Gelişmiş Arama
Ziyaret
21236
Güncellenme Tarihi: 2014/05/18
Soru Özeti
İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
Soru
İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
Kısa Cevap
İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu Hz. İmam Mehdi (a.c.f) olan kimselerdir.
 
Ayrıntılı Cevap
İtret sözlükte yakın ve özel akrabalar ve zürriyet anlamına gelir.[1] Nitekim sözlük bilginleri şöyle demiştir: Şahsın itreti, özel akrabalarıdır.[2] Bundan dolayı itretin sözlük anlamı uzak da olsa mutlak akrabalar değil ehlibeyt, evlat ve zürriyettir. Bazıları da şöyle demiştir: İtret erkeğin evladı ve onun soyundan gelen zürriyetidir.[3] Bu da yakın ve özel akrabaların açık bir mihengidir. Elbette bilinmelidir ki sözlük bilginlerinin itretin anlamı hakkında kendi kitaplarında belirttikleri, hakikat ve mecazı kapsayan lafızların kullanışıdır ve bunlar ile gerçek manalar elde edilemez.[4] Sözlük bilginleri itret kavramı hakkında sözlük manasına ek olarak Hz. Peygamberin (s.a.a) itretinin mihengini belirleme noktasında açık ifadelerde bulunmuşlardır. Örneğin Zübeydi “Tacu’l-Arusta” şöyle demektedir: Meşhur olduğu ve bilindiği üzere Allah Resulü'nün (s.a.a) itreti, onun ehlibeytidir. Onlar zekat ve farz sadakanın kendilerine haram olduğu kimselerdir. Onlar kendileri için humusun belirlendiği zevil kurbadır. Bu humus Enfal süresinde[5] belirtilmiştir.[6] İbn. Arabi şöyle demektedir: Hz. Peygamberin (s.a.a) itreti Hz. Fatıma Betül’ün (s.a) evlatlarıdır.[7] Ebu Said’den şöyle nakledilmiştir: Allah Resulü'nün (s.a.a) itreti Abdul-Muttalip ve onun evlatlarıdır.[8] Aynı şekilde şöyle söylenmiştir: Onun itreti, kendisine en yakın bireyler olan ehlibeytidir ve onlar Hz. Peygamberin (s.a.a) evlatları, Ali (a.s) ve onun evlatlarıdır.[9] İbn. Ebil-Hadid, “o halde sizi nasıl şaşkınlık vadisine götürmekteler? Siz nasıl şaşkın olmuş ve yolu kaybetmişsiniz? Oysaki sizin aranızda Peygamberinizin (s.a.a)  itreti mevcuttur!”[10]  Müminlerin önderi Hz. Ali’nin bu sözlerinin açıklamasında şöyle demektedir: Allah Resulü'nün (s.a.a) itretinden kastedilen, onun en yakın ehli ve neslidir. Kastedilen, uzak da olsa Hz. Peygamberin (s.a.a) akrabalarıdır diye bir sözün söylenmesi doğru değildir. Ebubekir’in sakife günü veya ondan sonra söylediği “Biz Allah Resulü'nün (s.a.a) itretiyiz ve Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmış yumurtanın kabuğu gibiyiz”[11] sözünü sadece mecazi olarak anlamak gerekir; çünkü onlar uzak şehir ve bölgelerde yaşayan topluluk ve çeşitli kabilelere nazaran onun itreti sayılmaktaydılar; bu hakikat ve gerçeklik anlamında değildi. Adnani’nin Kahtaniye karşı övünerek ve iftihar ederek şöyle dediğini görmüyor musun: Ben Allah Resulünün (s.a.a) amcaoğluyum![12] O, ben Hz. Peygamberin (s.a.a) gerçek ve hakiki amcası oğluyum demek istememekte ve sadece bağı çok uzak olan Kahtaniye karşı ben Hz. Peygamberin (s.a.a) amcası oğlu gibiyim diye söylemek istemektedir. Dolayısıyla amca oğlu kelimesini mecazi olarak kullanmış ve dile getirmiştir. Allah Resulü (s.a.a) itretinin kim olduğunu bizzat açıklamıştır. Hz. Peygamber (s.a.a)  ben size iki emanet bırakıyorum diye buyurduğunda benim itretim ehlibeytimdir diye buyurmuştur. Başka bir zamanda da kendisinin ehlibeytinin kim olduğunu açıklamış ve abasını onların üzerine atmıştır. “İnnema yuridullahu li yuzhibe ankumur ricse ehlel beyt” ayeti nazil olduğunda Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle dua etmiştir: Ey Allah’ım bunlar benim ehlibeytimdir, onlardan her türlü kiri gider.[13] 
Müminlerin önderi Hz. Ali’de (a.s) sizin içinizde Peygamberinizin itreti bulunmaktadır, diye buyurduğu hutbesinde kendisini ve iki evladını kastetmiştir. Gerçekte asıl olan kendisidir ve iki evladı ona tabidir. Onların Hz. Ali (a.s) karşısındaki konumu parlayan yıldızların tüm dünyayı aydınlatan güneş ışınına karşı konumudur.[14] Özetle, Şia’nın bakışında rivayetlere binaen, Allah Resulü'nün (s.a.a) itretinden kastettiği şey müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğeri ardınca gelen ve en sonuncusu Hz. İmam Mehdi (a.c.f) olan kimselerdir.[15]
 

[1] Cezri, İbn. Esir, Mübarek b. Muhammed, en-Nihaye fi garibi’l-Hadisi ve’l-Eser, c. 3, s. 177, müessese-i matbuatiyi İsmailiyan, Kum, çapı evvel, 1367 h.ş; Tureyhi, Fahru’d-Din, Mecmeu’l-Bahreyn, Tahkik: Hüseyni, Seyyid Ahmed, c. 3, s. 395, Kitapfuruşiyi Murtezevi, Tahran, çapı sevvum
 1375 h.ş. 
[2] en-Nihaye fi garibi’l-Hadisi ve’l-Eser, c. 3, s. 177.
[3] Mecmeu’l-Bahreyn, Tahkik: Hüseyni, Seyyid Ahmed, c. 3, s. 395; Vasıti zübeydi, Muhibbu’d-Din Seyyid Muhammed Murtaza, Tacu’l-Arus min Cevahiru’l-Gamus, Muhakkık ve Musahhih: Şiri, Ali, c. 7, s.186, Daru’l-Fikri littabae ve el-Neşr ve’t-Tovzi’i, Beyrut, çapı evvel, 1404 h.k.
[4] Hüseyni Tahrani, Seyyid Muhammed Hüseyin, İmam Şinasi, c. 13, s. 419, Neşri Allame Tabatabai, Meşhed, çapı sevvum, 1426 h.k.
[5] Enfal Suresi, 41. ayet.
[6] Tacu’l-Arus min Cevahiru’l-Gamus, c. 7, s.186
[7] a.g.e
[8] a.g.e
[9] a.g.e
[10] Şerif er-Rezi, Muhammed b. Hüseyin, Nehcü’l-Belağa, Muhakkık: Salih Subhi, s. 119 – 120, Hicret, Kum, çapı evvel, 1414 h.k.
[11] «نَحْنُ عِتْرَةُ رَسُولِ اللهِ صلى الله علیه و آله وَ بَیْضَتُهُ الّتِى فُقِأَتْ عَنْه».
[12]  أنَا ابْنُ‏عَمّ رَسُولِ اللهِ صلى الله علیه و آله
[13] «اللّهُمّ هَؤُلَاءِ أهْلُ‏بَیْتِى فَأذْهِبِ الرّجْسَ عَنْهُمْ!».
[14] İbn. Ebil-Hadid, Abdul-Hamid b. Hibetullah, şerhi Nehcü’l-Belağa, muhakkık ve musahhih: İbrahim, Muhammed Ebul-Fazl, c. 6, s. 375 – 376, Mektebetu Ayetullah Mer’aşi Necefi, Kum, çapı evvel, 1404 h.k.
[15] Bkz: "Ehlibeyet", Soru: 829; "İmamet ve İmamlara İnanmanın Delilleri", Soru: 321; "İmametin Peygamberin Nesline Özgü Oluşu", Soru: 2969.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    28517 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    20543 Eski Kelam İlmi 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Şiilerin inancına göre kıyamet günündeki en önemli soru Ehlibeyt’in dostluğu ve velayeti hakkında mı olacaktır?
    9890 Eski Kelam İlmi 2012/08/11
    Kur’an öğretileri ve Allah Resulü’nün (s.a.a) tavsiyelerinden alınmış Peygamber ve ailesinin sevgisi, Şia inancının en önemli usullerindendir ve hiçbir Şii bunda kuşku duymaz. Bu bağlamda biz kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât gibi hususlar hakkında sorulduğu gibi velayet ve Ehlibeyt’in sevgisi hakkında da sorulacağına inanırız. Hatta bu konu ...
  • Bir yere girdiğimizde orada kadın sesiyle müzik yayınlanıyorsa nasıl davranmalıyız?
    6312 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/21
    Bu tür şarkılar haramdır. Buna göre sizin için iki görev söz konusudur: 1- Taksi veya araba şoförüne karşı tutumunuz2- Dinlemek veya dinlemek konusunda görevinizBirinci görev konusunda şunu bilmek gerekir ki bu tür şarkılar münkerdir ve göreviniz münkerden alı koymaktır. Marufa emretmek ve münkerden alı koymak gerekli ...
  • Kumar aleti olmaktan çıkmış olan oyun kâğıtlarıyla kumar amacını gütmeksizin oyun oynamanın hükmü nedir, sakıncalı ve işkâlı var mıdır?
    7755 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Zikredilen sorunun cevabı bağlamında imma Humeyni (kuddise sırruh) ve diğer taklidi mercileri şöyle buyurmuşlardı: Örfün nezdinde kumar aleti olarak bilinen oyun kâğıtlarıyla oyun oynamak kesinlikle caiz değildir. (İster kazanmak ve kazanmamak amacını gütsün ister gütmesin). Ama örf nezdinde kumar aletlerinden sayılmayan; örneğin bir anlamda fikri geliştiren ve dini ve ilmi ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    7142 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Ahde amel etmemenin kefareti nedir?
    6698 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/09/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fena (yok olma), irfanda ne anlama gelmektedir?
    9923 Teorik İrfan 2008/05/04
    Arapça olan fena kelimesi, sözlükte yokluk ve yok olma ve irfani terimlerde ise, kulun beşeri yönünün, hakkın ilahlığında mahvolacağı şekilde hakta kaybolması anlamına gelmektedir. Allah’a giden yolun peşinde olan ve giden salikler, Allah’a ulaşma yolunu merhalelere ayırmışlar ve fena merhalesini Allah’a olan yolculuğun en son noktası olarak kabul etmişlerdir.Örneğin ...
  • Eğer Allah yapacağımız şeyi biliyorsa bu cebir değil midir?
    8112 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Allah’ın ezeli ilmi yoluyla cebir nazariyesi için delil getirenlere karşı şu şekilde cevap verilmelidir: “Allah ezelden insanın kendi iradesiyle ameller işleyeceğini bilmektedir.” Bu cevap Allah’ın kuşatıcı ve ezeli ilmiyle çelişmez; zira Allah ezelden onun kendi iradesiyle işleri yapacağını bilmektedir. Nitekim bu Allah’ın yaratıcılığıyla da çelişmez; çünkü Allah ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    10394 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...

En Çok Okunanlar