Gelişmiş Arama
Ziyaret
10784
Güncellenme Tarihi: 2011/11/22
Soru Özeti
Beyaz el, asanın ejderha olması ve Hz. Musa’nın Nil’den geçme kıssası hangi tarih kitabında nakledilmiştir?
Soru
Beyaz el, asanın ejderha olması ve Hz. Musa’nın Nil’den geçme kıssası hangi tarih kitabında nakledilmiştir? Diğer peygamberler ve imamlar (a.s) hakkında çalışmış birkaç tarihçinin adını ve kitaplarını lütfen tanıtır mısınız? Müslüman olmayan tarihçilerin adını şüpheleri cevaplamak için istiyorum.
Kısa Cevap

Kur’an’ın birçok ayeti peygamberlerin mucizelerine, bu cümleden olmak üzere Hz. Musa’ya ve beyaz el, asanın ejderha olması ve Hz. Musa’nın Nil’den geçme kıssasına değinmiştir. Aynı şekilde birçok tarihi kitapta bu konulara değinilmiştir. Örneğin, İbn. Kesir el-Bidaye Ve’n-Nihaye’de ve Yakubi kendi tarih kitabında buna değinmiştir. Tarihçiler ve biyografi yazarları diğer semavî kitaplar ve masumlar ile din büyüklerinden nakledilen rivayetlerden yararlanarak, onların çoğunun adını yaşam öyküleriyle birlikte beyan etmişlerdir. Bunlardan bazıları şunlardır:

1. en-Nuru’l-Mubin Fi Kısasi’l-Enbiya Ve’l-Mürselin, Muhaddis Cezayiri.

2. Kısasü’l-Enbiya, Fatıma Meşayih.

3. Dastan-ı Peygamberler Ya Kıssahay-i Kur’an Ez Adem Ta Hatem.

Sorunuzun ikinci bölümü hakkında ise, İslamî rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla, hem Peygamber-i Hatem’in (s.a.a) ve hem onun hak halifesi İmam Ali’nin (a.s) ve hem de diğer imamların özellik ve erdemlerinin kutsal kitaplarda dile getirildiğini belirtmek gerekir. Ama Yahudiler ve Hıristiyanların elinde mevcut olan kutsal kitaplar değişiklik ve tahrife maruz kalmıştır. Bu yüzden rivayetlerde işaret edilen birçok konu mevcut “Ahitler”’de bulunmamaktadır. Bununla birlikte mevcut Tevrat’ta rivayetlerin muhtevasını onaylayan hususlar bulunmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Cevaba geçmeden önce bir noktayı hatırlatmak zorunlu gözükmektedir. Gayri Müslimlerin Kur’an’a yönelttikleri ve yöneltmekte oldukları tüm eleştiri ve tenkitlere ve de Kur’an’ın Allah’a ait olduğunu kabul etmemelerine rağmen, onun Peygambere müntesip olması hususunda asla kuşku duymamışlardır. Bu yüzden Kur’an en azından tarihi nakiller taşıyan en muteber bir kitap sıfatıyla referans alınabilir. Kur’an’ın birçok ayeti peygamberlerin mucizelerine, bu cümleden olmak üzere Hz. Musa’ya ve beyaz el, asanın ejderha olması ve Hz. Musa’nın Nil’den geçme kıssasına değinmiştir.

Bu ayetlerin bazıları şunlardır:

Kısas Suresi, 31 ve 32. Ayetler.

Neml Suresi, 10 ve 12. Ayetler.

Taha Suresi, 17 – 23, 66 – 70 ve 78. Ayetler.

A’raf Suresi, 136. Ayet.

Zariyat Suresi, 40. Ayet.

Aynı şekilde birçok tarihi kitapta bu konulara değinilmiştir. Örneğin, İbn. Kesir el-Bidaye Ve’n-Nihaye’de[1] ve Yakubi kendi tarih kitabında[2] buna değinmiştir. Tarihçiler ve biyografi yazarları diğer semavî kitaplar ve masumlar ile din büyüklerinden nakledilen rivayetlerden yararlanarak, onların çoğunun adını yaşam öyküleriyle birlikte beyan etmişlerdir. Bunlardan bazıları şunlardır:

1. en-Nuru’l-Mubin Fi Kısasi’l-Enbiya Ve’l-Mürselin, Muhaddis Cezayiri.

2. Kısasü’l-Enbiya, Fatıma Meşayih.

3. Dastan-ı Peygamberler Ya Kıssahay-i Kur’an Ez Adem Ta Hatem.

Sorunuzun ikinci bölümü hakkında da şunları söylemek gerekir: Eğer kastettiğiniz şey, imamların şahsiyetinin (a.s) tevhide dayalı dinlerin kitaplarına nasıl yansıdığıysa, bu durumda İslamî rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla, hem Peygamber-i Hatem’in (s.a.a) ve hem onun hak halifesi İmam Ali’nin (a.s) ve hem de diğer imamların özellik ve erdemlerinin kutsal kitaplarda dile getirildiğini belirtmek gerekir. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: “Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden birtakımı bile bile gerçeği gizlerler.”[3] Bu ayet önemli bir hakikati gün yüzüne çıkarmaktadır ve bu şudur: İslam Peygamberinin (s.a.a) ruhî, cismanî sıfatları ve diğer özellikleri önceki kitaplarda açık ve şeffaf bir şekilde belirtilmiş ve onun kâmil portresi bu kitaplar ile haşir neşir olan kimselerin zihninde yer edinmiştir. Bir rivayette nakledildiğine göre Yahudi bir fert İmam Ali’den (a.s) senin amcaoğlun Muhammed’in, senin ve evlatlarının Tevrat’taki adı nedir, diye sorar. İmam Ali (a.s) şöyle cevap verir: “Tevrat’ta Muhammed’in adı “Tab Tab”, benim adım “İlya” ve evlatlarımın adı da “Şübber ve Şebir”’dir. Yahudi bu cevabı duyunca hemen Müslüman olur ve iki şahadeti söyler. Allah’ın birliği ve Peygamberin (s.a.a) elçiliğine şahadet ettikten sonra İmam Ali’nin (a.s) vasiliği ve velayetine şahadet eder.[4] Bu rivayetten istifade edildiği üzere İmam Ali (a.s) Peygamberin (s.a.a) halifesi ve vasii sıfatıyla açık ve net bir şekilde Tevrat’ta geçmektedir. Eğer böyle olmasaydı, Yahudi hemen İmam Ali’nin (a.s) sözlerini kabul etmezdi. Aynı şekilde Ehli Beyt imamlarının (a.s) tümünün mübarek isimlerinin Tevrat’ta geçtiği ve İbranicede şöyle olduğu nakledilmiştir: Mizmiz (Mustafa), İlya (Ali Mürteza), Kayzur (Hasan Mücteba), İrytil (şehid Hüseyin), Meşfur (Zeynülabidin), Meshur (İmam Bakır), Meşmut (Cafer Sadık), Zumera (Musa Kazım), Hazad (Ali b. Musa Rıza), Teymura (Muhammed Taki), Nestur (Ali Naki), Nukaş (Hasan Askeri), Kadimunya (Muhammed b. Hasan) Zahibü’z-Zaman (a.c).[5] Ama Yahudiler ve Hıristiyanların elinde mevcut olan kutsal kitaplar değişiklik ve tahrife maruz kalmıştır. Bu yüzden rivayetlerde işaret edilen birçok konu mevcut “Ahitler”’de bulunmamaktadır. Bununla birlikte mevcut Tevrat’ta rivayetlerin muhtevasını onaylayan hususlar bulunmaktadır. Tevrat’ın var oluş seferinde şöyle belirtilmiştir: “Ey İbrahim senin İsmail hakkındaki duanı duydum. Şimdi ona bereketlendirecek, verimli kılacak ve yüce bir makama yükselteceğim. Onun evlatlarından on iki önder çıkacaktır.”[6] On iki önderin Ehli Beyt imamlarından (a.s) başka bir şeye uyarlanmadığı apaçıktır ve bu konuda bulunan rivayetlere bakıldığında kastedilenin kesinlikle bu yüce şahsiyetler olduğu söylenebilir. Hıristiyanların resmi İncillerinde İmam Ali (a.s) hakkında özel bir konuya rastlanmamaktadır. Elbette böyle bir beklenti içinde de olunmamalıdır; zira gerçek ve hakiki İncil elde mevcut değildir ve mevcut İnciller gerçekte bazı havarilerin görüşleri olup İsa’nın (a.s) göğe yükselmesinden yıllarca sonra toplanmış ve düzenlenmiştir. Bu yüzden İncillerde birçok çelişki ve ihtilaf göze çarpmaktadır. Bu nedenle güvenilir değildirler. Bununla birlikte, ahitlerin müjdeleri kitabının yazarının söylediğine göre Barnaba İncilinde, İmam Ali (a.s) her türlü yetkinliğe layık biri sıfatıyla anılmıştır.[7] Ama sorulmak istenen husus, dinler ve mezheplerin önemli ve muteber şahsiyet ve yazarlarının imamlar (a.s) hakkındaki görüşünün ne olduğuysa, bu durumda genel olarak imamların ve özel olarak da İmam Ali’nin (a.s) şahsiyetinin diğer dinlerin ileri gelenleri ve düşünürleri için bilinmez olmadığını belirtmek gerekir. Hıristiyanların en büyük yazarlarından sayılan Coerce Courdak şöyle demektedir: “Ezel gibi bir geçmişi ve de ebediyet ve engin bir derinlik gibi baki geleceği olan insanî hakikati insan akıl ve bilinciyle tanıştıracak Ali gibi yüce bir insan tanıyor musun?” Hıristiyanların büyük şahsiyetlerinden ve güçlü yazarlarından ve düşünürlerinden bir olan Cibran Halil Cibran şöyle demektedir: “Ben, Ebu Talib’in evladının külli ruh ile ilişki kuran ilk Arap olduğuna inanıyorum. O, külli ruhun namelerini daha önce bunu hiç duymamış bir halkın kulağına okuyan ilk Arap şahsiyetti. O, misyonunu dünyalılara ulaştırmadan bu dünyadan göçtü. O, peygamberleri kavrama kapasitesi bulunmayan ve peygamberlere layık olmayan toplumlara gelen peygamberler gibi bu dünyadan gitti. Allah’ın bu işten kendisinin daha iyi bildiği bir hikmeti vardır.” Hıristiyan düşünür Mihail Nuaym şöyle demektedir: “Her ne kadar üstün bir deha ve yeteneğe sahip olsa da hiçbir tarihçi ve yazar bin sayfalık bir külliyatta olsa bile Ali (a.s) gibi büyük bir insanın kâmil portresini betimleyemez.”[8]

Daha fazla bilgi edinmek için tavsiye edilen kaynaklar:

1. İmam Ali Usve-i Vahdet, Muhammed Cevad Şiri.

2. İmam Ali Ve Ahlak-ı İslamî, Muhammed Deşti.[9]

3. el-İmam Ali Sovtü’l-Adaleti’l-İnsaniyet, Coerce Courdak.

İmamlar hakkındaki sorunuz bağlamında bu alanda yapılan ve bu sitede mevcut olan araştırmalara müracaat ediniz:

İndeks: “Kur’an’da İmamların İsimleri” sayı: 1223.

İndeks: “Kur’an’da İmamların Özelliği”, sayı: 2444.

İndeks: “İmamet Ve İmamlara İnanmanın Delilleri”, 2707.



[1] el-Bidaye Ve’n-Nihaye, Ebu’l-Feda İsmail b. Ömer b. Kesir ed-Dımeşki (M.S 774 ), Beyrut, Daru’l-Fikir, 1407/1986.

[2] Tarih-i Yakubi, Ahmed b. Ebi Yakub b. Vazih Yakubi (M.S 292), tercüme-i Muhammed İbrahim, Ayeti, Tahran, İntişarat-ı İlmî Ve Ferhengi, çap-ı şeşom, 1371.

[3] Bakara, 146.

[4] Tusi, Hamza, es-Sekaf Fi Menakıb, Kum, Ensariyan, dovvom, 1412 k, c. 2, s. 147.

[5] Saduk, Uyun-i Ahbari’r-Rıza, Beyrut, Müessese-i İlmî Metbuati, evvel, 1404 k, c. 2, s. 147.

[6] Tevrat, Sefer-i Peydayış, 17/20, s. 14.

[7] Sadıki, Muhammed, Beşaretü’l-Ahdeyn, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, 1362 h, s. 213.

[8] Caferi, Muhammed Taki, Şerh-i Nehcü’l-Belağa, Tahran, Defter-i Neşr-i İslamî, çarom, 1380 h, c. 1, s. 173.

[9] Merkez-i Mutalataat Ve Pejuheşhay-ı Ferhengi Hovze-i İlmiye.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    6607 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Kanaat hayatta ne gibi eserleri peşinden getirir ve hayatta onunla cimriliği nasıl birbirinden ayırt edebiliriz?
    9885 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Kanaat lügatte ihtiyaç duyulan eşyalardan daha azıyla yetinme ve şahsın nasibinde olan şeye razı olması manasına gelmektedir. Kanaat kelimesi bazen hadislerde mutlak razılık manasına da kullanılmıştır. Kanaat ve cimrilik arasındaki farka gelince şunları söylemek gerekir: Kanaat daha çok ferdi ahlakta geçmekte ve hayattaki potansiyellerden düzenli bir şekilde ...
  • Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
    25344 Tefsir 2009/05/17
    “Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine ...
  • Takva ne demektir?
    41580 Teorik Ahlak 2012/01/29
    Takva, insanı yanlış işlere yönelmekten koruyan caydırcı bir güçtür. Tam bir takva, insanı günahlara ve haramlara düşmekten korumanın yanı sıra, şüpheli şeylerdende uzaklaştırır. Takvanın merhaleleri, dalları ve etkileri var ki ayrtıntılı cevap bölümünde onlara değineceğiz. ...
  • Allah’ı tanıma hissini güçlendirmenin yolları nedir?
    24013 Teorik Ahlak 2010/06/20
    Allah’ı tanıma hissinden maksat insanın Allah’a olan fıtri ve batini yönelişidir. Bu his insanın içinden gelen bir çağrıdır ve fıtrattan başka bir sebebi yoktur.İnsanda bir eğitim ve öğretim olmadan Allah’a yöneliş hissinin varlığı bu hissin fıtri yani yaratılıştan kaynaklandığının ...
  • Hâkimin kaçınana velayet etmesi kaidesinin manası nedir?
    5439 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Kaidenin kısa ve açık tanımı, Müslümanların hâkiminin bir şahsın üzerinde bulundurduğu yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınması durumunda, onu yükümlülüğünde bulunan vazifeyi yerine getirmeye mecbur kılmasından ibarettir. Fıkhî mirasa kısa ve öz bir şekilde bakıldığında, hâkimin kaçınana vilayet etmesi konusunun tüm fakihler nezdinde kabul edilmiş bir kaide olduğu ve ...
  • Eğer bir ferdin çantası açık olursa insanın istemeden ona bakmasının hükmü nedir? Onun sahibinden helallik istemek gerekir mi?
    5164 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Başkalarının kusurunu aramak ve ayıplarını araştırmak İslam’da yasaklanmıştır.[1] Ama sizin istemeden ve bilerek bakmadığınızdan, bir sakıncası yoktur ve helallik istemek lazım değildir.[1] Kuleyni, Kâfi, c. 2, s. ...
  • İnsan nasıl Allah’ın mahbubu (sevimli kulu) olur?
    24751 Pratik Ahlak 2010/06/30
     Allah’la dostluk iki şekilde mümkün olur: 1- Kulların Allah’la dost olması 2- Allah’ın kullarıyla dost olması. Soruda geçen işte bu ikinci kısmıdır, yani kulların Allah tarafından sevilmeleri.Elbette evrende olan her şey Allah’ın yaratığı ve eseri olduğu için, Allah tarafından ...
  • Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
    31884 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2013/02/14
    Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir. Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’ İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Güneş battıktan sonra gökteki kızıllığın çekilmesi ...
  • Niçin Masum İmamların İsmi Açık Bir Şekilde Kur’an’da Gelmemiştir?
    13781 Eski Kelam İlmi 2008/04/10
    Masum İmamların ismi, Kura’nda açık bir şekilde gelmemiş olsa dahi İslam Peygamberi’nin (s.a.a) hadislerinde, özellikle İmam Ali ibn-i Ebi Talib (a.s) zikredilmiştir. Hz. Ali’nin (a.s) halifeliğinin resmi olarak açıklanmasının ve isminin zikredilmesinin en açık örneği Gadir-i Hum hadisidir. Gadir-i Hum hadisi, senet açısından mütevatir (kesin bilgi verecek kadar çok) ve ...

En Çok Okunanlar