Gelişmiş Arama
Ziyaret
7897
Güncellenme Tarihi: 2013/04/23
Soru Özeti
İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Soru
İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kısa Cevap
HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir.
İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem orada Ebu’s-Saadat Es’ad b. Abdulkahir b. Es’ad İsfahani, Ali b. Süleyman Bahrani ve daha başka alimlerden ders almıştır. Sonra ülkesi Bahreyn’e geri döndü ve ilim hayatının bir kısmını inzivaya çekilerek geçirdi. Ama Irak alimleri, onun Irak’a dönmesi ve ilim öğrenmek isteyenlerin ondan faydalanması için ısrar edince tekrar Irak’a döndü ve ilim havzalarına ışık saçmaya başladı. Bu dönem (Irak’ta olduğu dönem) İbn-i Meysem’in yaşamının en önemli dönemi olup, en değerli ilmi eserlerini bu dönemde yazmıştır.
O, ömrünün sonuna doğru yeniden Bahreyn’e döndü ve HK. 697-699 yılları arasında vefat etti. Orada da toprağa verildi.
İbn-i Meysem, uzlete çekilen ve dünya şöhretinden uzak durarak manevi ve ilmi makamlar kazanma peşinde olan alimler sınıfındadır. O, kitap yazmakla, teşeyyü ve Ehl-i Beyt’in (a.s) öğretilerinin temellerini sağlamlaştırmak için seçkin öğrenciler yetiştirmekle meşguldü.[1]
Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, takvalı, dünya malından yoksun ama ilim, ahlak, maneviyat ve irfan bakımından zengin bir alimdi. Bu yöntem (inzivaya çekilme) genelde birçok alimin yaptığı iş olmasa da ve Irak alimleri onu bu konuda eleştirmiş olsalar da, o bu şekilde ilim ve maneviyatını çoğaltıyor, manevi mertebeleri katediyordu. İlahi inayetler ve seyr u sülukun yardımıyla başta Şerh-i Nehcü’l-Belağa, Kavaidü’l-Meram, en-Necat olmak üzere birçok değerli eser yazmış ve şia alemine bu ilmi ve manevi sermayeleri bırakmıştır.
İbn-i Meysem’in kişiliğini çeşitli yönlerden ele almak mümkündür. Müslüman düşünür ve yazarların çoğu onun fıkıh, kelam, felsefe, hadis ve edebiyat gibi İslami ilimlerin çeşitli alanlarında uzman ve kendine özgü bir üslubunun olduğuna itiraf etmişlerdir. İbn-i Meysem ilim, ahlak ve irfanda yazdığı eserlerle İslam dünyasında özellikle Irak ve Bahreyn’de önemli etkiler bırakmıştır.
-Nehcü’l-Belağa’ya yazdığı tefsir onun derin müfessirliğine en büyük delildir. İtikadi, irfani, ilmi ve tarihi bir tefsir olan bu tefsir kendi alanında eşsiz bir eserdir. Bu özellikler, onu Nehcü’l-Belağa’ya yazılan diğer tefsirlerden ve şerhlerden daha ayrıcalıklı hale getirmiştir. O, kelam, felsefe, irfan vs. ilimlere dayanarak yazdığı bu tefsiriyle bu ilimlere olan derin bilgisini de ortaya koymuştur. Tevhid ve ilahi sıfatlar için getirdiği geniş kelami ve felsefi deliller bu iddiayı ispatlamaktadır.
Özellikle birinci hutbedeki Hz. Adem’in (a.s), göklerin, yerin, yıldızların yaratılışı hakkındaki görüşleri onun hicri 7. asırdaki ilimlerde ve astronomide ne kadar derin olduğunu göstermektedir.
-Kelamcılığı ve filozofluğu bu rabbani alimin dikkat çeken en önemli özelliğidir. O, bütün şartları taşıyan bir fakih olmasının yanı sıra Şii bir filozof ve kelamcı olarakta teşeyyünün akide ve kelam temellerini, özellikle imameti açıklamak için büyük çaba sarfetmiştir. Kavaidu’l-Meram Fi İlmi’l-Kelam, en-Necatu Fi’l-Kıyame Fi Tahkiki Emri’l-İmamet, Şerh-i Hadis-i Menzilet, Şerh ve Tefsiri Nehcü’l-Belağa vs. birçok değerli eseri onun şianın ilim ve kültürüne bıraktığı ihlaslı çalışmalarındandır.
-İrfan ve ahlak, İbn-i Meysem’in bir başka özelliğidir. Tevhid, Allah’ın mukaddes zat ve sıfatı hakkındaki görüşleri onun irfandaki makamını gösterir. Sade yaşamı ve inzivaya çekilmesi İbn-i Meysem’in irfani yönüne bir başka delildir. Onun biyografisini yazanlar, hakkında yeterli bilgi olmadığını söylemekteler. Bunun nedeni belkide inzivaya çekilmesinden dolayıdır. Bu yüzden biyografi yazanlar fazla bilgiye sahip değiller.
Onun bu inzivası hem manevi seyr u süluka zaman ayırmasına hem de önemli ve değerli eserler yazarak on iki imam şiasının ilmi temellerini sağlamlastırmasına ve teşeyyü aleminin geçmişiyle iftihar etmesine neden olmuştur.[2]  
İbn-i Meysem, sünni ve şii herkesin faydalandığı kitaplar ve risaleler yazan bir alimdir. Birçok alim ve düşünür onun eserlerinden faydalanmıştır. Özellikle Şerh-i Nehcü’l-Belağa ve Kavaidü’l-Meram gibi eserleri ilim havzalarında ders kitabı olarak okutulmuştur. Şianın büyük fakihi Şehid-i Sani şöyle yazmaktadır: Kerek-i Nuh’a gittiğimde Merhum Seyyid Hasan b. es-Seyyid Cafer’in yanında öğrenci iken ve ondan çeşitli ilimleri öğrendiğimde İbn-i Meysem Bahrani’nin Kavaidü’l-Meram kitabınıda bana okutuyordu.[3]   
 

[1] -Bkz. Bir grup araştırmacı, Name-i Danişveran, c.3, s.284, Daru’l-Fikr, Kum
[2] -İbn-i Meysem Bahrani’nin ilmi yönü hakkında daha fazla bilgi için bkz. Bahrani, Yusuf, Keşkül (es-Selafetü’l-Behiyye); Biladi, Ali, Envaru’l-Bedreyn; Şuşteri, Kadı Nurullah, Mecalisu’l-Müminin; Amuli, Seyyid Haydar, Camiu’l-Esrar ve Menbau’l-Envar; Nime, Abdullah, Felasefetü’ş-Şia Hayatuhum Arauhum; Devani, Ali, Mefahiru’l-İslam; Efendi, Abdullah, Riyazi’l-Ulema ve Hiyazu’l-Fuzela...
[3] -Zeynuddin el-Amuli, Ali b. Muhammed b. el-Hasan (Şehid-i Sani), ed-Dürrü’l-Mansur, c.2, s.159, Kitaphane-i Ayetullah Maraşi Necefi, Kum.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar