Gelişmiş Arama
Ziyaret
154651
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Nazarı engellemek için üzerlik otu dumanını saçmanın dinî bir kanıtı var mıdır?
Soru
Nazarı engellemek için üzerlik otu dumanını saçmanın dinî bir kanıtı var mıdır?
Kısa Cevap

Bazı hakikat ve gerçekleri anlamada insan aklı ve bilgisi yetersizdir. Nazar en azından bugüne kadar insan aklı ve bilgisinin ispat edemediği ve aynı şekilde onu reddetmeye dönük bir kanıt bulamadığı bir fenomendir. Kur’an ve rivayetleri içeren dinî metinlere müracaat ederek nazarı ispat eden deliller bulmak mümkündür. İnsan akıl ve bilgisi kesin olarak henüz nazarın hakikatine ulaşamadığından onu tedavi etmek için bir çözüm geliştirememekte ve reçete yazamamaktadır. O halde nazarı tedavi etmek ve engellemek için de yine dinî metinlerden yardım dilenmelidir. Dinsel öğretilerde nazar için hiçbir maddî tedavi belirtilmemiştir. Bu yüzden nazarı defetmek için üzerlik otundan istifade etmenin dinî bir kanıtı yoktur. Elbette İslamî rivayetlerde bazı ruhî ve cismanî hastalıkların tedavisi için üzerlik otu tavsiye edilmiştir. Rivayetlerde nazarı engellemek için Allah’ı anmak ve özel bir takım dualar tavsiye edilmiştir. Bir hadiste İmam Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Üzerliğin kökünde kıskançlık panzehiri ve teninde yetmiş iki hastalığın şifası mevcuttur.”[i] Ama bu rivayet senet açısından muteber değildir.



[i] Kufi, Muhammed b. Muhammed, el-Caferiyat, Mektebet-ü Neynevi el-Hadise, Tahran, Bi Ta; Temimi, Mağribi, Numan b. Muhammed, Deaimu’l-İslam, c. 2, s. 150, çap-ı Daru’l-Maarif, Mısır, 1385 h. k; Müstedrekü’l-Vesail, c. 16, s. 460.

Ayrıntılı Cevap

Şüphesiz insanlar hem gerçekler ve hem de gerçeklik kostümü giymiş hurafelerle meşguldürler. Akıllı insan hakikatlere ulaşmak, hakikatlere göre yaşamak ve edebildiğince hurafelerden uzak kalmayı ister. Elbette bu çok zor bir iştir. Bazı hakikatler hurafe addedilmekte ve bazı hurafeler de halkın gözünde her gerçekten daha gerçek görünmektedir. Bazı hususlar da ciddi bir tasfiyeye ihtiyacı olan hurafe ve gerçekliğin sentezinden müteşekkildir. Halk kültüründe bulunan, yaygınlık kazanmış ve hurafeden de nasibini alan hususlardan birisi nazar ve gözdür; bu bir insanın hiçbir şey yapmaksızın sadece özel bir bakışla bir başkasına zarar vermesidir. Nazarın gerçekleşmesinde karşı tarafın iyiliğini görmek ve şaşırmak gereklidir. Bu hususta İslam’ın bakış ve perspektifi faydalı ve ipham giderici olabilir.

Kur’an Perspektifinde Nazar

Birçok müfessir Kur’an’daki iki ayeti nazar ile ilişkili bilmişlerdir.

1. Yusuf Suresi 67. Ayet: Bu ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Sonra da, ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler dedi.”[1] Bu ayetin tefsirinde zikredilmiş ihtimallerden birisi nazardır. Yusuf’un kardeşleri güzel yüzlü ve endamlı ve sayılarının da çok olması nedeniyle babaları Yakub (a.s) Mısır halkının onları nazar edeceğinden korktu. Bu yüzden nazar değmemesi için evlatlarına bir kapıdan girmemelerini, dağılmalarını ve değişik kapılardan girmelerini tavsiye etti.[2]

2. Kalem Suresi 51. Ayet: Bu ayet halkın genel kültüründe “in yekadu” olarak meşhurdur ve nazar değmesini engellemek için onların sığınağıdır. Yüce Allah bu ayette şöyle buyuruyor: “Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir diyorlar.”[3] Allame Tabatabai kendi tefsirinde şöyle buyuruyor: “Birçok müfessir “seni gözleriyle devirecekler” cümlesini nazar olarak yorumlamıştır. Nazarı reddetmek için hiçbir aklî delil mevcut değildir, aksine nazara uyarlanacak birçok örnek mevcuttur.”[4] Bu ayetin nüzul sebebi hakkında tefsirlerde belirtildiğine göre Kureyş’ten bir grup nazar vurmada ve gözde meşhur olan Beni Esed kabilesinden bazı şahısları Allah Resulü’nü (s.a.a) nazar etmeleri için kiralarlar. Beni Esed kabilesindeki bazı şahısların kötü nazar vurması hakkında belirtildiğine göre, bu kabilenin bazı fertleri çok kötü nazar sahibi olmaları yüzünden başkalarına zarar vermemeleri için zindana atılmıştı. Bu fertler Peygamber (s.a.a) Kur’an okurken onun yanına gelmekte ve “bu ne kadar fasihtir ve ne kadar güzel konuşmaktadır” diye söylemekteydiler. Ama Allah kendi elçisini onların nazarından korudu.[5]

Rivayetler Perspektifinden Nazar

Nazar hakkında bulunan rivayetler az değildir. Bu rivayetler iki kısma ayrılabilir:

1. Nazarın gerçek olduğunu ispatlamayı hedefleyen rivayetler.

Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Nazar gerçektir ve dağın zirvesini aşağıya indirir.”[6] Bu rivayet nazarın gerçek olduğu vurgulanmakla birlikte kinayeyle onun etki derecesine de işaret etmiştir. Bu rivayetlerin çoğunda nazarın gerçek olduğu vurgulanmakla birlikte onun etki derecesine de atıfta bulunulmuştur. Bir başka hadiste yine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Nazar insanı kabre ve deveyi kazana sokar.”[7] Peygamberin (s.a.a) yaşamı da onun nazarı gerçek bildiğini, ona karşı koymak için bir takımlar çözümler belirttiğini ve kendisinin de bu çözümleri uyguladığını göstermektedir. Nakledildiğine göre İmam Hasan ve İmam Hüseyin (a.s) nazarın etkisiyle hastalanırlar ve Peygamber (s.a.a) onların iyileşmesi için Cebrail’in tavsiyesiyle özel bir muska ve duadan istifade eder.[8]

2. Nazara karşı koyma yollarını beyan eden rivayetler:

Nazara karşı koymak ve onu engellemek için rivayetlerde hiçbir maddî tedaviye işaret edilmemiştir. Rivayetlerin tümünde bir tür Allah’ı anmanın faydalı olacağı belirtilmiştir. Nitekim Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: “Nazar gerçektir ve kardeşi hakkında bir şeye şaşıran herkes Allah’ı anmalıdır; Allah’ı anarsa kesinlikle nazar ona bir zarar vermeyecektir.”[9] Bir hadiste İmam Sadık’tan (a.s) nazardan korunmak için üç defa “maşallah la havle ve la kuvvete illa billahi’l-aliyi’l-azim” söylenmesini tavsiye etmiştir. Nazarın etkisiyle hastalanan Hasan ve Hüseyin’in (a.s) tedavisi için Peygamber (s.a.a) Cebrail’in (a.s) tavsiyesi üzerine şu muskadan istifade etmiştir:

« اللٌهمٌ یا ذا السلطان العظیم و المنٌ القدیم و الوجه الکریم ذا الکلمات التامٌات و الدعوات المستجابات عاف الحسن و الحسین من انفس الجنٌ و اعین الانس».

Başka bir hadiste « تبارک الله احسن الخالقین اللهم بارک فیه»[10] söylemek ve Hamd, Tevhid, Nas, Felak ve Ayetü’l-Kürsi tilavet edilmesi tavsiye edilmiştir.[11]

Üzerlik Otu Ve Nazar

Üzerlik, daha çok çöl bölgelerinde yetişen bir ottur. İlaç bitkilerinden sayılır ve eskiden beri dünyanın değişik bölgelerinde tıbbi olarak kullanılmıştır.[12] Arapçada “harmal” olarak adlandırılan üzerlik otu rivayetlerde ruhî ve cismanî hastalıklar için tavsiye edilmiştir; ama özellikle nazarı engellemek için tavsiye edilmemiştir. Üzerlik otu hakkında nakledilen rivayetlerde bu otun ilaç boyutuna değinilmiştir. Korku gibi bazı ruhsal hastalıkların tedavisi için bu ottan istifade etmek faydalı sayılmıştır.[13] Aynı şekilde rivayetlerde cüzam[14] ve idrar rahatsızlıkları[15] gibi hastalıklar için yararlı olduğu belirtilmiştir. Bir hadiste İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Üzerlik otunun kökünde kıskançlık panzehiri ve teninde de yetmiş iki hastalığın şifası mevcuttur.”[16] Ama bu rivayet senet açısından muteber değildir. Netice itibariyle direkt bir şekilde nazarı engellemek veya onu tedavi etmek için üzerlik otunun etkili olduğunu bildiren hiçbir rivayet mevcut değildir.



[1] Tercüme-i İlahi Kumşei, Mehdi, çap-ı dovvom, Lika, 1381 ş.

[2] Tabarsi, Fazl b. Hasan, c. 3, s. 248, Dar-u İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, 1379 k.

[3] Tercüme-i İlahi Kumşei.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 20, s. 50, çap-ı pencom, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1372 ş.

[5] Kaşani, Fethullah, Minhecü’s-Sadikin, Fi ilzami’l-Muhalifin, c. 9, s. 390, çap-ı dovvom, Kitap Furişi İslamiye, Tahran, 1344 ş, Kumi, Abbas, Sefinetü’l-Buhar, c. 6, s. 590, çap-ı dovvom, Daru’l-Üsve, İran, 1416 k.

[6] Şerif Rezi, el-Mucazatu’l-Nebeviye, s. 367, Menşurat-ı Mektebet-i Basireti, Kum, Bi Ta.

[7] Mecidi, Ğulam Huseyin, Nehcü’l-Fesaha, c. 2, s. 704, çap-ı evvel, Müessese-i Ensaryan, Kum, 1379 h.ş; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 60, s. 39, çap-ı evvel, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[8] Biharu’l-Envar, c. 92, s. 132 ve c. 60, s. 18.

[9] Biharu’l-Envar, c. 60, s. 25.

[10]Nehcü’l-Fesaha, c. 2, s. 701; Nisai, es-Sünenü’l-Kübra, c. 6, s. 256, çap-ı evvel, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1411 k.

[11] Biharu’l-Envar, c. 60, s. 25.

[12] Bkz: Kitabhane-i Dicitali Merkez-i Dairetü’l-Maarif-i Bozorg-ı İslamî.

[13] Biharu’l-Envar, c. 59, s. 234.

[14] Biharu’l-Envar, c. 59, s. 234.

[15] Biharu’l-Envar, c. 59, s. 188; Nuri, Hüseyin, Müstedrekü’l-Vesail, c. 16, s. 446, çap-ı Müessese-i Âlu’l-Beyt, Kum, 1408 h.k.

[16] Kufi, Muhammed b. Muhammed, el-Caferiyat, Mektebet-ü Neynevi el-Hadise, Tahran, Bi Ta; Temimi, Mağribi, Numan b. Muhammed, Deaimu’l-İslam, c. 2, s. 150, çap-ı Daru’l-Maarif, Mısır, 1385 h. k; Müstedrekü’l-Vesail, c. 16, s. 460.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar