Gelişmiş Arama
Ziyaret
51955
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
Soru
17 yaşında bir erkek çocuğuyum ve cinsel ilişkiye ihtiyacım var. Karşı cinsle günaha girmeden nasıl bir ilişki kurabilirim?
Kısa Cevap

İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır.

 

İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır içinde olması için (daimi ve geçici olmak üzere) evliliğin çerçevesini belirlemiştir. Sizde cinsel ihtiyaçlarınızı gidermek için (daimi veya geçici) evlilikten faydalanabilirsiniz. Bu iki evlilikten hiç birisi sizin için mümkün değilse, spor gibi doğru meşguliyetler veya oruçla kendinizi günaha düşmekten koruyunuz.

Ayrıntılı Cevap

İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayan varlıklardırlar. Rahman olan Allah ‘Ve delillerindendir ki sizin cinsinizden eşler yaratmıştır size, onlarla uzlaşıp geçinesiniz diye ve aranıza da sevgi ve merhamet ihsan etmiştir…’[1] diye buyurmaktadır.

Cinsellik kadınla erkeğin birbirlerine karşı olan ihtiyaçlarından biridir. İlahi nimetlerden olan bu ihtiyacın kaynağı insanın cinsel garizesidir. İslam gerçekçi bir şekilde bu garizeye yaklaşıyor; yani onun yok edilmesine izin vermiyor ve ona önem verilmesini istiyor. Ama bu önem, İslam’ın kanunları içinde olması gerekir ki insanın iffet ve paklığına hiçbir şekilde zarar gelmesin. Bu yüzden kadınla erkeğin ihtiyaçlarını gidermek için evliliği önermiştir.

 

Evlilik, İslam’a göre çok önemli ve mübarek bir iştir. Resul-u Ekrem (s.a.a) buyuruyor: ‘Evlenen kimse dininin yarısının korumuştur.’[2]

Fakihler de, evliliğin müstehap olduğunu, ama bir erkeğin evliliğe ihtiyacı olursa, öyle ki evlenmediği taktirde günaha düşecekse evlenmesinin vacip olduğunu buyuruyorlar.[3]

 

Ancak İslam, cinsel garizenin karşılanması için yalnızca daimi evliliğe yetinmemiş ve masrafların çok olması, iş, tahsil durumu vb. gibi çeşitli nedenlerden dolayı daimi bir eş bulamayanlara, cinsel faydalanmalar için ‘geçici evlilik’ adı altında bir olguyu önermiş ve caiz bilmiştir. Bu şekilde birçok cinsel sapıklıkların önüne geçmiştir.

Ama bir genç evliliğin bu kısımlarından birini yerine getirme imkanı yoksa aşağıda ki tavsiyeler insana yardımcı olabilir:

a. Cinselliği tahrik eden düşünce ve hayallerden uzak kalmak, tahrik edici gazete, kitap ve dergileri okumamak ve bu işlerden bahsetmemek.

b. İslam’ın namahremler arasında koyduğu kurallara uymak. İslam’ın bu konuda getirdiği tedbirlerin en belirginleri şunlardır:

1- Namahreme şehvetle bakmayı yasaklamıştır,

2- Örtünmeyi vacip etmiş ve bedeni sergilemekten kaçınmayı emretmiştir,

3- Namahremle fiziki temasta bulunmamayı emretmiştir,

4- Namahremle şehvetli konuşmalar yapmamayı istemiştir,

5- Namahrem için güzel kokular sürünmeyi yasaklamıştır,

6- Namahremle yalnız kalmamayı tavsiye etmiştir.

c. Cinselliği tahrik edecek müzikleri dinlememek; çünkü böyle müzikler insanı doyumsuz ve mantıksız bir şehvete yöneltir; ve gerçekte bir çeşit cinsel sapıklığa neden olurlar.

d. Cinsel haya ve iffete tavsiyede bulunmak; zira cinsel iffet ve haya günah ve cinsi sapıklığa düşmeyi önlemekte çok etkilidir.

Kur’an buyuruyor: ‘Evlenmeye güçleri yetmeyenlerde Allah onları lütfüyle zengin edinceye dek ırzlarını korusunlar.’[4]

e. Yalnız kalmamak

f. Cemaat namazı, Kumeyl duası gibi dini merasimlere katılmak.

Kur’an buyuruyor: ‘Şüphe yok ki namaz, çirkin ve kötü şeylerden alı koyar.’[5]

g. Dindar ve takvalı kimselerle irtibat kurmaya çalışmak ve onlarla daha fazla muaşerette bulunmak

h. Boş kalmaktan sakınmak

ı.  Düzenli ve az miktarda kitap okumak. Örneğin günde 10 sayfa ahiret hakkında kitap okumak

 

Ancak bunlar geçici çarelerdir. İnşaallah evlenme şartlarınız oluşur ve en kısa zamanda evlenirsiniz.



[1] - Rum/21

[2] - Vesailu’ş-Şia, c.14, s.5

[3] - Tevzihu’l-Mesail-i Meraci,c.2, s.449

[4] - Nur/33

[5] - Ankebut/45

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar