Gelişmiş Arama
Ziyaret
10426
Güncellenme Tarihi: 2011/05/23
Soru Özeti
Niçin Hz. Mehdi (a.s) gaybet döneminde insanların hidayeti için bir kitap te'lif etmiyor?
Soru
Niçin Hz. Mehdi, insanların ve ulemanın istifadesi için bir kitap te'lif etmiyor?
Kısa Cevap

Şimdi gaybet döneminde yaşıyoruz; bu dönem genel naiplerin dönemidir. Bu dönemde Şia'nın hidayeti gerekli şartları haiz Şia'nın büyük fakih ve alimlerinin üzerinedir. Ama bu dönemde Hz. Mehdi'nin insanların yararlanmaları için niçin bir kitap telif etmediği konusuna gelince bunun çeşitli nedenleri olabilir.

Örneğin:

1- Allah'ın emriyle O İmam'ın gaybeti bir takım maslahatlar içindir. Gaybetin hikmetlerinden biri de insanların gerekli ruhi hazırlığa ve olgunluğa sahip olmayışlarıdır. Eğer beşer İmam'ın kendisini kabul edecek olgunluğa erişmemişse acaba onun kitabını kabul eder mi?

İnsanlığın sorunu, Masum İmam tarafından yazılmış bir kitabın bulunmayışı değildir. Eğer insanlarda gerekli hazırlık olsaydı elimizde bulunan kitaplar Yani Kur'an-i Kerim ve Ehl-i Beyt'in sözlerini içeren kaynaklar yeterliydi.[1]

2- Gaybet döneminin özellikleri ve insanların İmam'a ulaşmalarının müyesser olmayışı nedeniyle bu dönemde Hz. Mehdi adına bir kitap ortalıkta olsaydı, bu türden kitapları yanlarında bulundurduklarını iddia eden ve kendi sözlerini İmam'a isnat eden kişiler çoğalırdı. Böylece doğruyu batıldan ayırt etmek de zorlaşırdı. Nitekim bu gün Hz. Mehdi ile irtibat içinde olduklarını iddia eden yalancı kişiler çoğalmıştır.

3- Hz. Mehdi'nin gaybeti zahiri bir olgudur. Manevi yönden İmam'ın insanlarla irtibatı kesilmiş değildir. Hz. Resulullah (s.a.a)'dan gelen bir hadiste şu cümle yer alır: "Hz. Mehdi gaybet döneminde bulutun arkasında gizli olan güneşe benzer, görünmez ama halk yine de onun ışığından yararlanırlar."[2] Buna göre sürekli o İmam bizim durumumuzu gözetmekte ve gerekli gördüğü yerlerde bizim hidayetimiz için kendi maslahat bildiği yollardan gerekeni yapmaktadır. Asla İmam Mehdi (a.s) insanları kendi zavallılıkları ile baş başa bırakmamıştır. Nitekim gaybet döneminin başlangıcından günümüze kadar durum bundan ibarettir. Açıktır ki insanların hidayeti yalnızca kitap yazmakla sınırlı değildir.



[1] Çünkü İslam son dindir ve Resullullah (s.a.a) son peygamberdir. Bu yüzden açıklanması gereken her şey vahiy yoluyla açıklanmıştır; ayetlerin tefsiri ve açıklanması hakkında gereken her şey Hz. Mehdi(a.s)'nin gaybet dönemine kadar Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamları vasıtasıyla açıklanmıştır. Karşılaşılan yeni konular hakkında da müminlerin görevi Hz. Mehdi (a.s) tarafından belirlenmiştir. Şöyle buyurmuştur: Karşılaşılan olaylar hakkında bizim hadislerimizi rivayet eden kişilere müracaat edin. Vesailu'ş-Şia, c. 27 s. 140

 اما الحوادث الواقعه فارجعوا فیها الی رواة حدیثنا ، فانهم حجتی علیکم و انا حجة الله علیهم "

Bu dönemde karşılaşılan bütün olayların hükmünü doğrudan Kur'an ve sünnetten elde etmek mümkün değildir. Bu yüzden gerekli şartları taşıyan fakihler belirli fıkıh usulu ile bu konuların hükmünü Kur'an ve sünnet ışığında elde ederler.

[2] Biharu'l-Envar, c. 52, s. 92 ; Kemalu'd-din,

َ غَیْرُ وَاحِدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ هَمَّامٍ عَنِ الْفَزَارِیِّ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ سَمَاعَةَ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ الْحَارِثِ عَنِ الْمُفَضَّلِ عَنِ ابْنِ ظَبْیَانَ عَنْ جَابِرٍ الْجُعْفِیِ‏عَنْ جَابِرٍ الْأَنْصَارِیِّ أَنَّهُ سَأَلَ النَّبِیَّ ص هَلْ یَنْتَفِعُ الشِّیعَةُ بِالْقَائِمِ ع فِی غَیْبَتِهِ فَقَالَ ص إِی وَ الَّذِی بَعَثَنِی بِالنُّبُوَّةِ إِنَّهُمْ لَیَنْتَفِعُونَ بِهِ وَ یَسْتَضِیئُونَ بِنُورِ وَلَایَتِهِ فِی غَیْبَتِهِ کَانْتِفَاعِ النَّاسِ بِالشَّمْسِ وَ إِنْ جَلَّلَهَا السَّحَابُ.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar