Gelişmiş Arama
Ziyaret
12247
Güncellenme Tarihi: 2008/11/14
Soru Özeti
Kuran-ı Kerim'in bir ayetinde es-Sabi'un ve diğer bir ayetinde es-Sabi'in kelimeleri kullanılmıştır, acaba bu iki kelime arasındaki fark nedir ve niçin bu şekilde kullanılmıştır?
Soru
Kuran-ı Kerim'de ilk bakışta bir birine benzeyen iki ayet bulunmaktadır; biri Bakara suresinin 62. ayeti ve diğeri de Maide suresinin 69. ayetidir. Bu iki ayetin bütün kelimeleri ve müfredatı bir olmasına rağmen niçin sadece birinde es-Sabi'un ve diğerinde es-Sabi'in kelimeleri kullanılmıştır?
Kısa Cevap

Arapça dili, dünyada bir benzerine daha rastlanmayan özel incelik ve dikkate sahiptir, öyle ki kendisine mahsus dilbilgisi kuralları ve nahiv ilmi bulunmaktadır. Ayetin birinde es-Sabi'in olarak mensub ve diğer ayette es-Sabi'un olarak merfu gelmesinin nedeni; Arapça dilbilgisi ve nahiv kurallarından kaynaklanmaktadır. Yani edebi açıdan incelediğimiz zaman, Bakara suresindeki es-Sabi'in kelimesi ism-i inne'ye (elleziyne) atf olduğu için mensubtur, ama Maide suresindeki es-Sabi'un mübteda olduğu için merfudur. Haberi es-Sabi'un karine bulunduğundan hazf olmuştur, dolayısıyla önceki vav da atıfe değildir. es-Sabi'un cümlesi hazf olan haberi ile birlikte cümle-i muterizedir.

Ayrıntılı Cevap

Bakara suresinin ayetinde es-Sabi'in ve Maide suresinin ayetinde es-Sabi'un kelimelerinin iki değişik şekilde kullanılmasının nedeni; Arapça dilbilgisi kurallarından kaynaklanmaktadır. Konunun çok daha iyi anlaşılması için bahsi olan iki ayeti aynen getiriyoruz.

1- es-Sabi'in kelimesinin kullanıldığı ayet: " İnnellezine amenu vellezine hadu ven nesara ves sabiine men amene billahi vel yevmil ahiri ve amile salihan fe lehum ecruhum inde rabbihim ve la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn.

Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, Hıristiyanlardan ve sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir."[1]

2- es-Sabi'un kelimesinin kullanıldığı ayet: " İnnellezine amenu vellezine hadu ves sabiune ven nesara men amene billahi vel yevmil ahiri ve amile salihan fe la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn.

İman edenler ile Yahudiler, “sâbiîler de böyledir” ve Hıristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir."[2]

İlk ayette es-Sabi'in olarak geçmesinin nedeni "ism-i inne"ye (ellezine) atf olması nedeniyle mensup olduğu içindir. İkinci ayette es-Sabi'un olarak geçmesinin nedeni ise merfu olmasındandır. Merfu olmasının nedeni hakkında Arapça dilbilginleri farklı görüşler ortaya atmışlardır, onlardan bazıları şöyledir:

a: Nahiv ilminde atf üç kısma ayrılır: 1-Lafzı atf. 2- Mahalli atf. 3- Manevi atf. Ayette geçen es-Sabi'un merfudur çünkü mahallen mubteda ve merfu olan "ellezine amenu"nun yerine atf olmuştur. Fakat bazı nahivciler bu terkibi kabul etmemektedirler, zira bu durumda iki amil bir memula varid olur ki bu da dilbilgisi kurallarına göre doğru değildir.[3]

b: es-Sabi'un mübteda olduğu için merfudur ve haberi ise kezaliktir karinenin bulunmasından dolayı hazf edilmiştir. Bu kelimeden önce bulunan vav atife değil bilakis muterizedir. Dolayısıyla es-Sabi'un cümlesi hazf olunmuş haberi ile birlikte cümle-i muterizedir.[4]Cümlenin bu şekilde muterize olmasıyla ayetin manası hem önceki terkip ile ve hem de önceki ayet ile fark edecektir. Çünkü cümle-i muterize sözdeki asıl maksat değildir. Arapça dilbilgisi kurallarıyla birazcık aşina olanlar, kelimelerinin irabının edebi terkipten kaynaklandığını bilmektedirler ve bu çok normaldir.



[1] Bakara:62.

[2] Maide:69.

[3] Bkz: Cemaluddin İbni Hişam, Muğni'u-l Lebib, Babur Rabi, Aksamı Atf, c:2,s:474,Mektebet-u Mer'eşi Necefi, Kum,1404 Hicri.

[4] Reziyuddin Esterabadi, Şerhi Er-Rezi Elel Kafiye, c:4,s:355,İkinci Baskı, Müessesei Essadık, Tahran 1384,H. Şemsi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar