Gelişmiş Arama
Ziyaret
11096
Güncellenme Tarihi: 2010/11/21
Soru Özeti
Neden Hz. Zehra’nın (s.a) kabri henüz gizli, Ama Hz. Ali’nin (a.s) kabri ise sonuç itibariyle belli oldu?
Soru
Hz Ali (a.s) ve Hz Zehra’ya (s.a) yönelik düşmanlık var olmasına rağmen, neden Hz Ali’nin (a.s) kabri belli bir müddet sonra belirlendi ama Hz Zehra’nın (s.a) kabri ise belirsiz kaldı?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Hz Ali (a.s) ve Hz Zehra’nın (s.a) kabirlerinin gizli kalmasına neden olan sebepler aynı olmadığına teveccüh edilmelidir.

Hz Ali’nin (a.s) kabrinin gizli kalmasının sebebi, bazı akılsız, cahil ve haysiyetsiz kişilerin, kalplerinde Hz Ali’ye (a.s) beslemiş oldukları düşmanlıktır. Zira onların bu düşmanlığı onları hz. Ali’nin mübarek kabrine saygısızlık yapmaya sevk etme ihtimali söz konusuydu. Ama daha sonra zamanın geçmesiyle bu tür kişilerin ortadan yok olmaları ve Ehli Beyt (a.s) mektebinin güç kazanmasıyla, hz Ali’nin mübarek kabrine saygısızlık yapılabilinir ihtimali azaldı. Diğer taraftan, Hz Ali’nin (a.s) kabrinin sahra ve kamışlıklar arasında gizli kalması, zorunlu olarak halk -takribi olsa bile- onun kabrinin yerini bilemediklerinden dolayı, onun bereket ve vücutsal feyizlerinden yararlanamazlardı. Bundan dolayı İmamlar (a.s.) ilkin hz Ali’nin kabrinin dakik yerini halis Şialara bildirdiler ve daha sonra Şia’nın güç kazanması ve teşkilat haline gelmesi nedeniyle bu bilgi genelleşti ve herkes tarafından mübarek kabri tanınmış oldu.

Ama Hz Zehra’nın (s.a) kabrinin gizli kalmasının nedeni, o hazretin (s.a) kendi emri ve vasiyetidir. Asıl itibariyle onun bu emri ve tavsiyesi, Peygamberimizin (s.a.a) vefatından sonra hilafet çizgisine oranla meydana gelen cereyana karşı bir ihtiraz mahiyetindedir. Hz. Zehra yaptığı bu vasiyetle, meydana gelen bu cereyana ve hilafet çizgisi bağlamında hak ve hakikatin ayaklar altına alınmasına karşı adeta ibraz ettiği nefretidir.[1]1 Bu nedenle Müslüman toplumları bir bütün olarak bu hakikate inanmadığı ve birçok İslam-i hakikatlerden uzaklaşmaya neden olan, hilafet seyrini yanlış olan bu şekliyle kabul ettikleri müddetçe, Hz Zehra’nın kabri gizli kalmaya devam edecektir.

Bir diğer nokta da şudur: Hz Zehra’nın (s.a) kabrinin gizli kalması, İslam tarihinin ilk yıllarında gerçekleşen tahrifin önünde bir settir. Hakeza kabrinin gizli kalması, Hz Zehra’nın (s.a) yaşanan olaylar karşısında sergilemiş olduğu tavrını kökten inkâr etmek isteyen gruba karşı bir engeldir. Bu tür meseleler, çalkantılı ve fitnelerin bulunduğu (sosyal hayatın) denizlerinde adeta hakikat âşıklarını kurtuluş sahiline çıkaracak kılavuzlar konumunda olan bazı nişanelerdir. Bu nişaneler hakikate bakan gözlerin önünde sergilenmiş tozları kaldırmakla birlikte herkes için İlahi hücceti tamamlıyor. Elbette bunun yanı sıra Hz Zehra’nın nurani kabrinden yararlanabilinmesi için kabrinin içinde bulunduğu muhtemel sınırlar[2] beyan edilmiştir. İnsanlar birbirine yakın olan bu muhtemel mekânları ziyaret ederek kabrinin nurundan yararlanabilirler.

Her halükarda beyan edilen yukarıdaki noktaları onaylayan bazı deliller ve karineler mevcuttur. Ancak zikir edilen noktalardan hz Zehranın kabrinin gizli kalmasının bütün sırları bunlardan ibaret olduğu neticesi çıkartılmamalıdır. Yani bu konu hakkında daha sonra gelecek nesiller için aşikâr olacak başka sırların da var olacağı mümkündür.



[1] Bkz. "Şerh-u nehcu'l-belaga", ibn. Ebi'l-Hadid, c. 16, s. 281; "ve mihnetu Fatime baade vefati resulu'l-lah (s.a.a.) (nusus-u tarihiye min mesadıri's-sünneti'l-mutemede" eş-şeyh Abdullah en-Nasıri, s. 197-206.

[2] Rivayetlere göre mescidi nebinin mihrabı ile minberin arası, hz. Zehra'nın kendi evi ve baki Mezarlığı muhtemel yerler olarak belirlenmişlerdir.  

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar