Gelişmiş Arama
Ziyaret
8840
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
Soru
Geçici evlilikte kadının 45 gün iddet beklemesinin nedenini öğrenmek istiyorum. Ve acaba yalnızca soyların karışmaması için midir yoksa kadın kısır da olsa yine iddet beklemesi mi gerekir?
Kısa Cevap

Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.

Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün neden ve hikmetlerine değinilmemiştir. Bazı hükümlerin bazı hikmetlerine işaret edilmiştir ancak bu, o hükmün bütün felsefesinin açıklandığını ifade etmez.

Geçici evlilikte iddet beklemenin bazı hikmetleri şunlardır:

1- Kadının bu süre içinde hamile olma durumu varsa çocuğun babası belli olur.

2- İddet beklemek ve bir sure cinsel ilişkiden sakınmak kadına beden ve ruh sağlığı açısından faydalıdır.

3- Bu sınırlandırma bir yere kadar heva ve heveslerin önüne geçmektedir.

4- Allah-u Teala hükümleri koyarken insanın hem ferdi, hem toplumsal şahsiyetini nazara alır. Bu yüzden bu mesele (iddet beklemek) böyle bir amaca yönelik olabilir; yani kadının toplumdaki insani onurunu nazara alarak onu bir eşya olarak değil de bir insan olarak görülmesini sağlar.

Ayrıntılı Cevap

Şimdiye kadar ilahi hükümler hakkında ortaya koyulan neden ve felsefeler o hükümlerin tüm felsefesinin açıklanmış olduğu anlamına gelmez. Bir çok hikmet içinden biri açıklanmış olabilir. Mutlaka o hükmün, başka hikmet ve nedenleri de olabilir. Hükümlerin bütün hikmet ve nedenlerini yanlızca alim ve hakim olan Allah bilir.

Kısacası geçici evlilikte kadın eğer yaise değilse cinsel ilişkiden sonra iddet beklemesi farzdır. İmam Humeyni bu konuda şöyle diyor:

‘Dokuz yaşını doldurmuş ve yaise olmayan bir kadın, mesela bir ay veya bir yıllığına geçici evlilik yaparsa ve kocası onunla ilişkide bulunur, kadının müddeti biter veya kocası müddeti bağışlarsa, kadın adet görüyorsa iki adet miktarı kadar, eğer görmüyorsa kırk beş gün beklemesi gerekir.[1] Yani geçici evliliğin iddeti müddet bittikten sonra eğer aylık adet görüyorsa iki tam adet görmeli, eğer görmüyorsa kırk beş gün beklemek yeterlidir.’[2]

 

Yaise kadının iddet beklemesine gerek yoktur. Yaise kadından maksat ise elli yaşındaki Kureyişli olmayan ve altmış yaşında ki Kureyişli kadındır. Çocuğu olmayan kadın yaise sayılmadığından evlendikten sonra iddet beklemelidir.

 

Yaise kadını şöyle tarif etmişlerdir: Kadın Kureyişli olmazsa elli yaşından, Kureyişli ise altmış yaşından sonra yaisedir. Kısır olmak kadını yaise yapmaz. Kadının kısır olduğu bilinse bile iddet beklemesi gerekir iddet beklemeden onunla evlenmek ister geçici ister daimi evlilik caiz değildir.[3]

Hatta eğer bir kimse bu hükmü riayet etmezse ve iddette olan bir kadınla bilerek evlilik yaparsa o kadın ebedi olarak ona haram olur.

Geçici evlilikte iddet beklemenin farz oluşunun neden ve felsefesine gelince bu hükmün bazı hikmetleri şöyledir:[4]

 

1- İddet beklemek soyların karışmasını önleyen en güzel yoldur. Çünkü iddet beklendiği takdirde eğer bir çocuk dünyaya gelirse kesin olarak babasının kim olduğu belli olur; sonuçtada mahremleri ve kimlerele evlenip evlenmeyeceği, kimlerden miras alıp almayacağı bilinmiş olur.

2- İddet beklemek iki tarafında bedensel ve ruhsal sağlığını korur. Bilindiği üzere bir çok tehlikeli hastalık cinsel ilişkiden kaynaklanıyor. İddet beklemek bir çeşit bağışıklık sayılmaktadır.

Ruhsal sağlıkta da ciddi bir etkiye sahiptir. Zira cinsel ilişki aralıksız olursa bireye ve topluma önemli ruhsal zararlar verir.[5]

3- Bu sınırlama bir yere kadar kadın ve erkeğin heva ve heveslerinin önünü almaktadır.

4- Allah-u Teala hükümleri koyarken insanın hem ferdi, hem toplumsal şahsiyetini nazara alır. Bu yüzden bu mesele (iddet beklemek) böyle bir amaca yönelik olabilir; yani kadının toplumdaki insani onurunu nazara alarak onu bir eşya olarak değil de bir insan olarak görülmesini sağlamaya yönelik olabilir.

Bu kurallara uymak kadınların konumunun toplumda yükselmesine neden olmaktadır; çünkü İslam dini kadına bir mal, heva ve heves sahibi erkeklerin her an isteğine boyun eğen bir araç olarak değil, erkeklerin hakları gibi hakları olan kimse gözüyle bakmaktadır. İddet beklemek kadına onur ve şahsiyet verir.

Bunlar geçici evlilikte iddet beklemenin vacip oluşunun hikmetlerinden bir kaçıydı. Kesinlikle Alim ve Hakim olan Allah-u Teala’nın bu hükmününde bizim bilmediğimiz diğer hükümleri gibi başka hikmet ve faydaları da vardır.



[1] - İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail, c.2, s.526, M.2515

[2] - İmam Humeyni, Tezihu’l-Mesail, c.2, (Mekarim), s.526, M.2515

[3] - Ayetullah Gulpaygani, Mecme-ul Mesail, c.2, s.161, Soru: 451

[4] - Bu hikmetlerin bazıları hem kısır olmayan hem de kısır kadınlar için geçerlidir.

[5] - Dergah-ı Pasuh Gui Be Mesail-i Dini (site)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kadınlar Ev, arazi ve toprak gibi taşınmaz şeylerden irs götüremiyorlar. Hal böyle iken Hz. Fatma (s.a.) Fedek arazisinin kendisine ait ve onun hakkı olduğunu iddia edebiliyor mu?
    6365 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Yapılan iki işkâlın her birisinin iki farklı cevabı vardır. Birinci işkâla karşı şöyle denilmeli: 1.   Kadının topraktan (taşınmaz mülk) irs götüremesini nefiy eden rivayetler kadının kendi kocasının malından irs götüremesiyle alakalıdır. Kızın kendi babasının veya başkasının ...
  • Kuran’ı Kerim karı kocanın birbirlerine duydukları sevgi hakkında ne buyurmaktadır?
    3204 Tefsir 2020/01/20
  • Çocuklukta hırsızlığın hükmü nedir?
    8187 Maddi Haklar 2019/02/20
    Hırsızlık, insanın boynuna hem kul hakkı hemde hakkullah getiren büyük günahlardan biridir. Cezası olduğu gibi hukuki işlemde onun için tayin edilmiştir. Eğer hırsız ceza için ön görülen bütün şartları taşıyorsa sağ elinin dört parmağı kesilmelidir.[1] Eğer baliğ olmamış bir insan hırsızlık yaparsa tayin ...
  • Gençte depresyonun göstergeleri ve tedavi yolu nedir?
    11793 Pratik Ahlak 2011/10/22
    Depresyon, bireylerdeki bir tür davranış veya duygusal bozukluğa denir. Çocuk ve gençliğe yeni adım atmış kimseler, çevrelerindeki birisinin (özellikle anne veya baba) ölmesinden kaynaklanan ruhsal baskı, ailenin anormal ve tabii olmayan tutumu, şiddet, baba veya annenin uyuşturucu bağımlısı olması sebebiyle ailenin güven ve sebattan yoksun olması veya ailevî uyuşmazlıklar ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    46986 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Namahremden suni saç ve suni tırnağı gizletmek vacip midir?
    8064 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/19
    İmam Humeyni hazretleri (kuddise sırıhu) ve diğer değerli merciler şöyle buyurmuşlardır: Kadınlar suni saçları ve gizli (kalması gereken) ziynetleri (bilezik ve gerdanlıklar gibi) de namaz dışında kapatmaları gerekir.[1] Namaz esnasında ise suni olan saçları, ...
  • Dünyadaki insanlara baktığımızda insanların çoğunluğunun kötülüğe ve ...
    8364 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İnsan fıtratı gereği Allah’ı ve hakkı aramakta, dine ve ahlaka eğilim göstermektedir. İnsanların çoğunluğu da bu yaratılışlarında bulunan bu çağrıya olumlu cevap vermektedirler. İnsanlar hakkın peşindedirler. Ama bazen o eğilimlerini somutlaştırırken hata ediyorlar. Gerçek şu ki iç ve dış bazı faktörler, onların hakkı tanımalarına ve ona yönelmelerine ...
  • Şiaya göre büyük günahın konumu nedir?
    24962 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Büyük günah konusunda Müslüman fırkalar arasında çoğu siyasi olan ifrat ve tefritler vardır.Bunun en belirgin örneği Mürcie ve Hariciler’dir. Mürcie, zalim yöneticileri temize çıkarmak için zahiri imanı veya Müslümanlık iddiasını ve görüntüyü korumayı yeterli görmekte, büyük küçük hiç bir günahın hatta Ehl-i Beyt’in ...
  • İmam Hasan (a.s) daha büyük olmasına rağmen neden imamet İmam Hüseyin’in (a.s) evlatlarına intikal etmiştir?
    12002 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Yanıta ulaşmak için bir takım noktalara dikkat etmek gerekmektedir: 1. İmamet makamına ulaşan bir şahıs masumiyet, ilim, cesaret, cömertlik vb. şart ve özellikler taşımalıdır. Bu şartların kimin karakterinde tahakkuk ettiğinin teşhisi insan için mümkün olmadığından, imamet makamı Allah tarafından atanılan bir ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    12014 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...

En Çok Okunanlar