Gelişmiş Arama
Ziyaret
7910
Güncellenme Tarihi: 2010/03/06
Soru Özeti
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Soru
Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
Kısa Cevap

“Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya kadar Mes edilmelidir.

Ayrıntılı Cevap

Mes’in Anlamı:

Mes bir şeyi başka bir şeyin üstünden geçirmek ve gezdirmek anlamındadır.[1] Fıkıh literatüründe ise, eli ıslak haliyle baş ve ayakların üzerinden çekme anlamındadır.

Kur’an’ı kerim, Maide suresinin altıncı ayetinde bu konuya değinmiş. Kur’an tefsirleri de bu ayeti kerimenin zeylinde bu konuyu mevzu bahis etmişlerdir. Ama sorunuz hadisler çerçevesinde konunun açıklanması doğrultusunda olduğu için bizde konuyu hadisler çerçevesinde ele alacağız.

Şia’nın muteber ve kaynak kitaplarında birçok rivayet var olmaktadır ki bu rivayetler baş ve ayakların mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir.

Şia’nın muteber kitaplarından muteber sayılan birisi “Vesailu’ş Şia”dir. Bu kitabın birinci cildinde sahih senetle nakledilen birçok rivayet vardır başın mes edilmesinden sonra ayakların da mes edilmesinin vacip olduğuna delalet etmektedir. Biz burada bu rivayetlerden bir kaçını zikredeceğiz:

  1.  İmam Sadık’tan (a.s.) nakledilerek şöyle buyurduğu söylenmektedir: “(abdeste) başın ön kısmının dörde birini ve ayakların ikisini mes ediniz. Ayakları mes ederken sağ ayaktan başlayarak mes ediniz”.[2]
  2. İmam bakırdan (a.s.) ayağın mes edilmesi soruldu? İmam onun cevabında şöyle buyurdu: “Ayakların mes edilmesi Allah tarafından Cebrail vesilesiyle nazil olmuş olan bir şeydir”.[3]
  3. Zurare imamlar tarafından güvenilir ve imam Bakırın (a.s.) öğrencilerinden olan bir ravidir. Zurare söz konusu olan İmamdan şöyle naklediyor: “İmam Madie suresinin altıncı ayetine dayanarak şöyle buyurdu: “Ayakların üstünü (bir kısmını) mes etmek vaciptir”.[4]
  4. Zurare naklediyor: İmam Bakır’dan (a.s.) peygamberin (s.a.a.) abdestinin nasıl olduğu hakkında soruldu? O da şöyle cevap verdi: “Hazreti resul-i Ekrem (s.a.a) bir leğenin getirilmesine emir etti! Leğen getirildikten sonra peygamber (s.a.a.) abdest almaya başladı sırasıyla; yüzünü, sağ elini, sol elini yıkadı daha sonra başını ve iki ayağını aldığı abdestten kalan ıslak elleriyle mes etti ve şöyle buyurdu: ayakların parmaklarının ucundan ayaklardaki “ka’b”a kadar mes edilmesi gerekir. Ayaklardaki “ka’b” hakkında sorulunca şöyle buyurdu: ayağın çıkıntısı ve ayak bileğinden aşağısıdır ”.[5]

Buna binaen hadisler esasınca ve elbette Maide suresinin altıncı ayeti gereğince yüz ve ellerin yıkanmasından sonra baş ve iki ayağın mes edilmesi vaciptir. Mes edilmesinin miktarı da ayaktaki parmaklardan ta ayaklardaki çıkıntıya kadardır.  

 


[1] TUREYHİ, Farhruddin, “Mecmaü’l – Bahreyn”, baskı, 2, mektebet-u neşr-i  Sakafetü’l – islamiye, 1408, c. 4, s. 198.   

[2] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, baskı, 2, Kum: İntişarat-i müesesei alulbeyt, 1414, c. 1, s. 418.

[3] [3] AMİLİ, Hur, “Vesailü’ş – Şia”, c. 1, s. 419.

[4] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 378. 

[5] TABATABAİ, Muhammed Hüseyin, “Tefsir-i el-Mizan”, Farsça tercümesi: MUSEVİ HEMEDANİ, Muhammed Bakır, Kum: İntişarat-i İslami, c. 5, s. 379

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar