Gelişmiş Arama
Ziyaret
11169
Güncellenme Tarihi: 2013/02/14
Soru Özeti
Bazı ayetlerde insanlara şefaat edilmeyeceği buyurulmuştur. Bundan maksat berzah alemi midir?
Soru
Bazı ayetlerde insanlara şefaat edilmeyeceği buyurulmuştur. Peygamberlerin buyurduğu gibi bundan maksat berzah mıdır?
Kısa Cevap
Şefaat Kur’an da üç gruba ayrılmıştır. Bu üç gruptaki ayetlerin hepsini birden ele aldığımızda Allah’ın dışında kimsenin kendi başına şefaat edemiyeceği, Allah’tan başkaları şefaat edeceklerse bu da Allah’ın izniyle olacağı anlaşılmaktadır.
Ayet ve hadislerden, şefaatin yalnızca kıyamette olmayacağı, berzahta da şefaat edileceği çıkmaktadır.
 
Ayrıntılı Cevap
Lügatte Şefaat
Şefaat kelimesinin aslı olan Şef’, bir şeyi bir şeye bağlamak demektir. Şefaat ise birinden yardım almak için birini birine bağlamaya denir. Genellikle makamı yüksek olan birinin makamı düşük olan birine bağlandığı yerlerde kullanılır.[1]
Istılahta Şefaat
Şefaat ıstılahta, bir yaratılmışın  başka bir yaratılmışla Allah arasında ona hayır ulaştırmak veya ondan bir şerri defetmek için -bu ister dünyada olsun ister ahirette- vasıta olması demektir.[2]
Şefaatçiye tevessül eden kimse, kendi gücü tek başına hedefine ulaşmaya yeterli olmayan kimsedir. Bu yüzden kendi gücünü şefaatiçinin gücüyle birleştirir. Sonuçta onu iki katına çıkararak isteğine ulaşır. Eğer böyle yapmaz ve kendi gücüyle yetinseydi amacına ulaşmayacaktı. Çünkü kendi gücü tek başına eksik, zayıf ve yetersizdir.[3]
Kur’an’da Şefaat
Şefaat Kur’an da genel olarak üç gruba ayrılır:
1. Bazı ayetlerde şefaat tümüyle reddedilir. Örneğin: ‘Korkun o günden ki hiç kimse, hiç kimse adına bir şey ödeyemez; kimsenin kimseye şefaati kabul edilmez, kimseden karşılık da alınmaz, onlara yardım da edilmez.’[4]
Bir başka ayette şöyle buyuruluyor: ‘Ne alış-verişin, ne dostluğun ne de hiç bir şefaatin olmadığı gün gelmeden sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin.’[5]
2. Bazı ayetlerde şefaat edileceği, ama bunu yalnızca Allah’a ait olduğu buyurulmaktadır: ’(Mahşerde) Rablerinden başka ne bir dost, ne de bir şefaatçileri vardır.’[6]
‘De ki: 'Şefaat tümüyle Allah'ındır.’[7]
3. Bazı ayetlerde ise Allah’ın izin verdiği kimselerin şefaatlerinin kabul edileceği bildirilmektedir: ‘O gün rahmanın izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimsenin dışında hiç kimse şefaat edemez. O, önlerinde ve arkalarında ne varsa bilir. Onların bilgisi bunu kavrayıp kuşatamaz.’[8]
Bu üç grup ayeti bir arada göz önüne aldığımızda şu sonuca ulaşırız: Allah’tan başka kimse kendi başına şefaat edemez. Birisi böyle bir güce sahip olursa o gücü ona Allah vermiştir.
Buradan anlaşılmaktadır ki, şefaatin olmadığını bildiren ayetler kıyamet günündeki şefaat içinse Allah izin verse de vermese de kimse kendi başına şefaat edemeyecektir. Şefaat edileceğini buyuran ayetler ise öncelikle şefaatin Allah’a ait olduğu, ardından Allah’tan başka şefaat edeceklerin ancak O’nun izniyle şefaat edebilecekleri buyurulmaktadır. Demek ki Allah’tan başkalarıda Allah’ın izniyle şefaat edebilecekler.[9]
Bir rivayette İmam Sadık (a.s) Şiileri berzah azabından korkutarak şöyle buyuruyor: ‘Andolsun Allah’a Ben yalnızca sizin berzahınızdan korkuyorum. İş bize düştüğünde biz sizden daha öncelikliyiz.’[10]
Rivayet demek istiyor ki, berzah alemi, bazı Şiiler için zorluklar alemidir. Öyle ki İmam (a.s) Şiileri için endişe duymaktadır. Ancak bu, orada şefaatin olmadığı anlamına gelmez. Mümin kimse şefaat şartlarına sahip olursa berzahta bile Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt (a.s) imdada yetişecekler.
Burada dikkatlerinizi birkaç noktaya çekmek istiyoruz:
1. Bedaiu’l-Kelam Fi-Tefsir-i Ayati’l-Ahkam[11] adlı eserde yukarıdaki rivayetin sağlıklı olmadığını söylüyor. Ayrıca rivayetin senedi de mürseledir. Böyle rivayetlerin alimlerin nezdinde pek itibarı yoktur.
2. Şefaat hakkındaki rivayetlerden, şefaatin yalnızca kıyametle sınırlı olmadığı, şefaat şartlarına sahip olanların berzahta bile Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) şefaatine nail olacakları anlaşılmaktadır.
Çeşitli rivayetlerde muhtazar halinde veya öldükten sonra bazıları için, Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) istiğfar edecekleri ve Onların (a.s) duasıyla azaptan kurtulacakları buyurulmuştur. Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) istiğfarı, merhameti, ölüm meleğinden istekleri, insanların cenazesinin başında bulunmaları, Onların (a.s) berzahta da şefaat edeceklerini gösterir.[12]
Resul-i Ekrem (s.a.a), Hz. Ali (a.s)’a şöyle buyurmuştur: ‘...Seni sevenler öldüklerinde seni görecekler. Sen onlara şefaat edeceksin ve gözlerinin nuru olacaksın.’[13]
Son olarak diyoruz ki, berzahta şefaati reddeden bir rivayet görmedik. Bu konudaki ayet ve rivayetlere baktığımızda berzahta da şefaatin olacağı anlaşılmaktadır.
İlgili dizinler:
-Kıyamette Şefaat, 5303 (Site:470)
-İslamda Şefaat Kavramı, 5010 (Site:350)
 

[1] -Ragıb İsfahani, Hasan b. Muhammed, el-Müfredat Fi Garibi’l-Kur’an, s.457, Daru’l-İlm ed-Daru’ş-Şamiyye, Dimeşk, Beyrut, HK.1412.
[2] -Porsiman Yazılımı-2
[3] -Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan (Farsça çevirisi, Musavi Hemedani, Seyyid Muhammed Bakır) c.1, s.238, Defter-i İntişarat-ı İslami, Kum, 5. Baskı, HŞ.1374.
[4] -Bakara/48
[5] -Bakara/254
[6] -En’am/51
[7] -Zümer/44
[8] -Taha/109-110
[9] -el-Mizan (Farsça çevirisi) c.1, s.238,
[10] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.6, s.214, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404
[11] -Meliki Meyaneci, Muhammed Bakır, Bedaiu’l-Kelam Fi-Tefsir-i Ayati’l-Ahkam, s.158, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1400.
[12] -Bu konuda daha fazla bilgi için Bedaiu’l-Kelam Fi-Tefsir-i Ayati’l-Ahkam, s.158’e bakınız.
[13] -Biharu’l-Envar, c.6, s.194.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10086 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • Bozgunculuğun bahsedildiği Kur’an ayetleri hangileridir?
    13595 Tefsir 2011/01/20
    Bozgunculuk ıslah karşısında olup her tahripkâr işe denir. Bundan dolayı noksanlık ve tahrip cihetinde yer alan her iş veya bireysel ve toplumsal meselelerdeki ifrat ve tefrit bozgunculuk sıfatıyla anılır. Kur’an-ı Kerim’in hedef ve misyonu insanları her türlü bozgunculuktan kurtarmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in birçok ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    49297 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Masum olmayan bir kimse Allah’ın halifeliğinin örneği olabilir mi?
    7124 Eski Kelam İlmi 2011/01/20
    Allah’ın halifeliğinin örneklerine değinmeden önce Allah’ın halifesinin kim ve vasıflarının ne olduğunu açıklamak gerekir. Hilafet ve halifelik kavramının batınında halife kılanın halifede zuhur etmesi manası saklıdır ve halife ise halife kılan özneye kimliği bağlı olan kimsedir. Halifenin ondan ayrı bir mana ve hakikati yoktur. ...
  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8484 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • İyi ve kötülerin birbirlerine karşı olan sevgi ve kini nasıldır?
    6393 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/12
    Sorunun açıklığa kavuşması için İmam Askeri’nin (a.s) hadisinin metnini hatırlatacağız. İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “İyilerin, iyilerle dostluğu, iyiler için sevaptır, kötülerin, iyilere muhabbeti, iyiler için büyüklüktür; kötülerin, iyilerle düşmanlığı, iyiler için süstür (ziynettir) ve iyilerin, kötülerle düşmanlığı, kütüler için rüsvalıktır.”[1] Buna ...
  • Zırar mescidinin anlamı nedir? Onun inşa edilme hikâyesi nedir?
    12235 tarihi Yerler 2012/03/12
    “Zırar” Arapçada mufaale babından olup bilerek[1] zarar verme[2] anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de Tövbe suresinde Zırar mescidi macerasına işaret edilmiştir. Zırar mescidinin bu adla adlandırılmasının nedeni, bir grup münafığın İslam ve Müslümanlar aleyhine olan kendi kirli emellerini hayata geçirmek ve Hz. Peygamber ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    12817 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Kur’an’ın nüzulu hangi yılda tamamlandı?
    15341 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Peygambere nazil olan son ayet ve son sure hakkındaki rivayetler farklıdır. Bazı rivayetlerde Peygambere (s.a.a) nazil olan son surenin Nasr suresi olduğunu söylenirken bazılarında da Beraet suresinin son sure olduğunu söylenmektedir. Yine bazı rivayetlerde Bakara suresinin 281. ayetinin son ayet olduğunu söylenirken bazılarında da ‘Bugün dininizi size ikmale ...
  • Bir mercii taklit etmede kendisinin rızası gerekli midir?
    5648 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu husustaki görüşü şudur:Eğer şerî muteber yollardan (açık delil, şöhret ve vicdanî ilim) bir şahsın taklit için salahiyeti olduğu tespit edilirse, onu taklit etmek caiz olur ve kendisinin onayına gerek duyulmaz. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

En Çok Okunanlar