Gelişmiş Arama
Ziyaret
5305
Güncellenme Tarihi: 2012/03/14
Soru Özeti
Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
Soru
Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
Kısa Cevap

Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve humus yılının başında onların parası elinde kalsaydı yine de humusunu vermesi gerekirdi. Demek ki bir şeye humusun gelmesi için humus yılından birkaç gün önce yiyecek almakla elde para olması arasında fark yoktur.          

Ayrıntılı Cevap

Humus yılı şu manaya gelmektedir: İnsanın ziraat, sanat, ticaret veya işçilik, memurluk gibi yollarla elde ettiği gelirin humusunu (beşte biri) İmam’a (a.s) ve seyyidlere, gaybet döneminde ise gerekli şartlara haiz fakihlere vermesidir. Humus verecek kimse bir yıl beklemeli, bu süre içinde kendisi ve ailesinin ihtiyaçlarında kullanmazsa, onun tamamının veya yıl sonunda fazla kalan miktarının humusunu vermesi gerekir. Ve bu, gerçekte insana kolaylık sağlamaktır. Verilen bu bir yıllık süreye ‘Humus Yılı’ veya ‘Mali Yıl’ denir.[1]

Dolayısıyla humus yılı süresince şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden, ailesine yiyecek almak gibi, yaptığı harcamaların humusu yoktur. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu verilmesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve humus yılının başında parası elinde kalsaydı yine de humusunu vermesi gerekirdi. Demek ki bir şeye humusun gelmesi için humus yılından birkaç gün önce yiyecek almakla elde para olması arasında fark yoktur.

Evet, bazı büyük taklit merciilerine göre sadece bir yerde yiyecek maddeleri bir önceki yılın harcamasından sayılabilir. Konunun iyice anlaşılabilmesi için bu konuda onlardan sorulan bir soruya verdikleri cevabı aşağıda getiriyoruz.

Soru: Humus yılının başında bir miktar yiyecek maddesi (örneğin 20 kg. pirinç, 3 kutu yağ ve 1 kutu çay) artmış, humusuda ödenmiş ve bir sonraki yıl içinde de tüketilmiştir. Sonra yine bir miktar yiyecek maddesi (örneğin 50 kg. pirinç, 5 kutu yağ ve 3 kutu çay) satın alınıyor ve onlardan da biraz kullanıyor. Eğer humus yılı başında geriye 30 kg. pirinç, 4 kutu yağ, 2 kutu çay kalsa onlara humus gelir mi? Yoksa geçmiş yılın başında humus verilmiş yiyecek maddelerini onlardan düşmeli ve sonuçta 10 kilo pirinç, 1 kutu yağ ve 1 kutu çayın mı humusunu vermelidir?

Cevap:

Hz. Ayetullah İmam Humeyni, Mekarim, Tebrizi, Safi ve Hamanei şöyle buyurmaktalar: Bulunduğu yıl içindeki yiyecek maddelerinden yılın başına kadar arta kalanın humusunu ödemelidir. Humusu verilmiş yiyecek maddelerini onlardan düşemez. Dolayısıyla soruda gelen 30 kg. pirinç, 4 kutu yağ, 2 kutu çayın humusunu vermelidir.

Hz. Ayetullah Sistani, Behçet, Fazıl ve Nuri: Humusu verilmiş yiyecek maddelerini onlardan düşebilir ve sonuçta yalnızca 10 kg. pirinç, 1 kutu yağ ve 1 kutu çayın humusunu vermesi caizdir.[2]            

 


[1] -Hüseyni, Seyyid Müçteba, Porseşha ve Pasuhha, Ahkam-ı Humus, s.36, Nehad-ı Nemayendegi-i Makam-ı Muazzam-ı Rehberi Der Danişgahha, Kum, HŞ.1383.

[2] -Hüseyni, Seyyid Müçteba, a.g.e, s.115.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10329 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • “Allah kendi hakkını bağışlayabilir ama insanların hakkını bağışlamaz” sözünün kaynağı nedir?
    6361 Varie 2015/06/29
    “İnsanların hakkı” İslam’da hukukî kavramların en önde gelenlerindendir. İçinde insanların hakkının bulunduğu her şey insan hakları alanına girer.[1] İslam’ın insanların hakkına riayet etmeyi vurgulaması şu şekildedir: Eğer bir günahkâr kendi geçmiş günahlarından tövbe ederse ve halkın alınmış haklarını eda etmezse tövbesi kabul olmaz; yani ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10543 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Bizzat varlığı mümkün olan şey ve bizzat yokluğu mümkün olan şey ile bizzat mümkün olan şey arasındaki ilişki nedir?
    10760 İslam Felsefesi 2011/11/22
    Bizzat varlığı mümkün olan şey ve bizzat yokluğu mümkün olan şey, bizzat mümkün olan şeyin ta kendisidir. Başka bir tabirle, bizzat mümkün olan her şey, bizzat yokluğu ve bizzat varlığı mümkün olan şeydir. Yani bizzat varlığı ve yokluğu mümkün olan şeyler, bizzat mümkün olan şey için bir sikkenin iki ...
  • Acaba İnsanın tekâmülü sadece özgür irade ve ihtiyari ameller ile mi mümkün?
    8877 Eski Kelam İlmi 2012/10/24
    Felsefi açıdan en aşağı dereceden vücudun en üst mertebesine varıncaya kadar varlıkların seyri her zaman öyle bir şekildedir ki vücutsal olarak en alttaki derece daha üsteki mertebenin tenezzül etmiş mertebesidir. Daha üst ve kâmil mertebe de, kendisinin aşağısında olan mertebenin kemaline sahiptir. Bu silsilenin bir ucunda bütün ...
  • Kuranı kerimde kaç defa Hazreti İsa’nın (a.s.) İsmi zikredilmiştir?
    17870 Tefsir 2012/04/07
    Kuranı kerimde hazreti İsa’nın (a.s) ismi 23 defa zikredilmiştir. Zikredilen sure ve ayetler şunlarıdır: Bakara suresinin 87, 136 ve 253. Ayetlerinde Ali İmran suresinin 45, 52, 55, 59 ve 84. Ayetlerinde, Nisa suresinin 157, 163 ve 171. Ayetlerinde,
  • Cenabet guslü alınmazsa namaz ve orucun kazasını yerine getirmek farz olur mu?
    10863 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/30
    Bu konuda kendi taklit merciinizin fetvasına göre amel etmelisiniz. Büyük taklit merciilerinin ‘Yıllarca cenabetli olarak namaz kıldım, oruç tuttum. Ama cenabetlinin gusül alması gerektiğini bilmiyordum. Bu durumda görevim nedir?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:Ayetullah Humeyni, Behcet, Tebrizi, Hamanei, Mekarim, Vahid:
  • hatmi salavat nedir?
    16610 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Hatim her hangi bir şeyi bitirmek sona erdirmek anlamındadır. Bunun temel özellik ve nitelliği yapılacak bu işin bir başlangıcı ve bir de sonu var olmasıdır. Hatmi salâvat ta bu anlamdadır. Kuranı baştan sona kadar okuyarak hatim edilmesi gibi. Kuranı baştan sona kadar okuyarak bitirmek şeklinde yapılan eyleme ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    18306 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...
  • Namahrem bir kızla bir oğlanın ilişkisinin yasak olduğuna dair birkaç hadis yazar mısınız?
    7967 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/04
    İki namhrem arasındaki ilişki konusu çok geniş olup, bazılarının kesinlikle sakıncası yoktur. Soruda belirsizlikler olmasıyla birlikte yinede birkaç açından ona cevap verebiliriz.Namhremler Arasındaki İlişkilere Ait Hadisler1- Kafi’de kendi senediyle Saadu’l Eskaf’tan İmam Bakır’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Ensardan bir ...

En Çok Okunanlar