Gelişmiş Arama
Ziyaret
7491
Güncellenme Tarihi: 2012/10/01
Soru Özeti
Allah’ın yarattığı ilk şeyin Muhammed (s.a.a) ve onun neslinden gelen hidayet imamları olduğu ve onların Allah’ın nezdinde nur şekillerinde bulunduğunu belirten rivayetten ne kastedilmektedir?
Soru
Aşağıdaki hadis Usul-i Kâfi’de geçer. (Hadis No: 1194...) Bu Hadis sahih mi? Anlatılmak istenen nedir? Şerhini yapar mısınız? Cabir b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: Ebu Cafer (Muhammed Bakır (a.s)) bana dedi ki: «Ey Cabir! Allah\'ın ilk yarattığı Muhammed (s.a.a) ve onun yol gösterici hidayet önderleri soyudur. Onlar, Allah\'ın önünde nurdan şekillerdi.» Dedim ki: Nurdan şekiller dediğin nedir? Buyurdu ki: «Nurdan gölgeler yani. Bunlar ruhsuz nurdan bedenlerdir. Ve bunlar tek bir ruhla desteklenmişlerdi, o da Rûhu\'l-Kudüs idi. Onun içinde Muhammed ve ıtreti (soyu), Allah\'a ibadet ederlerdi. Bu yüzden Allah, onları halim, bilgin, saf, berrak olarak yaratmıştır. Allah\'a namaz, oruç, secde, tesbih, birleme ile ibadet ederler. Namazları kılar, hac ibadetini yerine getirir ve oruç tutarlar.»
Kısa Cevap

Bu rivayet senet açısından sahih ve muteberdir.[1] Delalet ve muhteva açısından da bir sorun taşımamaktadır. Bunu açıklamak bağlamında birkaç noktaya işaret ediyoruz:

1. Rivayet metninde belirtilen şekillerden kastedilen şey, uzaktan görülen bir şeyin karanlık görüntüsüdür.[2]

2. Rivayette belirtilen gölgenin anlamı bellidir, ama bundan kastedilen şey rivayette de açıkça ifade edildiği gibi nurani bedenlerdir.

3. Nurani bedenlerden maksat ise cismani özellik ve hayvani güçlerden yoksun olan bedenlerdir.

4. Nur nedir? Bazı müfessirler bu rivayetteki nurdan maksadın kutsal ruh olduğunu söylemiştir.[3] Lakin anlaşıldığı kadarıyla nurdan maksat neden zatı mertebesinde eşyanın varlık mertebesine işarettir. Başka bir ifadeyle, her varlığın dünya âleminde tahakkuk etmesi için bir takım yaratılış merhaleleri ve varlık mertebelerini kat etmesi gerekir. İlk mertebe, nur olarak tabir edilip Allah’ın zatı huzurunda yer alır. Elbette rububi alan mertebesi olan zat mertebesi için yaratılış tabiri kullanılmaz, bunun için nur tabiri kullanılır. Bu değerli rivayette Hz. Peygamberin (s.a.a) ve Ehlibeytin (a.s) ilk yaratılışı hakkında şekil ve nur gölgeleri tabirinin kullanılması bu nedenden kaynaklanmış olabilir Bu, yaratılış mertebesinin nursal varlık mertebesinden sonra olduğuna işarettir.[4]

 


[1] Kuleyni, Kâfi, s. 442. Rivayetin metni şöyledir:

«الْحُسَیْنُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِنَانٍ عَنِ الْمُفَضَّلِ عَنْ جَابِرِ بْنِ یَزِیدَ قَالَ قَالَ لِی أَبُو جَعْفَرٍ ع یَا جَابِرُ إِنَّ اللَّهَ أَوَّلَ مَا خَلَقَ خَلَقَ مُحَمَّداً ص وَ عِتْرَتَهُ الْهُدَاةَ الْمُهْتَدِینَ فَکَانُوا أَشْبَاحَ نُورٍ بَیْنَ یَدَیِ اللَّهِ قُلْتُ وَ مَا الْأَشْبَاحُ قَالَ ظِلُّ النُّورِ أَبْدَانٌ نُورَانِیَّةٌ بِلَا أَرْوَاحٍ وَ کَانَ مُؤَیَّداً بِرُوحٍ وَاحِدَةٍ وَ هِیَ رُوحُ الْقُدُسِ فَبِهِ کَانَ یَعْبُدُ اللَّهَ وَ عِتْرَتَهُ وَ لِذَلِکَ خَلَقَهُمْ حُلَمَاءَ عُلَمَاءَ بَرَرَةً أَصْفِیَاءَ یَعْبُدُونَ اللَّهَ بِالصَّلَاةِ وَ الصَّوْمِ وَ السُّجُودِ وَ التَّسْبِیحِ وَ التَّهْلِیلِ وَ یُصَلُّونَ الصَّلَوَاتِ وَ یَحُجُّونَ وَ یَصُومُونَ»

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Mir’atu’l-Ukul Fi Şerhi Ahbarı A’li’l-Resul, Musahhıh, Resuli, Seyit Haşim, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, c. 5, s. 196, Tahran, çapı dovvum, 1404 h.k.

[3] Mazenderani, Muhammed Salih b. Ahmed, Musahhıh, Şe’rani, Ebu’l-Hasan, Şerhi el-Kâfi, c. 7, s. 142 – 143, el-Mekteberu’l –İslamiye, Tahran, çapı evel, 1382 h.ş.

«الاضافة لامیة و الظل الفی‌ء الحاصل من الحاجز بینک و بین الشمس مثلا و المراد به هنا على سبیل التشبیه أبدان نورانیة غیر جسمانیة کثیفة بلا أرواح‌ حیوانیة و قوى جسمانیة کائنة فى الابدان الحیوانیة و النور المضاف إلیه اما الروح أو النور المعروف و کان ذلک الظل مؤیدا بروح واحدة و هى روح القدس و قد مر أنه کان مع النبی «ص» و هو أعظم من جبرئیل و غیره فبذلک الروح کان النبی و عترته صلّى اللّه علیهم یعبدون اللّه تعالى و «لذلک» یعنى لتأییدهم بذلک الروح فى أول الفطرة الروحانیة خلقهم فى النشأة الشهودیة حلماء علماء بررة أصفیاء فى أول الفطرة الشهودیة الجسمانیة»

[4] Daha fazla bilgi edinmek için bakınız: Soru: 4378, başlık: Hz. Peygamberin (s.a.a)nursal varlığının Âdem’den (a.s) önce oluşu, Soru: 12372, Başlık: Hz. Peygamberin (s.a.a) yaratılışın niteliği ve onun varlığının diğer varlıklar ile ilişkisi, Soru: 7884, Başlık: Muhammedi Hakikat.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar