Gelişmiş Arama
Ziyaret
6297
Güncellenme Tarihi: 2011/07/21
Soru Özeti
Bir yere girdiğimizde orada kadın sesiyle müzik yayınlanıyorsa nasıl davranmalıyız?
Soru
Eğer taksi bindiğimizde veya bir yere gittiğimizde orada kadın sesiyle müzik yayınlanıyorsa nasıl davranmalıyız?
Kısa Cevap

Bu tür şarkılar haramdır. Buna göre sizin için iki görev söz konusudur:

1- Taksi veya araba şoförüne karşı tutumunuz

2- Dinlemek veya dinlemek konusunda göreviniz

Birinci görev konusunda şunu bilmek gerekir ki bu tür şarkılar münkerdir ve göreviniz münkerden alı koymaktır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak gerekli şartlar oluştuğunda farzdır ve terk edilmesi günahtır. Müstehaplar ve mekruhlar konusunda ise emir ve nehiy müsthaptır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak farz-i kifayidir yani mükelleflerden bazıları onu üstlenirse diğerlerinden yükümlük kalkar.

İkinci yükümlüğe gelince göreviniz mümkün olan her vesileyle örneğin zorluğa düşmediğiniz takdirde arabadan inerek veya kulağınıza bir şey tıkayarak ya da en azından müziğe ilgi duymayıp dinlemeyerek (yani ona kulak vermeyerek) o müziği dinlemekten uzak durmaktır.

Ayrıntılı Cevap

 Bu tür şarkı sizin de teşhis ettiğiniz gibi haramdır ve ondan sakınmak gerekir.[1] Buna göre sizin için iki görev söz konusudur:

1- Taksi veya araba şoförüne karşı tutumuz

2- Dinlemek veya dinlemek konusunda göreviniz

Birinci görev konusunda şunu bilmek gerekir ki bu tür şarkılar münkerdir ve göreviniz münkerden alı koymaktır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak gerekli şartlar oluştuğunda farzdır ve terk edilmesi günahtır. Müstehaplar ve mekruhlar konusunda ise emir ve nehiy müsthaptır.

Marufa emretmek ve münkerden alı koymak farz-i kifayidir yani mükelleflerden bazıları onu üstlenirse diğerlerinden yükümlük kalkar.

Eğer marufa emretmek ve münkerden alıkoymak birkaç mükellefin bir araya gelmelerine bağlıysa bunu yapmalıdırlar. Münkerden alıkoymanın bir takım şartları ve aşamaları vardır ki biz kısaca bunları açıklayacağız:

Marufa emretmek ve münkerden alıkoymanın şartları şunlardır:

1- Münkerden alı koymak ve marufa emretmek isteyen kişi mükellefin yapmadığı işin farz veya yaptığı işin haram olduğunu bilmeli

2- Emir ve nehyetmenin bir faydası olacağına ihtimal vermeli

3- Günah işleyen kişinin yaptığı günahı devam ettireceğini bilmeli. Buna göre eğer o adamın yaptığı günahı tekrarlamayacağını biler veya zanneder ya da doğru bir şekilde ihtimal verirse o zaman farz olmaz.

4- Emir ve nehyetmenin bir kötülüğe yol açmaması

Buna göre eğer marufa emretmek veya münkerden nehyetmek insana can veya şahsiyet ya da mal yönünden zarar vereceğini bilir veya ihtimal verirse o zaman bu marufa emretmek veya münkerden alı koymak farz değildir.

Hatta can tehlikesi veya şahsiyetine ya da malına önemli bir zarar söz konusu olursa o zaman bazen haram bile olabilir.[2]

Marufa emretmenin ve münkerden nehyetmenin aşamaları:

1- Günah işleyen kişiye karşı günah işlediği için kendisiyle özel bir muamele edilmesi. Örneğin ondan yüz çevrilmesi, ya da ekşi surat ile onunla karşılaşması veya onunla ilişkiyi azaltması ve bütün bu işlerin onun günahtan uzak durmasını sağlamak için yapıldığının bildirilmesi.

2- Dille emir ve nehiy edilmesi,

Tesir edeceği muhtemel ise ve önceden açıklanan şartlar var olduğu takdirde günah işleyen kişiyi dille o işi terk etmeğe emretmek ve farzı yerine getirmeye emretmek vaciptir.

Eğer günahı önlemek günahkar kişiyi dövmeğe ve ona baskı yapmayı gerektirirse bu da caizdir ancak haddin aşılmamasına dikkat edilmelidir. Bu işte şartları haiz bir müctehitten izin almak daha iyidir.[3]

Ayetullah Uzma Hamenei, münkeri önlemenin o işle onu yapan kişinin arasında engel oluşturmaya bağlı olduğu takdirde ve bunun da o adamı dövmeğe veya hapsetmeye ya da onun malında tasarruf etmeğe hatta o malı telef etmeğe bağlı olursa müctehidin izni olmadan bu işlere başvurmak caiz midir? sorusuna şöyle cevap vermiştir:

 "Bu konunun çeşitli kısımları vardır. Genel olarak marufa emretmek ve münkerden alı koymak haramı işleyen kişinin canında ve malında bir tasarruf etmeğe bağlı değilse bunda hiç kimseden izin almaya ihtiyaç yoktur. Bu miktar bütün mükelleflere da farzdır. ancak marufa emretmek ve münkerden alı koymak dille yapılan emir ve yasaklamadan öte de bir girişime ihtiyacı varsa eğer o bölgede İslam hükümeti var ve bu hükme de önem veriliyorsa o zaman yönetici fakihten veya ilgili sorumlulardan ya da bölge polisinden veya yetkili mahkemelerden izin alınmalıdır.[4]

Eğer münkerleri önlemek birini yaralamaya bağlıysa o zaman bu iş şartları haiz müçtehidin izni olmaksızın caiz değildir.[5]

Sonuç:

Sizin de açıkladığınız konuda münkerden sakındırmanın şartları var olduğuna göre bu vazifeyi mertebelerine riayet ederek yerine getirmesi farzdır.

Ama ikinci göreve gelince (yani o yayınlanan müziği dinlemek konusuna gelince) mümkün olan her vesileyle örneğin zorluğa düşmediğiniz takdirde arabadan inerek veya kulağınıza bir şey tıkayarak ya da en azından o müziğe ilgi duymayıp dinlemeyerek (duysa da kendisi ona kulak vermeyerek vb. yollarla…) o müziği dinlemekten sakınmalıdır.[6]

 



[1] Mirlevhi, Seyyid Muhammed Hadi, İ'lamu'l-ahya fi hurmeti'l-ğina, tahkik, Sadıkı, Muhsin, Mirsad yay, H. 1418, 1. baskı. Kum; Darabi, Muhammed, Makamatu's-Salikin, tahkik, Seyyid Ca'fer, Mirsad yay. H. 1418, 1. baskı, Kum, Muhtari, Riza ve Sadiki, Muhsin, Gina, musiki, Mektebu'l-İlam el-İslami yay. 1. baskı, Kum

[2] Tevzihu'l-Mesail, el-muhaşşa, İmam Humeyni, c. 2 s. 756-757.

[3] Tevzihu'l-Mesail, el-muhaşşa, İmam Humeyni, c. 2 s. 762 mes'ele: 2823.

[4] Ecvibetu'l-İstiftaat (farsça metni) s. 230 soru: 1055

[5] Tevzihu'l-Mesail, el-muhaşşa, İmam Humeyni, c. 2 s. 760-763.

[6] Mirlevhi, Seyyid Muhammed Hadi, İ'lamu'l-ahya fi hurmeti'l-ğina, tahkik, Sadıkı, Muhsin, Mirsad yay, H. 1418, 1. baskı. Kum; Darabi, Muhammed, Makamatu's-Salikin, tahkik, Seyyid Ca'fer, Mirsad yay. H. 1418, 1. baskı, Kum, Muhtari, Riza ve Sadiki, Muhsin, Gina, musiki, Mektebu'l-İlam el-İslami yay. 1. baskı, Kum

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kafi’deki sahih hadislerin sayısı, ondaki hadislerin beşte biri kadar mıdır?
    10598 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2010/12/29
    Muteber hadislerin sayısını söyleyen bu grup alimler konuya Rical ilmi ıstılahları açısından baktıklarından, fıkhi ve istidlali konulara sınırlama getirmek gibi bir amaçları yoktur. Çünkü onlara ve günümüzdeki araştırmacılarına göre hadisin itibarının ölçüsü, bir tek ravinin güvenilir olması değildir. Ölçü daha geniştir ve rivayete güven doğuracak her şey ölçü ...
  • Bir odada bir kız ile yalnız kalmak sakıncalı mıdır?
    10179 Pratik Ahlak 2012/03/11
    Dinsel öğreti ve tavsiyelerde günahtan korunmak ve sakınmak için insana yasaklanan hususlardan birisisi, namahrem ile yalnız başına kalmaktır. İblis’in Hz. Musa’ya vasiyetinde şöyle okumaktayız: Ey Musa! Yabancı kadın ile yalnız kalma; zira her kim böyle yaparsa, yarenlerim değil, bizzat ben onun yareni olurum.[1] Aynı ...
  • Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
    17800 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” ...
  • İnsan nasıl Allah’ın mahbubu (sevimli kulu) olur?
    24744 Pratik Ahlak 2010/06/30
     Allah’la dostluk iki şekilde mümkün olur: 1- Kulların Allah’la dost olması 2- Allah’ın kullarıyla dost olması. Soruda geçen işte bu ikinci kısmıdır, yani kulların Allah tarafından sevilmeleri.Elbette evrende olan her şey Allah’ın yaratığı ve eseri olduğu için, Allah tarafından ...
  • İslam dini tüketüm için hangi olguyu sunmaktadır?
    2996 اسراف و تبذیر 2019/10/09
  • İnsanlardaki güzellik, çirkinlik, hidayet, sapma, rızık vs. şeylerdeki farklılıkların felsefesi nedir?
    13000 Tefsir 2010/01/27
    Adalet şu manalara gelmiştir: Bir bütünün parçalarının yerli yerinde olması, bireylerin haklarını gözetmek, hakkı hak sahibine vermek, varlık feyizi verirken hakka riayet etmek ve son olarak da bazen adalet kavramı eşitlik ve her türlü ayrımcılığı reddetmek anlamında kullanılır.
  • Şans ne anlama gelmektedir? Şans diye bir şey var mıdır?
    32843 Eski Kelam İlmi 2008/11/02
    Halk arasında bazen kullanılan, baht, uğur ve şans sözcükleri, daha çok edebiyat ve şiirlerde bulunmaktadır. Bu sözcük iki manaya gelebilir:1. Bir şeyin nedensiz meydana gelmesi: Bu mana; felsefî açıdan reddedilmiştir ve her şeyin kendine göre ayrı bir nedeni ve sebebi olduğu ...
  • Allah’tan Başkasından yardım dilemek tevhit ile uyuşur mu?
    8381 Tefsir 2010/08/22
    Allah’tan başkasından yardım dilemek eğer ilahî büyük şahsiyet ve velilerin direkt olarak isteği yerine getirdikleri ve isteği getirmede Allah’a ihtiyaç duymadıkları inancıyla gerçekleşirse, bu şirk olup tevhit karşıtıdır ve caiz değildir. Ama bu büyük şahsiyetlerin Allah’ın izni ve Allah’ın kendilerine bahşettiği güç ile istekleri yerine getirdiklerine ...
  • Spor hareketleri müzikle yapılırsa sakıncası olur mu? Bu hareketler dans hükmüne girer mi?
    13066 Pratik Ahlak 2010/10/12
    Dans ve müzik birbirinden ayrı iki konu olup her birinin kendine özgü hükümleri vardır. Yani haram dansla haram müzik bir arada olursa insan iki haram iş yapmış olur.Fakihlerin çoğu, oynak ve fesat amaçlı eğlence ortamlarına uygun müziklerin haram olduklarını ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    11709 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar