Gelişmiş Arama
Ziyaret
27617
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Şans ne demektir? Şans denen bir şey var mı?
Soru
Bazıları için şanslı, bazıları içinde şansız denmesi ne manaya gelir? Aslında şans denen bir şey var mı? Eğer varsa neden farklıdır? Halkın “senin alın yazın buymuş” dediği sözünün anlamı nedir?
Kısa Cevap

Baht ve şans halkın arasında sık olarak kullanılan sözcüklerdendir; daha çok edebiyat ve şiirde kullanılan bu sözcüklerin iki manası vardır:

 

1- Bir olayın nedensiz gerçekleşmesi:

Bu görüş felsefede geçersizdir. Her şeyin kendine has bir neden ve sebebi olduğu kendi yerinde ispatlanmıştır. Elbette her şeyin nedeni iyi olmayabilir örneğin bazen bir şeyde adaletsizlik veya zulmün bir olayda rolü olabilir.

 

Ama bu tür bir düşüncenin toplumda yaygınlaşmasının sebepleri arasında zorba hükümdarların kendi iktidarlarını meşru göstermek için bunu şans ve talihe bağlamaları, toplumsal ayrıcalıkları yorumlama çabaları ve sorumluluktan kaçma ve tembellik eğilimleri gibi etkenler yatmaktadır.

 

2- Kader ve İlahi Taktir:

Bu anlamda talih ve şans doğru sayılır. Gerçi tabir olarak taktire şans demek yanlıştır. Ancak her şeyin belli bir ilahi nizam çerçevesinde gerçekleştiği ve belirli ölçülere dayandığı ilkesi doğrudur. Buna göre insanın başarısı Allah’ın inayeti ve insanın kendi çabasına bağlıdır. Bu çabada toplum ve çevre faktörlerinin önemli rolleri vardır. İnsanlar arsında ki farklılığın sırrı da budur.

Ayrıntılı Cevap

Şans Fransızca bir sözcük olup fırsat demektir. Halk genel de şansı nedeni belli olmayan olaylarda kullanmaktadır. Bu yüzden olayın gerçekleşmesini şansa bağlamaktalar. Öyleyse şans, bir olayın nedensiz gerçekleşmesi ise şüphesiz islam felsefesinde ve kesin delillerle reddedilmiştir.[1]

 

Biz bu nedenleri bilmiyoruz, ama nedenlerin üzerinden perdeler kaldırılınca hiç bir şeyin tesadüfî olmadığını belli olur.

 

Şanslı ve şansız olmak, bilinmeyen nedenlerden çok, herkesin kendi hakkındaki düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Kendini hangi nedenle olursa olsun şansız bilen kimse doğal olarak ona uygun tepkiler gösterir.

 

Halk bazen ilahi taktire şans demektedir; mesela, maddi durumu iyi olan kimseye şanslı demektedirler. Konuyu analiz edebilmek için olayların nedenlerine daha geniş açıdan bakmak gerekir. İnsanın görünen çabalarının yanında ruhsal ve manevi şartlara, hatta geçmiş nesillerin etkilerine, dua ve bedduanın başkalarının yaşamında ki tesirine, diğer açık ve gizli nedenlerin yaşamdaki etkilerine bakmak lazımdır. Şanstan kasıt bu ise ayet ve rivayetlerde bu teyit edilmiştir ve dinin Kabul ettiği bir konudur.[2]

 

Allah-u Teala buyuruyor: “Ve Allah, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan üstün etmiştir.”[3]

 

İmam Ali (a.s) buyuruyor: “Allah, rızıkları mukadder etmiş ve onları az ve çok olarak adil bir şekilde bölmüştür. Böylece zengin ve fakirin şükrünü imtihan etmektedir.”[4]

 

Şansı onun olumsuz manasına yani olayların sebepsiz olduğu manasına bilsek diyebiliriz ki, halkın bu gibi şeylere inanmalarının çeşitli nedenleri vardır ki bu nedenlerden bazıları şunlardır:

 

1- Toplumsal adaletsizlik ve zulme yorum getirmek çabası.

 

2- Sorumluktan kaçma ve rahatlığa meyletme eğilimi

 

3- Zorba hükümdarlar kendi zalimane iktidarlarını yorumlamak için kendi güçlerini şansa bağlamaları[5]

 

Kur’an’ın mantığında emel, ilahi ve maddi nimetlere ulaşmada insan çabasının özel bir yeri vardır. Allah-u Teala buyuruyor: “Şüphe yok ki bir topluluk, ahlakını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez.[6]

 

İnsanlar arasında ki nimetlerden faydalanmada ki farklılıklar ise insanların yetenek ve çabalarının farklı oluşundan, ruhsal ve toplumsal ortamlarının farklı olmasından veya haksızlığa dayalı sosyal ilişkilerden vb. sebeplerden kaynaklanmaktadır.

 

Buna göre dünyevi nimetlerden yararlanmada birinin daha üstün oluşu onun bu nimetleri hak ettiği anlamına ifade etmez. Çünkü çoğu zaman adaletsizlik ve zulüm üzere kurulmuş bir düzen bu durumu ortaya çıkarmış olabilir.[7]



[1] -Murtaza Mutahhari, Bist Goftar, s.80-83

[2] -Daha fazla bilgi için bkz: İnsanın Rızık Kazanmadaki Rolü, 109. Soru, (Site: 967)

3] - Nahl/71

[4] -Nehc-ül Belağa, 91. hadis

[5] - Murtaza Mutahhari, Hamase-i Hüseyni, c.1, s.362

[6] - Rad/11; bkz: el-Mizanın tercümesi, c.11, s.426-427

[7] - Daha fazla bilgi için bkz: Farklılıklar, Çirkinlikler, Güzellikler, Hidayet ve Sapmalar, 205. Soru, (Site: 1198

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7481 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Aşura günü oruç tutma hakkında Peygamberden (s.a.a) hadis var mı? Aşura günü oruç tutmak müstehap mıdır?
    10676 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/15
    Şianın muteber kaynaklarında Hz. Muhammed’den (s.a.a) aşura günü oruç tutmanın müstehap olduğunu gösteren herhangi bir hadise rastlanmamaktadır. Sadece O’nun (s.a.a) siretinde aşura günü oruç tuttuğunu gösteren hadisler vardır. Örneğin bir hadiste İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resulullah (s.a.a) aşura günü oruç tutardı.’ Ama böyle rivayetleri esas alarak ...
  • acaba hem Allah-ı sevmek ve hem de ondan korkmak mümkün müdür?
    9244 Pratik Ahlak 2010/12/18
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. ...
  • Hz Zehra’nın şehadetinin kesin tarihi nedir?
    10332 تاريخ بزرگان 2012/04/15
    Hz Zehra’nın (a.s) şehadet günü hakkında tarih kitaplarında birkaç görüş vardır. Bazı tarihçiler bunun Hz Peygamberin vefatından 40 gün sonra bazıları 6 ay sonra ve bir grup da 8 ay sonra gerçekleştiğini belirtmiştir. Aynı şekilde imamlarımızdan (a.s) nakledilen rivayetlerde iki tarih belirtilmiştir ve birçok Şia âlimi Hz ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10983 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Yaşamımda sürekli sorun ve buhranlarla karşı karşıyayım, benim için bir çözüm yolu var mıdır?
    7409 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    İnsanlar sürekli değişik yollarla Allah’ın sınamasına tabi tutulur ve başarılı şahıslar ancak bu sınamalardan yüz akıyla çıkanlardır. Bu esas uyarınca Allah’ın rahmetinden meyus olmayın ve Allah’a dua etmeyle, O’ndan rızık talebinde bulunmayla ve sorunları gidermeyi istemeyle birlikte mevcut durumunuzun iyilileşmesi için çalışın. Her halükarda ...
  • Neden Allah boşanmadan çok nefret etmektedir?
    9671 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/12
    Boşanma ve evlilik arasında bir karşıtlık bulunduğundan, Allah’ın boşanmadan nefret etmesinin nedenini öğrenmek için, ilkönce evliliğin önemi açıklanmalıdır.[1] Yüce Allah Kur’an’da insanların çift yaratılmasını huzur ve sükûnet sağlayan ilahi ayet ve nişanelerden saymıştır.[2] Masumların (a.s) rivayetlerinde de evlilik büyük bir öneme ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8109 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    14560 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • İlim ve ameli birleştirmek için uygun ve etkili çözüm nedir?
    6344 Pratik Ahlak 2012/01/18
    İslamî usuller esasınca, ancak salih ameli peşinden getiren bir ilim ve bilgi faydalı olabilir. Ama bununla birlikte bazı âlimlerin salih amel işlemekten geri kaldığını gözlemlemekteyiz. Bu konu değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Mesela onlar sadece bir takım ıstılahları öğrenmiş, gerçek bilgin olmamış, bilgilerine önem vermemiş, dünya hayatını ahirete tercih etmiş, dinî ...

En Çok Okunanlar