Gelişmiş Arama
Ziyaret
6638
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
İçtihat kaynaklarının aynı olması göz önüne alındığında neden bazı meselelerde bazı müçtehitlerin görüşleri birbirinden farklıdır?
Soru
İçtihat kaynaklarının aynı olması göz önüne alındığında neden bazı meselelerde bazı müçtehitlerin görüşleri birbirinden farklıdır?
Kısa Cevap

Müçtehitler arasında görüş ve fetvanın aynı olması birkaç şeye bağlıdır:

1- İçtihat kaynaklarının aynı olması.

2- İçtihadın bağlı olduğu öncül ilimlerde ekol birliği.

3- İçtihat kaynaklarından aynı şeyi anlamak.

4- Mevzuları olaylara uygulamada görüş birliği.

 

Şia fıkhında içtihat kaynakları müçtehitler arasında ortak olmasına rağmen ilmi meselelerde içtihat etmek için ihtiyaç duydukları temel ilmi ekolleri farklı olabilir ve doğal olarak kişilerin, ilmi güçleri, yetenekleri ve kavrama güçleri bir değildir. Bu yüzden onların kaynaklardan anladıkları şeylerde bir değildir. Bazı fetva farklılıkları bu nedenledir. Aynı şekilde uzmanlık isteyen mevzuların belirlenmesinde de bazı müçtehitlerin görüşlerinin farklı olması da fetvalarının farklı olmasına neden olabilmektedir.

 

Bütün bunlara rağmen ortak fetvalara oranla farklı mesele ve farklı fetvalar, çok az ve dikkate alınmayacak ölçüdedir.

Ayrıntılı Cevap

İçtihat kelimesi lügatte hem zorluklara tahammül ve çaba manasına gelen ‘Cehd’[1] kökündendir, hem de kudret ve güç manasına gelen ‘cühd’[2] kökünden gelmiş olabilir. Fıkhi ıstılahta ise istinbat etmek için azami ilmi çabayı göstermek, şer’i hükmü kaynak ve delillerden çıkarmak demektir. Dolayısıyla müçtehitlerin görüş ve fetva birliği birkaç şeye bağlıdır:

 

1- İçtihat kaynaklarının aynı olması.

2- İçtihadın bağlı olduğu öncüllerde ekol birliği.

3- İçtihat kaynaklarından aynı şeyi anlamak.

4- Mevzunun dikkatli bir şekilde belirlenmesi ve onda aynı görüşte olmak.

 

Şii fıkhında içtihat edilecek kaynakların (Kur’an, sünnet, akıl ve icma’) müşterek olması ve müçtehitlerin onları muteber bilmesine rağmen bu kaynakları anlama, istifade ve istinbat etmek için Arap edebiyatı, Masum (a.s)’ın zamanındaki konuşmaların örfü anlamını tesbit, mantık, usul-u fıkh, rical ilmi, Kur’an, hadis vs.[3] gibi diğer bütün  ilimlere de ihtiyaç vardır. Her fakih, bütün bu ilimleri bilmenin yanı sıra bu ilimlerden içtihat kaynaklarını anlamak amacıyla faydalanmak için onların bütün meselelerinde bir ekolünün olması gerekir. Örneğin, hadis ve rivayetlerden istifade için bir müçtehit rical ilminde kabul görmüş bir ekole göre bir rivayeti senet yönünden muteber bulmayıp ona isnat etmeyebilir ve bu meselede o rivayetin dışında başka rivayet ve deliller olmazsa o fakih bu meselede fetva veremez. Halbuki, başka bazı fakihler aynı senedi muteber bilip ona dayanarak fetva verebilirler. Yine müçtehitlerin yetenek, analiz ve tahlil güçleri de aynı değildir. Müçtehitlerden her biri ayet ve rivayetleri değişik şekillerde anlayabilirler. Aynı şekilde bir müçtehit belli bir mevzu ve mısdakı belli bir hükme ait bilebilirken başka bir müçtehit aynı görüşte olmayabilir.

 

Bu sayılanların her biri müçtehitlerin fetvalarının farklı olmasına neden olabilir. Ancak bütün bunlara rağmen müçtehitlerin fetvaları arasındaki farklılıklar pek azdır ve daha çok cüz’i meselelerdedir. Müçtehitlerin ilmihallerinde üç bine yakın mesele olması ve zaman ve insanların ihtiyaçlarına göre ortaya çıkan bir çok meseleden dolayı sayılmayacak kadar yeni güncel konu ve istiftaatlar dikkate alındığında onların fetva ve görüşlerinin genelde bir olduğu görülecektir.



[1] - en-Nihaye, c.1, s.319

2] - a.g.e.

[3] - Bkz: Mehdi Hadevi Tahrani, Mebani-i Kelami-i İçtihat, s.19 ve 20

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Birinin bedeninin dışarıdan görünmeyen yerlerinde ‘ala’ hastalığı varsa evlenmeden önce bunu eşine söylemeli midir? Söylemezse hükmü nedir?
    11660 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Eğer sorulmazsa söylemeye gerek yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: Evlenecek kadın veya ailesi sorarsa bu hastalığın varlığını gizleyemez. Kendisini sağlıklı gösterse ve nikah kıyılsa, sonra yalan olduğu ortaya çıkarsa kadın nikah akdini feshedebilir. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Kadın ve erkek, ...
  • Zülkarneyn kimdir?
    19831 تاريخ بزرگان 2011/10/22
    Zülkarneyn’in ismi Kehf suresinde geçmektedir. Zülkarneyn’in tarih açısından kim olduğu ve tarihin hangi meşhur şahsiyetine tekabül ettiği konusunda müfessirler ve tarihçiler arasında görüş ayrılıkları ve tartışmalar mevcuttur. Kur’an’da belirtilen özellikler ve tarihçilerin görüşleri dikkate alındığında Zülkarneyn, Kuroş’un kendisidir. Müfessirlerin çoğu, onun insan türünden olduğuna inanmaktadır. Birçok rivayette de onun ...
  • Niçin Peygamber (s.a.a), Adanan’dan önceki -Hz. İbrahim’e kadar ve Hz. İbrahim’den Hz. Adem’e kadar olan- ecdadının (atalarının) sayılmasını men’ etmiştir?
    8684 تاريخ بزرگان 2009/06/06
    Peygamber’in (s.a.a) Adanan’dan önceki -Hz. İbrahim’e kadar ve Hz. İbrahim’den Hz. Adem’e kadar olan- ecdadının (atalarının) sayılmasını men’ ettiğini açıklayan hadisler çeşitli kitaplarda yer almıştır. Bu işten men’ etmenin sebebi Adnan’dan önceki atalarının bilinemeyişidir. Böylece Hz. Peygamber (s.a.a) tarihçilerin bu konuda ihtilafa düşmelerini önlemek ...
  • kaşların olduğu yerde dövme yapmak abdesti batıl ediyor mu?
    6326 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    aşağıdaki cevaplar müçtehitlerin defterlerinden alınmıştır. Ayetullah Hameney’nin defteri: (yapılan dövme) abdest ve gusül alırken suya engel oluyorsa, kaldırılması gerekir. Ama eğer dövme işlemi derinin dibinde yapılmış ise, abdeste zararı yoktur.Ayetullah Mekarım Şirazi’nin defteri: abdeste mani değildir.
  • Arafat sahrasında durmak (vukuf) nasıl insanın kendini tanımaya neden olu verir?
    7203 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/06/21
    Arafat Mekke etrafında olan bir yerin ismidir. Hac yapan bir kimsenin zil'hicce ayının dokuzuncu gününde orada vukuf yapması (durması) vaciptir. Arafat kelimesi etimolojik olarak "a-r-f" kökünden gelme ve tanıma anlamındadır. Bu mekân birçok marifetlere ve tanımalara neden oluyor. Kendini ve Allah ı tanımayla alakalı bilgi ve marifette ...
  • Mali gelecek korkusu sebebiyle borcum olan humusu bir sene boyunca taksitle – bir sonraki humus yılına kadar – ödeyebilir miyim?
    5869 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (Allah onun gölgesini üzerimizden eksik etmesin): Sakıncası yoktur. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani (Allah onun ömrünü bereketli kılsın): 1. Humusun bir sene geçmeden önce verilmesi farz değildir ama eğer verdiyseniz yeterlidir ve yeniden verilmesine gerek yoktur.
  • Hz. Ali (a.s) Ebubekr, Ömer ve Osman’a biat etti mi? Neden?
    20737 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    1-     İmam Ali (a.s) ve Peygamberin ashabından bazıları başlangıçta Ebubekr’e biat etmediler. Sonradan biat ettilerse de bunu İslamın korunması ve İslam devletinin hayırı için yaptılar.
  • Kafi’de sahih hadislerin fazla olmadığı iddiası doğru mudur?
    11472 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2010/12/29
    Kuleyni’nin hadisler için söylediği ölçüler, muhalif ve çelişik hadisler içindir. Yoksa bütün sahih hadisleri tanımak için söylenen şu üç ölçüyle, yani ‘rivayetin Kur’an’la karşılaştırılması, sünniye muhalif olması ve tahyir’le sınırlı değildir; ölçüler bunlardan daha çoktur.Kuleyni’den sonra yazılan kitaplar, onun kitabının yetersiz olduğu anlamına gelmez. Çünkü ...
  • Acaba İnsanın tekâmülü sadece özgür irade ve ihtiyari ameller ile mi mümkün?
    9197 Eski Kelam İlmi 2012/10/24
    Felsefi açıdan en aşağı dereceden vücudun en üst mertebesine varıncaya kadar varlıkların seyri her zaman öyle bir şekildedir ki vücutsal olarak en alttaki derece daha üsteki mertebenin tenezzül etmiş mertebesidir. Daha üst ve kâmil mertebe de, kendisinin aşağısında olan mertebenin kemaline sahiptir. Bu silsilenin bir ucunda bütün ...
  • İnternetten film ve müzik indirmenin hükmü nedir?
    7350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/17
    Film müstehcen ve müzik haram türden olursa onları indirmek, izlemek ve dinlemek, site sahiplerinin izniyle ve parasını ödeyerek olsa bile haramdır. Ama izlenmesi ve dinlenmesi caiz olan film ve müziklerin indirilmesi, site sahiplerinin koyduğu şartlara uyularak ve parasını ödeyerek olursa sakıncasızdır. Yoksa hırsızlık olur ve caiz değildir. ...

En Çok Okunanlar