Gelişmiş Arama
Ziyaret
11592
Güncellenme Tarihi: 2011/05/26
Soru Özeti
Allame Tabatabai ve… Olmak üzere Bazı âlimlerin ibni Arabi hakkındaki Görüşü Nedir?
Soru
Sizin ibni Arabi Hakkındaki görüşünüz Nedir? Acaba gerçekten imam Humeyni ve Şehit Sadır, ondan güzellikle yad etmişler midir?. Allame Tabatabai’nin ibni Arabi Hakkındaki görüşü nedir? Acaba onun Görüşü de ibni Arabi hakkında Müspet midir?
Kısa Cevap

Bazı âlimlerin ibni Arabi hakkındaki görüşleri hakkında bilgi edinmek için detaylı cevaba müracaat ediniz.

Ayrıntılı Cevap

Bazı âlimlerin ibni Arabi hakkındaki görüşleri hakkında bilgi edinmek için detaylı cevaba müracaat ediniz.

 

Detaylı Cevap:

Ayetullah Kazi Tabatabai (Allame Tabatabainin ustadı) ve Diğer Bazı Alimlerin İbni Arabi Hakkındaki Görüşü:

  1. Ayetullah Hasan Zade Amuli şöyle diyor: Necefi Eşrefte seyit Kazi Tabatabai’inin ünlü şakirtlerinden olan bizim bazı değerli ustatlarımız Kazı Tabatabaiden naklederek şöyle diyorlardı: “İsmet ve imamet makamından sonra raiyet (insanlar) içerisinde hiç kimse irfani ve nefsani hakikatler noktasında ibni arabinin seviyesinde değil ve hiç kimse ona yetişemez”.[1] Hakeza şöyle diyorlardı: “Molla Sadra’nın sahip olduğu her şey Muhyidin Arabidendir ve onun sofrasının kenarında oturduğundandır”.[2]
  2. Ayetullah seyit Muhammed Hüseyin Tahrani  Seyit Haşim Haddad’dan naklen şöyle diyor: “Merhum ağa (Kazi) Muhyiddin Arabi’nin kendisine ve “Futuhat-i Mekkiye” adlı eserine çok ilgi gösteriyordu ve şöyle diyordu: Muhyidin Kamillerdendir.[3]
  3. “Hakikat dergâhına vasıl olanlardan olan Seyit Ali Kazi Tabatabai Muhyiddin ibni Arabiyi çok överdi ve onu nefsi tanıma ve batini Şuhut noktasında benzeri olmayan bir kimse olarak tanıyordu”.[4] Burada bu bağlamda Ayetullah Seyit Ali Kaziy’le hemmeşrep olan bazı alimlerin görüşünü zikredeceğiz:
  1. Allame Tabatabai: “İslamda hiç kimse yoktur ki ibni Arabi gibi bir satır getirebilsin”.[5]
  2. Ayetullah Hasan Zade Amuli: ““Fusus” ve “Futuhat” ona verilen has ve özel keramettendir. Zalike fedlullahı yütihi men yeşa; Bu Allahın faziletidir, istediği kimseye verecektir”.[6]
  3. Ayetullah Cevadi Amuli: “Muhyiddin Arabi irfan öğreti ve marifetleri arasında benzersiz ve zamanın uzantısında (geçmişten günümüze kadar) benzersiz bir kimsedir… “Hikmeti Mutealiye”nin sahip olduğu birçok ilkelerinde de temelini ibni Arabi atmış olduğu irfana borçludur”.[7]
  4. Sadrul Müteellihinin (Molla Sadra) ibni Arabiye duymuş olduğu saygıyı anlatmaya gerek yok. Biliyoruz ki o hikmeti mütaliyede birçok konuda ibni Arabiye borçludur: Onun (Molla Sadra) ibni Arabiye karşı hadden fazla göstermiş olduğu saygı başka hiçbir arife ve hekime karşı göstermemiştir. İşte bu bizim iddiamızı doğrulamak için yeterlidir. Zaten Molla Sadra hikmeti mütaliyede yer alan birçok konuda ibni Arabiye borçludur”.[8]
  5. Sonuç itibariyle imam Humeyni’nin (rh) Gurbaçova yazmış olduğu mektuptan bir kısmını naklediyoruz ki bu mektupta âlimleri ve düşünürleri ibni Arabi olmak üzere büyük şahsiyetlerin kitaplarını mütalaa etmeye davet etmiştir.

“Değerli üstatlardan isteyiniz ki Sadru’l - Müteellihin’in (Allahın rıdvanı üzerine olsun ve Allah onu nebiler ve Salihlerle haşır etsin)  “Hikmeti Mutaalye” adlı mektebine müracaat etsinler. Ta malum olsun ki ilmin hakikati maddeden mücerret olan vücut hakikatidir. Her çeşit düşünce maddeden arıdır ve maddenin hükümlerine mahkum değildir. Artık sizi yormak istemiyorum. Ariflerin kitaplarından özellikle ibni Arabi’nin kitaplarından yad etmeyeceğim. Eğer bu büyük insanın konularından haberdar olmak istesen birkaç zekalı muhabirlerini ki bu konularda güçlüdürler Kum’a gelsinler. Ta kaç sene sonra Allaha tevekkül ederek kıldan daha ince olan marifetin derin ve latif menzillerini öğrensinler. Bu yolculuk dışında bu marifetler hakkında bilgi edinmek imkansızdır”[9]

Elbette bütün bunlar şu anlamda değildir ki bu değerli insanlar ibni Arabinin yazmış olduğu kitaplarda konu ettiği konuların hiçbirisine eleştirileri yoktur. Belki diğer ilmi ve dini konular gibi ibni Arabî’nin de bazı düşüncelerini kabul görmemiş olsunlar. Ama bütün bunlara rağmen onun genel şahsiyetini kabul görmüşlerdir.

Daha fazla mütalaa etmek için bakınız:

İslampidya sitesinden: «ابن عربی»

 


[1] Haşimiyan, Hadi, “Deryayi İrfan; Şerh-i Hal-i Seyit Ali Kazi Tabatabai”, Kum: müesesei Ferhengi Taha, s. 32. 

[2]Duvumin Yadnameyi Allame Tabatabai”, s. 41; Muhammed Tayyar Meraği- Sadık Hasan Zade, “usve-i Arifan”, İntişarat-i Alı Ali, 1379, s. 65.  

[3] Hüseyni Tahrani, Muhammed Hüseyin, “Ruh-i Mücered”, tercüme ve neşri devre-i ulum ve mearif-i İslam, s. 342.

[4] Haşimiyan, Hadi, “Deryayi İrfan; Şerh-i Hal-i Seyit Ali Kazi Tabatabai”, Kum: müesesei Ferhengi Taha, s. 32. 

[5] Mutahhari, “Şerhi Manzume”, s. 239. 

[6] Bedi-i, Muhammed, “İhyageri irfan: pejohişi der zendegi ve mezhep Muhyiddin ibni Arabi”, müesesei ferhengi ve intişarati pazine,

[7] Cevadi Amuli “Avayi Tevhit, Şerhi Nemeyi İmam Humeyn bı Gurbaçov”, s. 78. 

[8] A.g.e.

[9] A.g.e., Mukadime-i Kitap.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar