Gelişmiş Arama
Ziyaret
21515
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
İnsanların babası Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışından bugüne kadar geçen süre ne kadardır?
Soru
İnsanların babası Hz. Adem (a.s)’ın yaratılışından bugüne kadar geçen süre ne kadardır?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de bu konuda açık bir şey yoktur. Tarihi kaynaklarda ise Hz. Adem’in (a.s) bundan altı ya da yedi bin yıl önce yaratıldığı söylenmektedir. Fakat bilim insanları, insan ömrünün milyonlarca yıl öncesine dayandığını söylemekteler. Yani Hz. Adem’den önce de binlerce insan nesli gelmiş ve soyu tükenmiş olabilir. Böyle bir inanç Kur’an-ı Kerim ve rivayetlerle de uyuşmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

İnsan türünün yeryüzünde yaratılışından bu yana kaç yıl geçtiği konusu hakkında Kur’an’da açık bir şey yoktur. Allame Tabatabai, el-Mizan’da şöyle diyor:

 

‘Yahudi tarihinde, insan türü yeryüzünde yaratıldığı günden bu yana yedi bin yıldan çok geçtiği yazılıdır. Bu tarih akla da yatkındır. Çünkü her yüz yıl, iki kişiyi türeme yoluyla bin kişi yapar… Bu hesabı yedi bin yıla vurduğumuzda yani yetmiş asır bu şekilde devam edersek insan nüfusu iki buçuk milyra ulaşır. Bu sayı günümüzdeki insan sayısı kadardır. Uluslararası istatistiklikler de bunu göstermektedir.

 

Tarihin bu söylediğini akılda kabul etmektedir. Ama jeologlar, insanın geçmişinin milyonlarca yıl öncesine dayandığını söylemekteler. Buna delil olarak insan fosillerini ve eski insanların taşlaşmış iskeletlerini gösteriyorlar. Bilimsel hesaplara göre yapılan tahminler onların her birinin ömrünün beş yüz binden fazla olduğunu göstermektedir.

 

Bu onların görüşüdür. Ancak delilleri ikna edici değildir; zira bu fosillerin günümüzdeki insanların atalarına ait olduğunu ispat edememektedirler. Yine bu taşlaşmış iskeletlerin yeryüzünde yaşayan çeşitli dönemlere ait insanlara ait olduğu ihtimalini de reddetmemektedir. Çünkü böyle bir şeyde mümkündür ve bizim dönemimizdeki insanlar, söz konusu fosillerin dönemine bağlanmayabilir. Hz. Adem (a.s) yaratılmadan önce yeryüzünde başka insanlar yaşamış ve soyları tükenmiş olabilir. Belki de bu yaratılma ve tükenme günümüzdeki nesle gelinceye kadar tekrar edilmiştir.’[1]

 

Bunlar, Hz. Adem (a.s)’ın yaratılış zamanını yeni beşer neslinin ortaya çıkış dönemine ait olduğu, Ondan (a.s) ve şimdiki nesilden önce yeryüzünde başka Ademler, alemler ve başka insan nesillerinin yaşayıp yok olabileceği görüşünü takviye etmektedir. Jeologların bulguları ve keşfedilen fosiller milyonlarca yıl öncesine ait ve on beş bin yıllık ömürlü olan önceki nesillerin insanlarına aittir. Bu iddia Kur’an[2] ve rivayetlerle de[3] uyuşmaktadır.         


[1] - Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.4, s.222

[2] - O (r.a) şöyle diyor: İnsanın yeryüzünde ortaya çıkışı acaba yeryüzünde şu anda içinde bulunduğumuz devrenin insanlarıyla mı sınırlıdır yoksa çeşitli devreler olmuş ve bizim devremiz o devrelerin sonuncusu mudur, konusu Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde ele alınmamıştır. Ancak bazı ayetlerden Hz. Adem (a.s) ve nesli yaratılmadan önce dünyada insanların yaşadığı anlaşılabilir. Örneğin Kur’an buyuruyor: ‘Hani Rabbin meleklere, ben yeryüzünde mutlaka bir halife yaratacağım demişti. Demişlerdi ki: Orada bozgunculuk edecek ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?’ Bu ayetten Hz. Adem yaratılmadan önce insaniyetin üzerinden başka bir devrenin geçtiği anlaşılmaktadır. Ehl-i Beyt (a.s)’dan gelen bazı rivayetlerde şimdiki devreden önce bir

ok devrelerin olduğunu ortaya koymuştur. (el-Mizan (Farsça tercüme), c.4, s.223)

[3] - İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Siz, Allah-u Teala’nın sizden başka insanı yaratmadığını zannedebilirsiniz; hayır öyle değil. Aksine binlerce Adem yaratıldı ve sizler onların sonuncususunuz.’ (Tevhid, s.277, h.2); İbn-i Meysem’de Nehcü’l Belağa’ya yazdığı şerhinde bu manada bir hadisi İmam Bakır (a.s)’dan rivayet ediyor. (İbn-i Meysem, Şerh-i Nehcü’l Belağa, c.1, s.173); Saduk’ta aynısını Hisal’da getirmiştir (Hisal, c.2, s.652, h.54). Hisal’da İmam Sadık (a.s)’ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Allah-u Azze ve Celle, 12 bin alem yaratmıştır ve o alemlerin her biri yedi gök ve yedi yerden daha büyüktür. Bir alemde olanların aklına, Allah-u Teala’nın başka bir alem yarattığı gelmiyor.’ (Hisal, c.2, s.639, h.14). Aynı kitapta İmam Bakır (a.s)’dan şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: ‘Allah-u Azze ve Celle, bu dünyanın kendisinde onu yarattığı günden itibaren yedi alem yaratmıştır (sonra onları yok etmiştir). Onların hiçbiri Adem’in neslinden değillerdi. Allah-u Teala onların hepsini yer kabuğundan yaratmıştır. Bir nesli başka bir nesilden sonra yaratmış ve her biri için bir alemden sonra başka bir alem yaratmıştır. Sonunda Adem’i yaratmış ve neslini kendisinden çoğaltmıştır. (Hisal, c.2, s.358, h.45). 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar