Gelişmiş Arama
Ziyaret
6558
Güncellenme Tarihi: 2012/10/01
Soru Özeti
Allah’ın yarattığı ilk şeyin Muhammed (s.a.a) ve onun neslinden gelen hidayet imamları olduğu ve onların Allah’ın nezdinde nur şekillerinde bulunduğunu belirten rivayetten ne kastedilmektedir?
Soru
Aşağıdaki hadis Usul-i Kâfi’de geçer. (Hadis No: 1194...) Bu Hadis sahih mi? Anlatılmak istenen nedir? Şerhini yapar mısınız? Cabir b. Yezid şöyle rivayet etmiştir: Ebu Cafer (Muhammed Bakır (a.s)) bana dedi ki: «Ey Cabir! Allah\'ın ilk yarattığı Muhammed (s.a.a) ve onun yol gösterici hidayet önderleri soyudur. Onlar, Allah\'ın önünde nurdan şekillerdi.» Dedim ki: Nurdan şekiller dediğin nedir? Buyurdu ki: «Nurdan gölgeler yani. Bunlar ruhsuz nurdan bedenlerdir. Ve bunlar tek bir ruhla desteklenmişlerdi, o da Rûhu\'l-Kudüs idi. Onun içinde Muhammed ve ıtreti (soyu), Allah\'a ibadet ederlerdi. Bu yüzden Allah, onları halim, bilgin, saf, berrak olarak yaratmıştır. Allah\'a namaz, oruç, secde, tesbih, birleme ile ibadet ederler. Namazları kılar, hac ibadetini yerine getirir ve oruç tutarlar.»
Kısa Cevap

Bu rivayet senet açısından sahih ve muteberdir.[1] Delalet ve muhteva açısından da bir sorun taşımamaktadır. Bunu açıklamak bağlamında birkaç noktaya işaret ediyoruz:

1. Rivayet metninde belirtilen şekillerden kastedilen şey, uzaktan görülen bir şeyin karanlık görüntüsüdür.[2]

2. Rivayette belirtilen gölgenin anlamı bellidir, ama bundan kastedilen şey rivayette de açıkça ifade edildiği gibi nurani bedenlerdir.

3. Nurani bedenlerden maksat ise cismani özellik ve hayvani güçlerden yoksun olan bedenlerdir.

4. Nur nedir? Bazı müfessirler bu rivayetteki nurdan maksadın kutsal ruh olduğunu söylemiştir.[3] Lakin anlaşıldığı kadarıyla nurdan maksat neden zatı mertebesinde eşyanın varlık mertebesine işarettir. Başka bir ifadeyle, her varlığın dünya âleminde tahakkuk etmesi için bir takım yaratılış merhaleleri ve varlık mertebelerini kat etmesi gerekir. İlk mertebe, nur olarak tabir edilip Allah’ın zatı huzurunda yer alır. Elbette rububi alan mertebesi olan zat mertebesi için yaratılış tabiri kullanılmaz, bunun için nur tabiri kullanılır. Bu değerli rivayette Hz. Peygamberin (s.a.a) ve Ehlibeytin (a.s) ilk yaratılışı hakkında şekil ve nur gölgeleri tabirinin kullanılması bu nedenden kaynaklanmış olabilir Bu, yaratılış mertebesinin nursal varlık mertebesinden sonra olduğuna işarettir.[4]

 


[1] Kuleyni, Kâfi, s. 442. Rivayetin metni şöyledir:

«الْحُسَیْنُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِنَانٍ عَنِ الْمُفَضَّلِ عَنْ جَابِرِ بْنِ یَزِیدَ قَالَ قَالَ لِی أَبُو جَعْفَرٍ ع یَا جَابِرُ إِنَّ اللَّهَ أَوَّلَ مَا خَلَقَ خَلَقَ مُحَمَّداً ص وَ عِتْرَتَهُ الْهُدَاةَ الْمُهْتَدِینَ فَکَانُوا أَشْبَاحَ نُورٍ بَیْنَ یَدَیِ اللَّهِ قُلْتُ وَ مَا الْأَشْبَاحُ قَالَ ظِلُّ النُّورِ أَبْدَانٌ نُورَانِیَّةٌ بِلَا أَرْوَاحٍ وَ کَانَ مُؤَیَّداً بِرُوحٍ وَاحِدَةٍ وَ هِیَ رُوحُ الْقُدُسِ فَبِهِ کَانَ یَعْبُدُ اللَّهَ وَ عِتْرَتَهُ وَ لِذَلِکَ خَلَقَهُمْ حُلَمَاءَ عُلَمَاءَ بَرَرَةً أَصْفِیَاءَ یَعْبُدُونَ اللَّهَ بِالصَّلَاةِ وَ الصَّوْمِ وَ السُّجُودِ وَ التَّسْبِیحِ وَ التَّهْلِیلِ وَ یُصَلُّونَ الصَّلَوَاتِ وَ یَحُجُّونَ وَ یَصُومُونَ»

[2] Meclisi, Muhammed Bakır, Mir’atu’l-Ukul Fi Şerhi Ahbarı A’li’l-Resul, Musahhıh, Resuli, Seyit Haşim, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, c. 5, s. 196, Tahran, çapı dovvum, 1404 h.k.

[3] Mazenderani, Muhammed Salih b. Ahmed, Musahhıh, Şe’rani, Ebu’l-Hasan, Şerhi el-Kâfi, c. 7, s. 142 – 143, el-Mekteberu’l –İslamiye, Tahran, çapı evel, 1382 h.ş.

«الاضافة لامیة و الظل الفی‌ء الحاصل من الحاجز بینک و بین الشمس مثلا و المراد به هنا على سبیل التشبیه أبدان نورانیة غیر جسمانیة کثیفة بلا أرواح‌ حیوانیة و قوى جسمانیة کائنة فى الابدان الحیوانیة و النور المضاف إلیه اما الروح أو النور المعروف و کان ذلک الظل مؤیدا بروح واحدة و هى روح القدس و قد مر أنه کان مع النبی «ص» و هو أعظم من جبرئیل و غیره فبذلک الروح کان النبی و عترته صلّى اللّه علیهم یعبدون اللّه تعالى و «لذلک» یعنى لتأییدهم بذلک الروح فى أول الفطرة الروحانیة خلقهم فى النشأة الشهودیة حلماء علماء بررة أصفیاء فى أول الفطرة الشهودیة الجسمانیة»

[4] Daha fazla bilgi edinmek için bakınız: Soru: 4378, başlık: Hz. Peygamberin (s.a.a)nursal varlığının Âdem’den (a.s) önce oluşu, Soru: 12372, Başlık: Hz. Peygamberin (s.a.a) yaratılışın niteliği ve onun varlığının diğer varlıklar ile ilişkisi, Soru: 7884, Başlık: Muhammedi Hakikat.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yahudilerin Hz. İsa’nın dönmesi veya vaat edilen Mesih’in gelmesine yönelik inanç ve imanı nedir?
    10600 Eski Kelam İlmi 2011/12/19
    Yahudiler de kavim ve mezheplerin çoğu gibi, kesin bir şekilde, son zamanda bir kurtarıcının geleceğine inanmaktadır. Mevcut Tevrat kitabında dünya kurtarıcısının geleceği ve zuhur edeceği hakkında birçok müjde mevcuttur. Bugün Yahudiler tarafından İsrail adında bir Yahudi devletinin kurulması, bu Yahudi ülküsünden kötü şekilde istifade edilerek gerçekleşmiştir. Hem Yahudiler ve ...
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    13972 زن 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Yağmur yağdığında dualar neden daha çok kabul olur?
    155159 Ahlak Felsefesi 2012/03/08
    Duanın zamanı için yapılan tavsiyelerden biri yağmurun yağdığı zamandır. Ayet ve rivayetler bunun genel nedeninin, yağmurun Allah’ın rahmetinin göstergesi olduğunu söylemekteler. Allah’ın rahmeti şu anda açıldığına göre duanın isticabetine daha fazla ümit bağlanılabilir. ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    45743 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • ‘Bundan sonra kim haddi aşarsa ona şiddetli bir azap vardır.’ ayetineki ‘Haddi Aşan’dan maksat kimdir ve bu ilahi azabın nedeni nedir?
    6101 Tefsir 2012/02/15
    Hac ve umre hükümlerinden biri ihramlıyken avlanmanın haram olduğudur. Maide suresinin 94 ila 96. ayetleri ihramlıyken çöl ve deniz hayvanlarının avlamanın haramlığı hakkındadır. Taaddi ve tecavüzün ne manaya geldiklerine geçmeden önce, ihramda avlanmanın haram oluşunun felsefesine değinelim. Hac ve umre, insanı maddi dünyadan soyutlayan ve tamamen maneviyatla ...
  • Üretimi esnasında soya fasulyelerinden alkollü maddeler çıkarsa, soya sosunun yenmesi caiz midir?
    32021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/07
    Büyük taklit mercileri (Allah onları korusun) şöyle cevap vermişlerdir:Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (Allah onu korusun):Sarhoş edici değilse, sakıncası yoktur.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (Allah onu korusun):Eğer sarhoş ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    6454 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Çok eşli olmak neden erkekler için caiz ama kadınlar için caiz değildir?
    31197 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/10
    Çok evlilik İslam’dan önce yaygındı ve herhangi bir sınır ve kuralı yoktu. İslam insan hayatının gereksinimini göz önüne alarak onu sınırladı ve ağır şartlar koydu.Islam’ın kanunları insanın ...
  • Gadir Hutbesini açıklar mısınız?
    5708 Eski Kelam İlmi 2011/01/17
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5212 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...

En Çok Okunanlar