Gelişmiş Arama
Ziyaret
13218
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
İsmet perdesinin yırtılmasına, belanın nüzulüne, duanın müstecap olmamasına ve … neden olan hangi günahlar Kumeyl Duası’nda zikredilmiştir?
Soru
Selam Aleykum; Müminlerin Emiri (a.s), kumeyl duasında hangi günahlara işaret etmiştir? اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تَهْتِكُ الْعِصَمَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تُنْزِلُ النِّقَمَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تُغَيِّرُ النِّعَمَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لىَ الذُّنُوبَ الَّتى تَحْبِسُ الدُّعاَّءَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لىَ الذُّنُوبَ الَّتى تَقطَعُ الرَّجاءَ؛ اَللّهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتى تُنْزِلُ الْبَلاَّءَ.
Kısa Cevap

Genel olarak bütün günahlar ismet perdesinin yırtılmasına sebep olur; bütün günahlar belanın nazil olmasına, duanın müstecap olmamasına, rızkın ve bereketin insandan alınmasına vb. neden olur. Aslında bu durum günahın tabii bir etkisidir ve bizim dini kaynaklarda işaret edilen bir konudur.  Ama bazı rivayetlerde bazı günahlara has olarak onların bıraktığı iz ve sonuçlara değinilmiştir. Örneğin: halka zulmetmek, güzel işleri ve başkalarına yapılan iyilikleri terk etmek, küfrü nimet etmek, nimetin azalmasına neden olan şükrü yerine getirmemek. Azap getiren günahlar; bir zalimin o sıfatla tanınmasına neden olan zulüm, başkasının hakkına tecavüz etmek ve onlarla alay etmek. İnsandan rızkın alınmasına sebep olan günahlar; fakirliği izhar etmek, namazın kaza olacağı şekilde yatsı namazı vaktinde uyumak. Perdeleri yırtan günahlar; içki içmek, kumar oynamak, insanlarla şakalaşmak, faydasız ve anlamsız konuşmak, insanların ayıbını aramak ve günahkarlarla dostluk etmek. Azabın nazil olmasına neden olan günahlar; mazlumlara yardım etmemek, mahrum kimselerin derdi ile ilgilenmemek, iyiliği emredip kötülükten sakındırma emrini terk etmek. Buna binaen İmam Ali (a.s)’ın istiğfar etmesi genel olarak bütün günahlardandır, belli bir günah için değil.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruya cevaben şunları söylememiz gerekiyor: Aslında genel olarak bütün günahlar insanın ismet perdesinin yırtılmasına sebep olur; her günah, belanın nüzulüne, duanın müstecap olmamasına, insan hayatındaki rızkın ve bereketin alınmasına vb. sebep olabilir. Gerçekte bu günahın özelliği ve tabiatıdır. Bu bizim dini kaynaklarımızda değinilen bir konudur. Hadislerde Allah’ın (c.c) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Bazen kulum benden bir hacetini ister ve ben de ona icabet ederim. Ama o günahkar bir kimsedir. Ben de Meleklerime “bu kul günah vesilesiyle kendisini benim gazabımda karar kılmıştır. Kendisini onu nimetimden mahrum bırakmaya müstahak etmiştir. Bundan böyle benim katımdan, bana kulluk ve itaat göstermedikçe isteklerine nail olamayacak.”[1] Aynı şekilde İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “ Allah’a ant olsun ki insanlara verilen hiçbir nimet onların günahlarının dışında başak bir sebeple alınmaz.”[2]

Kumeyl duasının ilk cümlelerinde takva sahiplerinin önderi (a.s), belki de bu konuya değinmek istemiştir. Bu cümlelerin tekrarı ile de belki “Allah’ım ismet perdesinin yırtılmasına, belanın nazil olmasına, duanın kabul edilmemesine sebep olan her günahtan ötürü beni bağışla.” demek istemiştir. Nasıl ki bu cümlelerin sonunda şöyle buyuruyor: “Mürtekip olduğum her cürüm ve günahtan, benden kaynaklanan her hata ve yanlıştan ötürü beni bağışla.”

Günahın, bela ve musibetlerle ilişkisi Kuran’ın da buyurduğu gibi insanın başına gelen her türlü olayın günahlardan kaynaklandığı üzeredir: “Başınıza gelen her musibet, ellerinizle kazandıklarınız yüzündendir. (Günahlarınızın) birçoğunu da affeder.”[3]

Buna binaen, ayet ve rivayetlerden oluşan dini öğretiler, bize şunu gösteriyor ki günah, belanın nüzulünde etkin ve önemli bir role sahiptir. Örnek olarak İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “ Deniz canlılarının yaşamı yağmurun etkisi üzeredir. Yağmur yağmadığında hem kara hem de denizler yok olmaya yüz tutar. Bu da günahlar çoğaldığı zaman gerçekleşir.”[4]

Tüm bunlar günahın sonuçlarını belirten ve rivayetlerden elde edilen örneklerdir. Ama bazı rivayetlerde bazı günahların kendine has etki ve sonuçlarına işaret edilmiştir. Şimdi de onlardan bir numune olarak bir rivayete değineceğiz.

Ebu Halit Kabili diyor ki: İmam Seccad (a.s)’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Nimetin değişimine neden olan günahlar şunlardır; halka zulmetmek, iyi işleri ve halka yardımı terk etmek, küfrü nimet etmek ve şükrü terk etmek. Allah’u Teala şöyle buyuruyor: [5]"إِنَّ اللَّهَ لا یغَیرُ ما بِقَوْمٍ حَتَّى یغَیرُوا ما بِأَنْفُسِهِمْ"  Allah hiçbir toplumun durumunu, onlar kendilerinde olan durumu değiştirmedikçe değiştirmez.   Azabın inmesine neden olan günahlarda şunlardır; Zalimin onunla meşhur olduğu zulüm, halkın hakkına tecavüz etmek, aşırıya kaçmak ve onlarla alay etmek. İnsandan nimetin alınmasına neden olan günahlar da; fakirliğini aleni etmek, namazın kaza olacağı şekilde yatsı vakti uyumak, aynı şekilde sabah namazı vakti, nimetleri küçümseme ve Allah’a bu konuda şikayetlenme dir. İsmet perdesinin yırtılmasına neden olan günahlar ise; içki içmek, kumar oynamak, insanlarla şakalaşmak, boş ve faydasız konuşmak, insanların ayıbını aramak, günahkar insanlarla oturup kalkmak. Azabın inmesine neden olan günahlar şunlardır; mazluma yardım etmemek, mahrum kimselere yardım eli uzatmamak, iyiliği emretme ve kötülükten nehyetme emrini, terk etmek. Düşmanın musallat olmasına sebep olan günahlar; açıkça zulmetmek, aleni günah işlemek, haramlara mürtekip olmak, iyilere isyan edip kötülere tabi olmak. İnsanları çabucak helak olmasına neden olan günahlar; sılayı rahimi terk etmek, yalan yere ant içmek, gerçek dışı sözler söylemek, zina, Müslüman’ın yolunu kapamak, layık olmamasına rağmen imamet iddiasında bulunmak. İnsanın ümitlerini yok eden günahlar; İlahi Rahmet’ten ümidi kesmek, Allah kapısından (dergahında) umutsuz olmak, Allah’tan başkasına itimat etmek, İlahi vaatleri yalanlamak… Duanın kabul olmamasına neden olan günahlar; kötü niyet, kalp kirliliği, Allah yolunda iyilikte bulunmamak, sadaka vermemek ve iyiliği terk etmek, kötü ve çirkin sözlü olmak ve …”[6]

 


[1] Deylemi, Haman, İrşad’ul-Gulup ila’s-Savab, C. 1, S. 150, Şerif Razi, Kum birinci baskı, 1412 h.k

[2] Deylemi, Haman, İrşad’ul-Gulup ila’s-Savab, C. 1, S. 150, Şerif Razi, Kum birinci baskı, 1412 h.k

[3] Şura suresi 30. ayet

[4] Meclisi, Muhammed Bakır, Bihar’ul-Envar, C. 70, S: 349,  Muesseset’ul-Vefa, Beyrut, 1409 h.k

[5] Rad suresi 11. ayet

[6] Bakınız: Hurri Amuli, Vesail’uş-Şia, C.16, S. 282-283, Âl’ul-Beyt, Kum, 1409 h.k

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar