Gelişmiş Arama
Ziyaret
8160
Güncellenme Tarihi: 2012/02/15
Soru Özeti
Raf’ı hadisi nedir?
Soru
Lütfen, raf’ı hadisinin ne anlama geldiğini açıklayınız?
Kısa Cevap

Raf’ı hadisi İslam Peygamberinden (a) rivayet edilen iki hadisin unvanıdır. Birinci hadis, İslam dininde bazı özel durumlarda teklif ve onun gerekliliklerinin ilga edildiğini veya bazı amellerin vaz'i yada teklifi sonuçlarının kaldırıldığını içerir. İkinci hadis, teklif veya bazı hükümlerin, belirli kişileri kapsamadığını ifade eder.

Birinci hadis, tabirlerde ve raf'in misdak sayılarında ki bazı farklarla mütekaddim ve müteehhir birçok Şii kaynakları ve hadisleri içinde toplamış “cevami ahadis” şeklinde adlandırılan kitaplarda İmam Sadık ve İmam Rıza (a) tarikiyle Peygamberimizden (a) rivayet edilmiş ve genel olarak senet açısından sahih ve geçerliliği kabul edilmiştir.

Birinci hadisin içeriği en kapsamlı şekliyle şöyledir:

"İslam ümmeti dokuz şeyden sorumlu tutulmayacaklardır. Onlardan birincisi; hata, ikincisi; unutkanlık, üçüncüsü; cahillik ötürü yapılan şeylerden, dördüncüsü; güçlerinin dâhilinde olamayan şey, beşincisi; Çaresizlik ve mecburiyetlik, altıncısı; İkrah ve icbar, yedincisi; Kötü fal tutmak, sekizincisi; vesveseden ötürü yaratılış hakkında düşünmek, dokuzuncusu; dillerine ve davranışlarına yansımayan  hasettir”.[i] Bu hadisi şerif hadisleri şerh edenler tarafından açıklandığı gibi usulul fikih alimlerin dikkatini de çekmiş onlarda (ehlisünnetin eski alimleri genellikle mücmel ve mübeyyen konusunda) açıklamışlardır. Özellikle Şia’nın son usuli alimleri bu rivayeti (haram olma hükmünün şüpheli olduğu yerlerde “beraet aslını” ispatlamak için hadiste var olan “ma la yelemun yani bilmedikleri şey” cümlesinden dolayı isnat bakımından) detaylı ve dikkatli bir şekilde incelemeye tabi tutmuşlardır.    Bu bağlamda meşhur olan ikinci hadis “Rafie'l-kalem” yani kalem kaldırılmış anlamına olan nebevi hadistir. Bu rivayette ehlisünnetin kaynak kitaplarında bir kaç senetle imam Ali’den ve hakeza Peygamberimizin (s.a.a.) hanımı Ayşe den nakledilmiştir.



[i] Küleyni,"Kafi",c.2,s.463, Şeyh Saduk,"Tevhid",s.353, Şeyh Saduk,"Hisal",c.2,s.417, Meclisi

Muhammed Bakır,"Biharul-Envar", Lübnan/Beyrut: Muessestu'l-Vefa, c.2,s.280,

Ayrıntılı Cevap

Raf’ı hadisi İslam Peygamberinden (a) rivayet edilen iki hadisin unvanıdır. Birinci hadis, İslam dininde bazı özel durumlarda teklif ve onun gerekliliklerinin ilga edildiğini veya bazı amellerin vaz'i (tekvini eserini) ya da teklifin getireceği sonuçlarının kaldırıldığını içerir. İkinci hadis, teklif veya bazı hükümlerin, belirli kişileri kapsamadığını ifade eder.

Birinci hadis, tabirlerde ve raf'in misdak sayılarında ki bazı farklarla mütekaddim ve müteehhir birçok şii kanakları ve cevami'inde İmam Sadık ve İmam Rıza (a) tarikiyle Peygamberimizden (a) rivayet edilmiş ve genel olarak sened açısından sahih veya geçerli kabul edilmiştir.

Birinci hadisin içeriği en kapsamlı şekliyle şöyledir:

Birinci hadis, tabirlerde ve raf'in misdak sayılarında ki bazı farklarla mütekaddim ve müteehhir birçok Şii kaynakları ve hadisleri içinde toplamış “cevami ahadis” şeklinde adlandırılan kitaplarda İmam Sadık ve İmam Rıza (a) tarikiyle Peygamberimizden (a) rivayet edilmiş ve genel olarak senet açısından sahih ve geçerliliği kabul edilmiştir.

Birinci hadisin içeriği en kapsamlı şekliyle şöyledir:

"İslam ümmeti dokuz şeyden sorumlu tutulmayacaklardır. Onlardan birincisi; hata, ikincisi; unutkanlık, üçüncüsü; cahillik ötürü yapılan şeylerden, dördüncüsü; güçlerinin dâhilinde olamayan şey, beşincisi; Çaresizlik ve mecburiyetlik, altıncısı; İkrah ve icbar, yedincisi; Kötü fal tutmak, sekizincisi; vesveseden ötürü yaratılış hakkında düşünmek, dokuzuncusu; dillerine ve davranışlarına yansımayan hasettir”.[1] Bu hadisi şerif hadisleri şerh edenler tarafından açıklandığı gibi “usulu’l – fikih” alimlerin dikkatini çekmiş onlar da (ehlisünnetin eski alimleri genellikle mücmel ve mübeyyen konusunda) açıklamışlardır. Özellikle Şia’nın son usuli alimleri bu rivayeti (haram olma hükmünün şüpheli olduğu yerlerde “beraet aslını” ispatlamak için hadiste var olan “ma la yelemun yani bilmedikleri şey” cümlesinden dolayı isnat bakımından) detaylı ve dikkatli bir şekilde incelemeye tabi tutmuşlardır.[2]

Bu hadisle ilgili olarak akla gelen birinci nükte, Allah'ın İslam ümmetine olan özel inayeti ve kolaylaştırıcı bir yöntemin dikkate alınmasıdır. Raf’ı ve kaldırmaktan maksat ne olduğuyla alakalı şu ihtimaller sözkonusu olmuştur;

Bazılarına göre rivayetin zahirinden anlaşılan, kaldırılanın, nübüvvetin şe'niyle alakalı bir şey olması gerekir olmalıdır. Öyleyse bu kaldırılan şey, teşri'i meselelerdendir. Getirilmesi de kaldırılması da kanun koyan şer'i makama bağlıdır. Bu nedenle kaldırılandan maksat, muahaze ve sorgulamanın kendisi olamaz. Zira sorgulamanın kendisi tekvini bir meseledir. Neticede şer'i makam sahibinin bunu kast etmiş olması mümkün değildir. Ancak bununla ihbarı yani haber vermeği murad etmişse muhakemenin kendisinin kaldırılmış olması muhtemeldir. Ama bu ise hadisin zahiri manasına ters düşmektedir. Ancak eğer sorguya çekilmekten kasıt menşe'i olursa o zaman raf'a yani ilgaya tabi kılınan şey şer'i hüküm olur ve böylelikle sorguya çekilme, kaldırılmanın direk konusu olmaktan çıkar ve şer'i hüküm raf'ın yani ilganın ilk ve direkt konusu oluverir.[3]

Bu hususta Allame Meclisi derki: "Kast edilen şey, sorgulama ve cezalandırma olabilir. Ayni şekilde muhtemeldir ki, bazılarına nisbetle kast edilen şey, muhakemenin aslı yada etkisi yada teklifi hükmüdür. "Usul alimleri, beraet babında mezkur hadis ve her bir cümlesi etrafında uzun uzun tartışmalar yapmışlardır. En fazla “Raf’ı” kelimesinin tartışma konusu olmuştur. Çünkü hadiste zikredilen haller veya durumlar bu ümmette yoktur söylersek anlamsız bir söz demiş oluruz. Zira bu durumlar bu ümmette var olmaktadır. Bunlara göre bu durumda burada bakılması gereken nokta kaldırılmış olan şeyin ne olduğu ve nasıl kaldırılmış olmasıdır. Kaldıran şey nedir ve nasıl kaldırılmıştır?

Bazılarına göre ise raf’ı ve ilga veya kaldırılma bütün vaz'i (tekvini eser) ve teklifin getireceği etkilere yöneliktir. Elbette dikkat edilmelidir ki, hata sonucu öldürmenin getireceği cezanın kaldırılmaması ve sehiv (unutkanlık) secdesinin yapılması gereken yerler hükmü belirlenmiş konular ilk baştan beri hadisin kapsamına girmezler. Zira bunların hükmü belirlenmiş konulardır.

Kayda değer olan husus, usul ilminde ki tartışmanın önemli kısmı “ma la yalemun” (bilmedikleri şey) cümlesine yönelik olmasıdır. Bu doğrultuda geliştirilen istidlalin sonucu olarak hükmünü bilmediğimiz her şey, mültezim olup sakındıklarımızın dışında kalmaktadır. Elbette vazifeyi tanıma noktasında kusur yapmamak şartıyla. Allame Meclisiye göre, bu hadiste ihtimali olan bir başka nokta; olabilir ki İslam ümmetinin hususiyeti, hadisdeki durumların bazılarının değil bütün olarak hepsinin ümmete özgü olmasıdır. Her nekadar bu durumların bazıları ümmetler arasında müşterek ise de.[4]

Bu bağlamda meşhur olan ikinci hadis “Rafie'l-kalem” yani kalem kaldırılmış anlamında olan nebevi hadistir. Bu rivayet de ehlisünnetin kaynak kitaplarında bir kaç senetle imam Ali’den ve hakeza Peygamberimizin (s.a.a.) hanımı Ayşe den nakledilmiştir

İkinci halife, şuurunu yetirmiş bir kadın hakkında işlediği suç nedeniyle kırbaçlama hükmünü vermişti. İmam Ali (a) onun için Peygamberimizden (a) bir söz rivayet eder ki bu rivayete göre üç kimseden “rafie'l-kalem” yani şer'i sorumluluk kaldırılmıştır: "

Buluğ çağına girmemiş çocuk, şuuru yerine gelmemiş mecnun ve uykudan uyanmamış kimse."[5]



[1] Küleyni,"Kafi",c.2,s.463, Şeyh Saduk,"Tevhid",s.353, Şeyh Saduk,"Hisal",c.2,s.417, Meclisi

Muhammed Bakır,"Biharul-Envar", Lübnan/Beyrut: Muessestu'l-Vefa, c.2,s.280,

[2] Bkz.Beraet

[3] Müntezeri,Hüseyin-Ali, "Nihayetul-Usul",Ayetullah Burucerdi'nin verdiği usul

derslerinin takrirleri,Birinci Baskı,Kum,Neşré Tefekkur,1415 h.k, c.1,2,s.583-584,

[4]. Bkz, " Biharul-Envar"c.2, s. 280

[5] Şeyh Saduk, "Hisal" Kum,1362 h.ş. c.1,s.93-94

Hürr Amuli, "Vesail-Şşia" , Kum, Muesseseyi Alil-Beyt,1409 h.k, c.28,s.24,

"Biharul-Envar",c.30,s.681

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5579 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Neden Kadir Gecesi’nde vücuda safran sürülmesi yasaklanmıştır?
    30683 Pratik Ahlak 2010/05/06
    1) Safranın; yiyecek, ilaç ve süs olmak üzere üç özelliği vardır. Safranın rivayetlerde yasaklanan yönü, süs ve ziynet olarak kullanıldığı takdirdedir. 2) Bedene safran sürmek haram değildir ama bu rivayete göre eğer bir kişi Kadir gecesinde bedenine ...
  • Raf’ı hadisi nedir?
    8159 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Raf’ı hadisi İslam Peygamberinden (a) rivayet edilen iki hadisin unvanıdır. Birinci hadis, İslam dininde bazı özel durumlarda teklif ve onun gerekliliklerinin ilga edildiğini veya bazı amellerin vaz'i yada teklifi sonuçlarının kaldırıldığını içerir. İkinci hadis, teklif veya bazı hükümlerin, belirli kişileri kapsamadığını ifade eder.
  • Kadınlar ailede nasıl cihat edebilir?
    3316 Hadis 2020/01/20
  • Anne ve babanın emir ve yasakları birbiriyle çakışırsa evladın görevi nedir?
    12676 Pratik Ahlak 2010/02/01
    Kur’an’da tevhide davet ve şirkten sakındırmadan sonra anne babaya saygı emredilmiştir. Onlar birbirlerinin tersi olan emirler verirse ve evlat her iki isteği yerine getiremezse bu konuda iki grup rivayet vardır. Bir grupta anneye iyilik ve ihsana öncelik tanınmış, diğer grup da evladın üzerinde en ...
  • Toprağa secde etmenin felsefesi nedir?
    17980 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/10/24
    Secdenin hakikati alçakgönüllülük, baş eğmek ve meyildir. Secde farzlardan biridir; çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler rükû ve secde edin…” Burada bir noktaya dikkat edilmesi gerekir ve bu nokta Şia’nın toprağa toprak için secde etmemesidir; zira yüce Allah’tan başkasına secde etmek tüm Şia âlimlerinin görüş ...
  • Varisleri annesi, babası, eşi ve dört kız olan erkeğin mirasında her varise düşen pay nedir? Eğer varisler anne, hanımı ve iki kızı olursa her birine düşen pay ne kadar olur?
    9812 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/04
    Kur’an-ı Kerim de geçen ayetler ve Masum imamlarımızdan bize ulaşan rivayetler doğrultusunda fakihlerimiz mirasın dağıtımında gözetilmesi gerekilen kanunları ilmi-hal kitaplarında açıklamışlardır.Konunun açığa kavuşabilmesi için mirasın dağıtımında varislerin sahip oldukları sınıflarının, genel ve özel miras kanunlarının bilinmesi ve belirli bir düzeyde matematik ...
  • İslam’a ve Şia’ya göre İnsan hangi alanlarda ihtiyar ve hürriyete sahiptir?
    8190 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Dini metinlere başvurduğumuzda ayet ve hadislerin manalarında dikkat ettiğimizde insanın muhayyer olduğu görüşü ortaya çıkar. Bu sözden insanın her yönlü muhayyerliğe sahip olduğu ve hiçbir etkenin onun davranış ve işlerine etki yapmadığı anlamı kastedilmiyor. Maksat sadece şu ki bütün bu faktörlerin, koşulların varlığının ve ilahi iradenin egemenliğinin yanı sıra yine ...
  • Haram aylarda ne zamandan başlayarak diyet artar?
    5231 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Değerli taklid mercilerin'in konuyla ilgili fetvaları şöyledir: "Eğer bir kimse haram aylarda (Recep, zilkade, zilhicce ve muharrem) aylarında bir kimseyi öldürürse diyetin asıl miktarına ek olarak diyetin üçte birini de vermelidir… Ancak bu artış birinin azaları konusunda yapılan cinayet ve kesmelerde geçerli değildir. Yine katil kendi akrabasından birini öldürmüş olsa ...
  • İsmet perdesinin yırtılmasına, belanın nüzulüne, duanın müstecap olmamasına ve … neden olan hangi günahlar Kumeyl Duası’nda zikredilmiştir?
    12578 Pratik Ahlak 2012/08/26
    Genel olarak bütün günahlar ismet perdesinin yırtılmasına sebep olur; bütün günahlar belanın nazil olmasına, duanın müstecap olmamasına, rızkın ve bereketin insandan alınmasına vb. neden olur. Aslında bu durum günahın tabii bir etkisidir ve bizim dini kaynaklarda işaret edilen bir konudur. Ama bazı rivayetlerde bazı günahlara has olarak ...

En Çok Okunanlar