Gelişmiş Arama
Ziyaret
70824
Güncellenme Tarihi: 2013/08/26
Soru Özeti
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun felsefesi nedir?
Soru
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun ilmi delili ve felsefesi nedir?
Kısa Cevap

İslam dininde aynı zamanda iki kız kardeşle evlenmek caiz değildir. Elbette iki kız kardeşle bir arada evlenmez örneğin birinin ölümünden sonra diğeriyle evlenirse bunun bir sakıncası yoktur. Başka bir ifade ile bir kişi bir kadınla evlenirse bu evliliği devam ettiği sürece onun kız kardeşiyle evlenemez ister sürekli evlilik olsun ister geçici evlilik.

 

Hatta karısını boşadıktan sonra bile o kadın iddet süresi dolmayıncaya kadar onun kız kardeşiyle evlenemez. Ancak karısını boşadıktan ve iddet süresi dolduktan sonra veya karısı ölürse onun kız kardeşiyle evlilik yapabilir.[1]

 

Şayet İslam’ın iki kız kardeşle birlikte evlenmeyi yasaklamasının sebebi şundan ibarettir: 1- Kadının saygınlık ve şahsiyetini korumak. Nitekim karısının kardeşinin kızı (yeğeni) ile evlenmede de karının razı olması şart bilinmiştir.

 

2- İki kız kardeş soy bağlığının doğurduğu his ve duygular yüzünden şiddetle birbirlerine bağlıdırlar. Birbirlerine rakip olunca bu duygusal bağı korumaları mümkün olmaz. Böylece duygusal ve hissi tezat meydana gelir. Bu da yaşantı için çok tehlikeli bir olgudur. Çünkü böyle bir durumda onların içinde sürekli muhabbet ve rekabet duyguları arasında çelişki ve çatışma oluşur.[2]

 

3- Kız kardeşin eşini kendilerinden bildikleri ve onlarla yakınlık hissettikleri için böyle bir evlilik kadınların tabiatıyla uyum sağlamaz.

 

Son olarak şu noktaya da işaret edelim ki ilahi hükümlerin bir takım maslahatlara dayandığında kuşku olmamakla beraber bu maslahatların her hükümde ne olduğunu bilmek çok zordur çünkü bu evvela geniş kapsamlı bilimsel bir güce sahip olmayı gerektirir oysaki insan ne kadar da bilimde ilerlese onun bildikleri bilmediklerine oranla bir denize oranla bir damla misalidir. Kur’an da şöyle buyurmaktadır: “Size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.”

 

Şayet bütün hükümlerin felsefesinin din büyükleri tarafından açıklanmayışının sebebi de şudur ki, bilimsel gerçeklerin birçoğunu keşfetmemiş olan insana bu gerçekleri açıklamak onlara muammalı konuşmak türünden sayılır ve çoğu zaman duyan kimselerde nefret uyanmasına yol açar. Hz. Ali (a.s) bu konuyu şöyle açıklamaktadır: “İnsanlar bilmedikleri şeyin düşmanıdırlar.”[3] Elbette din önderleri insanların düşünce kapasiteleri oranında bir takım hükümlerin felsefesini açıklamışlardır.

 

Din ve şeriattan maksat insanların amel ederek kötülüklerden korunup güzelliklere bürünmeleridir. Bu ise dini hükümlere amel etmekle sağlanır ve onların bu hükümlerin felsefesini bilmelerini gerektirmez. Örneğin bir hasta doktorun verdiği ilaçları kullanmakla sağlığına kavuşur o ilaçların vücuttaki etkisini bilmese bile.

 

Üstelik müminler bu hükümlerin her şeyi bilen Allah tarafında belirlendiğine inandıkları için onlar bu işlerin verimli ve faydalı olduğunda kuşku etmezler ve gönül rahatlığı ile bu emirlere amel ederler.

 

 

[1] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 s. 2390 ve 2391

[2] Tefsir-i Numune: c. 3 s. 318

[3] "الناس اعداء ماجهلوا"، Guzide- Mizanu’l-Hikme, c. 1 s. 214

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kuranı kerim mucize olduğunun boyutları nelerdir? Ve neden nehcü'l-balaga mucize değildir?
    9145 Kur’anî İlimler 2011/06/20
    Kuranı kerim bazı özellik ve niteliklere haizdir ki diğer kitaplar bu özellik ve niteliklere sahip değildir. Eğer Nehcü'l-balaga bu özellik ve niteliklere sahip olmuş olsaydı oda mucize olacaktı. Ancak Nehcü'l-balaga bu özellik ve niteliklere sahip olmadığı için kuranı kerim gibi olamaz.
  • Su fiyatlanın yüksek olduğu taktirde cenabet guslü için ne yapmalıyız?
    6255 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/20
    Cenabet guslü kendiliğinde farz değildir, ancak farz namazı yerine getirmek ve benzeri bazı işler için farz olur. [1] Ancak gusül için su kullanmak size tahammül edilmesi mümkün olmayacak derecede iktisadi yönünden zorluk getiriyor, sizi ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17152 Pratik Ahlak 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Batılıların Hz. Muhammed’e (s.a.a) saygısızlık etmekten hedefleri nedir?
    9330 Politika Felsefesi 2009/06/17
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Neden insan güzelliği sevmektedir? Acaba güzel yüzlü insanları görmek insan psikolojisini olumlu etkiler mi?
    5827 Know More 2020/09/08
     İnsan yaratılış olarak kemal peşindedir. Kemal olan her şeyi beğenmekte ve sevmektedir. Güzelliğin kemal olduğu göz önünde bulundurulursa doğal olarak güzelliği sevmektedir. İnsanın yaratılış ve fıtratı üzere böyle bir meyli ve isteği söz konusuysa bunun akli bir delile ihtiyacı yoktur. Zira doğası bunu gerektirmektedir.Bu ...
  • Modern dünyada dinin işlevi nasıldır?
    7137 Eski Kelam İlmi 2010/01/14
    “Din” kelimesi, ilahi olan veya olmayan, tahrif olmuş veya olmamış (İslam dini) bütün dinleri kapsamaktadır. Bize göre, her asır ve yerde doğru işlevi olan tek din İslam dinidir; çünkü İslam dini kâmil ve son ilahi dindir. Bu yüzden, İslam dininin, bireysel olsun ...
  • Peygamberin (s.a.a) üvey kızının Habbar b. Esved tarafından korkutulması olayı ve Resul-i Ekrem’in (s.a.a) onun katline hüküm vermesi doğru mudur?
    8515 تاريخ بزرگان 2012/04/03
    v Sözünü ettiğiniz rivayet kaynaklarda şöyle gelmiştir: Habbar b. Esved’in de içinde bulunduğu bir grup müşrik, Mekke’den Medine’ye hicret eden Resulullah’ın (s.a.a) üvey kızı Zeynep’e eziyet etmek için onun peşinden gitmişti. Zeynep’e ilk ulaşan kişi Habbar b. Esved’di. O, Zeynep’in kecavesine mızrak fırlattı. Zeynep bu ...
  • Ehlisünnetin görüşünde beyan edilen Ehlibeyt kimlerdir?
    12525 Eski Kelam İlmi 2012/07/25
    “Ehlibeyt” kelimesi iki defa Kur’an-ı Kerim’de zikrolunmuştur.[1] İlki Hz İbrahim’in (a.s) ailesi hakkında ve diğer ayet ise konumuz olan Ahzab suresinin 33. ayetinde. Bu ayetin sonunda, Allah-u Teala iradesinin Ehlibeyt’in tathiri olduğundan haber vermektedir. Tarih boyunca bu ayet farklı yönlerden İslami ilimler bilginlerinin araştırma ...
  • Hadislerin masumlardan (a.s) geldiğine nasıl güvenebiliriz?
    10310 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/04/12
    Tarihe güvenmek bir ölçüye kadar çağdan çağa, zamandan zamana ve nesilden nesle intikal eden şöhret, karine ve deliller aracılığıyla hâsıl olur. Tarihte yer alan bazı hadise ve vakıaların deyim yerindeyse tevatür derecesinde ve birçok delil ve karineleri mevcuttur ve bundan ötürü bunların doğruluğundan çok az insan şüphe ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    10039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’

En Çok Okunanlar