Gelişmiş Arama
Ziyaret
6628
Güncellenme Tarihi: 2011/07/12
Soru Özeti
Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
Soru
İnkârcıların, İslam dinine karsı veya dinlere karsı olmalarının sebepleri ne olabilir sizce hocam? Neden sizce Allah’ı (cc) inkâr edebilirler? Bunun delilleri veya nedenleri sizce nedir ve neden olur veya neyden kaynaklanabilir?
Kısa Cevap

İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz.

Ayrıntılı Cevap

İnkârcıların dinler ve özellikle İslam aleyhine olan tavrı yerinde incelenmesi gereken değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşımaktadır. Ama detaylı bir şekilde bu nedenleri ayrı ayrı olarak tahlil etmeden önce iki noktayı hatırlatmamız önemlidir. Birincisi, İnkârcılar ve dindarların birbiri aleyhine tavır almaları yeni bir mesele değildir ve değişik şekil ve tarzlarla insanlık tarihinde bu her iki kesim tarafından olağan karşılanmıştır. Bu yüzden bu tavır almanın sadece İnkârcılar tarafından olmadığına dikkat edilmelidir. Lakin bugün teknoloji, medya ve militarizmin yıkıcı gücünü elinde bulundurmaları nedeniyle İnkârcıların sesinin daha yüksek çıktığı hissedilmektedir. Diğer bir nokta da şudur: Bütün durumlarda bu tür tavırların din ve İslam hakikati karşıtlığından kaynaklandığı düşünülmemelidir, bilakis bu tavırların dindarların dini yanlış algılamaları veya dini yanlış tebliğ etmeleri karşısında meydana gelmiş olması da muhtemeldir. Aşağıda ilahi en kâmil ve ergin din sıfatıyla İslam’ı göz önünde bulundurarak bu meselenin dört nedenine değineceğiz.

A) Siyasal Nedenler:

Tarih boyunca ve Hıristiyanlığın ortaçağında din iddiası güden bazı devletlerin Hıristiyanlık dünyasındaki acı tecrübesi, halifeler dönemi, Safaviler, Talibanizm, İslam dünyasındaki İslam devletleri ve Yahudi dünyasındaki Siyonist rejim ve yanı sıra dinler içindeki mezhepsel ve fırkasal çatışma ve savaşlar, dini en azından kamu alanında (siyaset ve toplum) işlevsiz göstermek ve hatta bazen bu işlevsizliği özel alana da sirayet ettirerek esasen dinleri şiddet ve kan akıtma etkeni olarak tanıtmak için İnkârcıların eline bahane vermiştir. Özellikle İslam bağlamında ifade etmek gerekirse sapık ve İslam’a müntesip siyasî grupların işbaşına gelmesi ve Taliban ve el-Kaide gibi selefi hareketler ve özellikle doğru veya yanlış olarak el-Kaide’ye isnat edilen 11 Eylül hadisesi, İslam karşıtlığının artması ve İslam aleyhine medya ve propaganda eksenli saldırıların gerçekleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.

B) Toplumsal Nedenler:

Kent toplumlarının ve modern yaşamın yaygınlık kazanması, Kur’an ve İslamî hadislerde betimlenen gerçek cennet karşısında yer edinen yeni bir toplumsal yaşam meydana getirmiş ve bu konu da İslam ve modernitenin karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Müslüman aydınların İslam ve moderniteyi barıştırmak için gösterdikleri düşünsel tüm çabalara rağmen bu karşıtlık henüz sürmektedir. Müslüman aydınların bu karşıtlığı gidermede başarısız olmaları, onların genellikle modernite perspektif ve çerçevesinden İslam’a bakmalarından kaynaklanmaktadır. Şöyle ki; onlar ilkönce modernitenin hakkaniyetini kabul etmekte ve sonra İslam öğretilerini modernite değerlerine uyarlamaya çalışmaktadırlar. Bu akim çaba neticede bu aydınların revizyona gitmeleri ve İslam’dan ayrılmalarıyla sonuçlanmaktadır. Yanı sıra hem görünüşte İslam’ı korumaya ve hem de yorgun ve cansız bedenlerine modernitenin ruhunu yerleştirmeğe matuf İslam toplumundaki mevcut davranış bozuklukları, ilerici İslam dininin mürteci olduğunu ve an azından bugünkü toplumun işine yaramayacağını ifade eden yanlış görüşü takviye etmiştir. Bu yanlış bakış kavram kargaşasından kaynaklanmaktadır; öyle ki modernite değerlerine yöneltilen her eleştiri ve soru irtica ve geri kalmışlık ile yaftalanmaya neden olmaktadır.

C) Ekonomik Nedenler:

İslam ülkelerinde kapitalist ekonominin kabul edilmesi, Müslümanların inançlarını zayıflatmak için yeni sömürgeciliğe kapı aralamıştır. Hatta bu ülkelerdeki azim bir sermaye olan petrol ilerlemeye neden olmamakla birlikte, Müslüman toplumlarda tüketim kültürünü ve tüketim mihverli ekonomiyi yaygınlaştırmak suretiyle Müslümanların ekonomik olarak aşırı derecede Batı devletlerine bağımlı olmasını beraberinde getirmiştir. Batı eşyaları ve teknolojisi Müslümanların hoşuna gidince kendileri tedricen bu tür ekonominin Müslüman olmayla uyuşmadığı neticesini almışlardır. Bu yüzden ya bu tür ekonomiyi terk edip üretim eksenli ekonomiye geçmekte ya da zahmete katlanmayıp İslam’dan el çekerek Batı hegemonyasını tamamen kabul etmektedirler.

D) Kültürel Nedenler:

Bu hususta değişik kültürel nedenler belirtilebilir. Bunlardan bir tanesi, bazı din âlimleri tarafından dinin sathî anlaşılması ve neticede dinin sathî ve dogmatik bir şekilde savunulmasıdır. Dinî savunma iddiası güdenlerin İslam öğretilerine olan yabancılıkları ve hatta düşmanlıkları, bu gibi fertlerin konumunu İslam’ın tek resmi temsilcileri sıfatıyla yüksek göstererek Batının medya imparatorluğuna İslam ve İslam kültürü hakkında haşin, gayriinsanî, hurafeye dayalı ve makul olmayan bir portre çizmesine imkân vermiştir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar