Gelişmiş Arama
Ziyaret
9984
Güncellenme Tarihi: 2010/08/22
Soru Özeti
Hüccetiye Encümeni’nin inancı nedir? Bugün bu grup aktif midir?
Soru
Hüccetiye Encümeni’nin inancı nedir? Bugün bu grup aktif midir?
Kısa Cevap

Hüccetiye Encümeni, 19 Ağustos 1953 yılı darbesine eş zamanlı olarak Şeyh Mahmut Zakirzade Tevalayî Halebî tarafından Bahaîlik fırkasıyla mücadele etmek gayesiyle tesis edildi. Bu encümen hiyerarşik girift bir teşkilatsal yapı ve eğitim, araştırma, yazma, irşat, yurt dışıyla ilişkiler ve konferans komitelerine sahipti.

Encümenin İnançları:

1- Hz. Mehdinin zuhur alametleri ve nişaneleri hakkında yüzeysel inanç ve yanlış tahlil.

2- Dinin siyasetten ayrı olduğuna inanmak.

3- İmam Humeyni’nin (r.a) kıyam ve hareketine ve İran halkının İslam devrimine karşı olmak, (İmam Mehdinin (a.c) zuhurundan önce) her dinî devletin yenilgiye uğrayacağına ve devlet teşkil etmenin mehdilik ve dünya devletine engel teşkil ettiğine inanmak.

Bu düşünceler neticede encümenin yenilgiye uğramasına neden oldu. Çünkü encümen devrimin yakınlarına kadar İran halkının gösterilerini ve İmam Humeyni’nin (r.a) düşüncelerini kınamaktaydı. Devrimin başarıya ulaşmasıyla birlikte zayıfladı ve teşkilatı takriben beş altı ay şaşkınlık ve hayret içinde kaldı. Bundan sonra aniden pozisyon değiştirdi ve tedricî bir şekilde toplantıları bitti. Bir grup üyenin baskısı sonucu encümen tüzüğünü değiştirdi ve İmam Humeyni’nin (r.a) 27 Temmuz 1983 yılındaki konuşmasının ardından da resmi olarak kapandığına dair bildiri yayınladı. Elbette gayri resmi olarak faaliyeti olması mümkündür.

Ayrıntılı Cevap

Hüccetiye Encümeni, Şeyh Mahmut Halebî’nin (bu grubun kurucusu) adıyla anılır olduğu için, onun yaşamına kısaca işaret ediyoruz: Şeyh Mahmut Halebî, milli petrol hareketi cereyanında halkı seferber etme ve Ayetullah Kaşani’yi destekleme yönünde çok ateşli konuşmalar yapan siyasî din adamlarındandı. Ama petrolün millileştirilmesi hareketinin liderleri arasında anlaşmazlık çıkması neticesinde aniden pasifleşti ve siyaseti bıraktı. Siyasî faaliyetlerden ümidini kesen birçok devrimci dindar şahsiyet gibi o da siyaset alanını siyasetçilere bırakmak gerektiği neticesine ulaştı. O, ilk başta Bahaîler hakkında inceleme ve araştırma yapmadan sorumlu olarak[1] Müslim b. Akil Heyetinin[2] hocası oldu. Kendisi, 19 Ağustos 1953 yılı darbesine eş zamanlı olarak Bahaîlik fırkasıyla mücadele etme gayesiyle Hüccetiye Encümeni’ni tesis etti.[3] Bu encümen hiyerarşik girift bir teşkilatsal yapı ve eğitim, araştırma, yazma, irşat, yurt dışıyla ilişkiler ve konferans komitelerine sahipti. Bunların tümü, Şeyh Mahmut Halebî başkanlığındaki yönetim kurulunun denetimi altında çalışmaktaydı.[4],[5]

Hüccetiye Encümeni’nin İnançları:

1- “Zulüm ve kötülükle dolacağı gibi Allah dünyayı adalet ve iyilikle dolduracaktır[6],[7]” hadisi gibi Hz. Mehdinin zuhur alametleri ve nişaneleri hakkında yanlış tahlilde bulunmak. Bundan dolayı encümen birçok yayın organında, Hz. Kaim’in (a.s) zuhurunun nişanelerinden biri olarak günah ve kötülüklerin yaygınlaşması neticesinde insanın yeryüzünde Allah’ın en kötü yaratığı olacağını ve Allah’ın da insanları şeytanın kötülüğü, zaman kıtlığı ve hükümdarların zulmünden ibaret üç belaya müptela kılacağını açıkça vurguladı.[8]

2- Onlar din ve siyaset ilişkisi hakkında dinin siyasetten ayrı olduğuna inanmaktaydılar. Encümenin en temel siyasî düşünce ekseni, zamanın imamının (a.s) gıybeti döneminde dinin siyaset alanına girmesinin yanlış olmasıydı. Bu düşünce onların tüzüğünde yer almaktaydı, oturumlarında onun propagandası yapılmaktaydı ve aynı şekilde bu encümene üye olmanın şartıydı. Buna karşı gelmek encümenden ihraç edilmeye neden olmaktaydı.[9]

3- Onlar asrın imamının zuhur etmesinden önce dinî devlet kurma hakkında şuna inanmaktaydılar: Zamanın imamı (a.c) dinî devletin kurulmasına rızayet vermemektedir, her dinî devlet yenilmeye mahkûmdur ve devlet kurmak mehdilik ve dünya devletinin önündeki bir engeldir.[10],[11]

4- Encümenin her zalim yöneticiyle mücadele etme hakkındaki görüşü şuydu: Gıybet zamanında (Mehdiyi) bekleyen insanın savaşım ve mücadelesi çok az görünürdür. Zira bekleyen insan; güç, silah, imkân ve teçhizatlarını o büyük savaş için bulundurmalıdır. O halde gizleme ve saklamaya ihtiyaç duyacaktır ve bunun da ötesinde sabır ve tahammüle ihtiyacı olacaktır.[12] Bu nedenle İmam Humeyni’nin (r.a) hareketine şiddetle karşıydılar.[13]

Encümenin İcraatları:

1- Sapık Bahailik fırkası ile mücadele etmek.

2- Koka Kola ve Kanada alternatifiyle Pepsi Kola ile mücadele etmek.

3- Komedi filmleri yayınlama alternatifiyle sinemadaki filmler ile mücadele etmek.

4- Cesarette müminlerin önderinin (a.s) faziletlerini bu doğrultudaki resimleri dağıtmayla yayarak Ehli Sünnete muhalefet etmek.

5- Filozof ve ariflere karşı olmak, ardınca felsefe ve irfana karşı olmak ve onları bidat saymak.[14]

6- İmam Humeyni’nin (r.a) kıyam ve hareketine ve İran halkının İslam devrimine karşı olmak. Bu düşünce ve davranışlar neticede encümenin yenilgiye uğramasına neden oldu. Çünkü encümen devrimin yakınlarına kadar İran halkının gösterilerini ve İmam Humeyni’nin (r.a) düşüncelerini kınamaktaydı. Devrimin başarıya ulaşmasıyla birlikte yenildi ve teşkilatı takriben beş altı ay şaşkınlık ve hayret içinde kaldı. Bundan sonra aniden pozisyon değiştirdi ve tedricî bir şekilde toplantıları bitti. Bir grup üyenin baskısı sonucu encümen tüzüğünü değiştirdi[15] ve İmam Humeyni’nin (r.a) 27 Temmuz 1983 yılındaki konuşmasının ardından da resmi olarak kapandığına dair bildiri yayınladı. Elbette gayri resmi olarak faaliyeti olması mümkündür.


[1] Ceryan Şinasi Encümen-i Hüccetiye, Seyid Ziyauddin Ulyaneseb, Selam Alevî Niku, s. 13-17.

[2] İslamî Koalisyon grubunun çatısı altındaki heyetlerden biri.

[3] Ceryan Şinasi Encümen-i Hüccetiye, Seyid Ziyauddin Ulyaneseb, Selam Alevî Niku, s. 17.

[4] a.g.e., s. 97.

[5] Komitelerin faaliyeti hakkında daha fazla bilgi için bkn: a.g.e., s. 97 ve 98.

[6] Bu rivayet değişik tabirlerle hadis kaynaklarımızda yer almaktadır: Usul-i Kâfi, c. 1, s. 341; Biharu’l-Envar, c. 3, s. 268, c. 36, s. 359, c. 51, s. 360, c. 62, s. 151.

[7] Rivayetin doğru tahlili için bkn: a.g.e., s. 67 ve 68.

[8] a.g.e., s. 54.

[9] a.g.e., s. 75-78.

[10] a.g.e., s. 77.

[11] Bu görüşün reddi için İmam Humeyni (r.a) ve şehit Bahoner’in düşüncelerine aşvurun. a.g.e., s. 78-80.

[12] a.g.e., s. 57. Onlar bu görüşü ispatlamak için takiyye, ilmi mücadele, inanç ve taklit hadislerinden istifade ediyorlardı. Bu görüşün reddine yönelik delilleri öğrenmek için bkn: a.g.e., s. 78-89.

[13] Encümenin İmam Humeyni’ye (r.a) yönelik muhalefetlerini öğrenmek için bkn: a.g.e., s. 143-172.

[14] a.g.e., s. 22, 24 ve 94.

[15] a.g.e., s. 27, 28, 31, 37, 55, 113, 145 ve 147.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Aşura duasında yer alan“esselamu aleyke ya Eba Abdillah ve âla’l-ervahi’l-leti hallet bifinaik” cümlesindeki ruhlar kimlerdir?
    19373 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/04/12
    “Ervahi’l-leti hallet bifinaik”ten kastedilen Kerbela coğrafyasında Şehidlerin Efendisi (a.s) ile birlikte şahadete eren şehidlerdir. Bu tespitin delili şu noktalardır:1. Genellikle ziyaretçi ve yaşayan kimselerden ruhlar diye söz edilmemektedir. 2. Bu dua, ziyaretçi tarafından yapılan bir hitaptır ve genellikle ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    9766 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    46339 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3412 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • ayet ve rivayetlere göre imamların konu mu üstündür yoksa kuranın konumu mu?
    9342 Eski Kelam İlmi 2011/02/03
    farklı rivayetlerde, ehlibeytin (a.s.) konumu kuranın konumuyla aynı derecede ve aynı seviyede olduğu belirtilmektedir. Sakaleyn (iki değerli ve ağır emaneti açıklayan) rivayeti onlardan bir tanesidir. Evet! Bazı hadis kitaplarında sakaleyn rivayeti bazı nakillere göre kuranı kerim ağırlık bağlamında daha büyük (sıklı ekber), ehlibeyt (a.s.) ise ...
  • Acaba bir insan cinle evlilik yapabilir mi?
    4184 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/05/28
    Öncelikle sagılarımızı sunarak şu noktayı hatırlatmayı gerek görmekteyiz.bu be benzeri konuları öğrenmenin hayatımıza hiçbir faydası yoktur. Bunun hükmünü öğrenmek bize hiçbir maddi ve manevi fayda sağlamayacaktır. “~~55.56~ فٖيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ”
  • İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
    12670 Tefsir 2012/07/24
    Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel ...
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21268 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...
  • Regaip gecesi veya Recep ayının diğer gecelerinde cemaat namazlarına katılmak mı daha faziletlidir yoksa namazları ferdi olarak yerine getirmek ve müstehap namazları kılmak mı?
    5670 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Bu konuda şu cevap taklit mercilerinin fetva bürolarından alındı:Ayetullah Uzma Hamenei:Her iki fazileti kazanmaya çalışabilirsiniz hem cemaat namazlarına katılın hem de müstehap namazları cemaatten sonra yerine getirin.Ayetullah Uzma Sistani: Cuma ve ...
  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14732 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...

En Çok Okunanlar