Gelişmiş Arama
Ziyaret
11996
Güncellenme Tarihi: 2011/10/22
Soru Özeti
Riyayı tedavi etmenin yolu nedir?
Soru
Riyayı tedavi etmenin yolu nedir?
Kısa Cevap

Riya, insanın güzel amel ve davranışları başkalarına göstererek toplumda itibar ve konum kazanmak istemesine denir. Riya ihlâsın karşı noktasında yer alır. Riya ameline yönelik ilahi gazap ve öfkeye dikkat etmek, halkın ödül ve teşvikinin değersiz olduğunu bilmek, insanların kadirşinaslıkta sözlerini tutmamalarına, şükranda bulunmamalarına, işleri unutmalarına ve güçsüzlüklerine bakmak, gönülleri ve kalpleri fethetmede Allah’ın kudretini hatırlamak, Allah’ın riyakârlıkları ifşa etmedeki gücünü önemsemek, riyanın insan amellerinin uhrevi ecir ve ödüllerini yok edeceğini bilmek ve insanın güzel amel ve davranışlarını gizlice yapmaya kendini alıştırması riyanın bazı tedavi yollarıdır. Bu hususla ilgili önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir. Elbette bilinmelidir ki bazı durumlarda güzel ameli belirtmek ve aşikâr kılmak riya ve yerilen bir davranış sayılmaz, bilakis övülen bir hareket sayılır. Örneğin başkalarını yönlendirmek veya dini tebliğ etmek veyahut şeytanın vesvesesiyle mücadelede bulunmak için güzel ve salih amelleri aşikâr kılmak bu kabildendir. Bu husustaki önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Riya, insanın güzel amel ve davranışları başkalarına göstererek toplumda itibar ve konum kazanmak istemesine denir.[1] Eğer insan ibadet ederken veya hayırlı bir iş ve salih bir amele teşebbüs ederken, insanları kendinden haberdar kılmayı ve onların kendisini övmesini ve alkışlamasını ve de iyi bir insan bilmesini hedefliyorsa bu riyadır. Riya karşısında ihlâs yer alır. İhlâs, Yüce Allah için niyet ve gayeyi arı kılmak, niyeti Allah’tan başka her şeyden arındırmak ve her işin sadece Allah’a itaat ve O’nun rızasını kazanmak için yerine getirilmesinden ibarettir.

Riyanın Tedavi Yolları

1. Allah’ın gazap ve öfkesine dikkat etmek: İbadet ederken ve Allah’ın emirlerini yerine getirirken riya yapmak, gerçekte Allah’ın buyruklarını alaya almak ve onlarla dalga geçmektir ve bu O’nun gazabına neden olacaktır.

2. Kadir olan Yüce Allah’ın ödülü karşısında halkın ödül ve teşvikinin değersiz olduğunu bilmek: Eğer bir insan halkın çabuk gelip geçen ödül ve teşviklerini kalıcı ilahî ecir ve ödüller ile mukayese edecek olursa, halkın teşvik etmesi nedeniyle asla bir amelde bulunmaz.

3. İnsanların sözünü tutmamalarını, şükranda bulunmamalarını ve işleri unutmalarını hatırlamak: Eğer insan dikkatle bakarsa, birçok fert kendisine yapılan hizmete karşı şükranda bulunmamaktadır, kendileri için yapılan hizmet ve iyilikleri asla hesaba katmamaktadır, teşekkür ve telafi girişiminde bulunmayı düşünmemektedir ve hizmet ve iyilikleri hesaba katanların çoğu da onları çabucak unutmaktadır. Telafi etmeyi düşünen bazıları da bu işin güç ve kudretini taşımamaktadır. Şükran ve kadirşinaslıkta bulunabilen kimselerin ise şükranları pek değer taşımamaktadır. Oysaki Yüce Allah, halisane bir şekilde yapılan hayırlı hiçbir ameli karşılıksız bırakmaz ve hiçbir ameli unutmaz; zira O her şeyi bilendir, herkese her ödülü vermeye kadirdir.

4. Allah’ın gönül ve kalpleri kuşatmadaki kudretini bilmek: İnsan tabii olarak halkın övgü ve sevgisine mazhar olmayı ve herkesin kendisini iyilikle anmasını ister. Ama halkın kalp ve sevgisinin halis bir şekilde iyi amellerde bulunan fertlere yönelmesinin Allah’ın elinde olduğu bilinmelidir. O halde insanlar amellerini halis kılarlarsa, kesinlikle halkın övgü, methi ve kadirşinaslığına da mazhar olacaklardır.

5. Allah’ın halk nezdinde riyakârlıkları ifşa etme ve açığa çıkarmada kudret sahibi olduğunun bilincinde olmak: İnsan, halkın içten namaz kılan veya hayırlı bir işin harcamasını üstlenmiş olan bir şahsın halis bir niyet taşımadığını anladığı an kesinlikle kendisine teşekkür etmeyeceğini bilirse, hiçbir zaman kendi zahmetlerini riyakârlıkla elden vermeye yanaşmaz.

6. Riyanın insan amellerinin uhrevi ecir ve ödülünü yok ettiğine dikkat etmek: İçinde zerre miktarınca riya ve samimiyetsizlik bulunan bir amelin Yüce Allah nezdinde her türlü değer ve ödülden yoksun olacağını ve Allah’ın ona hiçbir ecir vermeyeceğini anlayan bir insan, riyaya dayanan amelin en yüksek hasar ve zararı getirdiğini görecektir.

7. İnsanın güzel amel ve işlerini gizlice yapmaya kendini alıştırması[2]: Bu, riya afetinden kurtulmanın pratik bir yoludur.

Elbette bilinmelidir ki bazı durumlarda güzel ameli belirtmek ve aşikâr kılmak riya ve yerilen bir davranış sayılmaz, bilakis övülen bir hareket sayılır:

1. Başkalarını teşvik etmek için güzel ve salih amelleri açıkta yapmak

2. Dini tebliğ etmek gayesiyle ibadet ve amelleri aşikâr yapmak

Bu husustaki önemli bir nokta şudur: Birçok yerde gerçekten bir işi açıktan yapmak riya değildir, bilakis vazifeyi eda etmektir. Ama şeytan, insana hayır işlerine ve toplu ibadetlere katılmadaki feyizden alıkoymak için vesvese vermektedir. Bu durumları bilmek, şeytan ile mücadele etmek için riya şaibesini görmezlikten gelmek ve onları açıkça yapmak gerekir; zira bugün Cuma namazına, cemaate, mescitte namaz kılmaya katılmak gibi birçok iş normal bir husus sayılmakta ve riya boyutu taşımamaktadır.


[1] Neraki, Molla Ahmed, Miracü’s-Saadet, s. 472 ve 473.

[2] Neraki, Molla Ahmed, Miracü’s-Saadet, s. 483 ve sonrası.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İki itirafın çelişkili olduğu veya yaptıkları kendi itiraflarında vazgeçtikler durumda kısasın hükmü nedir?
    4671 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    İmam Humeyni hazretleri bu konuyla alakalı şöyle buyurmuşlardır: Eğer kişi kasti bir katl ile itham edilir ve kendisi de buna itiraf eder, daha sonra başka birisi gelip aynı maktulun kasti katili kendisi olduğunu itiraf eder ve daha sonra önceki itirafçı kendi itirafından vazgeçerse bunlardan hiçbirisine kısas hükmü uygulanmaz. Onlardan diyette ...
  • Annenin izni olmadan kızın evlenmesi doğru mudur?
    6503 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/24
    Şimdiki mercilerin çoğu bakire kız ile nikâh akdini (geçici veya daim) babanın veya baba tarafından atanın izni şartına bağlamışlardır. Ama kız bakire değilse yahut baba veya baba tarafından atası yoksa (vefat etmişlerse) bir başka şahsın iznine gerek yoktur. Ama bu evliliğin annenin üzülmesine ...
  • Lezzet kısımları nelerdir? Üstün lezzete nasıl ulaşılabilir?
    6383 Pratik Ahlak 2011/04/12
    İnsan lezzet ve dertsiz değildir. Bazı hususlardan lezzet almakta ve bazı hususlardan da rahatsız olmaktadır. Bu hususları tanzim etmede ahlakın önemli bir payı vardır. Ahlakî konular sayesinde gerçek lezzet ve dert, gerçek dışı olandan ayırt edilmekte ve böylece insan gerçek lezzete yönelebilmekte ve gerçek olmayandan ...
  • Kendi görevini bilmediği için Ehl-i Sünnet fıkhına göre amel eden bir Şia’nın görevi nedir?
    6125 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/02/06
    Cevap: Biz sizin sorunuzu taklid mercilerinin fetva bürolarına gönderdik şu şekilde cevap verdiler:Ayetullah Uzma Hamenei’nin Fetva Bürosu: Yapmış olduğu ameller, şimdi taklid ettiği fetva merciinin fetvalarıyla uyumlu değilse o amelleri kaza etmelidir.
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    8953 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • Mekke’de putperestlik ne zaman ve kimin tarafından başlatıldı?
    29667 تاريخ بزرگان 2011/03/03
    Huzâa kabilesi Allah’ın evinin yöneticiliğini üstlendikten sonra onlardan Amr bin Luhey bu sorumluluğu alan ilk kişi oldu. Luhey’in adı Haris bin Amir’di. Amr, İbrahim (a.s)’ın dinini değiştirdi ve halkı putlara tapmaya tahrik etti. Bir rivayete göre o, Şam’a gittiğinde orada bir grubun putlara tapındığını gördü. Onlar Amr’a Kabe’ye ...
  • Şeys kimdir?
    5323 تاريخ بزرگان 2011/11/21
    Şeys, Hz.Adem’in (a.s) evlatlarından biridir. Kâbil’in Habil’i öldürmesinden sonra Adem ve Havva beş yıl çocuk sahibi olmadılar. Beş yıldan sonra dünyaya gelen çocuklarına Şeys adını verdiler. Hz. Adem onun hakkında şöyle diyor: ‘O, Habil’in yerine verildi, mübarektir ve peygamber olacaktır.’
  • İslami öğretiler acısından ’Kısas’ mı yoksa af ve bağışlama mı daha üstündür?
    2085 عفو و بخشش 2020/01/19
  • Neden insan güzelliği sevmektedir? Acaba güzel yüzlü insanları görmek insan psikolojisini olumlu etkiler mi?
    4065 Know More 2020/09/08
     İnsan yaratılış olarak kemal peşindedir. Kemal olan her şeyi beğenmekte ve sevmektedir. Güzelliğin kemal olduğu göz önünde bulundurulursa doğal olarak güzelliği sevmektedir. İnsanın yaratılış ve fıtratı üzere böyle bir meyli ve isteği söz konusuysa bunun akli bir delile ihtiyacı yoktur. Zira doğası bunu gerektirmektedir.Bu ...
  • Acaba Ebu Abdullah el-Hüseyin (a.s.) Habib bini Mezahiri’ye şöyle bir mektup yazmış mıydı; “Mine’l – garibi ile’l – habib”; yani garipten habibe?
    7555 تاريخ بزرگان 2011/12/17
    Biz, “Mine’l – garibi ile’l – habibi”  şeklinde bir cümle veya ibareyi Şianın hadis kitaplarında ve mersiyelerde (maktellerde) bulamadık. Bu nedenle bunu İmam Hüseyin’e nispetlendirmek doğru olamaz. Habib bini Mezahiri hakkında var olan tek şey şudur: O imam Hüseyin’in (a.s.) vefalı yaranlarından idi. savaşa katıldı, şehit oldu ...

En Çok Okunanlar