Gelişmiş Arama
Ziyaret
19305
Güncellenme Tarihi: 2010/08/08
Soru Özeti
Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
Soru
Meninin çıkmasına sebep olan mastürbasyonun bu kadar yıkıcı ruhî ve cismanî eserleri varsa, evlilikte de bu sıvı çıkmaktadır. Öyleyse evlilikte neden cismanî zarar mevcut değildir?
Kısa Cevap

Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ihtiyacın doğal ve gerçek doyumu olması nedeniyle faydalı eserler ve birçok yararlar taşır. Bu ikisinin birbirine benzediğini ve aralarında mahiyet olarak bir fark olmadığını farz olarak düşünsek bile bu, her ikisinin mahiyet olarak bir olduğuna delil teşkil etmez. Tecrübî bilimler ve beşerî bilgi elde edilen tüm ilerlemelere rağmen, bu hususların tüm maslahat ve tahriplerine ve de yarar ve zararlarına ulaşabilecek kadar gelişmemiştir. İnsanı yaratan ve onun tüm hususiyet ve özelliklerini kâmil olarak bilen Yüce Allah, bu özellikler esasınca zahirde bir başka amel ile hiçbir farkı olmasa da bir ameli helal ve vacip ve diğerini de haram yasak kılmıştır.

Ayrıntılı Cevap

Fıkıh açısından mastürbasyonun günah ve haram olduğu kesindir.[1] Günah da rahat bir şekilde giderilemeyen zararlar taşır. Günah tarafından insana verilen zararlar olmasaydı, söz konusu amel mukaddes İslam şeriatında günah sıfatıyla tanıtılmaz ve haram olmazdı. Ama insan günahın tüm yıkıcı eserlerine yönelik bir zaman diliminde yeterli bilgi taşımayabilir veya eksik bilgisiyle övünebilir ve tüm bilinmeyenlere ulaştığını zannedebilir. Mastürbasyonun günah ve haram oluşu hakkında birçok rivayet vardır: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allah, melekleri ve tüm insanların laneti mastürbasyon yapan insanın üzerine olsun.[2] Aynı şekilde İmam Sadık (a.s) bu hususta şöyle buyuruyor: Mastürbasyon yapan kimse için kıyamette acı verici bir azap göz önünde bulundurulmuştur.[3] Hakeza İmam Sadık’tan (a.s) mastürbasyonun hükmü hakkında soru sorduklarında İmam şöyle buyurmaktadır: “(Mastürbasyon) İnsanın kendisiyle evlenmesi gibidir ve eğer böyle bir şeyi yapan birini tanırsam kendisiyle beraber yemek yemem.” Hadisin aktarıcısı, Kur’an’ın neresinde bunun hükmü anlaşılmaktadır diye sorduğunda da İmam şöyle buyurur: “Kim bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır”[4] ayetinden. Zinanın günahı mı büyüktür yoksa mastürbasyonun mu diye ravi sorar. İmam da mastürbasyonun büyük bir günah olduğunu buyurur.”[5] [6] Günahın rahat bir şekilde giderilemeyen zararlar taşıması hakkında da bir takım hususlara dikkat edilmelidir: Birincisi, günahlar aza ve organlardan kalbe akar. O halde günah kalp ve yüreği yaralar. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: “Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır.” Mezkûr ayetin Arapçasında yer alan “Ran” kelimesi pas anlamındadır. Günahın en kötü eseri, kalbi karanlık kılması ve ilim nuru ve teşhis duyusunu ortadan kaldırmasıdır.[7] Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Kalpler için günahtan daha acı verici bir hastalık yoktur.[8] İkincisi, kalp hastalığı en önemli hastalık sayılmaktadır; çünkü insan varlığının hiçbir boyutu, kalp ve yüreğin değer, işlev, duyarlılık ve letafeti kadar değildir. Hasta kalp, kalp katılığı, kalbin sapması, kalbin paslanması, kalbin körelmesi, kalbin mühürlenmesi, kalbin kilitlenmesi ve neticede hepsinden daha önemlisi kalbin ölmesi diye bu hastalık hakkında değişik tabirler kullanırlar. Tabak tersine çevrildiği zaman hiçbir şey ona girmez. Kalp de günah neticesinde ilim ve hakikatin artık kendisinde yer almayacağı bir şekilde ters olur. Evlilik ve mastürbasyon arasında gerçekte hangi farkın olduğu hususunda ise şöyle söylemek gerekir: İnsan vücudunda yer alan güçlerden birisi de doğru şekilde giderilmesi ve temin edilmesi gereken cinsel şehvettir. Bunun doğru yolu şehvanî ihtiyacın doğal ve gerçek doyumu olan evliliktir. Bu yüzden de faydalı eserler ve birçok yararlar taşır. Evlilik huzur ve sükûn için bir vesiledir, kadın ve erkek için sevgi ve şefkat yaratır.[9] Artı, evlilik ile cinsel güdü kontrol altına alındığı ve gencin ıstırap dolu ruhu itidal bulduğu zaman, o hayatın gerçeklerini daha iyi anlamaya başlar. Ama mastürbasyon insan doğasına ters olması nedeniyle, insanın ihtiyacını gerçek bir şekilde bertaraf etmez ve sahte doyumdur; çünkü İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Burada bu ahlak karşıtı amelin bazı zararlarına işaret ediyoruz:

1- Cismanî Zararlar

Bazı doktorlar mastürbasyonun cismanî zararları hakkında şu görüştedir: Mastürbasyon, hipotalamusun çok depreşmesine ve neticede fazla çalışma ve dengesizleşmelerine sebep olacak cinsel guddelerin aşırı hareketlenmesine neden olur. Cinsel guddelerin, meni kanalının ve idrar kanalının alt ve arka kısmının şişmesi, tenasül adalelerinin gevşemesi; en küçük bir hadiseyle meninin elde olmaksızın çıkması, erken boşalma, yakınlaşma hastalıkları ve akim kalmak gibi yan tesirleri ardından getirir. Aynı şekilde gözün, yüzün ve sinirlerin zayıflaması, bedenin erimeye yüz tutması, baş ağrısı ve dönmesi, çabuk soğuk alma, kan azlığı, dizin gevşemesi, göz etrafının siyah olması, yüzün sararması, duyma bozukluğu ve zayıflığı, yüzde sivilce, uyku bozukluğu ve şiddetli durumlarında acı istemi veya kendine acı vermeyi mastürbasyonun zararlarından saymışlardır.

2- Ruhsal Zararlar

2-1- Hafıza zaafı, hislerin dağınıklığı, düşünsel konsantrede yetersizlik.

2-2- Istırap, içlenme ve duygulanma her zaman mastürbasyon yapan bir ferdi terk etmeyen özelliklerdir. O, sürekli kendisiyle çatışır ve anlaşamaz. Düşünceleri her zaman dağınıktır ve kendinde kuruntu ve kararsızlık hali taşır.

2-3- Bezginlik: Hissiz ve kaygısız olmak, cansız ve şevksiz durmak, gevşeklik ve münzevilik, gam ve hüzün, sanat ve spor dalları ve de manevi meselelere ilgisizlik vb. bezginliğin belirgin alametlerindendir.

2-4- Saldırganlık ve Kötü Ahlaklı Olmak: Mastürbasyon yapan bir şahıs en küçük bir ortam hareketliliğine karşı hassas olur, başkalarıyla konuşmaya tahammül etmez, çabuk alınır, hızlı sinirlenir, fazla ışık, ses ve gelip gitmeye aşırı duyarlılık gösterir.

2-5- Hayata karşı meyus olmak.

2-6- Yaratıcılık ve yeteneklerin yok olması ve kabiliyetlerin bastırılması.

2-7- Tahsil, okuma, bilimsel araştırmalar ve düşünsel faaliyetlere ilgisizlik.

2-8- Heves esiri ve lâkayt olmak ve meşru olmayan cinsel tatmine bağımlılık.

2-9- Duygusuz, sakıngan ve utangaç olmak.

2-10- Gönül huzurunun yok olması ve manevi hususlara, dua meclislerine, cemaatlere vb. yönelik ilgisizlik.

2-11- Günah ve vicdan azabı hissi.

3- Toplumsal Zararlar

Mastürbasyon, aşırılık sonucunda ve tekrar etme durumunda kökleşen toplumdan bir kaçış hissi ortaya çıkarır. İnsan bir köşede münzevi olur ve uzak ve uzun düşüncelere dalar. Şahsi zevklere yönelmek, sosyal ilişkilerin gevşemesine sebep olur ve toplumsal hayatı tehlikeye duçar kılar.[10] Bu zararlar (cismanî, ruhsal ve toplumsal) hakkında da hatırlatmalıyız ki tecrübî bilimler ve beşerî bilgi elde edilen tüm ilerlemelere rağmen, bu tür hususlarla ilgili tüm maslahat ve tahriplerine ve de yarar ve zararlara ulaşabilecek kadar gelişmemiştir. Bazı doktorların açıkladığı şeylerin gerçekte bu amele aşırı alışkanlık halinde muhtemelen ortaya çıkabilecek eserler olacağı söylenebilir. Bu eserleri mastürbasyon ile bağlantılı olarak dile getirmelerinin ama evlilik bağlamında dile getirmemelerinin nedeni ise şu olsa gerek: Mastürbasyon doğa karşıtıdır ve insanın kendi nefsine yönelik kontrol ve hâkimiyet gücünü yitirmesine ve aşırı bir alışkanlığa müptela olmasına neden olur. Ama evlilik doğaya yatkındır ve insanı dengeli kılmaktadır ve de neticede insanın gücü çoğalmakta ve kendi nefsine yönelik kontrol ve hâkimiyeti artmaktadır.  



[1] Tevzihü’l-Mesail- ı Meraci’, c. 2, s. 835.

[2] Mizanu’l-Hikme, h. 18748.

[3] Mizanu’l-Hikme, h. 18749.

[4] Müminûn, 7.

[5] Vesailu’ş-Şia, c. 38, s. 364, aynı şekilde bkn: ibid, c. 14, s. 267.

[6] Vesailu’ş-Şia,

[7] Tefsirü’l-Mizan, Mutaffifin suresi 14. Ayet.

[8] Biharu’l-Envar, c. 73, s. 342.

[9] 1Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır” (Rum suresi 21. Ayet).

[10] Mastürbasyonun zararları hakkında daha fazla bilgi edinmek için bkn: Makaley-ı “Peyamedhay-ı Hod Irzayi Ve Mubareze Ba An”, Dergah-ı Pasohguyi Be Mesail-ı Dinî, Gruh-ı Terbiyeti ba hemkari Dr. Hasan Kuddusî Zade ve Hüccetü’l-İslam Şakirin. Makale-ı 9/12/85.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar