Gelişmiş Arama
Ziyaret
5316
Güncellenme Tarihi: 2012/03/14
Soru Özeti
Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
Soru
Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
Kısa Cevap

Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve humus yılının başında onların parası elinde kalsaydı yine de humusunu vermesi gerekirdi. Demek ki bir şeye humusun gelmesi için humus yılından birkaç gün önce yiyecek almakla elde para olması arasında fark yoktur.          

Ayrıntılı Cevap

Humus yılı şu manaya gelmektedir: İnsanın ziraat, sanat, ticaret veya işçilik, memurluk gibi yollarla elde ettiği gelirin humusunu (beşte biri) İmam’a (a.s) ve seyyidlere, gaybet döneminde ise gerekli şartlara haiz fakihlere vermesidir. Humus verecek kimse bir yıl beklemeli, bu süre içinde kendisi ve ailesinin ihtiyaçlarında kullanmazsa, onun tamamının veya yıl sonunda fazla kalan miktarının humusunu vermesi gerekir. Ve bu, gerçekte insana kolaylık sağlamaktır. Verilen bu bir yıllık süreye ‘Humus Yılı’ veya ‘Mali Yıl’ denir.[1]

Dolayısıyla humus yılı süresince şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden, ailesine yiyecek almak gibi, yaptığı harcamaların humusu yoktur. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu verilmesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve humus yılının başında parası elinde kalsaydı yine de humusunu vermesi gerekirdi. Demek ki bir şeye humusun gelmesi için humus yılından birkaç gün önce yiyecek almakla elde para olması arasında fark yoktur.

Evet, bazı büyük taklit merciilerine göre sadece bir yerde yiyecek maddeleri bir önceki yılın harcamasından sayılabilir. Konunun iyice anlaşılabilmesi için bu konuda onlardan sorulan bir soruya verdikleri cevabı aşağıda getiriyoruz.

Soru: Humus yılının başında bir miktar yiyecek maddesi (örneğin 20 kg. pirinç, 3 kutu yağ ve 1 kutu çay) artmış, humusuda ödenmiş ve bir sonraki yıl içinde de tüketilmiştir. Sonra yine bir miktar yiyecek maddesi (örneğin 50 kg. pirinç, 5 kutu yağ ve 3 kutu çay) satın alınıyor ve onlardan da biraz kullanıyor. Eğer humus yılı başında geriye 30 kg. pirinç, 4 kutu yağ, 2 kutu çay kalsa onlara humus gelir mi? Yoksa geçmiş yılın başında humus verilmiş yiyecek maddelerini onlardan düşmeli ve sonuçta 10 kilo pirinç, 1 kutu yağ ve 1 kutu çayın mı humusunu vermelidir?

Cevap:

Hz. Ayetullah İmam Humeyni, Mekarim, Tebrizi, Safi ve Hamanei şöyle buyurmaktalar: Bulunduğu yıl içindeki yiyecek maddelerinden yılın başına kadar arta kalanın humusunu ödemelidir. Humusu verilmiş yiyecek maddelerini onlardan düşemez. Dolayısıyla soruda gelen 30 kg. pirinç, 4 kutu yağ, 2 kutu çayın humusunu vermelidir.

Hz. Ayetullah Sistani, Behçet, Fazıl ve Nuri: Humusu verilmiş yiyecek maddelerini onlardan düşebilir ve sonuçta yalnızca 10 kg. pirinç, 1 kutu yağ ve 1 kutu çayın humusunu vermesi caizdir.[2]            

 


[1] -Hüseyni, Seyyid Müçteba, Porseşha ve Pasuhha, Ahkam-ı Humus, s.36, Nehad-ı Nemayendegi-i Makam-ı Muazzam-ı Rehberi Der Danişgahha, Kum, HŞ.1383.

[2] -Hüseyni, Seyyid Müçteba, a.g.e, s.115.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Evrenin bütün sırlarından haberdar olan bir peygamberin ummi olması nasıl mümkündür?
    9913 Eski Kelam İlmi 2008/03/15
    Ummi okuma ve yazmayı birisinden öğrenmeyen kimseye denir. İslam Peygamberine de ummi denilmesi onun kimseden ders almadığı ve okuma ve yazmayı kimseden öğrenmediği içindir. Bu konu tarihi veriler açısından kesindir ve bu İslam Peygamber’ine bir üstünlük ve övgü sayılır ve aynı zamanda onun peygamberliğine ...
  • Mümin karı ve koca ölümden sonra da birlikte yaşayacaklar mıdır?
    71788 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    İnsanın ahiretteki yaşam şeklinin tüm detayları, masum zatlar (a.s) dışında hiç kimse için malum değildir. Bununla birlikte erkek ve kadın arasındaki evlilik ilişki ve sözleşmesi dünya hayatıyla ilgilidir ve mümin kadınlar ahirette de dünyadaki eşleriyle yaşama mecburiyetinde değildir. Elbette isterlerse onlarla yaşayabilirler. Aynı şekilde bu dünyada kocası bulunmayan veya ...
  • Bir damla şarap içmenin zararı nedir?
    11072 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Her ne kadar soruda bir damla şarap içmenin hükmüne değinilmemişse de anlaşıldığı kadarıyla bir damla şarap içmenin hükmü sorulmaktadır ve biz bu açıklamada ona cevap vereceğiz. Şia’nın bakışında tüm hükümler bir takım maslahat ve zararlara dayanır ve kutsal kanun koyucu bu maslahat ve zararlar esasınca hükümleri yükümlüler için belirler. ...
  • Erkeğin kısa kollu gömlek giymesinin hükmü nedir?
    4207 2019/01/23
    Taklit Mercilerin fetvası üzere erkeklerin avret yerlerini örtmesi vacip bunun dışında kalan yerleri örtmesi vacip değildir. Ancak giyim tarzı ve bedenin çıplaklığı namahremin günaha düşmesine yol açacağını bilirse hüküm değişir. Her halükarda sünnet erkeğin örfen örtüğü yerleri namahrem karşısında örtmesidir.[1] Buna göre erkeğin hicabı ...
  • Tevatürün iddia edildiği veya sahih senetlerle nakledilen hadislerin metnininin gulat ve müfevvizeler tarafından uydurulma ihtimali var mıdır?
    7462 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2010/12/29
    1. Gulat ve müfevvizeler çeşitli dönemlerde alimlerin bazı rivayetlerinde değişiklik yapıp hadis uydurmuş olsalarda, hadis kitaplarında yapılan eleme sonucunda bugün rivayetler mecmuası olarak elimize ulaşanlar takriben temiz mecmualardır. Kaldı ki guluvun ölçüsü elimizde olduğu için, guluvcu hadisleri (sahihde olsalar) diğerlerinden ayırmak zor bir iş değildir. 2. İlk ...
  • Şahitlerin şahitlikten vazgeçmeleri veya şahitlerin yalancı olduğu ispatlanılırsa kısas sakıt oluyor mu?
    7248 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Öldürme eylemini tesbit etmenin yollarından birisi şahitlerin şahitliğidir. Eğer akıllı, buluğ çağına ermiş ve adil iki kişi kasten yapılmış bir katle şahitlik ederlerse kasti öldürme olayı tesbit ediliyor ve dolayısıyla kısasta olanaklı olacaktır.[1] Eğer hâkim hüküm verdikten sonra hâkimin huzurunda (şahitliklerine dayanarak ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    33573 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kopya çekmek ve tez notuyla oynamanın hükmü nedir?
    3060 Yasa Ve Kanunlara Riayet Etmek 2019/12/09
    Kopya çekmek ve aynı sonucu doğuran eylemler haramdır. Buna bina tövbe etmeli ve Allah’tan bağışlanma dilemelisiniz. Ama eğer mesleğinizi yapacak gerekli bilimsel birikime sahipseniz bu alanda çalışmanızın da ve karşılında aldığınız paranın da sakıncası yoktur.Bu soruya Taklit Mercilerin vermiş olduğu cevaplar:[1]
  • “İslam dinini zamanın şartlarına göre sunmalıyız” cümlesinden maksat nedir? Lütfen bir örnekle açıklar mısınız?
    12001 Eski Kelam İlmi 2010/01/16
    İslam âlimleri geçmişte kendi zaman ve mekânlarının gereksinimlerine göre konuları ele almaktaydılar ve onların zamanında İslam dininin yeni sistemleri içeren bir düzen şeklinde konu edilmesine bir ihtiyaç yoktu. Ama bugün bu konuya ihtiyaç vardır. Üstat Mutahhari, Şehit Sadr ve bunun gibi âlimler bu önemli konuyu ele almışlardır. ...
  • Kuran, sünnet, akıl ve şuhut (sezgi) ahlak için nasıl kaynak sayılmaktadır?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/05/06
    Ahlak önermelerinin neye dayandığı hakkında çeşitli görüşler ve kaynaklar sunulmuştur ve bizim ahlak düzenimize göre bahsedilen bu kaynakların her biri, ahlakın bir kolunu güçlendirmekte ve hayat bahçesinin bir köşesini yeşertmektedir. Akıl, ahlakın asıl sütunlarını, ilkelerini bize açıklamaktadır. Örneğin şöyle demektedir: “Ahlak ...

En Çok Okunanlar