Gelişmiş Arama
Ziyaret
10731
Güncellenme Tarihi: 2011/07/18
Soru Özeti
Teşehhütteki “eşhedü en la ilahe ilah” kelimesinde var olan “en” deki “n” harfini bir sonraki “l” harfine dağım etmek gerekiyor mu?
Soru
Teşehhütteki “eşhedü en la ilahe ilah” kelimesinde var olan “en” deki “n” harfini bir sonraki “l” harfine dağım ederek “eşhedü en la”nın yerine “eşhedü el-la” demek vacip midir?
Kısa Cevap

Arapça kelimeler, Fatiha, diğer sureler ve başka kuransal zikirlerin doğru bir şekilde okunması vaciptir. Ama harflerin mahreçleri tecvit âlimlerinin görüşlerine uygun bir şekilde okunması vacip değildir. Ölçü Arapların örfüdür. Telaffuz edilen kelime Arapların örfünde doğru telaffuz edildiğine sıdk edilmesi gerekir. Dolayısıyla kendi kıraatini doğru görmeyen bir kimse kıraatini doğru okuyabilecek şekilde öğrenmelidir. Öğrenmeye kadir değilse mazurdur.[1]

İmam Humeyni tahrirul vesile adlı eserinde şöyle buyuruyor: Kıraatteki sahih olma ölçüsü bütün harfler kendi mahreçlerinden (o dili konuşanların eda ettikleri şekilde) eda edilmelidir.

İhtiyat gereğince kelimenin şeklinde etkili olan önemli hareketler ve hakeza irap ve binanın hareket ve sükûnları de Arap lügatçilerinin dedikleri kurallara riayet edilmelidir. Örneğin “el” ve “ihdina” daki vasl hamzasının hazf edilsin ve “enamte”deki kat hamzası isbat edilmelidir.

Ama harflerin mahreçleri bağlamında tecvit âlimlerinin göstermiş oldukları dikkate riayet etmek gerekli değildir. Hakeza şiddet ve rahvet (gevşeklik), kalın ve ince, ist’ila ve benzer şekilde harflerin sıfatlarına dönük olan şeylere ve hareketli harfi (sükun etikten sonra) bir sonraki benzer harfte dağım etmek; örneğin: “yalemu ma beyne eydihim” cümlesinin “yalemu” deki “m”yi “ma” daki “m”de dağım etmek veya mahreçleri birbirine yakın ve her iki harf de bir kelimede olursa, “yerzuqukum” ve “zuhzihe ani’n-nar” örneklerinde olduğu gibi ki birincisinde “ق” harfi “ک” harfine, ikincisinde “ح” harfi “ع” harfine değim etmesi gibi idğami kebir kaidesine riayet etmek gerekli olmadığı gibi, hata ihtiyat gereğince bu gibi şeylere riayet edilmemesi daha iyidir. Özellikle mahreçleri birbirine yakın olan harflerde bu amelin yapılmaması daha iyidir. Hatta bazı “idğami sagir”e bile riayet emek gerekli değildir. Asıl itibariyle sakin olanı kendisine yakın olan harfe dağım edilmesi, “min rabbike” cümlesinde “n” harfini “r” harfine dağım etme örneğinde olduğu gibi idğama riayet etmesi lazım değildir. Ama “meddi lazım” denilen kurala ihtiyat gereğince riayet edelmeli. “Meddi lazım” şöyledir: Med harfı iki sebebiyle birlikte tek kelimede bulunmalarıdır. “جاء Ca’e”, “سوء su'un”, “جِی‏ءَ cii’e”, “دَابَّة dabbeh”, “ق kaf”, ve “ص sad” gibi. Hakeze harekeli olanın üzerinde durmayı (vakfı) terk etme, sükûn ile vasıl yapma, tenvin ve sakin olan nun’u “yermelune=y-r-m-l-n” harflerine dağim etme kuralına riayet etmek vacip ve farz olmamakla birlikte riayet edilmesi dahi iyidir.[2]

Buna binaen nakil edilen fetvalar gereğince namazda idağami bilagunne (y-r-m-l-n) gibi bazı tecvid kurarlarına vacip ve gerekli olmasa bile riayet edilmesi daha iyi ve güzeldir.



[1] İmam HUMEYNİ, “tevziü’l-mesail (el-muhaşi)”, c. 1, s. 608.

[2] İmam HUMEYNİ, “tahriru’l-vesile”, c. 1, s. 167, mesele no: 13.

Ayrıntılı Cevap
Cette question n'a pas une réponse brève. Pour une réponse détaillée veuillez cliquer
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar