Gelişmiş Arama
Ziyaret
8138
Güncellenme Tarihi: 2010/03/06
Soru Özeti
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Soru
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Kısa Cevap

“Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya kadar Mes edilmelidir.

Ayrıntılı Cevap

Mes’in Anlamı:

Mes bir şeyi başka bir şeyin üstünden geçirmek ve gezdirmek anlamındadır.[1] Fıkıh literatüründe ise, eli ıslak haliyle baş ve ayakların üzerinden çekme anlamındadır.

Kur’an’ı kerim, Maide suresinin altıncı ayetinde bu konuya değinmiş. Kur’an tefsirleri de bu ayeti kerimenin zeylinde bu konuyu mevzu bahis etmişlerdir. Ama sorunuz hadisler çerçevesinde konunun açıklanması doğrultusunda olduğu için bizde konuyu hadisler çerçevesinde ele alacağız.

Şia’nın muteber ve kaynak kitaplarında birçok rivayet var olmaktadır ki bu rivayetler baş ve ayakların mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir.

Şia’nın muteber kitaplarından muteber sayılan birisi “Vesailu’ş Şia”dir. Bu kitabın birinci cildinde sahih senetle nakledilen birçok rivayet vardır başın mes edilmesinden sonra ayakların da mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir. Biz burada bu rivayetlerden bir kaçını zikredeceğiz:

  1.  İmam Sadık’tan (a.s.) nakledilerek şöyle buyurduğu söylenmektedir: “(abdeste) başın ön kısmının dörde birini ve ayakların ikisini mes ediniz. Ayakları mes ederken sağ ayaktan başlayarak mes ediniz”.[2]
  2. İmam bakırdan (a.s.) ayağın mes edilmesi soruldu? İmam onun cevabında şöyle buyurdu: “Ayakların mes edilmesi Allah tarafından Cebrail vesilesiyle nazil olmuş olan bir şeydir”.[3]
  3. Zurare imamlar tarafından güvenilir ve imam Bakırın (a.s.) öğrencilerinden olan bir ravidir. Zurare söz konusu olan İmamdan şöyle naklediyor: “İmam Madie suresinin altıncı ayetine dayanarak şöyle buyurdu: “Ayakların üstünü (bir kısmını) mes etmek vaciptir”.[4]
  4. Zurare naklediyor: İmam Bakır’dan (a.s.) peygamberin (s.a.a.) abdestinin nasıl olduğu hakkında soruldu? O da şöyle cevap verdi: “Hazreti resul-i Ekrem (s.a.a) bir leğenin getirilmesine emir etti! Leğen getirildikten sonra peygamber (s.a.a.) abdest almaya başladı sırasıyla; yüzünü, sağ elini, sol elini yıkadı daha sonra başını ve iki ayağını aldığı abdestten kalan ıslak elleriyle mes etti ve şöyle buyurdu: ayakların parmaklarının ucundan ayaklardaki “ka’b”a kadar mes edilmesi gerekir. Ayaklardaki “ka’b” hakkında sorulunca şöyle buyurdu: ayağın çıkıntısı ve ayak bileğinden aşağısıdır ”.[5]

Buna binaen hadisler esasınca ve elbette Maide suresinin altıncı ayeti gereğince yüz ve ellerin yıkanmasından sonra baş ve iki ayağın mes edilmesi vaciptir. Mes edilmesinin miktarı da ayaktaki parmaklardan ta ayaklardaki çıkıntıya kadardır.  

 


[1] TUREYHİ, Farhruddin, “Mecmaü’l – Bahreyn”, baskı, 2, mektebet-u neşr-i  Sakafetü’l – islamiye, 1408, c. 4, s. 198.   

[2] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, baskı, 2, Kum: İntişarat-i müesesei alulbeyt, 1414, c. 1, s. 418.

[3] [3] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, c. 1, s. 419.

[4] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 378. 

[5] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 379

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar