Gelişmiş Arama
Ziyaret
67661
Güncellenme Tarihi: 2013/08/26
Soru Özeti
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun felsefesi nedir?
Soru
İki kız kardeşle bir arada evlenmenin haram oluşunun ilmi delili ve felsefesi nedir?
Kısa Cevap

İslam dininde aynı zamanda iki kız kardeşle evlenmek caiz değildir. Elbette iki kız kardeşle bir arada evlenmez örneğin birinin ölümünden sonra diğeriyle evlenirse bunun bir sakıncası yoktur. Başka bir ifade ile bir kişi bir kadınla evlenirse bu evliliği devam ettiği sürece onun kız kardeşiyle evlenemez ister sürekli evlilik olsun ister geçici evlilik.

 

Hatta karısını boşadıktan sonra bile o kadın iddet süresi dolmayıncaya kadar onun kız kardeşiyle evlenemez. Ancak karısını boşadıktan ve iddet süresi dolduktan sonra veya karısı ölürse onun kız kardeşiyle evlilik yapabilir.[1]

 

Şayet İslam’ın iki kız kardeşle birlikte evlenmeyi yasaklamasının sebebi şundan ibarettir: 1- Kadının saygınlık ve şahsiyetini korumak. Nitekim karısının kardeşinin kızı (yeğeni) ile evlenmede de karının razı olması şart bilinmiştir.

 

2- İki kız kardeş soy bağlığının doğurduğu his ve duygular yüzünden şiddetle birbirlerine bağlıdırlar. Birbirlerine rakip olunca bu duygusal bağı korumaları mümkün olmaz. Böylece duygusal ve hissi tezat meydana gelir. Bu da yaşantı için çok tehlikeli bir olgudur. Çünkü böyle bir durumda onların içinde sürekli muhabbet ve rekabet duyguları arasında çelişki ve çatışma oluşur.[2]

 

3- Kız kardeşin eşini kendilerinden bildikleri ve onlarla yakınlık hissettikleri için böyle bir evlilik kadınların tabiatıyla uyum sağlamaz.

 

Son olarak şu noktaya da işaret edelim ki ilahi hükümlerin bir takım maslahatlara dayandığında kuşku olmamakla beraber bu maslahatların her hükümde ne olduğunu bilmek çok zordur çünkü bu evvela geniş kapsamlı bilimsel bir güce sahip olmayı gerektirir oysaki insan ne kadar da bilimde ilerlese onun bildikleri bilmediklerine oranla bir denize oranla bir damla misalidir. Kur’an da şöyle buyurmaktadır: “Size ilimden ancak az bir şey verilmiştir.”

 

Şayet bütün hükümlerin felsefesinin din büyükleri tarafından açıklanmayışının sebebi de şudur ki, bilimsel gerçeklerin birçoğunu keşfetmemiş olan insana bu gerçekleri açıklamak onlara muammalı konuşmak türünden sayılır ve çoğu zaman duyan kimselerde nefret uyanmasına yol açar. Hz. Ali (a.s) bu konuyu şöyle açıklamaktadır: “İnsanlar bilmedikleri şeyin düşmanıdırlar.”[3] Elbette din önderleri insanların düşünce kapasiteleri oranında bir takım hükümlerin felsefesini açıklamışlardır.

 

Din ve şeriattan maksat insanların amel ederek kötülüklerden korunup güzelliklere bürünmeleridir. Bu ise dini hükümlere amel etmekle sağlanır ve onların bu hükümlerin felsefesini bilmelerini gerektirmez. Örneğin bir hasta doktorun verdiği ilaçları kullanmakla sağlığına kavuşur o ilaçların vücuttaki etkisini bilmese bile.

 

Üstelik müminler bu hükümlerin her şeyi bilen Allah tarafında belirlendiğine inandıkları için onlar bu işlerin verimli ve faydalı olduğunda kuşku etmezler ve gönül rahatlığı ile bu emirlere amel ederler.

 

 

[1] Tevzihu’l-Mesail-i Meraci c. 2 s. 2390 ve 2391

[2] Tefsir-i Numune: c. 3 s. 318

[3] "الناس اعداء ماجهلوا"، Guzide- Mizanu’l-Hikme, c. 1 s. 214

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar