Gelişmiş Arama
Ziyaret
16154
Güncellenme Tarihi: 2011/10/20
Soru Özeti
Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
Soru
Senelerdir kendimle tezatlaşıyor ve cedeleşiyorum. Erginlik çağından iki sene sonra namazı tek etmiş kılmıyorum. Zira her ne kadar İslam’ı derk etme ve anlamaya uğraştım ise de anlayamadım ve derk edemedim. Allah’ın varlığı hakkında benim bir sorunum yok idi. Ama İslam’ı derk etmek ve anlamak benim için çok zor idi. Epeyi bir zamandır ki Allah beni kabul etti ve yaşamımı İslam’ın düsturlarına uygun bir şekilde sürdürmekteyim. Ama buna rağmen bu benim için çok zor geliyor. Zira biliyorum ki benim imanım güçlü değildir. Birçok soru vardır ki zihnimi kocalıyor fikrimi allak bullak etmiş. Bu sorular İslam anlayışında insanın gücünü açan sorular türünden sayılmaktadır. Ama ben onlar hakkında düşünmekten kendimi alı koyamıyorum. İlkin Allaha iman et ondan sonra soru sorma deniliyor. Ama benim sorunum budur ki Allaha iman edemiyorum. Allah’ı seviyorum ve O’nu tanımak ve O’nu görmek istiyorum. Bağışlayınız benim sorum şu: Allaha nasıl iman getire bilir ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
Kısa Cevap

Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz kendisiyle baş başa kalır, halvet eder ve kendi varlığı, zaaf ve sahip olduğu ihtiyaçları hakkında tefekkür ederse şu neticeye varacaktır ki evren ve evrende var olan bütün varlıklar, onları tedbir edecek bir yaratıcıya muhtaçtır. Bu yaratıcının varlığı daimi, sürekli ve bu varlıkların ihtiyaçlarını gidermesi için mutlak zengin ve kendisi dışında başka hiçbir varlığa muhtaç olmadığını da anlayacaktır. Eğer insan dünyaya olan bağlılıklarını kanara itebilir, maddi ve dünyevi güçlerden ümidini keserse çok daha çabuk Allah’ın varlığını, bağışlayıcılığını, güçlü ve büyük olduğunu fark eder.

Ayrıntılı Cevap

İmanının güçlü olmasını dilemek kendi başına güzel bir sermayedir ki sen ona sahipsin. Bu sermayeden mümkün olduğu miktarda istifade edilmesi gerekir. Bilgi ve bilinç ile imanımızı güçlendirmeliyiz. Allah’ı gerçek bir şekilde tanımak için birçok yola sahip değilsin. Zira Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. [1] Peygamber (s.a.a.) efendimiz şöyle buyurmaktadır: “kendini tanıyan bir kimse Rabbini tanıyacaktır”. [2] Bu esas gereğince eğer insan biraz kendisiyle baş başa kalır, halvet eder ve kendi varlığı, zaafı ve sahip olduğu ihtiyaçları hakkında tefekkür ederse; bir gün bu alemde yok idi ama şimdi onu buraya getirmişler, ihtiyaçlarını gidermişler, birçok şeylere; su, yiyecek, hava ve… her an muhtaç ama kendisi onlardan hiçbirisini temin etmiyor. Hatta havanın tek bir molekülünü üretemiyor. Benim bu ihtiyaçlarımı temin eden kimdir? Hakeza; evrende ve evrende var olan varlıklar hakkında biraz tefekkür ederse evren ve evrende var olan tüm varlıkların zayıf, güçsüz, geçici, ölüme mahkum ve bu evrenden çıkmak zorunda olduklarını fark eder. Bütün bu varlıkların bir yaratıcıya, bir idareciye muhtaç olduklarını anlar. Anlayacaktır ki bu yaratıcı ve idarecinin varlığı daimi ve her şeyden müstağni olmalıdır. Zira böyleli bir varlık ancak evrendeki varlıkların ihtiyaçlarını giderebilir.

Evet! Eğer insan etrafındaki güzelliklere ibret alıcı bir gözle bakar onlarda tefekkür ederse bunların kendiliğinden vücuda gelmediğini ve güçlü bir varlığa muhtaç oldukların fark edecektir.

“Karşılaştığımız sorunlar ve zorluklarda bize yardım eden ve yardımcı olan kimdir? Hali hazırda ümit bağladığımız tüm güçlerden ümitsize ve ye’ese düştüğümüz o çok zor anlarda ümit kapılarını ve sığınaklarını yüzümüze açan kimdir? Birisi İmam Cafer Sadık’ın yanına vardı şöyle dedi: Beni Allah’a götüren yolan hidayet et. İmam şöyle buyuruyor: “Acaba şimdiye kadar gemiye binmiş misin”? Adam! Evet dedi. Hazret şöyle buyurdu: “Acaba denizde geminiz bozulup seni kurtaracak hiçbir vesilenin bulunmadığı bir anla hiç karşılaştın mı”? Adam evet dedi! Hazret buyurdu; “Bu durumda kalbin seni kurtarabilecek bir gücün varlığına yönelmedi mi”? Adam; yönelmiş dedi. İmam devam ederek şöyle buyurdu: Bu halette kendiliğinden ve istemeyerek kalbinin yöneldiği o güç, işte Allah’dır. Bu güç kendin için her hangi bir kurtarıcı tasavvur edemediğin durumlarda bile seni kurtarabilen bir güçtür”. [3]

Evet! Eğer insan dünyaya olan bağlılıklarını kanara itebilir, maddi ve dünyevi güçlerden ümidini keserse çok daha çabuk Allah’ın varlığını, bağışlayıcılığını, güçlü ve büyük olduğunu fark eder.

Şunu belirtmemiz gerekir ki biz İslam’ın hangi hükmü ve düsturu sizin için zor olduğunu anlayamadık. Lütfen anlayamadığın ve derki sizin için zor olan konuları açık bir şekilde belirtirseniz cevabını yazarız.

Bu bağlamda yazılan kitapları okuyarak Allah ile daha fazla bilgi edinir ve imanını güçlendirebilirsin. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki endexlere müracaat edebilirsin:

1-      Sual 98 (sayt: 889), nemaye: imkan şınahti huda.

2-      Sual 3471 (sayt: 3694), nemaye: pişreft ilm ve şınahti kamil hudaven.  

3-      Sual 8546 (sayt: 8547), nemaye: rahhayı takviyeti his huda cuyi.

4-      Sual 479 (sayt: 520), nemaye: şnaht-i huda.



[1] “nahnu akrebu ileyhi min verid. (Kaf, 16).

[2] Meclisi, “ Biharul envar ”, Beyrut: İntişarati Darul Vefa, 1404 h.k. 110 ciltli, c. 2, s. 32.

[3] Age. c. 3, s. 41.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar