Gelişmiş Arama
Ziyaret
8227
Güncellenme Tarihi: 2012/05/19
Soru Özeti
Ayette buyurduğu gibi: اِذَا مَا اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا ثُمَّ اتَّقَوْا وَاَحْسَنُوا وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنٖينَ" Takvanın bu ayette tekrar edilmesinin manası nedir?
Soru
Ayette buyurduğu gibi: اِذَا مَا اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَوْا وَاٰمَنُوا ثُمَّ اتَّقَوْا وَاَحْسَنُوا وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنٖينَ" Takvanın bu ayette tekrar edilmesinin manası nedir?
Kısa Cevap

Bu ayette takvanın tekrarlanması hususunda müfessirler arasında görüş farklılıkları vardır. Bazıları bunun tekit anlamında kullanıldığını savunur. Zira takva, iman ve salih amelin önemi bu konular üzerinde ciddi şekilde durmayı, tekrarı ve tekit’i icap eder.

Bir gurup, bu vurgulamanın sebebinin bu merhalelerinin gerçek takva ile olan yakınlık ve birlikteliğinden olduğunu ve ayrıca bu merhalelerde din dışı herhangi bir garezin olmaması gerektiğini söyler.

Bazıları da ilk takvadan maksadın haram kılındıktan sonra içkiden uzak durmak olduğuna, ikinci takvanın içkiyi terk etmekte sağlam ve sabitkadem olmak olduğuna ve üçüncü takvanın ise bütün günahları terk edip güzel amel işlemek olduğuna inanırlar.

Ayrıntılı Cevap

Takvanın bu ayette tekrarı konusunda müfessirler arasında görüş ayrılıkları mevcuttur. Bazıları bunun tekit ve vurgulama olduğunu savunmuşlardır. Çünkü takva, iman ve salih amelin önemi bu konu üzerinden ciddi bir eğilim göstermeye ve vurgulamaya sebep olmaktadır. Ama diğer bir gurup müfessir, bu üç cümleden her birinin birazdan işaret edeceğimiz üzere bir hakikate sahip olduğu inancına sahiptir.

  1. İlk olarak zikredilen “Takva” dan kasıt insanın içerisinde oluşan mesuliyet hissidir. Bu his insanı din hakkında araştırma ve incelemeye, Peygamber’in (s.a.a) mucizeleri üzerinde düşünmeye ve hak konusunda araştırmalara iter. Bunun neticesi ise iman ve salih ameldir. Diğer bir tabirle insanda takvanın bir merhalesi mevcut olmadığı müddetçe hak hususunda araştırma ve inceleme yapma fikrine kapılamaz. Yukarıdaki ayette ilk olarak takvadan bahsederken aslında bu merhaleden bahsetmektedir. Bunun da ayetin başlangıcı olan "لَیسَ عَلَى الَّذِینَ آمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحاتِ ..."      ile aykırı bir yönü yoktur.  Zira ayetin başlangıcındaki iman, zahiri yönden teslim olma manasına gelebilir. Ama takvadan sonra ortaya çıkan iman, gerçek imandır.

İkinci defada söz konusu edilen takva ise insanın batınına nüfuz eden bir takvadır ve etkisi daha derindir. Neticesinde iman, kalbe yerleşmiş ve sabit kalmıştır ki salih amel de onun bir parçasıdır. Bu sebeple ikinci cümlede imanı zikrettikten sonra salih amel hususunda bir şey belirtilmemiştir. Yalnızca "ثُمَّ اتَّقَوْا وَ آمَنُوا ...". yani bu iman o kadar nüfuz etmiş ve sabitlenmiştir ki akabinde salih amelin zikredilmesine ihtiyaç kalmamıştır. Üçüncü merhalede sözü geçen takvadan maksat, en âlâ ve yüce dereceye ulaşmış takvadır. Öyle ki kesin olan görevlerin yerine getirilmesinin yanı sıra, ihsana yani hatta farz kılınmayan işlerde iyilik etmeye davet vardır.

Kısacası bu üç takvadan her biri mesuliyet hissi ve sakınma merhalesine işarettir. Başlangıç merhalesi, orta merhale ve son merhale olarak ayrılır. Her biri ayette yer alan mana ve maksadı anlamaya yönelik bir belirti taşımaktadır.[1]

  1. Bu kelimenin üç defa tekrarlanmasının ve Allah’ın üç merhaleyi yani iman, salih amel ve iyilik etmenin takvaya koşul saymasının nedeni, bu merhalelerin gerçek takvayla birlikteliğine vurgu yapmasıdır. Bununla birlikte bu merhalelerde din dışı bir garez ve hedef gözetilmemesindendir.

Buna binaen "لَیسَ عَلَى الَّذِینَ آمَنُوا وَ عَمِلُوا الصَّالِحاتِ جُناحٌ فِیما طَعِمُوا ..." ayetinden kasıt, iman edip salih amel işleyenlere iman etmeden önce haram işlere mürtekip olmalarından dolayı bir günahın olmadığıdır. Ama bunun şartı da iman ve salih amel işlemenin hayatının bütün dönemlerine hâkim olması ve farzları yerine getirme ve günahlardan kaçınmadır. Bu faziletlere sahip olmakla eğer haram hükmü taşıyan ayetin nüzulünden önce, bazı haramlardan haberdar olmadan önce veya ayetin manasını anlamadan önce Şeytan’ın işi olan bu çirkinliklere müptela olmuşsa onlara bir günah yoktur. Allah’u Teâlâ da onların geçmiş günahlarını affetmiştir.[2]

  1. Birinci takvadan maksat, haram oluşu belli olduktan sonra içki içmekten uzaklaşmak; ikinci takvadan maksat içkiyi terk etme de kararlı ve sabitkadem olmak ve üçüncü takvadan maksat ise bütün günahları terk edip güzel ve hayırlı işler yapmaktır.[3]

 


[1] Bakınız: Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i Numune, C.5, S. 78-79, Dar’ul Kutubil İslamiye

[2] Tabatabai, Seyit Muhammed Hüseyin, El-Mizan fi Tefsir’il Kuran, C.6, S.12, Defter’i İntişarat’i İslami, Kum, 1417 h.k

[3] Tabersi, Mecme’ul Beyan fi Tefsir’il Kuran, C.3, S.372, Nasir Hüsrev, Tahran, 1372 h.ş

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar