Gelişmiş Arama
Ziyaret
18777
Güncellenme Tarihi: 2011/02/04
Soru Özeti
İslami Şiarların anlamı nedir? İslami şiarlar Kur’an’a göre nasıldır?
Soru
İslami Şiarların anlamı nedir? İslami şiarlar Kur’an’a göre nasıldır?
Kısa Cevap

İslami şiarlar Allah tarafından ibadet yerleri kılınmış ve insanlara Allah’ı hatırlatacak yerler ve nişanelerdir. Örneğin; Kur’an’da zikredilmiş Safa ve Merve ibadet için tayin edilmiş iki yerdir ki hac merasiminde bu iki yerde Allah yâd ediliyor. Bunun yanı sıra İslami şiarlar için bir çok reel örnek (mısdak) zikredilmiştir; kişilerin Müslüman olduğuna delalet eden alamet ve nişaneler konumunda olan namaz, hac, oruç, zekat, kamet ve ... bunların bir kısmıdır.

Ayrıntılı Cevap

Her şeyden önce “şiar” kavramının anlamı bilinmelidir. Zir bu kavramın anlamı bilindikten sonra reel örneklerinin hangisi olduğunu teşhis etmek de onun sayesinde mümkün olabilir.

Şiar Arapça bir kelime olup müfredi “şe’ire” cemi de “şe’air”dir. “Şe’ire” kelimesi alamet ve nişane anlamında kollanılmış.[1]  

Bu kelime ıstılah ve kavram olarak ibadet için tayin edilmiş yer anlamındadır.[2] Kur’an’ı kerimde zikredilmiş Safa ve Merve, ibadet için tayin edilmiş iki yerdir ve hac merasiminde bu iki yerde Allah yâd ediliyor.[3]

Kur’an’ı Kerimde Şiarlar Kavramı:

Arapça da “şe’ire” kelimesinin cemi olarak gelmiş olan “şe’a’ir” ibaresi kur’an’ı kerimde açık bir şekilde beyan edilmiştir. Allah’u Teâlâ birçok ayette İslam dinin şiarları için bazı reel örneklerini beyan etmekle birlikte Müslümanlardan ilahi şiarları büyük ve değerli saymaları hakkında düstur vermiştir. Bu şiarlara değer verip onlara riayet eden müminlerin kalben takvalı olduğuna delalet ettiğine delalet eden nişane şeklinde olduğunu bildirmiştir.[4]

Elbette yukarıda söylendiği gibi İslam’ın şiarları Kur’an’da açık bir şekilde beyan edilenlerle sınırlı değildir. Bilakis ibadet için tayin edilmiş her yer ve Allah’ı hatırlatan her nişane İslami şiarlardan sayılır. Ama bunların içinde, örneğin; hac gibi bazıları has bir değere ve niteliğe sahiptirler. Hac İslam’ın en önemli şiarlarındandır.[5]  Kur’an’ı kerimin bazı yerlerinde açık bir şekilde buna değinilmiştir:

  1. Şüphesiz Safa ile Merve, Allah’ın (dininin) nişanelerindendir”.[6]
  2. Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık”.[7]

Buna binaen İslami şiarlar ve kur’an’ın tabiriyle “şeairu’l-lah” ibadet için alametler ve yerlerdir. Allah onları ibadet için tayin etmiş ve onlar Allah’ı insana hatırlatırlar; kişilerin Müslüman olduğuna delalet eden alamet ve nişaneler konumunda olan namaz hac, oruç, zekat, kamet ve ...[8] gibi. Sapıklığa düşmekten güvencede kalsınlar diye Müslümanlar bu şiarlar mihverde bir araya geliyorlardir.[9]

 


[1] KARŞİ, Seyit Aliekber, “Kamus-i Kur’an”, baskı, 6, Tahran: Darul-Kütubil İslamiye, 1412, c 4, s. 42; İsmail b. Ubad, “el-Muhitu fi el-Luga” Baskı 1, Beyrut: Neşri Alemi’l-Kitap, c. 1, s. 281; CEVHERİ, İsmail b. Hummad, “es-Sihah-Tacu’l-Luga ve Sihahu’l-Arabiye”, baskı, 1, Beyrut: Darul İlm Lilmelayin, c. 2, s. 698.

[2] TABERİSİ, Fazl b. Hasan, “Mecmeu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an”, Baskı, 1, Tahran: İntişarat-i Ferahani,1374, Şemsi, c. 2, s. 130. 

[3] TABATABAİ Allame Muhammed Hüseyin, “el-Mizan fi Tefsiril-Kur’an”, Farsça Mütercim: MUSEVİ HEMEDANİ, Seyit Muhammed Bakır, baskı, 5, Kum: Defter-i İntişarat-i İslami Camatu Mudderisin Hevze’i İlmiye’i Kum, 1374, Şemsi, c. 2, s. 580; TABERİSİ, Fazl b. Hasan, “Mecmeu’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an”, Baskı, 1, Tahran: İntişarat-i Ferahani,1374, Şemsi, c. 2, s. 130

[4]Zalike ve mey yüazzim şeairallahi fe inneha min takvel kulub” (Hac, 32).” Vel büdne cealnaha leküm min şeairillahi leküm fiha hayrun fezkürüsmellahi aleyha savaf fe iza vecebet cünubüha fe külu minha ve at'imül kania vel mu'terr kezalike sehharnaha leküm lealleküm teşkürun”, (Hac, 36).

[5] AMİLİ, (Şehit Sani), Zeynuddin b. Ali, “Ravdetu’l-Behiye fi Şerhi’l-Lümati’d-Dımışkiıye el-Muhaşi-Sultanu’l-Ulema”, Baskı, 1, Defter-i İntişarat-i Defter-i Teblgat-i İslami Havze-i İlmiye-i Kum, c. 1 s. 217.

[6] Bakara, 158.

[7] Hac, 36.

[8]Ravdetu’l-Behiye fi Şerhi’l-Lümati’d-Dımışkiıye”, c. 1, s. 217.

[9] ŞEKURİ, Ebul Fazl, “Fıkh-i Siysi İslam”, Baskı, 2, Merkez-i İntişarat-i Defter-i Teblgat-i İslami Havze-i İlmiye-i Kum, 1377,  s. 117.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar