Gelişmiş Arama
Ziyaret
11618
Güncellenme Tarihi: 2011/04/28
Soru Özeti
Resul-i Ekrem (s.a.a) Kerbela toprağına secde etmiş midir?
Soru
Resul-i Ekrem (s.a.a) bugün Şiilerin secde ettiği Hüseyni toprağa secde etmiş midir?
Cevabınız evet ise andolsun Kabe’nin Rabbine bu bir yalandır!
Eğer, ‘Hayır Hüseyni türbete secde etmemiştir’ derseniz o zamanda diyoruz ki: ‘Eğer böyle ise siz Peygamberden (s.a.a) daha mı çok hidayet üzeresiniz? Rivayetler sadece Cebrail’in bir avuç Kerbela toprağını Peygambere getirdiği hakkındadır.
Kısa Cevap

Şii fıkhına göre,

1) Secde mutlaka toprağa ve topraktan çıkan (bitki gibi) şeylere yapılmalıdır. Resul-i Ekrem’de (s.a.a) halıya, kilime, deriye, plastiğe vb. şeylere değil, toprağa, kuma, taşa, bitkiye vb. topraktan olan şeylere secde ederdi.

Şiilerin üzerine secde ettikleri Hüseyni türbet ise yeryüzündeki topraklardan biri olup, diğer topraklardan ve üzerine secde edilmesi caiz olan şeylerden daha efdaldir. Bu yüzden onun üzerine secde etmek caizdir.

2) Allah’ın en iyi kullarının kanları İslamı korumak maksadıyla Allah yolunda Kerbela toprağına düştüğü için bu toprağın başka topraklara göre şerafeti vardır. Bu yüzden teşeyyü mektebine göre Kerbela toprağına secde etmek müstehap ve efdaldir. Birçok Ehl-i Sünnet kaynaklarında, Cebrail’in (a.s) Resul-i Ekrem’e (s.a.a) Kerbela toprağını getirdiği yazılıdır.

Ayrıntılı Cevap

Secde lügatte zelil olmak ve alçalmak[1] manasına gelirken fıkıh teriminde alnı yere koymaya denir.[2] Birçok rivayette insanın en iyi haletinin secde olduğu belirtilmiştir. Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Kul, gizlide yaptığı secdeden daha üstün bir şeyle Allah’a yakın olmamıştır.’[3]

Aişe, Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Yeryüzü bana secdegah ve temizleyici kılınmıştır.’[4]

Bu hadise göre toprağa secde etmek caizdir. Bu açıdan bakıldığında ister Medine toprağı olsun ister Mekke, ister Irak’taki Kerbela toprağı olsun, isterse dünyanın başka yerindeki topraklar olsun yeryüzündeki topraklar arasında fark yoktur, aynıdır.

Sadr-ı İslam döneminde mescidlerde sergi yoktu. Bütün Müslümanlar namazda mescidlerinin içine döktükleri toprak, kum gibi şeylere secde ederlerdi. Peygamber (s.a.a) Müslümanlara bu konuda engel olmadığı gibi toprağın dışında bir şeye (elbise, sarık, bez gibi) secde etmelerine engel de oluyordu.[5] Dolayısıyla toprağa, taşa, kuma, hasıra secde etmek Allah Resulünün (s.a.a) kesin siret ve sünnetidir. Hiçbir Müslüman toprağa secde etmeyi reddetmediği gibi bütün mezhepler toprağa secdenin doğru olduğunu söylemekteler.

Kerbela toprağına gelince, Şii Kerbela toprağına secde etmenin müstehap olduğuna inanmaktadır. Zira o toprakta Allah Resulü’nün evladı, cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin b. Ali (a.s), Allah’ın dinini ve ahkamını korumak uğrunda çocukları ve ashabıyla birlikte şehid oldu. Kerbela toprağına ilk secde eden kimse dördüncü imam olan İmam Ali b. Hüseyin Seccad’dır (a.s). İmam Seccad (a.s) Müslümanların güvendiği ve onların kalplerinde yer eden biriydi. Şiilerde Masum İmamları (a.s) takip ederek bu toprağa secdenin müstehap olduğuna inanmaktalar.[6] Ancak bu konunun Peygamberin (s.a.a) vefatından elli yıl sonra şehid olan İmam Hüseyin’in (a.s) şehadetinden sonra ki döneme ait olması ve Resullullah (s.a.a) Kerbela toprağına secde etmedi diye bizde etmeyeceğiz ve ona secde etmek efdal değildir anlamına gelmez. Acaba Kerbela toprağı toprak değil midir? Acaba bu toprak dünyanın diğer yerlerindeki topraklardan farklı mıdır? Değilse o zaman ona secde etmek kesinlikle caizdir. Ayrıca Şii ve Sünni kaynaklarda Kerbela toprağının Allah katında önem ve değerini belirten rivayetler vardır.

Şii ve Sünni Cebrail’in bir avuç Kerbela toprağını Peygambere getirdiğini rivayet etmişlerdir.

Ehl-i Sünnet kaynaklarında Ümm-ü Seleme’den şöyle rivayet edilmiştir: ‘Birgün Allah Resulü bana dedi ki: ‘Kapıda bekle ve kimseyi içeri alma.’ Ben kapıda bekliyordum. Bu arada Hüseyin geldi ve içeri girmek istedi. Ben engel olmak istedim ama başaramadım. O büyük babasının yanına gitti. Resulullah’a ‘Fedanız olayım, kimseyi içeriye almamamı buyurmuştunuz ama evladınız elimden kaçarak içeri girdi’ diye arzettim.’ Ümm-ü Selem daha sonra şöyle diyor: Ben Allah Resulüne ‘Kapının kenarından elinizde birşey olduğu halde ağladığınızı gördüm, bu çocukta kucağınızdaydı’ diye arzettiğimde şöyle buyurdu: ‘Evet, Cebrail yanıma geldi ve bana ümmetimin bu evladımı öldüreceğini haber verdi. Onun şehid olacağı yerin toprağınıda bana verdi. Elimde olan bu toprak oranın toprağıdır.’[7] Bu rivayet aynı şeklide veya az bir değişiklikle Ehl-i Sünnet’in çeşitli kaynaklarında gelmiştir.[8]

Şia da bu rivayeti nakletmiştir. Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Cebrail, Hüseyin’in şehid olacağı toprağı Peygambere (s.a.a) getirdi ve o toprak şu anda bizim yanımızdadır.’[9]

Dolayısıyla Şii ve Sünniye göre Kerbela ve toprağı çok önemlidir. Ona secde etmek diğer topraklara secde etmekten daha efdaldir.

İlgili dizinler:

1- Toprağa Secde, 1892. Soru (site:2467)

2- Müslümanların Taşa ve Kabeye Secde Etmeleri, 1065. Soru (site:1130)



[1]- Ragıb İsfahani, Müfredat-ı Elfaz-il Kur’an, s.396, 1. Baskı, Dar-ul Kalem, Dimeşk, hicri:1416

[2]- İbn-i Esir, en-Nihaye Fi Garib-il Hadis, c.2, s.213, 4. Baskı, Müessese-i İsmailiyan, Kum, h.ş.1364

[3]- Gulam Hüseyin Mecidi, Nehc-ul Fesaha, c.1, s.461, 1. Baskı, Müessese-i Ensariyan, Kum, h.ş.1379  

[4]- Muhammed Bakır Meclisi, Bihar-ul Envar, c.8, s.38; Sahih-i Buhari, c.1, s.113, Dar-ul Fikr, h.k.1401; Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c.2, s.240; Sünen-i Ebi Davud (İbn-i Eş’as Secistani), c.1, s.118, 1. Baskı, Dar-ul Fikr, h.k.1410 ve birçok başka kaynak.

[5]- Bkz: 1892. Soru (site:2467)

[6]- Muhammed Ticani, Nasıl Hidayete Kavuştum (Arapçası), s.65, Müesseset-ül Fecr, Londra, Bi Ta.

[7]- Taberani, el-Mu’cem-ul Kebir, c.3, s.109, 2. Baskı, Dar-u İhya-it Teras-il Arabi, h.k.1404

[8]- Müttaki Hindi, Kenz-ul Ummal, c.13, s.657, Müesseset-ür Risale, Beyrut, h.k.1409; İbn-i Ebi Şeybe el-Kufi, el-Müsennif, c.8, s.632, 1. Baskı, Dar-ul Fikr, Beyrut, h.k.1409; İshak b. Raheviye, Müsned-i İbn-i Raheviye, c.14, s.131, 1. Baskı, Mektebet-ül İman, Medine, h.k.1412, vs. kaynaklar.  

[9]- Bihar-ul Envar, c.45, s.231; Tusi, Emali, 1. Baskı, Dar-us Sakafe, Kum, h.k.1414.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresini 1000’den 50 yıl az olarak ilan etmiştir?
    12371 Tefsir 2019/10/21
    Kuran’ı Kerim Hz. Nuh (a.s)’ın risalet süresi hakkında şöyle buyuruyor:«وَ لَقَدْ أَرْسَلْنا نُوحاً إِلى‏ قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلاَّ خَمْسِينَ عاماً فَأَخَذَهُمُ الطُّوفانُ وَ هُمْ ظالِمُونَ» “Andolsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda haksızlık etmekte olan ...
  • Daha fazla ücret vererek taksitle araba satın almanın bir sakıncası var mıdır? Peşin olarak araba satın almak için kar ile borç almanın da bir sakıncası var mıdır?
    8181 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Borç şekliyle peşin fiyatından daha fazla bir fiyatla otomobil gibi bir malı satın almak ve satmak doğrudur. Ama sizin ikinci sorunuzdaki husus borç faizi olup haramdır. ...
  • İran İslam Cumhuriyetinin dışındaki Ülkelerde oy kollanmanın hükmü nedir?
    6912 Diğer Konular 2012/05/19
    Diğer ülkelerin seçimlerine iştirak etmek eğer Müslümanların maslahatına ters ise veya İslam düşmanlarının güçlenmesine neden oluyor ise caiz değildir. İslam ve Müslümanların maslaha­tını ardında getiriyor ve onların güçlenmesine neden oluyor ise seçimlere iştirak edip oy kol­lanmak uygundur. Bu durum dışında oy kollan­mak mubahtır. Mükellefin ihtiyarine bağlıdır. ...
  • Ojeli tırnakla cenabet guslü alınabilir mi?
    11546 Suyun Ulaşmasını Engelleyen Şeyler 2012/06/09
    Abdest ve guslün şartlarından biri suyun abdest ve gusül azalarına ulaşmasına engel olacak bir şeyin olmamasıdır.[1] Bu açıdan abdestle gusül arasında bir fark yoktur. Buna göre engel teşkil edecek şeyi gusülden önce gidermek gerekir. Giderildiğine emin olmadan gusül alınırsa o gusül batıldır.
  • erkek ve kızların gelecekteki evlilikleriyle ilişkin konuları onlara nasıl öğretebiliriz?
    7513 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuklar tarafından bağımsız ve yeni bir yaşam yuvasının kurulmasıyla ilişkin meseleler, duygusal, sosyal ve cinsel meseleler ile irtibatlı olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır, dolaysıyla bu bağlamda var olan meseleler iki bölümde ele alınmalı ve tahkik edilmelidir. Ailenin başarılı veya ta sorunlara kadar varan vücuda gelen ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    3563 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Kur’an ayetleriyle mukayese ettiğimizde hadislerin itibar derecesi ne ölçüdedir?
    9299 Kur’anî İlimler 2009/06/06
    Kur’an-ı Kerim ve muteber hadislerin her ikisi dini kaynaklardan sayılırlar ve her ikisi de şer’i hüccettirler. Kur’an hakkında senet yönünden inceleme yapılmaz Çünkü Kur’an’ın tümünün Allah katından indiğinde ve aynı şekilde Peygamber (s.a.a) tarafından bize ulaştığında bir şüphe yoktur. Sadece Kur’an ayetleri ifade ettikleri mana bakımından ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    38335 Abdest Şekli 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ayet ve rivayetlere göre salih amellerin yok olmasına neden olan ameller hangileridir?
    12376 Pratik Ahlak 2012/02/04
    Ayet ve rivayetlerde, Allah’a iman, şirke düşmemek ve mürted olmamak amellerin kabul olunmasının ilk şartları olduğu, bunlar olmadan hiç bir salih amel kabul edilmeyeceği belirtilmiştir. Namazı terketmek, minnet ederek salih amel yapmak, başa gelen işlere razı olmamak vb. gibi amellerin yok olmasına neden olan şeyler -ayrıntılı cevap ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23883 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar