Gelişmiş Arama
Ziyaret
10927
Güncellenme Tarihi: 2012/02/19
Soru Özeti
Acaba “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır” şeklindeki hadis doğru mudur?
Soru
Lütfen “İslam’da kaç tane akaitsel mektep var olmaktadır” açıklar mısınız? Bu bağlamda bir hadisle karşılaştım ki şöyle bir açıklama yapmaktadır: “bir gün gelecek ki Müslümanlar yetmiş üç fırkaya ayrılacaklardır”. Acaba bu hadis sahih midir? Lütfen zikredilen konular hakkında yeterli bilgi verir misiniz?
Kısa Cevap

“İftiraki ümmet” (Peygamberin vefatından sonra ümmetin farklı farklı fırkalara ayrılması) hakkında var olan rivayetleri hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri tarafından farklı senetlerle nakletmiştir.

Bütün rivayetlerin metni Müslümanların, Peygamber efendimizin (s.a.a) vefatından sonra fırkalara ayrılmaya ve bölünmelerine işaret etmektedir. Bu rivayetler mana bakımından bir nevi tevatür haddine ulaşmış durumdadırlar. En azından bu hadislerden bir tanesi senet olarak sahihtir ve bu bağlamda mutasıl yani raviler zincirinden bir aksaklık gerçekleşmeden peygambere ulaştırılmıştır.
Ayrıntılı Cevap

Üzülerek söylememiz gerekiyor ki, İlahi enbiyaların her birinin vefatından sonra taraftarlarının çokğu peygamberlerinin belirlediği yoldan sapmışlardır. Nübüvvet ilmi ile kendi ümmetinin geleceğini açıkça gören Peygamber efendimiz (s.a.a) çeşitli rivayetlerde (ümmetin fırkalar bölünmesi hadisleri)  bu olaydan haber vermiştir. “İftirakı ümmet” hadislerini hem Şia ve hem de Ehlisünnet muhaddisleri farklı senetlerle nakletmişlerdir.[1] Bu rivayet “Hisali Şeyh Saduk’ “Tefsiri ayaşi” ve Taberisinin “İhticac” adlı eseri olmak üzere Şia’nın kaynak kitaplarında nakledilmiştir.[2] Bu rivayetlerin içermiş olduğu mana tevatür (tevatüri manevi) boyutundadır. Yani rivayetin metinde zikredilen kelimeler bakımından bir birinden farklı kelimeler içermiş olsa bile hepsinin taşımış oldukları mana aynı ve birdir.

Bu rivayetlere göre, Peygamber efendimiz (s.a.a) kendi vefatından sonra ümmetinin yetmiş üç fırkaya bölüneceğini önceden haber vermiştir.

Ümmetin fırkalara bölünmesi rivayetlerinin içinde senedi en sahih olanı, Kuleyni’nin “Kafi” adlı kitabında İmam Bakır’dan (a.s) naklettiği hadistir. Dolayısıyla bu hadisin senet ve metni örnek babından incelenecektir.

Hadisin Senedi:

Muhammed b. Yahya Ahamet b. İsa’dan, İsan da ibni Mahbubdan, ibni Mahbub da Cemil b. Salih’ten, ibni Salih de Ebu Halit el-Kabili den o da Ebu Cafer’den (imam Bakırdan) (a.s.), bu hadisi nakletmişlerdir. İşte buradaki rivayetin senedi budur[3]

Hadislerin senet açısından farklı kısımları vardır. Eğer hadisin senedinde yer alan fertlerin tümü Şia ve sıkka (güvenilir insanlar) olursa hadis, hadis bilim ıstılahına göre “sahih”tir.[4] Eğer hadisin senedinde yer alan fertler kendi zamanının âlim ve büyüklerinden olurlarsa hadisin sadır olduğuna dair olan güven daha da çok artar. İmam Bakır’dan rivayet edilen hadis işte bu kısımdandır. Zira hadisin senedinde olan fertlerin hepsi büyük ve âlim kişilerdir. Muhammed bin Yahya büyük şahsiyetlerdendir ki Necaşi onun hakkında şöyle diyor: “O kendi zamanında bizim ashabımızın büyüklerindendir ve yüksek derecede güvenilir bir kimsedir.”[5]

Ahmet bin Muhammed bin İsa hakkında da şöyle der: “Ebu Cafer Kum’luların şeyhi ve fakihidir.”[6] Hasan bin Mahbub rical kaynaklarımızda güvenilir ve üzerinde icma edilmiş olan ashaptandır.”[7] Cemil bin Salih ve ebu Halid kabuli de büyüklerden sayılmaktadır.[8]

Sonuç itibarıyla rivayet senet açısından sahih ve aralıksız bir şekilde Peygambere isnadı korunmuş muttasıldır.

Hadisin Metni:

Bu hadis Zümer suresinin 29. Ayetin tefsirinde gelmiş ve orada imam Ali’dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Yahudiler Musa’dan sonra yetmiş bir fırkaya bölündüler. Bu fırkalardan biri cennetlik diğerleri cehennemdeler. Hıristiyanlarda İsa’dan (a.s) sonra yetmiş iki fırkaya bölündüler, bunlardan bir grup cennetlik ve diğer gruplar cehennemdedirler. Ama bu ümmet Allah’ın resulünden (s.a.a) sonra yetmiş üç fırkaya ayrıldılar, bunlardan yetmiş iki fırka cehennemliktir. Tek bir fırkası cennetliktir. Bu yetmiş üç fırkadan on üç fırkası biz Ehlibeytin muhabbet ve vilayetine sahiptirler.[9] Ama onlardan sadece bir grup cennete girecek ve diğer on iki fırka cehennemliktir. Sonuç itibariyle diğer insanları kapsayan bu altmış ve on iki fırka ateştedirler.”[10]  

Netice olarak; bu hadisin metin ve senedi sahih olup bu konuda gelen diğer rivayetlerle onaylanmıştır. Bu bapta gelen birçok hadiste İmam Ali (a.s) Şialarının kurtuluşa eren grup olarak bildirmektedirler.[11]    

Diğer sorularınızın cevabını almak için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

1-    Soru 192 (sayt: İslam fırkaların çıkış nedenleri).

2-    Soru 4932 (sayat: 5182) (mezheplerin Çının gayeleri).

       



[1] Tababatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan (Farsça tercümesi), c.3, s.588, Kum: Defter-i İntişarat-ı İslami, 1374, h. ş.; Caferi, Yakup, Tefsiri Kevser, c. 3, s. 443,

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, Beyrut: Müessesetü’l-Vefa, 1404,h.ş. c. 28, s. 4.

[3] Senedin Arapçası da şöyledir: Muhammed bin Yahya an ahmed ibni isa an ibni mehbub an cemil bin Salih an ebi halid el-Kaili an ebi Cafer (a.s).

[4] Nermefzar’i Dirayetun-Nur’dan (Nur cd.), Hadis ıstılahatları

[5] Necaşi, Ricali Necaşi, Kum: Defter-i  İntişarat-ı İslami,

1407, h.ş. s. 353. 

[6] A.g.e, s. 83

[7] Ricali Keşi, s. 83

[8]Ricali Necaşi”, s. 127 ve “Ricalı Keşi”, s. 10, intişaratı danişgahı Meşhed, 1348

[9] İhtimalle On iki imamı kabul eden Şialar dışındaki Şia fırkalarına işaret etmektedir.

[10] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, Tahran: Darul Kitabı İslamiye, 1368, h.ş. c. 8, s. 224.

[11] Biharu’l-Envar, c. 28, s. 2, “Babu iftirakul ümme ba’de’n - nebi.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Aşura duasında yer alan“esselamu aleyke ya Eba Abdillah ve âla’l-ervahi’l-leti hallet bifinaik” cümlesindeki ruhlar kimlerdir?
    19373 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/04/12
    “Ervahi’l-leti hallet bifinaik”ten kastedilen Kerbela coğrafyasında Şehidlerin Efendisi (a.s) ile birlikte şahadete eren şehidlerdir. Bu tespitin delili şu noktalardır:1. Genellikle ziyaretçi ve yaşayan kimselerden ruhlar diye söz edilmemektedir. 2. Bu dua, ziyaretçi tarafından yapılan bir hitaptır ve genellikle ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    9766 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    46339 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3412 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • ayet ve rivayetlere göre imamların konu mu üstündür yoksa kuranın konumu mu?
    9342 Eski Kelam İlmi 2011/02/03
    farklı rivayetlerde, ehlibeytin (a.s.) konumu kuranın konumuyla aynı derecede ve aynı seviyede olduğu belirtilmektedir. Sakaleyn (iki değerli ve ağır emaneti açıklayan) rivayeti onlardan bir tanesidir. Evet! Bazı hadis kitaplarında sakaleyn rivayeti bazı nakillere göre kuranı kerim ağırlık bağlamında daha büyük (sıklı ekber), ehlibeyt (a.s.) ise ...
  • Acaba bir insan cinle evlilik yapabilir mi?
    4184 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/05/28
    Öncelikle sagılarımızı sunarak şu noktayı hatırlatmayı gerek görmekteyiz.bu be benzeri konuları öğrenmenin hayatımıza hiçbir faydası yoktur. Bunun hükmünü öğrenmek bize hiçbir maddi ve manevi fayda sağlamayacaktır. “~~55.56~ فٖيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ”
  • İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
    12670 Tefsir 2012/07/24
    Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel ...
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21268 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...
  • Regaip gecesi veya Recep ayının diğer gecelerinde cemaat namazlarına katılmak mı daha faziletlidir yoksa namazları ferdi olarak yerine getirmek ve müstehap namazları kılmak mı?
    5670 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Bu konuda şu cevap taklit mercilerinin fetva bürolarından alındı:Ayetullah Uzma Hamenei:Her iki fazileti kazanmaya çalışabilirsiniz hem cemaat namazlarına katılın hem de müstehap namazları cemaatten sonra yerine getirin.Ayetullah Uzma Sistani: Cuma ve ...
  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14732 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...

En Çok Okunanlar