Gelişmiş Arama
Ziyaret
36411
Güncellenme Tarihi: 2013/02/14
Soru Özeti
Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
Soru
Peygamberin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı? Zira o zamanlarda ne saat, ne de halkın yer kürenin durumunu bilecek astronomi bilgisi yoktu. Bu konuda o döneme ait metot olsa bile hesaplama yöntemi islamın hangi kaynağından alınmıştır? Yine öğle ezanının vakti rasathane sitelerinde verilen zamanla neden yarım saat farklıdır? Son olarak sünni ve şii mezheplerinde şer’i vakitler aynı mıdır yoksa birkaç dakikalık fark var mı?
Kısa Cevap
Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir.
Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Güneş battıktan sonra gökteki kızıllığın çekilmesi yatsının başlangıcıdır. Sonu ise ‘gasaku’l-leyl’e yani gece yarısına kadardır.’
Bu konuda gelen rivayetlere baktığımızda ‘gece yarısı’ kavramının Müslümanlar için yabancı olmadığını görmekteyiz.
Zifiri karanlık manasına gelen ‘Gasak’ kelimesine dayanarak karanlığı bulmak zor olmayacaktır. Peygamberimizin (s.a.a) döneminde saatin olmaması, zamanı belirlemek için hiç bir alet ve aracın olmadığı anlamına gelmez. Onların astronomi bilgisinden yoksun oldukları söylenemez. Beşerin astronomi bilgisi Peygamberimizden (s.a.a) birkaç bin yıl öncesine gitmektedir.
Belirtmek gerekir ki şer’i öğle vakti, güneşin göğün orta yerinden batıya doğru yönelmesiyle başlar. Buna göre rasathane sitelerinde verilen bilgiler şer’i vakitler için söylenen ölçülere uyarsa doğrudur. Uymazsa değildir.
Sünni ve Şii arasındaki  şer’i vakitlerin farklılığı konusunda Abdurrahman el-Cezayiri, Seyyid Muhammed el-Garavi ve Yasir Mazih’in eseri olan el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Erbaa ve Mezheb-i Ehl-i Beyt (c.1, s.277) adlı esere bakabilirsiniz.
 
Ayrıntılı Cevap
Sorunuz gerçekte birkaç bölümden oluşmaktadır. Cevabı sorudaki sıralamaya göre vereceğiz.
1. Peygamberimizin döneminde şer’i gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
Cevaba geçmeden önce birkaç noktayı hatırlatmakta fayda var:
a) Kur’an’da ve rivayetlerde ‘Gasaku’l-Leyl’ ve Nisfu’l-Leyl’ ifadeleriyle gece yarısına işaret edilmiştir.
Allah Teala Kur’an da şöyle buyuruyor: ‘Güneşin zeval vaktinde, geceleyin karanlık basınca ve fecir çağında namaz kıl; şüphe yok ki sabah namazı, (meleklerden taraf) tanık olunandır.’[1]
Ragıb, ‘el-Müfredat’ta şöyle diyor: ‘Gasaku’l-Leyl, zifiri karanlık manasına gelir.’[2] ‘Gasak’ kelimesinin zifiri karanlık manasına gelmesi ve karanlık, gece yarısında daha yoğun olduğundan bu kelime ‘gece yarısı’ manasına da gelmektedir.[3]
Rivyetlere gelince, İmam Bakır (a.s) buyuruyor: ‘Gece namazının vakti gece yarısı ile gecenin sonuna kadardır.’[4]
İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Yatsı namazının başlangıcı güneşin batmasından sonra (gökteki) kızıllığın gittiği vakittir. Sonu ise Gasaku’l-Leyl yani gece yarısına kadardır.’[5]
b) Bu konuda gelen rivayetleri incelediğimizde Müslümanların gece yarısı kavramını iyice anladıklarını görmekteyiz. Zira Masum İmamların (a.s) gece yarısı meselesinden bahsettikleri rivayetlerin hiç birinde raviler gece yarısının vakti ve onun niteliği hakkında soru sormamışlardır. Bu da meselenin halk için anlaşılmaz bir durum olmadığını göstermektedir.
2. Peygambermizin döneminde gece yarısı nasıl hesaplanırdı?
‘b’ şıkkında da belirtildiği gibi o zamanlarda gece yarısı meselesi anlaşılmaz bir durum değildi. Bununla birlikte insanın aklına bir takım ihtimaller gelmektedir ki aşağıda onları getiriyoruz:
I) Zifiri karanlık manasına gelen ‘Gasak’ kelimesi göz önüne alındığında onun manasını bulmak zor olmayacaktır. Zira gecenin en karanlık zamanı gece yarısıdır.
II) İslamın başlagıcında saatin olmaması zamanı belirlemek için hiç bir alet ve aracın olmadığı anlamına gelmez. Beşer önceden beri zamanı belirlemek için çeşitli aletlerden yararlanmış ve onlara göre işlerini ayarlamıştır.
3. O zamanlarda halkın astronomi bilgisinin olmadığı iddiasını Kur’an-ı Kerim çürütmektedir.[6]
4. Sorunuzun öğle ezanı vaktinin rasathane sitelerinde gelen vakitle farklı olduğu kısmına hakkında belirtmek gerekir ki güneş göğün ortasından batıya yöneldiğinde öğle namazının vakti girmiş olur. Bunu da belirlemenin en güzel yolu bir ‘şâhis’ten faydalanmaktır. Yani bir çubuk veya benzeri şey düz bir zemine dikilir. Güneş sabahleyin doğduğunda onun gölgesi batıya doğrudur. Güneş yükseldikçe bu gölge kısalır. Gölge en kısa haddine ulaştığında öğle vakti girmiş olur. Bundan sonra uzamaya başlayıp doğuya doğru döndüğünde öğle ve ikindi namazının vakti girer.[7] Mekke gibi bazı şehirlerde bazı günler öğle vakti gölge tamamen kaybolur ve güneş dikey olarak gelir. Böyle yerlerde gölge yeniden görülmeye başladığında öğle ve ikindi namazının vakti girmiş olur.[8]
Ayrıca, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarının özel vakitleri var ki bunun için ameli risalelere bakabilirsiniz.[9]
Şimdiye kadar söylenenler şer’i öğle vaktini belirlemek hakkında idi. Buna göre radyo ve televizyonlarda okunan ezanlar ve rasathane gibi sitelerin verdiği vakitler bu ölçüye uyarsa doğrudur, uymazsa değildir.
5. Şii ve sünni arasındaki şer’i vakitlerin ihtilaflı olup olmadığı konusunda Abdurrahman el-Cezayiri, Seyyid Muhammed el-Garavi ve Yasir Mazih’in eseri olan el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Erbaa ve Mezheb-i Ehl-i Beyt’e (c.1, s.277) ve Muhammed Cevad Muğniye’nin el-Fıkh Ala’l-Mezahibi’l-Hamsa (c.1, s.79) adlı kitaplara bakabilirsiniz.
 

[1] -İsra/78
[2] -Ragıb İsfahani, Hasan b. Muhammed, el-Müfredat Fi Garibi’l-Kur’an, c.606, ‘Veka’ maddesi, Naşir: Daru’l-İlm ed-Daru’ş-Şamiyye, Dimeşk, Beyrut,1. Baskı, HK.1412: Gasaku’l-Leyl: Şiddet-u Zulmetihi.
[3] -Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Nümune, c.12, s.222, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, 1. Baskı, Tahran, HŞ.1374.
[4] -Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Men La-Yahduruhu’l-Fakih, c.1, s.477, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, 2. Baskı, HK.1413.
[5] -Şeyh Saduk, a.g.e. c.1, s.219, 657.
[6] -Nahl/16
[7] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kafi, c.3, s.267, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365: İmam Sadık (a.s) buyuruyor: Güneş zeval vaktine geldiğinde öğle ve ikindinin vakti girmiştir. Ancak bu (öğle), ondan (ikindiden) öncedir.
[8] -İmam Humeyni (ve Mekarim Şirazi), Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.402. Ancak belirtmek gerekir ki saat 12 her zaman öğlenin şer’i vakti değildir. Yılın bazı günlerinde saat 12’den önce bazı günlerinde 12’den sonradır. Saat 12, resmiyete göre olup insanların öğle için kendilerini ayarladıkları bir zamandır, şer’i yönü yoktur.
[9] -İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail (Haşiyeli), c.1, s.403 ve 406.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    12371 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Daha fazla ücret vererek taksitle araba satın almanın bir sakıncası var mıdır? Peşin olarak araba satın almak için kar ile borç almanın da bir sakıncası var mıdır?
    8181 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Borç şekliyle peşin fiyatından daha fazla bir fiyatla otomobil gibi bir malı satın almak ve satmak doğrudur. Ama sizin ikinci sorunuzdaki husus borç faizi olup haramdır. ...
  • İran İslam Cumhuriyetinin dışındaki Ülkelerde oy kollanmanın hükmü nedir?
    6912 Diğer Konular 2012/05/19
    Diğer ülkelerin seçimlerine iştirak etmek eğer Müslümanların maslahatına ters ise veya İslam düşmanlarının güçlenmesine neden oluyor ise caiz değildir. İslam ve Müslümanların maslaha­tını ardında getiriyor ve onların güçlenmesine neden oluyor ise seçimlere iştirak edip oy kol­lanmak uygundur. Bu durum dışında oy kollan­mak mubahtır. Mükellefin ihtiyarine bağlıdır. ...
  • Ojeli tırnakla cenabet guslü alınabilir mi?
    11546 Suyun Ulaşmasını Engelleyen Şeyler 2012/06/09
    Abdest ve guslün şartlarından biri suyun abdest ve gusül azalarına ulaşmasına engel olacak bir şeyin olmamasıdır.[1] Bu açıdan abdestle gusül arasında bir fark yoktur. Buna göre engel teşkil edecek şeyi gusülden önce gidermek gerekir. Giderildiğine emin olmadan gusül alınırsa o gusül batıldır.
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    7513 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3563 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    9299 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    38335 Abdest Şekli 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    12376 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23883 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar