Gelişmiş Arama
Ziyaret
7632
Güncellenme Tarihi: 2012/01/23
Soru Özeti
İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
Soru
Merhaba. İnsanın üstünlüğünü zedeleyen etkenler nelerdir? Cevabınızı lütfen Kur’an ve referanslar ile beyan edin.
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini yüce insanî üstünlükten düşüşün nedeni olarak tanıtmaktadır. Bu ayetlere göre, ilahi buyruklara yüz çevirmek ve uymamak Allah yanındaki üstünlüğü yitirmeye neden olmaktadır. İmamlardan (a.s) nakledilen rivayetlerde de fakirlik, dalkavukluk ve yağcılık vb. insanın üstünlük ve şahsiyetini zedeleyen etkenler olarak tanıtılmıştır.

Ayrıntılı Cevap

İnsanın üstünlüğü, insan hakikatinin en önemli özelliklerindendir ve bu yüzden Allah meleklere onun karşısında secde etmelerini emretmiştir. İnsan, en güzel şekil ve tarzda yaratılan bir varlıktır. Bu yüzden onun başına üstünlük tacı konmuş ve onun evrendeki birçok varlıktan üstün olduğu ilan edilmiştir. Kur’an-ı Kerim bir taraftan varlık aleminde insanın makamı hakkında şöyle buyurmaktadır:

[1]"وَ لَقَدْ کَرَّمْنا بَنی‏ آدَمَ وَ حَمَلْناهُمْ فِی الْبَرِّ وَ الْبَحْرِ وَ رَزَقْناهُمْ مِنَ الطَّیِّباتِ وَ فَضَّلْناهُمْ عَلى‏ کَثیرٍ مِمَّنْ خَلَقْنا تَفْضیلا"Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.” Bu ayet insanın birçok mevcuttan kesinkes üstün olduğunu bildirmektedir. Öte taraftan bu üstünlüğü tartışmaya açan ve reddeden başka ayetler mevcuttur. Kur’an-ı Kerim ve rivayetlerden alınan dinsel öğretilere göre, insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır ve bu kısa makalede bu etkenlerin bazılarına işaret ediyoruz:

1. Gaflet Ve Kendine Yabancılaşma: Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:

[2]"وَ لَقَدْ ذَرَأْنا لِجَهَنَّمَ کَثیراً مِنَ الْجِنِّ وَ الْإِنْسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لا یَفْقَهُونَ بِها وَ لَهُمْ أَعْیُنٌ لا یُبْصِرُونَ بِها وَ لَهُمْ آذانٌ لا یَسْمَعُونَ بِها أُولئِکَ کَالْأَنْعامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ أُولئِکَ هُمُ الْغافِلُون‏"  Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.” Bir başka yerde ise şöyle buyuruyor: [3]"إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِنْدَ اللَّهِ الصُّمُّ الْبُکْمُ الَّذینَ لا یَعْقِلُونَ" “Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.” Bu iki ayet, insanların akıl ve düşünceyi kullanmama ve onların gerekleriyle amel etmeme yüzünden kınandığını ve hayvanların veya onlarınkinden daha alçak bir makama düştüklerini dile getirmektedir.

2. Nefis Hevesi: Bazı Kur’an ayetleri, nefis hevesini insanî yüce makamdan düşmenin etkeni olarak tanıtmaktadır. Tıpkı, “kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme”[4] ayeti gibi. Nefis hevesi, insan kalbini çalar ve onun için bir kalp ve imanın gireceği bir mahal bırakmaz. Nefis hevesine uymak insanı öyle bir yere ulaştırır ki Kur’an şöyle buyurur: [5]ثُمَّ رَدَدْنَاهُ اَسْفَلَ سَافِلینَ” “Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.”

3. Dünyaya Tapmak: Maddi aşırı eğilimler ve dünyaya tapmak insanı her sapmaya ve günaha bulaştırır; zira insanın dünyadan kötü istifade etmesi ve ona gönül bağlaması, kandırılmayı, mağrur olmayı ve ahiretten gafil olmayı peşinden getirir. “Şüphesiz bize kavuşacağını ummayan ve dünya hayatına razı olup onunla yetinerek tatmin olan kimseler ile ayetlerimizden gafil olanlar var ya; işte onların kazanmakta oldukları günahlar yüzünden, varacakları yer ateştir.”[6] Şeytan nefsani hevesler ile insana sızar, onun iş ve çabasını onaylar, kötü işlerin bakışında güzel gösterir, onları yapmak için kendisine vesvese verir ve yalan vaatler ve gelecekten korkutmak ile onu hayırlı işleri yapmaktan alıkoyar. “Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.”[7] Bu nedenle, insan üstünlüğünü zedeleyebilecek ciddi amillerden birisi, insan aklının nefis hevesinin isteklerine esir olmasıdır. Aklı, emreden nefsin ve nefsani isteklerin esaretinde olan bir kişi, insan üstünlük ve makamından nasıl yararlanabilir? Bu ayetler, insan üstünlüğünün ayaklar altına alınması ve Allah’ın halifeliğinden en aşağı hayvani ve ondan daha alçak dereceye düşmenin nedenlerinden birisini, aklı kenara koymayı ve nefsani heveslere körü körüne uymak olarak beyan etmektedir. O halde insanın üstünlüğü Allah’a itaat etmededir. Üstünlük cevheri zarar görmemesi ve kendi kemal ve rüştüne ermesi için insan, Hak Teala dışında hiç kimsenin karşısında baş eğmemeli ve O’nun dışında kimseye kulluk etmemelidir. İnsan, Yüce Allah’a itaat ederek ruhsal yüceliğe ulaşır, alçaklık ve seviyesizlikten arınır. Gerçek üstünlük, Hak Teala’ya itaat ve kulluk etmede, Allah’tan sakınmada, ilahi haramlardan uzak durmada ve takva edinmededir:

"إِنْ تَجْتَنِبُوا کَبائِرَ ما تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُکَفِّرْ عَنْکُمْ سَیِّئاتِکُمْ وَ نُدْخِلْکُمْ مُدْخَلاً کَریم"[8] [9]"وَ مَنْ یُهِنِ اللَّهُ فَما لَهُ مِنْ مُکْرِمٍ إِنَّ اللَّهَ یَفْعَلُ ما یَشاءُ"  

Bu nedenle, ilahi buyruklara yüz çevirmek ve itaatsizlik etmek Allah yanındaki üstünlüğü kaybetmeye sebep olmaktadır. Saygın bir insan, en üstün olan ve üstünlük ve bağışın bizzat kendisi olan bir ilaha itaatsizlik etmez ve üstünlük cevherini günaha satmaz. Nitekim İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: "من کرمت علیه نفسه، هانت علیه شهواته"[10] Her kim nefsini üstün görürse, onun yanında şehvet ve nefsani eğilimler alçalır ve basitleşir. İmamlar (a.s) da rivayetlerde insan şahsiyeti ve üstünlüğünün zedelenmesine yol açan bazı amil ve nedenlere işaret etmiştir ve biz onlardan birini numune olarak belirtmeyle yetiniyoruz:

4. Fakirlik: Belki de hiçbir fenomen fakirlik kadar izzet-i nefsin zedelenmesine yol açmaz. Bu mesele inkar edilmeyen bir gerçektir; çünkü el darlığı ve fakirlik vesilesiyle şahsiyetin üstünlüğü ve insanlık onuru sarsılmaktadır. Bu yüzden Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır: "اللهم صن وجهی بالیسار، ولاتبذل جاهی بالاقتار"[11] Ey Allahım! Haysiyetimi ihtiyaçsızlık ile koru ve fakirlik ile benim toplumsal konumumu alçaltma. Veya şöyle buyuruyor:

"انّ الفقر مذلّة للنفس..."[12] ve " الفقر موت الاکبر"[13] Rivayetlerde [14]"کاد الفقر ان یکون کفراً" diye belirtilmiş olması, belki de bu noktaya işarettir. İmamın bu sözü, fakirliğin müminin haysiyetini ortadan kaldırdığını ve onun saygınlık ve onurunun zedelenmesine yol açtığını açıkça belirtmektedir. Fakir insan, izzet ve onurunun cevherini ayakaltına almaya, Allah’ın kullarına göz dikmeye ve onlardan lütuf ve merhamet beklemeye mecbur kalmaktadır. İşte burada fertleri övme ve onlara dalkavukluk etmenin altyapısı oluşur ve insan onur ve saygınlığı yağcılık ve dalkavukluk ile büyük ölçüde elden gider. Elbette Allah’ın evliyaları ve seçkin insanlar için fakirliğin izzet ve erginleşme vesilesi olduğu hatırlatılmalıdır. Ama toplumda insanların kaçta kaçı böyledir ve fakirlik ve yoksulluk vahşeti karşısında tahammül edebilmekte ve onu nefsin tekamül ve yükselişinin merdiveni karar kılabilmektedir? Eğer böyle olsaydı, fakirliği kınayan ve eleştiren bunca rivayet nakledilmezdi. Fakir ve geri kalmış toplumlar arif, mümin ve takvalı insanlar ile dolmalıydı. Oysaki böyle değildir ve hatta durum tersinedir.

4. Tamah: İnsan üstünlüğüne ulaşmanın temel engellerinden birisi, tamah etmektir. Tamahkar bir insan isteklerine ulaşmak için, kendini her şey karşısında alçak ve zelil kılabilir; bu yüzden İmam şöyle buyuruyor:   

"من طمع ذل و تعنی"[15] Her kim tamah ederse, zelil olacaktır.

Netice:

Kur’an ve rivayetlerin bakışında insan saygınlığı ve şahsiyetini bekleyen ve onu ciddi şekilde tehdit eden tehlikeler çoktur ve onlardan bazıları gaflet, kendine yabancılaşma, nefis hevesine uymak, dünyaya tapmak, fakirlik ve tamahtan ibarettir…   



[1] İsra, 70.

[2] A’raf, 179.

[3] Enfal, 22.

[4] Kehf, 28.

[5] Tin, 5.

[6] Yunus, 7 ve 8.

[7] Neml, 24.

[8] Nisa, 31.

[9] Hac, 18.

[10] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 67, 78.

[11] Nehcü’l-Belağa, 225.

[12] Temimi Amedi, Abdülvahid, Ğürerü’l-Hikem, s. 365, el-Faslu’l-Evvel, Zımmu’l-Fakr, Defter-i Tebliğat-ı İslamî, Kum, 1366 ş.

[13] Nehcü’l-Belağa, hikmet. 154.

[14] Kuleyni, Muhammed. Yakub. Kâfi, c. 2, s. 307, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.

[15] Ğurerü’l-Hikem, s. 297.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar