Gelişmiş Arama
Ziyaret
11658
Güncellenme Tarihi: 2009/12/20
Soru Özeti
Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
Soru
Eğer bir kimse, bütün amellerinin halis bir niyetle olmasını istiyorsa; ne yapmalıdır? Nasıl sürekli bu hedefin (amelde ihlâs) farkında olabilir?
Kısa Cevap

İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ve ihlâssız olmanın zararları hakkında düşünme, gizlisini ve zahirini bir tutma, kulluğunda kendini küçük görme ve dua etme yoluyla ihlâsını artırmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Allah-u Teâlâ’ya kullukta, ihlâsın nasıl elde edilebileceği sorusuna en açık cevap, aşağıdaki konuların bilinmesine bağlıdır:

İhlâsın tanımı, ihlâsın dereceleri, ihlâsın engelleri ve ihlâsa ulaşma yolları

1) İhlâs[1], yani işleri yapmadaki asıl gayenin, Allah-u Teâlâ’nın dışındakilere değil sadece O’nun rızası ve O’na olan kulluğa uygun olmasıdır.

2) Kulluğun ve ihlâsın dereceleri[2], niyetin derecesine bağlıdır. Çünkü kulluk, ilahi azaptan korunmak, ilahi sevaplara ulaşmak, itaatsizlik ve isyandan dolayı âlemlerin yaratıcısından utanma, Allah’ın vermiş olduğu sayısız nimetlere şükretmek, manevi kemallere ulaşmak, Allah’ın ibadet edilmeye layık olması ve Allah’a olan sevgi ve muhabbetten dolayı olabilir.

Bu derecelerden her birisine şu isimlerden birisini verebiliriz: Korkudan yapılan ibadet, ticaret amacıyla ibadet, utanmadan kaynaklanan kulluk ve son olarak muhabbet ve aşktan kaynaklanan ibadet ve kulluk. Tabii ki bu dürtülerin bazıları bir arada bir kimsede olabilir.

3) Kullukta ihlâslı olmanın engelleri:

İhlâs âlemine ve derecelerine girmek ve başlamak için engeller vardır. Aşağıda bu engellerin en önemlilerine kısaca işaret edeceğiz:

—Riyakârlık

—Dünyaya bağlılık

—Şeytan

Riyakârlık: Allah’a olan kullukta insanların çoğunun duçar olduğu en çok ihlâssızlık hususları, kendini beğenme ve şöhret ve makam isteğinden dolayı riyakârlık ve diğerlerinin ilgisini çekmektir.

Riyakârlıktan kurtulmanın yolu, riya yapan kimsenin, insanların gözünde sürekli kalamayacağını bilmesi ve bunun yanında diğerlerinin gözüne hoş gözükse dahi, bunun kendisine ne gibi bir faydasının olduğunu düşünmelidir. Gerçek fayda ve zarar Allah-u Teâlâ’nın elindedir.

Dünyaya bağlılık: Dünyaya bağlı olmak, insanın bütün hayatının ve hatta Allah’a olan kulluğunun dahi dünyadan daha fazla faydalanmasına vesile olsun diye yapmasına neden olur.

Dünyaya bağlılıktan kurtulmak için dünyayı tanımaya çalışmalıdır. İnsanların huzursuz, sıkıntılı ve bedbaht olmalarının nedeni çok çabuk geçen dünya hayatı için çaba sarf etmektir. İnsanın çeşitli ihtiyaçları vardır ve dünya bu ihtiyaçları karşılamaktan acizdir.

Şeytan: Riyayı, dünyayı ve her türlü kötülük ve pisliği insana güzel ve sevimli gösteren şeytandır.[3]

Şeytanın nüfuz etmesini engellemek için, şeytanın Hz. Âdem (a.s.)’in cennetten yeryüzüne inmesine neden olduğu ve kötülüklerin ve zararların onun işi olduğu düşünülmelidir.

4) İhlâslı olmanın yolları:[4]

—İmanı güçlendirmek ve Allah’ı tanımak: Allah-u Teâlâ’ya, O’nun sonsuz sıfatlarına, özellikle kulluk ve övgüyü O’na has kılan sıfatlarına olan iman; şirk koşmaya, küfre, nifaka ve onun bütün kısımlarına yer bırakmaz. Allah-u Teâlâ’yı bütün sıfatlarıyla tanımak, dünyevi ve uhrevi azaba duçar olmak veya Allah’ı mülakat edememek düşüncesinden dolayı insanda korku, alçakgönüllülük ve kendinden geçme halini oluşturur. Sonuç olarak bu tanımanın ölçüsüne göre korku ve ihlâs derecesi hâsıl olur.

—İhlâslı olmanın değeri hakkında düşünmek:

İhlâs, Allah’ın ilahi dinlere inanma emri[5], Allah-u Teâlâ’nın sevgili kullarına olan gizli nimetleri[6], âlemlerin yaratıcısını mülakat etme[7], kıyamet gününde hesaba çekilmekten kurtulma[8], ahretteki sonsuz sevapları kazanma[9] ve şeytanın insana olan etkisinden korunma[10] sebebidir.

—İhlâssız olmanın zararları hakkında düşünmek:

İhlâssız olma ve riyakârlığın eserleri hakkındaki rivayetlerin genelinden[11] bu sıfatların, bir çeşit şirk, küfür, nifak, Allah’ı aldatma, Allah’ın gazaplanma sebebi ve amellerin, şefaatin ve duanın kabul engelleri olduğu anlaşılmaktadır.

—Kulluğun gizlide ve açıkta bir olması: Bu uyum, diğerlerinin görmesi onun kulluğunda etki etmeyecek şekilde olmalıdır.

—Kulluğu, her yönüyle yerine getirme:

Bütün farzlarda, haramlarda, sünnetlerde, mekruhlarda ve hatta mubahlarda Allah-u Teâlâ’nın emrine uyulmalıdır. Hem namaz kılıp hem de gıybet veya haset etmemelidir ve diğer inançsal ve ameli konularda da buna dikkat etmelidir.

—Kullukta küçüklük ve acizlik duygusunu hissetmek:

İnsan, ihlâslı olması ve kulluğu yapmasıyla beraber kendisini, Allah’a gereğince ve ihlâsla kulluk etmekten aciz görmelidir. Çünkü peygamberler ve evliyalar ihlâsın en üst derecelerine sahip olmalarına rağmen, dualarında kendilerini, Allah-u Teâlâ’ya hakkıyla ibadet etmekten aciz görmekteydiler. Hz. Muhammed (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Sana layık olduğun gibi ibadet edemedik.”[12]

—Dua etmek:

Dua, dünyevi ve manevi dert ve sıkıntıların çözülmesi için bir vesiledir. İnsanın bazı istek ve hedefleri dua ve kulluktan başka bir şeyle elde edilemez. Allah’a olan kullukta ihlâslı olmaktan daha büyük bir hedefimiz ve ihtiyacımız olabilir mi? İmam Zeynelabidin (a.s.), Allah-u Teâlâ’dan kullukta ihlâslı olmayı istemektedir: “Sonra da bütün bunları, riyakârların gösterişinden ve ün tutkunlarının ün hevesinden arındır ki, işlerimizi yalnızca senin için yapalım; senden başka bir amacımız olmasın.”[13]


[1] Ahlak, irfan ve tefsir kitaplarında çeşitli görüşler ve ihlâsın derecelerine göre tanımlar yapılmıştır. Örneğin; Mi’rac-us Saadet, s: 486; Kimya-i Saadet, c: 2, s: 453; Kırk hadis şerhi, İmam Humeyni, s: 238; Urvet-ul Vuska, Seyit Muhammed Kazım Tabatabai, c: 1, s: 472 ve El-Mizan, Allame Tabatabai, Bakara suresi 264. ayet, Nisa suresi 38 ve 142. ayet, Enfal suresi 47. ayet ve Maun suresi 6. ayet.

[2] İhlâsın dereceleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için şu kaynaklara başvurabilirsiniz: Merhum Mustafevi’ye ait olan Usul-u Kâfi’nin şerhi ve tercümesi ve Allame Seyit Mehdi Tabatabai’nin Seyr-i Suluk kitabı, merhum Seyit Muhammed Hüseyni Tahrani’nin şerh ve önsözüyle birlikte.  

[3] “(İblis) dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!” (Hicr Suresi, 39. ayet) ve şeytanın yaptığı işlerle ilgili diğer ayet ve rivayetler.    

[4] İhlâslı olmanın yolları yukarıda zikredilen kitaplarda ve diğer ahlak kitaplarında bulunmaktadır.

[5] “Hâlbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu.” (Beyyine Suresi, 5. ayet)   

[6] Mi’rac-us Saadet, Kutsi Hadis, s: 489.

[7] Aynı kaynak.

[8] “Müstesnâ Allahın ıhlâslı kulları” (Saffat Suresi, 128. ayet)   

[9] “Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir. (Bu azaptan) Ancak Allah'ın hâlis kulları istisnâ edilecek.” (Saffat Suresi, 39 ve 40. ayet) 

[10] “Ancak içlerinden ıhlâs verilen kulların müstesnâ” (Hicr, Suresi, 40. ayet)   

[11] Bu rivayetlerin hepsi zikredilen ahlak kitaplarında geçmektedir.

[12] Bihar-ul Envar, c: 68, s: 23.

[13] Sahife-i Seccadiye, 44’üncü dua.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12632 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Senetleri sahih olan Mütevatir-i Lafzi, Mütevatir-i Manevi ve Mütevatir-i İcmali hadis çeşitlerinin kuralı nedir?
    15900 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/03/03
    Şii alimleri, bir haberin her tabakasında ki senet silsilesinde ravilerin sayısı ilime neden olacak ve rivayetin Masum’un (a.s) söylediğine yakin haddine ulaştıracak habere mütevatir hadis demekteler. Her tabakada yerine göre kişilerin sayısını farklı saymış ve ravilerin sayısı hakkında belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre ölçü sözün Masumdan çıktığını ...
  • Dini mektep ve nizamlarla dini olmayanların arasında ne gibi ayrıcalıklar vardır?
    7258 Teorik Ahlak 2012/05/12
    İlk önce şunu hatırlatmamız gerekmektedir ki; İslam dini ve tahrif olmamış diğer semavi dinler arasındaki asli benzerlik, yeryüzünde tevhidin istikrarı ve Allah’a ibadet etme ve insanların kulluktan uzaklaştırma ve Allah’tan başkasına ibadet etmektir; Nitekim Kur’an’-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” ...
  • Acaba Mütalaada başarılı olmak ve daha iyi öğrenmek için Kur’an-ı Kerimden bir ayet veya bir dua var mıdır?
    11238 Pratik Ahlak 2010/01/16
    Mütalaa etmek, bir şey üzerinde onu anlamak ve öğrenmek için yoğunlaşmak ve düşünmektir. Bu yüzden bu özelliği taşımayan her okuma mütalaa değildir. Bir Mütalaanın faydalı ve verimli olması için diğer işler gibi özel şartların hazırlanmasına ihtiyacı vardır.
  • Şia mezhebinde namazın sırları ve felsefesi nedir?
    10034 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    Şüphesiz ilahi hükümlerin tümünün felsefe ve delili vardır, ama ilahi hüküm ve buyrukların tümünün delillerini bulmamız gerekli değildir. Müslümanlar vahiy mesajı karşısında teslim olmalıdır. Bu teslim ve kabul etme psikolojisi insanın kemalidir ve esasen bazı buyruklar teslim ve kulluk ruhunu sınamak içindir. Ama bununla birlikte Kur’an defalarca ...
  • Akika kurbanının şartları ve sünnetleri nelerdir?
    10594 Pratik Ahlak 2019/11/10
    Akika: Yeni doğan çocuğun doğumunun yedinci günü belalardan korunması için bir koyunun veya kurban etmeye salahiyeti olan bir hayvanın kurban edilmesidir.Kurban kesmek yerine para bağışlanması akika yerine geçmez. Münasip olan kız çocuğuna dişi, erkek çocuğuna ise erkek koyunun kurban edilmesidir. Eğer mümkün değilse dişi ...
  • Neden İmam Hüseyin (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmedi?
    13678 Masumların Siresi 2010/04/07
    İmam Hüseyin’in (a.s) Muaviye’nin döneminde kıyam etmemesinin sebebi hakkında şunları söyleyebiliriz:1- İmam (a.s) kardeşi ve imamı olan İmam Hasan’ın (a.s) hayatı döneminde Muaviye’yle yaptığı anlaşmaya gösterdiği saygı ve Muaviye’nin de böyle bir anlaşmaya göstermelik olarak yaptığı saygıdan dolayı.2- ...
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    6333 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Bütün peygamberlerin kitabı var mıydı? Vardıysa Hz. Nuh’un kitabının adı nedir?
    29340 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde Hz. Nuh’un kitabının olduğuna dair bir şey gelmemiştir. Ama ‘Andolsun ki biz, peygamberlerimizi, apaçık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla beraber kitap ve terazi de indirdik...’ ayetinden bütün peygamberlerin kitap sahibi olduğu anlaşılsa da bazı rivayetlerde bu ayet değişik şekillerde ...
  • Farz namazların kazaları yerine sünnet namazları kılınabilir mi?
    7489 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2012/10/01
    İmam Humeyni (r.a) benzeri bir soruya yanıtta şöyle buyurmuştur: Geçmiş farz namazların kazası farzdır ve sünnet namazlarını kılmayla bir çelişki arz etmez. Lakin sünnet namazı, farz namazın kazasının yerini almaz.[1] Bundan dolayı her ne kadar sünnet namazları birçok fazilete sahip olsa da sizin kaza ...

En Çok Okunanlar