Gelişmiş Arama
Ziyaret
8176
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Doktor ve hasta arasındaki karşılıklı haklar İslam şeriatı esasınca açıklanabilir mi?
Soru
Yüce Allah her ilişkide iki taraf için bir takım haklar belirlemiştir. Bu varsayımdan hareketle doktor ve hasta arasında İslam şeriatı esasınca ne gibi karşılıklı haklar düşünülebilir?
Kısa Cevap

Bir açıdan ilahi hükümler iki kısma ayrılır. A. İmzasal hükümler; B. Tesise dayalı hükümler. İmzasal hükümler, İslam’dan önce geçmişi olan, ama İslam’ın bir takım ıslahatlar yaparak imzaladığı hükümlerdir. Birçok muamelat türü bu kabildendir. Tesise dayalı hükümler ise daha önce bir geçmişi olmayan, İslam’ın ibdası olan hükümlerdir; birçok ibadet bu türdendir. İnsanlar arasındaki karşılıklı haklar da sadece İslam’a özgü değildir, aksine tüm ilahi dinlerde ve hatta ilahi olmayan dinler arasında da mevcuttur. İnsanlar doğal olarak medeni ve sosyal olmaları hasebiyle, sosyal düzenin korunması için kanunların tedvin edilmesi, insanlar için bir takım hakların konulması ve bunlara uymak için tüm bireylerin sorumluluk taşıması gerekir. Bu iki taraflı haklar denilen şeydir. Doktor ve hasta arasındaki karşılıklı haklar hakkında da doktor ve hastanın her birinin diğerine yönelik aşağıdakine benzer haklar taşıdığını belirtmek gerekir:

1. Hasta doktora güvenmeli ve doktor da hastasına karşı emin olmalıdır; yani eğer bir hasta gizli olan ve hasta için sır sayılan bir hastalık veya kusur taşıyorsa, bunu başkalarına duyurmamalıdır.

2. Eğer hasta namahrem ise, bakmada ve dokunmada şerî hadlere riayet etmelidir.

3. Doktor hastalıkları tam ve kâmil anlama ve teşhis etmede çaba ve eforunun tümünü kullanmalı ve olasılık ve ihtimalle hastalarını tedavi etmemelidir.

4. İlaçları ihtiyaç ve zaruret ölçüsünde hastaya vermelidir…[1]

5. Doktor iş ve uzmanlığına ekonomik açıdan bakmamalı ve insanî misyon cihetinde hareket etmelidir. Hasta da bunun karşısında doktorun emek ücretine özen göstermelidir.

6. Hasta doktorun tavsiyelerine kulak vermeli, sıhhat ve tedavide ihtiyaç duyulan şeyleri kullanmalıdır.

Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.

 


[1] Meclisi, Biharü’l-Envar, c. 75, s. 235, Müessesetü’l-Vefa Beyrut, - Lübnan, 1404 h.k, Ali’nin (a.s) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Her bölge ehli dünya ve ahiret işlerinde üç şeye ihtiyaç duymaktan müstağni değildir. Eğer onları kaybederlerse ahmaktırlar. Bunlar takvalı fakih ve bilgin, halkın itaat ettiği hayırsever emir ve güvenilir basiretli doktordur.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar