Gelişmiş Arama
Ziyaret
9120
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Soru
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Kısa Cevap

Bu alanda üç kısım rivayet ile karşı karşıyayız:

Birinci kısım rivayetler, onun yaşam mekânı olarak özel bir yeri belirtmemektedir. Elbette bu kısma ait bazı rivayetler onun yerinin çöl ve dağlar olduğunu bildirmektedir. İkinci kısım rivayetler halk arasında tanınmayacak şekilde yaşadığını dile getirmektedir. Üçüncü kısım rivayetler ise Medine veya Medine’deki Rezevi Dağı yahut Mekke veyahut etrafındaki “Zituya” gibi özel bölgeleri belirtmektedir. Bu hususta mevcut üç kısım rivayetin birbirleriyle çelişmediğini söylemek gerekir; zira onun hayatı normal ve olağan bir haldedir. Çoğu vakit Medine veya Mekke’de bulunması ve bazı zamanlar da zorunluluk gereği halktan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşamasının ne gibi bir engeli olabilir?

Ayrıntılı Cevap

Bu alanda üç tür rivayet mevcuttur ve ilk bakışta her biri diğeriyle çelişik gözükmektedir.

A. Bazı rivayetler onun yaşam yeri olarak özel bir mekânı belirtmemekte ve kendisinin yerini çöl ve dağlar olarak tanıtmaktadır. Şeyh Tusi’nin Ğıybet kitabında yer verdiği İbn. Mehziyar’a ait rivayet bu kabildendir.[1] 

B. Özel bir bölgeyi onun yaşam yeri olarak belirten rivayetler. Örnek:

1. Medine ve etrafı veya Medine etrafında yer alan Rezevi Dağı.[2] Allame Şuşteri bu hususta şöyle demektedir: Muteber metinlerde belirtildiği üzere küçük ve büyük gıyette onun yeri Rezevi Dağı’dır. Keysanilik mensuplarının Muhammed b. Hanefiye’nin karargahının Rezevi Dağı’nda olduğunu sanmaları, bu dağın Hz. Mehdi’nin (a.c) yeri olmadığına delil teşkil etmez; zira Keysanilik mensupları Peygamberden (s.a.a) bir takım hadisler duyduklarından ve Mehdi’nin gaybe karışacağı olacağı tevatür derecesinde ispatlanmış olduğundan ve … onlar bunu Muhammed b. Hanifiye’ye uyarlamışlardır. Esasen her sapma ve şüphenin menşei, kötü istifadeye tabi tutulan hak bir konudur.[3]

2. Mekke ve etrafı. Bazı rivayetlerden anlaşıldığı üzere kendisi Mekke civarında “Zituva” adında bir yerde yaşamakta ve yarenleriyle birlikte orada ayaklanacaktır.[4] 

C. Üçüncü kısım rivayetler ise özel bir yer adı vermemektedir. Sadece onun insanlar ile haşir ve neşir olduğunu ve tanınmayacak bir şekilde yaşadığını bildirmektedir. [5] Kısa olarak değindiğimiz bu üç kısım rivayete az bir dikkatle odaklaştığımızda aralarında hiçbir tezat ve çelişki olmadığını anlayabiliriz; zira birinci esas onun yaşamının normal ve olağan bir şekilde olmasıdır. Dikkat çekici olmayacak şekilde olmamasıdır. Bu tür bir yaşam onun için daha kolayıdır. Elbette onun çoğu vakit Medine veya Mekke’de olması ve bazen zorunluluk gereği insanlardan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşaması bir çelişki arz etmez.[6]  



[1] Şeyh Tusi, Ğıybet, s. 266, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 384.

[2] Şeyh Tusi, Ğıybet, Menşurat-i Mektebe Basireti, s. 103; Biharu’l-Envar, c. 52, s. 153; Usul-i Kafi, c. 1, s. 340.

[3] Mecmua-i Makalat ve Goftarha Piramun-ı Hz. Mehdi (a.c), s. 64.

[4] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 182, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s.350.

[5] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 164. Bu rivayetten istifade edildiği kadarıyla kendisinin ğıybeti, unvan ğıybetidir.

[6] Bkn: Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 351-347.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar