Gelişmiş Arama
Ziyaret
71662
Güncellenme Tarihi: 2013/08/26
Soru Özeti
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun felsefesi nedir?
Soru
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun ilmi delili ve felsefesi nedir?
Kısa Cevap

İslam dininde aynı zamanda iki kız kardeşle evlenmek caiz değildir. Elbette iki kız kardeşle bir arada evlenmez örneğin birinin ölümünden sonra diğeriyle evlenirse bunun bir sakıncası yoktur. Başka bir ifade ile bir kişi bir kadınla evlenirse bu evliliği devam ettiği sürece onun kız kardeşiyle evlenemez ister sürekli evlilik olsun ister geçici evlilik.

 

Hatta karısını boşadıktan sonra bile o kadın iddet süresi dolmayıncaya kadar onun kız kardeşiyle evlenemez. Ancak karısını boşadıktan ve iddet süresi dolduktan sonra veya karısı ölürse onun kız kardeşiyle evlilik yapabilir.[1]

 

Şayet İslam’ın iki kız kardeşle birlikte evlenmeyi yasaklamasının sebebi şundan ibarettir: 1- Kadının saygınlık ve şahsiyetini korumak. Nitekim karısının kardeşinin kızı (yeğeni) ile evlenmede de karının razı olması şart bilinmiştir.

 

2- İki kız kardeş soy bağlığının doğurduğu his ve duygular yüzünden şiddetle birbirlerine bağlıdırlar. Birbirlerine rakip olunca bu duygusal bağı korumaları mümkün olmaz. Böylece duygusal ve hissi tezat meydana gelir. Bu da yaşantı için çok tehlikeli bir olgudur. Çünkü böyle bir durumda onların içinde sürekli muhabbet ve rekabet duyguları arasında çelişki ve çatışma oluşur.[2]

 

3- Kız kardeşin eşini kendilerinden bildikleri ve onlarla yakınlık hissettikleri için böyle bir evlilik kadınların tabiatıyla uyum sağlamaz.

 

Son olarak şu noktaya da işaret edelim ki ilahi hükümlerin bir takım maslahatlara dayandığında kuşku olmamakla beraber bu maslahatların her hükümde ne olduğunu bilmek çok zordur çünkü bu evvela geniş kapsamlı bilimsel bir güce sahip olmayı gerektirir oysaki insan ne kadar da bilimde ilerlese onun bildikleri bilmediklerine oranla bir denize oranla bir damla misalidir. Kur’an da şöyle buyurmaktadır: “Size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.”

 

Şayet bütün hükümlerin felsefesinin din büyükleri tarafından açıklanmayışının sebebi de şudur ki, bilimsel gerçeklerin birçoğunu keşfetmemiş olan insana bu gerçekleri açıklamak onlara muammalı konuşmak türünden sayılır ve çoğu zaman duyan kimselerde nefret uyanmasına yol açar. Hz. Ali (a.s) bu konuyu şöyle açıklamaktadır: “İnsanlar bilmedikleri şeyin düşmanıdırlar.”[3] Elbette din önderleri insanların düşünce kapasiteleri oranında bir takım hükümlerin felsefesini açıklamışlardır.

 

Din ve şeriattan maksat insanların amel ederek kötülüklerden korunup güzelliklere bürünmeleridir. Bu ise dini hükümlere amel etmekle sağlanır ve onların bu hükümlerin felsefesini bilmelerini gerektirmez. Örneğin bir hasta doktorun verdiği ilaçları kullanmakla sağlığına kavuşur o ilaçların vücuttaki etkisini bilmese bile.

 

Üstelik müminler bu hükümlerin her şeyi bilen Allah tarafında belirlendiğine inandıkları için onlar bu işlerin verimli ve faydalı olduğunda kuşku etmezler ve gönül rahatlığı ile bu emirlere amel ederler.

 

 

[1] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 s. 2390 ve 2391

[2] Tefsir-i Numune: c. 3 s. 318

[3] "الناس اعداء ماجهلوا"، Guzide- Mizanu’l-Hikme, c. 1 s. 214

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar