Gelişmiş Arama
Ziyaret
32948
Güncellenme Tarihi: 2013/02/14
Soru Özeti
Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
Soru
Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı? Zira o zamanlarda ne saat, ne de halkın yer kürenin durumunu bilecek astronomi bilgisi yoktu. Bu konuda o döneme ait metot olsa bile hesaplama yöntemi islamın hangi kaynağından alınmıştır? Yine öğle ezanının vakti rasathane sitelerinde verilen zamanla neden yarım saat farklıdır? Son olarak sünni ve şii mezheplerinde şer’i vakitler aynı mıdır yoksa birkaç dakikalık fark var mı?
Kısa Cevap
Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir.
Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Güneş battıktan sonra gökteki kızıllığın çekilmesi yatsının başlangıcıdır. Sonu ise ‘gasaku’l-leyl’e yani gece yarısına kadardır.’
Bu konuda gelen rivayetlere baktığımızda ‘gece yarısı’ kavramının Müslümanlar için yabancı olmadığını görmekteyiz.
Zifiri karanlık manasına gelen ‘Gasak’ kelimesine dayanarak karanlığı bulmak zor olmayacaktır. Peygamberimizin (s.a.a) döneminde saatin olmaması, zamanı belirlemek için hiç bir alet ve aracın olmadığı anlamına gelmez. Onların astronomi bilgisinden yoksun oldukları söylenemez. Beşerin astronomi bilgisi Peygamberimizden (s.a.a) birkaç bin yıl öncesine gitmektedir.
Belirtmek gerekir ki şer’i öğle vakti, güneşin göğün orta yerinden batıya doğru yönelmesiyle başlar. Buna göre rasathane sitelerinde verilen bilgiler şer’i vakitler için söylenen ölçülere uyarsa doğrudur. Uymazsa değildir.
Sünni ve Şii arasındaki  şer’i vakitlerin farklılığı konusunda Abdurrahman el-Cezayiri, Seyyid Muhammed el-Garavi ve Yasir Mazih’in eseri olan el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Erbaa ve Mezheb-i Ehl-i Beyt (c.1, s.277) adlı esere bakabilirsiniz.
 
Ayrıntılı Cevap
Sorunuz gerçekte birkaç bölümden oluşmaktadır. Cevabı sorudaki sıralamaya göre vereceğiz.
1. Peygamberimizin döneminde şer’i gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
Cevaba geçmeden önce birkaç noktayı hatırlatmakta fayda var:
a) Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir.
Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’[1]
Ragıb, ‘el-Müfredat’ta şöyle diyor: ‘Gasaku’l-Leyl, zifiri karanlık manasına gelir.’[2] ‘Gasak’ kelimesinin zifiri karanlık manasına gelmesi ve karanlık, gece yarısında daha yoğun olduğundan bu kelime ‘gece yarısı’ manasına da gelmektedir.[3]
Rivyetlere gelince, İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Gece namazının vakti gece yarısı ile gecenin sonuna kadardır.’[4]
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Yatsı namazının başlangıcı güneşin batmasından sonra (gökteki) kızıllığın gittiği vakittir. Sonu ise Gasaku’l-Leyl yani gece yarısına kadardır.’[5]
b) Bu konuda gelen rivayetleri incelediğimizde Müslümanların gece yarısı kavramını iyice anladıklarını görmekteyiz. Zira Masum İmamların (a.s) gece yarısı meselesinden bahsettikleri rivayetlerin hiç birinde raviler gece yarısının vakti ve onun niteliği hakkında soru sormamışlardır. Bu da meselenin halk için anlaşılmaz bir durum olmadığını göstermektedir.
2. Peygambermizin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
‘b’ şıkkında da belirtildiği gibi o zamanlarda gece yarısı meselesi anlaşılmaz bir durum değildi. Bununla birlikte insanın aklına bir takım ihtimaller gelmektedir ki aşağıda onları getiriyoruz:
I) Zifiri karanlık manasına gelen ‘Gasak’ kelimesi göz önüne alındığında onun manasını bulmak zor olmayacaktır. Zira gecenin en karanlık zamanı gece yarısıdır.
II) İslamın başlagıcında saatin olmaması zamanı belirlemek için hiç bir alet ve aracın olmadığı anlamına gelmez. Beşer önceden beri zamanı belirlemek için çeşitli aletlerden yararlanmış ve onlara göre işlerini ayarlamıştır.
3. O zamanlarda halkın astronomi bilgisinin olmadığı iddiasını Kur’an-ı Kerim çürütmektedir.[6]
4. Sorunuzun öğle ezanı vaktinin rasathane sitelerinde gelen vakitle farklı olduğu kısmına hakkında belirtmek gerekir ki güneş göğün ortasından batıya yöneldiğinde öğle namazının vakti girmiş olur. Bunu da belirlemenin en güzel yolu bir ‘şâhis’ten faydalanmaktır. Yani bir çubuk veya benzeri şey düz bir zemine dikilir. Güneş sabahleyin doğduğunda onun gölgesi batıya doğrudur. Güneş yükseldikçe bu gölge kısalır. Gölge en kısa haddine ulaştığında öğle vakti girmiş olur. Bundan sonra uzamaya başlayıp doğuya doğru döndüğünde öğle ve ikindi namazının vakti girer.[7] Mekke gibi bazı şehirlerde bazı günler öğle vakti gölge tamamen kaybolur ve güneş dikey olarak gelir. Böyle yerlerde gölge yeniden görülmeye başladığında öğle ve ikindi namazının vakti girmiş olur.[8]
Ayrıca, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarının özel vakitleri var ki bunun için ameli risalelere bakabilirsiniz.[9]
Şimdiye kadar söylenenler şer’i öğle vaktini belirlemek hakkında idi. Buna göre radyo ve televizyonlarda okunan ezanlar ve rasathane gibi sitelerin verdiği vakitler bu ölçüye uyarsa doğrudur, uymazsa değildir.
5. Şii ve sünni arasındaki şer’i vakitlerin ihtilaflı olup olmadığı konusunda Abdurrahman el-Cezayiri, Seyyid Muhammed el-Garavi ve Yasir Mazih’in eseri olan el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Erbaa ve Mezheb-i Ehl-i Beyt’e (c.1, s.277) ve Muhammed Cevad Muğniye’nin el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Hamsa (c.1, s.79) adlı kitaplara bakabilirsiniz.
 

[1] -İsra/78
[2] -Ragıb İsfahani, Hasan b. Muhammed, el-Müfredat Fi Garibi’l-Kur’an, c.606, ‘Veka’ maddesi, Naşir: Daru’l-İlm ed-Daru’ş-Şamiyye, Dimeşk, Beyrut,1. Baskı, HK.1412: Gasaku’l-Leyl: Şiddet-u Zulmetihi.
[3] -Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Nümune, c.12, s.222, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, 1. Baskı, Tahran, HŞ.1374.
[4] -Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Men La-Yahduruhu’l-Fakih, c.1, s.477, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, 2. Baskı, HK.1413.
[5] -Şeyh Saduk, a.g.e. c.1, s.219, 657.
[6] -Nahl/16
[7] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kafi, c.3, s.267, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365: İmam Sadık (a.s) buyuruyor: Güneş zeval vaktine geldiğinde öğle ve ikindinin vakti girmiştir. Ancak bu (öğle), ondan (ikindiden) öncedir.
[8] -İmam Humeyni (ve Mekarim Şirazi), Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.402. Ancak belirtmek gerekir ki saat 12 her zaman öğlenin şer’i vakti değildir. Yılın bazı günlerinde saat 12’den önce bazı günlerinde 12’den sonradır. Saat 12, resmiyete göre olup insanların öğle için kendilerini ayarladıkları bir zamandır, şer’i yönü yoktur.
[9] -İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.403 ve 406.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Aşura duasında yer alan“esselamu aleyke ya Eba Abdillah ve âla’l-ervahi’l-leti hallet bifinaik” cümlesindeki ruhlar kimlerdir?
    19373 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/04/12
    “Ervahi’l-leti hallet bifinaik”ten kastedilen Kerbela coğrafyasında Şehidlerin Efendisi (a.s) ile birlikte şahadete eren şehidlerdir. Bu tespitin delili şu noktalardır:1. Genellikle ziyaretçi ve yaşayan kimselerden ruhlar diye söz edilmemektedir. 2. Bu dua, ziyaretçi tarafından yapılan bir hitaptır ve genellikle ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    9766 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    46339 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3412 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • ayet ve rivayetlere göre imamların konu mu üstündür yoksa kuranın konumu mu?
    9342 Eski Kelam İlmi 2011/02/03
    farklı rivayetlerde, ehlibeytin (a.s.) konumu kuranın konumuyla aynı derecede ve aynı seviyede olduğu belirtilmektedir. Sakaleyn (iki değerli ve ağır emaneti açıklayan) rivayeti onlardan bir tanesidir. Evet! Bazı hadis kitaplarında sakaleyn rivayeti bazı nakillere göre kuranı kerim ağırlık bağlamında daha büyük (sıklı ekber), ehlibeyt (a.s.) ise ...
  • Acaba bir insan cinle evlilik yapabilir mi?
    4184 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/05/28
    Öncelikle sagılarımızı sunarak şu noktayı hatırlatmayı gerek görmekteyiz.bu be benzeri konuları öğrenmenin hayatımıza hiçbir faydası yoktur. Bunun hükmünü öğrenmek bize hiçbir maddi ve manevi fayda sağlamayacaktır. “~~55.56~ فٖيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ”
  • İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
    12670 Tefsir 2012/07/24
    Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel ...
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21268 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...
  • Regaip gecesi veya Recep ayının diğer gecelerinde cemaat namazlarına katılmak mı daha faziletlidir yoksa namazları ferdi olarak yerine getirmek ve müstehap namazları kılmak mı?
    5670 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Bu konuda şu cevap taklit mercilerinin fetva bürolarından alındı:Ayetullah Uzma Hamenei:Her iki fazileti kazanmaya çalışabilirsiniz hem cemaat namazlarına katılın hem de müstehap namazları cemaatten sonra yerine getirin.Ayetullah Uzma Sistani: Cuma ve ...
  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14732 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...

En Çok Okunanlar