri de onların mezarlarını ziyaret edip o mezarları korumaktır. Bu gibi yerleri onarmak, temiz tutmak, ıtır sürmek bu mezarların sahiplerine bir çeşit saygı sayılır. Çünkü bu işler o mezarların daha muhteşem bir konuma gelmelerine ve halkın oraları ziyaret etmelerine sebep olur.[5]

Burada hadislerde de işaret edilen bir noktayı vurgulamakta yarar vardır. O da şu ki tüm bu tavsiyeler gerçek anlamda Resulullah’ın soyundan gelen ve hayatların boyunca o hazretin yol ve yönteminden ayrılmayan kimseler içindir.

Diğer bir noktada şu ki: Günümüzde bazı çıkarcı insanlar yalanla bazı yerleri İmamzade ve mukaddes türbe olarak halka tanıtmaktalar. Hatta bazen oralarda hiçbir kabir bile bulunmamakta ya da var olan kabir Ehl-i Beyt’e mensup değildir.

Bu tür su-i istimallerin önünü alabilmek için daha fazla dikkat etmek gerekir.

Bu iki noktaya dikkatle bizim İmamzadelere (türbelere) karşı vazifemiz belli olur.

Merhum Muhaddis Kummi, bu konuda şöyle demektedir:

“İlk önce İmamzade’nin (türbe sahibinin) soyu belli olmalıdır. Yani soy bilimiyle ilgili yazılmış kitaplarda onun masum bir imama mensupluğu kayıtlı olmalıdır. İkinci olarak onun masum bir imamın soyundan geldiğinin belirlenmesinin yanı sıra şahsiyet olarak kendisinin yüce bir makama sahip olduğu ve üstün bir kişiliğinin olduğu bilinmelidir. Bu iki noktanın bir türbe sahibi hakkında geçerli olduğu belirlenirse o zaman o türbeye saygı göstermek gerekir. Örneğin Hz. Abdulazim Hasani (Rey şehri) Hz. Masume (Kum) Hz. Seyid Muhammed (Samirra) Hz. Şahçirağ (Şiraz) ve… gibi türbeler de bu iki noktanın mevcut olduğu kesin olarak ispatlanmış olduğundan bu türbelere saygı göstermek gereklidir ve bunları ziyaret etmenin çok sevabı vardır. Ama bu noktalar belirlenmezse insan sadece Müslümanların Mezarlığı olarak buralarda Fatiha ve Kur’an okuyabilir ve orada bulunan ölüler için Allah’tan bağışlanma dileyebilir. Ancak şuna da dikkat etmek gerekir ki halk arasında meşhur olan türbelere de saygısızlık doğru bir iş değildir. Elbette doğru bir temele sahip olmadığı belirlenirse o başka; hatta bu durumda da saygısızlık yapılmaz sadece halka burada Ehl-i Beyt’en kimse defnedilmemiştir demekle yetinilir.”[6]



[1] Muhaddis Nuri, Mustedreku’l-Vesail, c. 12 s. 376

[2] Ade.

[3] Vesailu’ş-Şia c. 12 s. 311

[4] Biharu’l-i Envar, c. 79 s. 64

[5] Ziyaretin faydaları konusunu işlemek daha geniş bir fırsatı gerektirir. Ancak kısaca ziyaretin faydaları bilmek için Bkz. Soru 171.

[6] Bk. Tibayan yay. Soru ve Cevap “CD”.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ağlal ne demektir?
    7523 Tefsir 2011/11/12
    “Ğıll”ın çoğulu olan “Ağlal” kelimesi lügatte mahkûmların boynuna, eline takılan demir tasma, kelepçe ve zincir anlamınadır.[1]Kur’nı kerimde Araf suresinin 157. Ayeti olmak üzere dört yerde “ağlal” kelimesi zikredilmiştir: Âraf suresinin 157. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı ...
  • Şiilerin inancına göre kıyamet günündeki en önemli soru Ehlibeyt’in dostluğu ve velayeti hakkında mı olacaktır?
    9883 Eski Kelam İlmi 2012/08/11
    Kur’an öğretileri ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tavsiyelerinden alınmış Peygamber ve ailesinin sevgisi, Şia inancının en önemli usullerindendir ve hiçbir Şii bunda kuşku duymaz. Bu bağlamda biz kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât gibi hususlar hakkında sorulduğu gibi velayet ve Ehlibeyt’in sevgisi hakkında da sorulacağına inanırız. Hatta bu konu ...
  • Şia’ya göre Hz. Ali, Ebubekir ve Ömer’e karşı nasıl bir tavır takınmıştır?
    18407 Masumların Siresi 2010/03/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Acaba Kuran’ı Kerim’de açıkça karaborsacılığa değinilmiş midir?
    7417 Tefsir 2019/02/18
    Kuran’ı Kerim’de karaborsacılık terimi açıkça ifade edilmiş olmasa da karaborsacılıkla ilgili olan ve aynı sonucu doğuran meseleler beyan edilmiştir. Hileli satış ve stokçuluk açıkça beyan edilmiştir. Başka bir ifadeyle stokçuluğun yasaklanması, stokçunun melun ve suçlu tanıtılması gerçekte karaborsacılığın men edilmesi ve kınanmasıdır. Zira stokçunun temel gıda ürünlerini ...
  • Tanrının bir enerji olduğunu söylemekteler, bu doğru mudur?
    11918 Eski Kelam İlmi 2010/07/24
    Yüce Tanrı zorunlu varlık, âlim ve irade sahibidir. O, her türlü ihtiyaç, sınırlılık ve eksiklikten arı ve münezzehtir. Ama enerji eksiklik, ihtiyaç ve sınırlılıkla eşdeğer olup ilim ve iradeden yoksun bir varlıktır. Enerjinin özellikleri ile Yüce Tanrının sıfatları arasında yapılan mukayeseden Tanrının enerji ...
  • Nafile gece namazı nasıl bir ibadettir?
    7821 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/11/21
    Gece namazı, gece yarısından sonra ve her türlü riya, gösteriş ve kendini göstermeden uzak bir şekilde yerine getirilen çok faziletli ibadet ve namazlardandır. Gece namazı on bir rekâttır. Sekiz rekâtı, sabah namazı gibi iki rekâtlık namaz halinde, ama gece namazı niyetiyle kılınır. Sonra iki rekât Şef’ namazı niyetiyle ve ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    10387 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    5432 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • İmam Hüseyin’e (a.s) neden Sarallah denmektedir?
    19012 Teorik Ahlak 2011/12/20
    Sar, hem intikam almak hem de kan demektir. Birinci manaya göre İmam Hüseyin’e (a.s) Sarallah denmesinin nedeni Allah’ın Onun kanının velisi ve intikam alıcısı olmasından dolayıdır.Ama Sarallah’ın, ‘Allah’ın kanı’ manasına geldiğini söylersek bunun nedeni aşağıdaki şıklardan biridir:
  • Ye’cüc ve Me’cüc kavmi kimlerdi? Onların akıbeti ne oldu? Zülkarneyn’in onlar karşısında yaptıkları neydi?
    9302 Tefsir 2010/11/27
    Bu husustaki Kur’an ayetleri ve Tevrat’taki konular bütününden ve de tarihi verilerden anlaşıldığı kadarıyla bu topluluk Kuzey Asya bölgesinde yaşamakta olup güney ve batıya vahşi saldırılarıyla facia yaratmıştır. Zülkarneyn setinin kapatılmasıyla onların saldırıları büyük bir müddet sona ermiştir, ama ahir-i zamanda yeniden döneceklerdir. Bazıları vuku bulan ...

En Çok Okunanlar