Please Wait
6622
İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ve cismi temizlik ve taharete özgü değildir. Bunun manevi yönü daha önde tutulmuştur; bu yüzden guslün (Allah’a) yakınlaşma niyeti taşınarak yapılması gerekir. Aksi takdirde zahiri necaset bulunsa ve gusül ile bertaraf edilse bile, bu gusül doğru olmaz. Belirtmek gerekir ki; guslün farz oluşu, adet halindeyken kadının necis olduğu manasına gelmez. Aynı şekilde erkeklerin de cünüp olması onların necis olduğu anlamına gelmez. Hakeza abdesti bozan şeyler, abdestle giderilecek bir necaset de meydana getirmez.
Bildiğiniz gibi İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatlerini korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani temizlik ve tahareti sağlamak istemektedir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: Allah sizin zorluğa düşmenizi istemez, sadece sizi temizlemek ister.[1] Bu ayet genel bir kaideyi beyan etmek istemektedir ve o da şudur: İlahi hükümler hiçbir yerde yükümlülük ve gücün üzerinde değildir, Allah hiç kimseyi gücünün ötesinde sorumlu tutmaz.[2] Bu mukaddime eşliğinde kadınların guslünün felsefesi hakkında şunları söylemek gerekir: Esasen guslün hikmet ve sırları, zahiri ve cismi temizlik ve taharete özgü değildir. Bunun manevi yönü daha ön plandadır; bu yüzden guslün (Allah’a) yakınlaşma niyeti taşınarak alınması gerekir. Aksi takdirde eğer bir zahiri necaset varsa ve bu gusül ile bertaraf olsa da bu gusül doğru olmaz. İslam’ın bakışında adet halinde olan kadın, abdest ve gusülsüz bir insan hükmünü taşır ve bu halde namaz ve oruç kendi için yasak olur. Adet görmek, cenabet, uyku ve idrar gibi benzeri haller bir tür temizlenemeye gerek duyar. Bu evvela kadınlara özgü değildir ve ikinci olarak da gusül veya abdest ile giderilebilir. Ama bu ibadetsel yükümlülükte her şeyden çok daha önemli olan şey, guslün manevi felsefesidir. Yüce Allah gusül, abdest ve teyemmümü beyan ettikten sonra bu buyruğun sırrını siz temizlenesiniz diye açıklamaktadır: “ولکنْ یُرید لِیُطهِّرکم”[3] İnsan temiz ve taharet sahibi olmadan, temiz ve arı olan Allah’a ulaşamaz. Bu temizlik, yüce Allah’ın sevdiği şeydir. İnsan eğer biraz taharet meselesi hakkında düşünecek ve bu konuya odaklanacak olursa, şu neticeye ulaşır: Taharet meselesini bu kadar tavsiye eden, insanın hakikati için ikincil olan zahiri temizliğe önem veren bir din, kesinlikle batın temizliğinden gafil olamaz ve ona özel bir önem verir. Belirtilmelidir ki guslün farz oluşu kadının adet halindeyken necis olması anlamına gelmez. Aynı şekilde erkeklerde de cünüp olmak, onların necis olmasına delalet etmez. Hakeza abdesti bozan şeyler de abdestle giderilebilecek bir necaset meydana getirmez.
Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki cevaplara müracaat ediniz:
Guslün felsefesi, 23596 (Site: fa13450).
Fıkhi hükümlerin felsefe ve hikmeti, 8593 (Site: 9135).
İslam’da çevre sağlığı ve korunması, 5007 (Site: tr5268).
[1] Maide Suresi, 6. ayet; "يا أَيُّهَا الَّذينَ آمَنُوا إِذا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلاةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَ أَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرافِقِ وَ امْسَحُوا بِرُؤُسِكُمْ وَ أَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَيْنِ وَ إِنْ كُنْتُمْ جُنُباً فَاطَّهَّرُوا وَ إِنْ كُنْتُمْ مَرْضى أَوْ عَلى سَفَرٍ أَوْ جاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغائِطِ أَوْ لامَسْتُمُ النِّساءَ فَلَمْ تَجِدُوا ماءً فَتَيَمَّمُوا صَعيداً طَيِّباً فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَ أَيْديكُمْ مِنْهُ ما يُريدُ اللَّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ حَرَجٍ وَ لكِنْ يُريدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَ لِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ"
Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.
[2] Bakara Suresi, 285. ayet.
[3] a.g.e.