Gelişmiş Arama
Ziyaret
15318
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
Al-i İmran suresinin 144. ayeti Resul-i Ekrem’in (s.a.a) şehid olduğunu gösterir mi?
Soru
‘Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler geldi geçti. Ölürse, yahut öldürülürse topuklarınızın üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? Topuklarının üzerinde dönen kimse Allah'a hiçbir suretle zarar vermez ve Allah şükredenlerin karşılığını yakında verecektir.’ ayeti (Al-i İmran/144) Resul-i Ekrem’in (s.a.a) şehid olduğunu gösterir mi?
Kısa Cevap

Sorudaki ayetin nüzul sebebinde, Uhud savaşında Müslümanların içinde Peygamberin öldüğünün söylentisi yayıldığı görülmektedir. Birçok Müslüman savaş meydanından kaçmış, bazıları da Peygamberin ölümüyle İslam dininden çıkıp putperestlerin reislerinden güvence dilemek düşüncesindeydiler. Bu arada ayet nazil olarak savaştan kaçan Müslümanları dinlerinde sabit olmadıkları için kınamış, Peygamber yaşasa veya ölse veyahut öldürülse bile dininlerinden dönememeleri gerektiğini vurgulamıştır.

Öyleyse ayette geçen ‘Öldürülse’ kelimesi yalnızca bir faraziye olup, Peygamber öldürülse bile Müslümanlardan dinlerinden dönmemelerini, görevlerini ihmal etmemelerini istemektedir. Dolayısıyla ayette Peygamberin (s.a.a) şehadetine dair herhangi bir delil yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Resul-i Ekrem’in (s.a.a) rıhlet veya şehadeti, üzerinde tartışılan ve araştırma yapılan meselelerden olup, tarih ve hadis kitaplarından O’nun (s.a.a) şehadeti için delliller getirilmiştir.[1]

Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler geldi geçti. Ölürse, yahut öldürülürse topuklarınızın üzerinde (İslamı bırakıp küfür ve cahiliyete) gerisin geriye mi döneceksiniz? Topuklarının üzerinde dönen kimse Allah'a hiçbir suretle zarar vermez ve Allah şükredenlerin karşılığını yakında verecektir.[2] ayetinin Resul-i Ekrem’in (s.a.a) şehadetine delil olması hususuna gelince, önce onun nüzul sebebine bakmak gerekir. Nüzul sebebi şöyledir:

‘Müslümanlarla putperestler arasındaki savaşın en şiddetli anında birisi ‘Muhammed öldü!’ diye bağırdı. Bu söz söylendiği sırada Amr b. Kamie Harisi adındaki kimse bir taş atarak Peygamberimizin mübarek dişinin kırılmasına, alnı ve alt dudağının parçalanmasına neden oldu. Düşman bu fırsatta yararlanıp Peygamberimizi öldürmek istedi. İslamın bayraktarlığını yapanlardan biri olan Mus’ab b. Ümeyr, saldırıları önlerken şehid oldu. O Peygambere çok benzediği için düşman Peygamberin toprağa düştüğünü zannederek bu haberi yüksek sesle savaş meydanının her tarafına yaydılar.[3]

Haberin yayılması putperestlere moral verirken, Müslümanlarıda büyük bir sarsıntıya uğratmıştı. Müslümanların büyük çoğunluğu şaşkınlığa uğramış ve meydandan hızla kaçmışlardı. Bazıları da Peygamberin ölümüyle İslam dininden çıkıp put perestlerin reislerinden güvence dilemek düşüncesindeydiler. Ama onların içinde Ali (a.s), Ebu Dücane, Talha gibi birkaç sahabe kaçmayarak, fedakarca mücadele veriyor ve diğerlerini de istikamete davet ediyorlardı. Sonunda anlaşıldı ki Resul-i Ekrem (s.a.a) yaşıyor ve bu haber yanlışlıkla veya yalan olarak ortaya atılmıştır. Bu arada ayet nazil oldu ve savaştan kaçan Müslümanları dinlerinde sabit olmadıkları için şiddetle kınıyordu.[4] Söz konusu ayet, İslam dinin şahıslara bağlı olmadığını ve eğer Peygamber savaş meydanında öldürülse bile Müslümanların vazifesinin tereddütsüz olarak mücadeleye devam etmeleri ve dinlerinin üzerinde sabit kalmaları manasını ortaya koymaktadır. Zira Peygamberin ölümü veya şehadetiyle İslam sona ermez. Aksine İslam hak din olup ebede kadar kalacaktır.[5]

Demek ki ayette geçen ‘Öldürülse’ kelimesi yalnızca bir faraziye olup, Peygamber öldürülse bile Müslümanlardan dinlerinden dönmemelerini, görevlerini ihmal etmemelerini istemektedir. Dolayısıyla ayette Peygamberin (s.a.a) şehadetine dair herhangi bir delil yoktur.



[1] -Bkz: Dizin: İslam Peygamberinin (s.a.a) Şehadet ve Rıhleti: Soru:4073 (Site:4348)

[2] -Al-i İmran/144

[3] -Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Nümune, c.3, s.115, Daru’l-Kütübü’l İslamiyye, Tahran, HŞ.1374.

[4] -a.g.e.

[5] -a.g.e. s.116; Fahr u Razi, Ebu Abdullah Muhammed b. Ömer, Mefatihu’l-Ğayb, c.9, s.377, Dar-u İhyai’t-Terasi’l-Arabiyye, Beyrut, HK.1420.

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar