Gelişmiş Arama
Ziyaret
16810
Güncellenme Tarihi: 2013/01/19
Soru Özeti
Neden Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeytine (a.s) namazda salâvat getiririz? Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünneti de bu şekilde miydi?
Soru
Selamun Aleyküm. Hz. Peygamber’e (s.a.a) salâvat getirmek ile ilgili emir Kur’an’da mevcuttur ve bizler de Hz. Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) eksik salâvat getirmeyin buyruğu uyarınca Hz. Peygamber (s.a.a) ve âline (Ehlibeyt) salât ve selam söyleriz. Ama bunu namazda yapmamızın hikmeti nedir? Hz. Peygamberin (s.a.a) sünneti bu şekilde miydi? Kendisi de namazda salâvat getirir miydi? Teşekkürler.
Kısa Cevap
1. Soruda da belirtildiği üzere Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Ehlibeytine salâvat getirmek ile ilgili olarak “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin”[1]ayetinin tefsiri bağlamında birçok rivayet mevcuttur. Bu hadisler Şia ve Sünni kanallarından nakledilmiştir ve onların tümünde salâvat getirirken “Âli Muhammed” tabirinin zikredilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hatta bu rivayetlerin bazılarında eğer “Âli Muhammed” tabiri salâvatta zikredilmezse, salâvat eksik ve tamamlanmamış sayılır diye belirtilmiştir.[2]
2. Hz. Peygamberin (s.a.a) namaz kılışı hadis kaynaklarında belirtildiği gibidir ve tüm Müslümanlar buna uymakla yükümlüdür. Namaz tıpkı Hz. Peygamberin (s.a.a) kıldığı gibi kılınmalıdır. Bu mesele sadece namaz hakkında değildir; diğer din hükümleri hakkında da bu husus geçerlidir. Müslümanların Hz. Peygamber-i Ekrem’e uyması gerekir. Namazda Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeytine (a.s) salâvat getirilen yerlerden biri teşehhüttür[3]; nitekim rivayetlerde şöyle belirtilmiştir: Yüce Allah elçisi Hz. Muhammed’i miraca yükseltmiştir. Cebrail ezan okumuş ve kıldığımız nitelik ve şekilde Hz. Peygamber’e (s.a.a) namazı öğretmiştir. Ardından teşehhütte ona şöyle buyurmuştur: Kendine ve Ehlibeytine selam söyle. Hz. Peygamber de (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Sallallahualeyy ve a’la Ehlibeyti (Ey Allah’ım bana ve Ehlibeytime selam gönder).[4] Bu cümleden anlaşıldığı üzere Hz. Peygamber (s.a.a) teşehhütte kendine ve ismet ve taharet Ehlibeytine selam söylemiştir.
3. Masum önderlerden aktarılan rivayetlerde de teşehhüt değişik tabirler ile nakledilmiştir.[5] Bu tabirlerin tümünde Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) ubudiyet ve peygamberliğine tanıklık edilmiş ve Hz. Peygamber (s.a.a) ve onun temiz Ehlibeytine (a.s) salâvat getirmek yer almıştır. İmam Sadık (a.s) teşehhüdün niteliğini şöyle dile getirmiştir: “Elhamdulillah eşhedu en la ilâhe illallahu vehdehu la şerîke lehu ve eşheduenne Muhemmeden abduhu ve resûluhu. Allahumme salli a’la Muhammedin ve âli Muhammedin ve tekabbel şefa’etehu fi ümmetihi verfe’ derecetehu.”[6] Bu delil uyarınca Şia fakihleri de teşehhütte salavat getirilmesinin gerekliliğine fetva vermişlerdir.[7] Dolaysıyla Hz. Peygamber (s.a.a) namaz ve onun (teşehhüt gibi) cüzlerini kendisi ibda etmemiş ve onların tümü (hatta salâvatın nitelik ve muhtevası) yüce Allah’ın buyruk ve kılavuzluğuyla belirlenmiştir.
 

[1]Ahzab suresi, 56. ayet.
[4]Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, Muhakkik ve Musahhih: Gaffari, Ali Ekber, c. 3, s. 486, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k.
[5] “Teşehütte Ebu Basir’den Nakledilen Duayı Okumak” (soru: 9434); “Teşehhüt Ve Selamın Felsefesi” (soru: 13141) başlıklarına müracaat ediniz.
[6] Şeyh Tusi, Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c. 2, s. 92, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k.
[7]Behrani, Yusuf b. Ahmet, el-Hadaigu’n-Nazire fi Ahkami’l-İtreti’t-Tahire, Muhakkik ve Musahhih: İrevani, Muhammed Taki, Mugarrim, Seyit Abdu’r-Rezzak, c. 8, s. 456 – 459, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı evvel, 1405 h.k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar